Evliyalar §ehri
Elazig
Abdulhalim Durma
Yazar Hakkmda
1951 Manisa dogumlu. 1976 'da Istanbul
Universitesi Edebiyat Fakiiltesi Psikoloji
Bolumiinden mezun oldu. Ogretmen olarak
Erzurum, Karabiik, Afyon-Sandikh, Manisa-
Gordes, ve Amasya-Suluova'da gorev yapti.
2005 'te emekliye ayrilan Abdulhalim Durma
'Evliyalar §ehri' adiyla bir kitap dizisi
hazirlamaya basladi. Elinizdeki kitaptan once
Amasya, Kastamonu, Afyonkarahisar,
Isparta, Tokat, Samsun, Sivas, Adiyaman ve
Malatya'yi yaymlayan yazarm hazirlanmakta
olan son kitabi Kadi Kizi ile ilgili.
Yazarm ayrica, Din Psikolojisi ve Kisilik
isimleriyle ebook formatmda iki terciimesi
vardir.
ISBN
978-9944-0466-6-4
Dizgi
Abdulhalim Durma
Kapak Tasanmi
Abdulhalim Durma
Baski Yeri ve Yih
Yenigiin Matbaacihk San. Tic. Ltd. Sti. Turgut Ozal Bulvan
No. 53/1 Iskitler/ Ankara
Tel-: 0312 384 6183-84
Bu kitabm butiin haklan Abdulhalim Durma'ya aittir. Hicbir
§ekilde kopyalanamaz, cogaltilamaz ve yayimlanamaz.
Kaynak gosterilmek §arti ile almti yapilabilir.
1000 Adet basilmi§tir
2011
I^indekiler
Elazig Evliyalan
13. asir 1
14. asir....34
15. asir....44
16. asir....51
17. asir....54
18. asir....55
19. asir....56
20. asir....72
VeDigerleri....l73
Aricak Evliyalan. . . .226
Baskil Evliyalan. . . .227
KarakoQan Evliyalan. . . .276
Keban Evliyalan. . . .291
Kovancilar Evliyalan. ...313
Maden Evliyalan. . . .320
Palu Evliyalan. . . .324
Sivrice Evliyalan. . . .348
Index.... 351
Kaynakca....360
Elazig Evliyalari
13.asir
§ehrin giivenligini temin edebilecek sarp
kayahklara ve yiikseltiye sahip olmasi, Firat nehrine
yakmhgi, etrafmda tarim ve hayvancihga elverisli ova ve
platolarm yer almasi, aynca dogu-bati ve kuzey-giiney
giizergahlanni takip eden onemli ticaret yollan iizerinde
bulunmasi, Harput'un tarihi cografyasmin onemine etki
eden ozellikler arasinda siralanir 1 . Hititler, Urartular,
Medler, Persler ve Romahlarm hakimiyetinden sonra
yore Sasani ve Bizans mucadelelerine sahne olur.
Hititlerin Isuwasi, Bizanslilarm Ziata Castellum'u,
Musriimanlarm ilk defa Hz. Omer doneminde Harput'u
ele gefirmesiyle Hisn-i Ziyad (Ziyad'm Kalesi) ismini
alir. Yorede tiirbeleri bulunan Ankuzu Baba ve Fetih
Ahmed Baba, simrda bir lis olarak Miislumanlann Bizans
iizerine akmlar yaptigi donemlerin miicahitleri arasinda
gosterilmektedir.
1 (^ELIK Aydin. Harput Tarihi. Gefmi^ten Giiniimuze Harput
Mimarisi
Harput ve cevresi 1071 Malazgirt muharebesinden
sonra Tiirklerin eline gecer. Yorede Biiyiik Sel9uklu
Devleti'ne bagli olarak £ubuk Bey'in idaresinde
£ubukogullan Beyligi kurulur (1087). Harput'un Turkler
tarafmdan almmasma kadar sadece miistahkem bir kale
hiiviyetinde kalan bu yerde, Tiirklerle beraber sehirlesme
siireci hiz kazanir. Ne var ki, £ubukogullan Beyligi'nin
omrii uzun siirmez. 1115 yilmda Artuklu Belek B.
Behram, Harput ve yoresini eline gecirerek Artukogullari
donemini baslatir. Onun Harput, Dersim ve Halep
emirliklerinde bulunan ve Hachlarla yaptigi savaslardaki
basansi ile tin kazanan bir Turk beyi olarak Hristiyanlarm
korkulu bir riiyasi haline geldigi anlatilir 2 . Belek
Gazi'nin 1 124'teki oltimtinden sonra Harput, Hisn-i
Keyfa Artuklu Hiikumdan Davut'un eline ge9er 3 . Bir
muddet sonra Davut'un kardesi imameddin Ebubekir
tarafmdan Harput'ta, "Harput Artuklulan" diye bilinen
bagimsiz bir beylik kurulur ve adma para bastinlir
(1 185). Ondan sonra gelen Hizir ve Nureddin Artuk Bey
Eyyubilere tabi olurlar. Artuklu hakimiyeti 1234 yilma
kadar siirer. Burada yetisen bilginler ve sanatkarlarm
2 ALPTEKIN Co§kun. Belek b. Behram. TDV Islam
Ansiklopedisi
3 Steven Runciman eserinde onun hakkinda §unlan kaydeder.
"Belek oliirken, dliimunun Islam igin oldurucu bir darbe
oldugunu mirildanmisti. Hakki da vardi; gunkii Hach
sovalyelerinin bu ana kadar karsilastiklan biitiin Turk
kumandanlari iginde en biiyiik cevvaliyeti ve akdhhgi gosteren
o olmustu. Artukogullannin biiyiik kudreti ondan sonra kisa bir
siirede qokecekti. " Hach Seferleri Tarihi. Cilt II. Sh. 136.
biraktigi maddi ve manevi eserler, Artuklu doneminin
Harput Tiirk-islam kulturii ve medeniyetinde son derece
onemli bir yeri oldugunu gosterir. Ozellikle Artuklu
hukumdarlarmdan Fahreddin Karaaslan'm sehrin
tarihinde unutulmaz yeri vardir. Onun burada meshur Ulu
Cami'yi insa ettirmis oldugu ileri siirulur. Halbuki,
Aynur Durukan makalesinde, Ulu Caminin ic avlusunda,
kuzeyde yer alan on bir satirhk kitabenin bir vergi
kitabesi oldugu noktasmdan hareketle, yapinin tarih9esi
hakkmda aydmlatici fikirler ortaya koyar 4 . Bu kitabede,
1146 yilmda Artukoglu beyi Fahreddin Karaaslan'm
vergilerin kaldinlmasim emrettigi yazihdir.
"Esirgeyen ve bagislayan Tanri adiyla. Bu yapi,
emir, ordu komutani, buyuk, yuce, efendi, adil, yardim
goren, Allah'in yardimiyla galip ve ilstun gelmi§,
dunyamn sava§gisi, dinin onuru, Islamin giizelligi,
imanin yidizi, insanlarin yardimcisi, devletin degeri,
milletin yilceligi, ummetin taci, meliklerin gunegi,
sultanlann degeri, musluman ordularimn onuru,
sava§gdarin yardimcisi, dinsizlerin ve Tanri'yi inkar
edenlerin yok edicisi, yuce degerlerin kiiresi, hilafetin
kihci, beylerin efendisi, ziraatgilerin babasi, milminlerin
emirinin yardimcisi Artuk oglu Sokmen oglu Davud oglu
Ebu'l Haris Fahreddin Kara Arslan -Allah saltanahni
silrekli kilsin- Allah yiiceligini ve rizasim kazanmak iqin,
ayni zamanda sehrin emniyeti iqin aciz kimselerden bag,
osiir, tartilan ve okka He satilan baska seylerden ahnan
4 Durukan Aynur. Harput Ulu Camiinin Du§undurdukleri
vergilerin kaldinlmasini emretti; bunu iade edenlere
Allah lanet etsin. 54 1 / 1 1 46 yihnda yazildi. "
1899, 1905, 1964 ve 1990'larda onanldigi
belirlenen Ulu Cami, gecirmis oldugu bu tamirlerle
ozgiin niteliklerini kismen kaybetmis olmakla birlikte
bugiin saglam durumda ve ibadete aciktir. Harput'ta
Kursunlu Camii'nde bulunan ve Ulu Cami'ye ait oldugu
dusiiniilen minberin sol kanadmdaki kitabesinden,
caminin yamnda bir medrese bulundugu anlasihr 5 . Ancak
arastrrmacilarm cogu, gee donemde yapinin bir
bolumiinun medrese olarak kullamldigmi belirtmekle
yetinirler.
Yapiya ait oldugu ileri siiriilen Kursunlu
Camiindeki bu minber merdiveninin sol list
korkulugunda yer alan kitabedeki Ulu Camie dair bilgiye
dayamlarak, Ulu Caminin Kazvinli Alevi Azizi oglu
Emir Kiya tarafmdan yenilendigi, minberin supiirgelik
kismmdaki kitabeden ise, ustasmm Kazvinli Ismail oglu
Ebu Said oldugu anlasilmaktadir. Kitabelerden bir
5 Harput'ta Ortafag'da muhtemelen Ulu Cami, Esediye ve
Alacah Cami medreseleri bulunmaktaydi. XVII. yiizyihn
ortalannda Evliya Celebi alti medresenin varhgindan soz eder.
«Alti adet Medrese olup, her camide de bir kufiik dershane
bulunmak mukarrerdir, amma Zahriye, Ulu Cami, Hatuniye
medreselerinin canib-i vakifdan miiderrisleri vardir.
Ciimlesinde ilm-i hadis goriilur. Ciimle 50 adet mektepleri
vardir ki, canib-i vakifdan eytama beher sene birer kat libas-i
hariri siirre ve atiyyesi mebzuldur.»
digerinde £ubukoglu Kiya Ali adinin ge9mesi, bu
onarimm zamani konusunda bazi §iiphelere yol afar.
£unku, £ubukogullarmm Harput'taki egemenliginin
1120'lerde sona erdigi anla§ilmaktadir. Eger gercekten
minber Ulu Camiye aitse, onanmi 1120'lerde
gercekle§tirilen yapinin daha once in§a edildigi,
dolayisiyla vergi kitabesinin, in§asmdan en az 20-25 yil
sonrasma ait oldugu du§iinulebilir. Nitekim Harput,
£ubukogullarmm kurucusu £ubuk bey tarafmdan 1087
yilmda almmi§tir. Yapida yer alan vergi kitabesi ya
dogrudan yapmm in§asiyla ili§kili degildir, ya da yapinin
ikinci onanmi ile baglantili goriilebilir. Bu takdirde Ulu
Cami, ara§tirmacilarm one siirdiigu gibi bir Artuklu
yapisi degil, £ubukoglu yapisidir ve Artuklular
zamanmda Karaaslan'm emriyle onanlmi§ veya
yenilenmi§tir.
Ertugrul Danik Ulu Caminin in§a tarihi iizerinde
yine de temkinlidir 6 . §ehri Bizanstan devralan
(^ubukogullan'nm heniiz fetih siireci tamamlanmadan ve
kentteki Tiirk iskanmm oturmadigi yirmi alti yilhk kisa
donemde, ozellikle de ic Kale di§ma boylesine onemli bir
yapi yapma du§iincesinde olamayacaklan ve bu
du§iinceyi gercekle§tirecek yeterli ko§ullarm olu§madigi
fikrindedir. Muhtemelen (^ubukogullan ibadet ihtiyaci
icin kentteki bir kilise veya §apeli camiye cevirmi§ler,
veya acele ile kiiciik olgekli bir cami ya da mescit in§a
6 Danik Ertugrul. Ortafag'da Harput. Sh.38. T.C. Kultur
Bakanhgi Sanat Eserleri. Ankara. 2001
5
etmi§lerdir. Sehir hayatmi yansitmasi bakimmdan
1220'lerdeki §u olay zikredilmeye deger. Belek Gazi'nin
esir ettigi Krai Baudin, Galeyrand ve Josecylin,
Besni'den kihk degi§tirerek Harput'a gelen elli
Ermeni'nin kaleyi ele ge9irmesine ragmen serbest
kalamazlar. Zira Harput Kalesi §ehir halki tarafindan
muhasara edilir. Sehirde bulunan Hristiyan halkm bu
olayda Bizanshlardan sonra Hafli kontlarmm yerine
Turkleri tercih etmi§ olabilecegi anlamh goruliiyor.
Uzerinde durulacak noktalardan birisi de, IV.
Murad'm Revan seferinden (1635) donu§unde Harput'tan
ge9erken mal-i ganaim olarak getirdigi asar-i atikadan
sayilan ve abanoz agacmdan mamul gayet nefis ve
kiymetli bir minber ile yine 90k kiymetli bir Acem
hahsmi bu camiye hediye etmesidir. Bir aralik bu hahnin
satihp caminin tamirine sarf edilmesi du§uniilur ve 100
altm kiymet takdir edilir. Caminin hatibi olan Ebcizade
Osman Efendi'nin te§ebbusuyle Cakilcizade Haci Said
Efendi miizayedeye i§tirak ettirilir ve hah 205 altma
satihr. Ishak Sunguroglu amlarmda bu olaydan soz eder.
"Bu hahnin bildhare Istanbul 'da 800 altin liraya
sahldigini Haci Hayri bey merhumdan isitmistik. Minber
ise, Eldzig'daki Saray Camiine nakledilmistir. Uzerinde
yapi tarihi olarak hicretin 500 kiisur yilini gosteren bir
yazi vardir. "
Dogal ve Kultiirel Varhklar Envanterinde anit eser
olaral tescilli olan yapinin tugla minaresi egridir 7 .
Danik, kitabesi olmamasma ragmen Alacah
Cami'nin asrm basmda insa edilmis olabilecegini ileri
surer 8 . Sunguroglu kaynak gostermeden yapinin Artuk
ogullarmdan Hizir Sah tarafmdan insa ettirilmis oldugunu
belirtir 9 . Bugiin biiyiik olciide orijinalligini kaybetmis
olan yapi, Dag Kapi girisinden hemen sonra Balak Gazi
parki icinde yer almaktadir. Bati cephesinin kuzeyindeki
kosede kapinin hemen sagmda bulunan duvar nisi,
guniimuze ulasmayan bir boiiimle iliskili olmahdir.
Aynca, kuzey bati kosesindeki minareye 9ikis merdiveni
yoktur. Minareye cikism, kaynaklarda adi gecen ve arsiv
resimlerinde kismen izi goriilen cami ile bitisik
medreseden saglandigi ileri siiriilebilir.
Sunguroglu cami hakkmdaki amlarim Beyzade
Haci Ali Efendiyle irtibatlandinr 1 . Diger giinlerde
cemaati bir iki kapi komsudan ibaret olmasma ragmen
burada bes vakit ezan okunmaktadir. Cuma giinleri tikhm
tikhm dolan caminin cemaati disandaki tasliga ve bazan
avluya kadar tasar.
7 T.C.Elazig Valiligi. II Kiiltiir ve Turizm Mudiirliigu Elazig
Arkeoloji ve Etnografya Miize Mudiirliigu. Elazig Kiiltiir
Envanteri. 2009
8 Danik Ertugrul. Ortafag'da Harput. T.C. Kiiltiir Bakanhgi
Sanat Eserleri. Ankara. 2001
9 Ishak Sunguroglu. Harput Yollarmda. Cilt I. Sh.270.
10 Ishak Sunguroglu. Harput Yollarmda. Cilt I. Sh. 272-273
"Ciinkii Beyzade Haci AH Efendi Meteris'in basindaki
konagindan kalkar, arada iiq biiyiik cami varken cuma
namazim eda iqin konagina en uzak olan bu camiye
yiiriiyerek gelirdi. Basinda beyaz fesi ve yesil
sarigiyla, ayaklarinda sari mes ve pabucuyla, elinde
uzun dsdsiyle heybetli gidip gelisi, halk arasinda
aldka uyandirirdi. Kasabadaki miiritlerinden basket
koyler ve bahqelerdeki miiritleri de bu camiye
toplanirlardi. Cuma namazinda, bizzat minbere qikar,
gayet veciz ve miiessir hutbesini okur, namaz ve
duadan sonra da hatm-i hacegdn olurdu. Camiin dort
duvari iqinde biiyilk bir halka teskil eden miiridan, diz
qokerek sukun ve huzur iqerisinde baslarini onlerine
egip gizli zikre geqerlerdi. Bu hal yarim saat kadar
devam ettikten sonra, Beyzade mihrabin oniindeki
yerinden kalkar, her milridin onilnde diz qokerek,
onlari manevi murakabeden geqirir, bu merasim
tamamlandiktan sonra makamina oturur, silsile-i serif
okunur, dua edilir ve duadan sonra cemaat dagihrdi.
El opturmez, cemaat dagihncaya kadar yerinde
oturur, en yakinlari kendisinin kalkmasim beklerlerdi.
Sonra camiden ayrihr ve yine yaya olarak konagina
donerdi. Ramazanlarda miiritlerinden bir kismini bu
camide siiluke soktugunu da iyi hatirhyorum. O
giinlerde cami qok senlenirdi. "
Yine Artukogullan doneminde bir hastane, bircok
ce§me, riirbe, saray in§a edilmi§tir. Harput kalesi onemli
bir onarim gormu§ ve bazi eklentiler yapilmi§tir. Aynca,
kalenin hemen dibindeki Siiryani Kilisesinin Artuklu
8
Hiikiimdari Fahrettin Karaaslan (6.1168) tarafmdan
yaptinldigi kanaati vardir 11 .
1234 yilmdan itibaren Tiirkiye Selfuklu
Devleti'nin hakimiyeti altma giren Harput bir suba§i
11 Fahreddin Karaaslan ile ilgili bu du§uncenin kaynagim 1301
salnamesinde yer alan §u ifadelerde gormek mumkundur.
"Arslan padisahin ahd-i hukumetinde Suryanilerin Mitrani
Ruesasi, melik-i miliar iinileyhin nezdine varup tahsil ettikleri
emir iizerine gerek bu (Meryem Ana) kiliseyi ve gerek bunun
cenub-u sarki cihetinde ve gay kiyisinda vdki "Mar §emun "
nam kilise ile Sinabut ve Huseynik kiliselerini tamir ettiler. "
Nevzat Ilhan makalesinde Harput'taki en eski yapimn
Dabakhane Deresine bakan Kale yamacindaki 179 tarihine
dayandmlan Meryem Ana Siiryani Kilisesi oldugunu kaydeder.
Daha sonra bu yorelerde Giircii Bey, Sinavut ve Sinoris Ermeni
Mahalleleri geli§ecektrr. -Ge^mi^iten Guniimiize Harput
Mimarisi- Sunguroglu anilannda bu yapi hakkinda §unlan
kaydeder. "1355 Hazirani icinde Harput'u ziyaretim sirasinda
bu kiliseye de ugradim. Kale hisarlarini gecince geni§ bir
harabezarin ote ba§inda yepyeni bir bina gordum ve §a§irdim,
yaklaqinca burasinin Meryem ana kilisesi oldugunu anladim.
Kapisi acikti, iceriye girdik, yukarida yazdigim beha bicilmez
resimli mermerlerden, kapidan, pencere kapaklarindan,
Incilden eser yoktu. Gergi kilise tamir edilmis; fakat eski
kiymet ve guzelligini kaybetmisti. Eski o giizelim kapimn yerine
sacdan yapdma-adi iki kanath bir- kapi konulmustu-,
pencereler kamilen agikti, Guvercin suruleri, burayi
kendilerine emin bir mesken ve bir yuva olarak segmisler, agik
pencerelerden kolayhkla girip gikmakta ve yer yer her tarafta
yuva yaparak gogalmaktayddar, o kadar ki, zeminde bile gift
gift yumurtalar siralanmisti. Bu mabed, simdi Yakubi
Suryanilerden sanki bu sevimli guvercinlere miras olarak
intikal, etmis gibiydi. " Harput Yollannda Cilt I. Sh.356
tarafmdan idare edilir. Bu devirden "Arap Baba" tiirbe ve
mescidi dismda onemli bir eser guniimuze kadar gelmez.
§ehir, 1243 Kosedag Savasi'ndan bir sure sonra ilhanhlar
tarafmdan zapt edilir. XIII. yiizyilm sonlarmda Anadolu
Sel9uklu Devletinin sona ermesi ile Anadolu'da beylikler
donemi baslar.
Harput'ta Alaca Mescid adiyla da bilinen Arap
Baba Mescid ve Turbesi, Sarahatun Mahallesi, Yakut
Sokak No. 18'de yer almaktadir 12 . Mescidin giris kapisi
iistundeki kitabede Tevbe Suresinin 18. ayeti yazihdir.
"Allah 'in mescitlerini ancak Allah 'a ve Ahiret giiniine
inanan, namazlarini kilan, zekatlarim veren ve Allah 'tan
baskasindan korkmayan kimseler imar ederler. Umulur ki
bunlar, dogru yolu bulmus ve hidayete ermis kisilerdir. ".
Kitabe soyle devam eder. "Bu metin ve all bina, Selcuk
sultanlanndan din ve dilnyasi mamur ve abadan olan
buyuk sultan Kihqarslan'in oglu Keyhiisrev'in
zamamnda onun istek ve emriyle §aban 'in torunu ve
Arap §ah 'in oglu Sahibii 1 Ataya ve 1-ihsan olan Cenab-i
Hakk'in rahmetini rica eden Yusuf tarafmdan Hicret'in
678 (1279-80) yihnda yapilmistir. " Tiirbenin girisinde
yer alan tamtim yazismda, yapirun mimari ozellikleri
hakkmda bilgi verilir. "Bu mescit 5.5X5.5 metre
genisliginde olup kiblede 1,5X2,5 metre yiiksekliginde
mavi lacivert ve pathcan moru qinilerle yapilmis bir
12 Damk Ertugrul. Ortafag'da Harput. T.C. Kultur Bakanhgi
Sanat Eserleri. Ankara. 2001
10
mihrabi, saginda ve solunda iki ufak penceresi vardir.
Mescidin tavani tonoz halinde tek kubbeli dort metre
yiikseklikte olup iistu kursun kubbe He kaphdir. Iq
mescide, sag taraftan 75X135 cm. ebadinda kenarh bir
taskapidan diger hucreye girilir. Bu hiicre Arap Baba 'nin
tarn ustunu teskil eder. Altta kible cihetinden 75X90 cm.
bir kapidan girilmektedir. Tiirbenin tavani kirmizi
tuglalarla yapilmistir. Turbede giinumuze kadar ulasan
cesedi bozulmamis Arap Baba isimli bir yatir
bulunmaktadir." Ertugrul Damk (1962-2008), Harput'ta
bulunan yapilar i9inde en yogun siisleme programma
sahip olan bu mescidin mihrabmda ve kubbesinde
kullamlan cinilerin, doneminin en onemli ornekleri
oldugunu ileri surer.
Arap Baba riirbesi ve mescidi 'Dogal ve Kultiirel
Varliklan Koruma Envanteri'nde iyi derecede korunmus
eserler arasmda yer alir 13 .
Arap Baba'nm mezari, mescidin yan tarafta kapisi
bulunan zemininde bulunmaktadir. Uzeri tonozla ortiilu
olan bu kisimda ahsap bir sanduka vardir. Mescidin
kitabesinde de ismi gecen Yusuf Ibn-i Arapsah burada
gomiiludiir.
Halk arasmda Arap Baba ismi ile tanman bu
kisinin yorede farkh versiyonlanyla yaygm bir de
efsanesi bulunmaktadir. Bu efsaneye gore, Harput'un en
ihtisamh doneminde, yaz aylarmda siddetli ve
13 T.C.Elazig Valiligi. II Kiiltiir ve Turizm Miidurliigu Elazig
Arkeoloji ve Etnografya Miize Mudiirliigii. Elazig Kiiltiir
Envanteri. 2009
11
dayamlmaz bir sicaklik baslar. Bu sicakhk oylesine artar
ki topraklar, tepeler 9atlar ve kurakhk biitiin Harput'a
yayihr. O giinlerde Selvi adh yash bir kadma riiyasmda,
Arap Baba'nm basim sandukasmdan 9ikanp dereye
atacak olursa, yeniden yagmurun yagacagi ve kurakhgm
onlenecegi soylenir. Bu kadm ayni riiyayi devamh olarak
her gece gormeye baslar ve ayni sozler kendisine tekrar
edilir. Ote yandan Harput'taki sicakhk da her gecen gun
biraz daha artmaktadir. Ayni riiyayi devamh goren kadm
sonunda bir gece Arap Baba'nm basim sandukasmdan
alir ve dereye atar. Bunun iizerine siddetli yagmurlar
baslar ve sehri seller gotiiriir. Bu defa kadmm riiyasma
Arap Baba'nm kendisi girer ve ona, "Sandukamdan ahp
dereye attigm basimi bana geri ver. Eger geri vermeyecek
olursan yagmurlar durmayacak ve felaketler bu kentte
birbirini izleyecektir.", der. Bundan korkan kadm dereye
kosar. Arap Baba'nm basim bularak sandukasma koyar.
Bunun iizerine yagmur bir anda kesilir ve Harput'ta hayat
normale doner. Denilir ki, bu olay iizerine Selvi kadm
korkunc bir hastahga yakalanarak giinlerce lzdirap 9eker
ve oliir.
Soylencenin farkh bir versiyonunda yash kadm
sehir halki tarafmdan buna zorlamr. Komsularma
anlattigi riiyasi biitiin Harput'a yayilmistir. Giinler
ge9mis Harput'a bir damla yagmur diismemistir. Kitlik
kapidadir. (^aresiz kalan insanlar Selvi Nine'yi Arap
Baba'nm basim kesmesi konusunda ikna etmeye 9abalar.
Ancak yash kadm buna cesaret edemeyince, bir gece
evinin etrafmda toplananlar evi taslamaya baslar. Diger
12
bir anlatim seklinde ise, Arap Baba'nm basmm kesilmesi
Harput'taki Ermenilere mal edilir. Harput'ta yasayan
Ermeni biiyiicii, zengin bir ailenin kizma, "Kurakhgm bir
^aresi var. Eger ilmi kuvvetli olmiis bir zatm basi
kesilerek suya atilirsa, yagmur yagar ve kurakhk biter."
der. Bunun iizerine Arab Baba'nm tiirbesine gece vakti
giden kiz, kapinin kilidini kirarak iceri girer. Sandukanm
kapagim a^tigmda o zamana kadar hie curumemi§ olan
Arab Baba'nm naasmi goriince, korkar ve tiirbeden cikar.
Tiirbeden biraz aynlmca tekrar basmi kesmek i9in geri
doner. Biraz once tasla kirdigi kilidin yerinde yenisinin
durdugunu goriir. Onu da tasla kirip iferi girer.
Yanmdaki bi9akla Arab Baba'nm ba§mi keser ve bez
cuvala koyarak, goriiriip bir dereye atar. O andan itibaren
gokyiiziinde §im§ekler 9akmaya, Allahii teala'nm cezasi
ve gazabi tecelli etmeye ba§lar. §afak soktiigii zaman
saganak halinde yagmur yagmaktadir. Yagmur kisa
zamanda afet halini ahr. Arab Baba'nm ba§im kesen kizm
bulundugu konak, kirk giin kirk gece ta§lamr. Kiz bir
gece riiyasmda Arab Baba'yi goriir ve Arap Baba kiza,
"Ba§imi getir, yerine koy!" der. Bunun iizerine dereye
giden kiz uzun bir sure kesik basi aradiktan sonra bulur
ve tiirbeye getirip yanma koyar. Kisa bir zaman sonra
yagmur diner ve giines a9ar. Arap Baba'nm basim kesen
kiz, olum amnda 90k azap 9eker. Oldiikten sonra cesedi
duvarlara 9arpihr. Ailesi bu durum karsismda sadece
aglar. Zira ellerinden hi9bir sey gelmez.
XIII. asirda yasadigi rivayet edilen Arap Baba'nm,
Harput'un fethi i9in gelen Sel9uklu kumandanlarmdan
13
olup, ayni zamanda biiyiik bir veli oldugu anlatihr 14 .
Islamiyeti yaymak ifin bazan kili9 kullanan Arab Baba,
90gu zaman insanlara dogru yolu gostermek i9in vaaz ve
nasihatlerde bulunur. Sik sik, "Kili9la geldim kalemle
gidecegim", dedigi belirtilir. Vefat tarihi belli degildir.
Mescit ve riirbe son yillarda Vakiflar Genel
Mudurliigu tarafmdan restore edilmis, tiirbenin list kati
sivanmis, dosemesi elden ge9irilmis ve dis duvar
kaplamalan yenilenmistir 15 . Tiirbe bolumii hi9bir siis
unsuru ihtiva etmez. Tiirbenin asil ozelligini dikdortgen
planh olan alt (mumyahk) kati teskil eder. Burasi, hem
farkh ortiisu hem de mumya ihtiva etmesi bakimmdan
Anadolu'daki Sel9uklu devri turbelerinin 90gundan
ayrihr. Mumyahk boliimune, giiney cephenin bati ucuna
yakm yere a9ilan bir metre yiikseklikte bir basik kemerli
kapidan girilir. Mumyalanmis ceset, etrafi tahtalarla kaph
genis bir mezarm i9ine koyulmus ve iizerine zeminle aym
seviyede bir tahta kapak yapilmistir. Kapismdan bakildigi
zaman diiz bir satih gibi goziikiir. Ortii kalkip da kapak
a9ilmca ceset sandigm i9inde goruliir. Arap Baba tiirbesi,
dista mescit ile biitunlesmesi, buna karsihk adeta
miistakil bir i9 biinyeye sahip olusu ile bu tipin guzel bir
ornegini teskil eder. Rivayete gore Arap Baba, eskiden
gomiilmek iizere Korhane'ye (yogun kis zamanlarmda
14 Evliyalar Ansiklopedisi, Tiirkiye Gazetesi
15 KIYAK Abdiilkadir, Elazig ve Yoresinde Ziyaret Fenomeni
Uzerine bir Din Bilimi Ara§tirmasi, Doktora Tezi, Erciyes
Uni., Kayseri, 2010
14
cesetlerin saklandigi morg) konulan cesedinin hi9
curiimemis oldugu goriilerek, halk tarafmdan tiirbeye
defnedilmis keramet sahibi evliyadan bir kisidir. Bugiin
hala bu inane devam etmektedir. Bazilan ise onu,
'Alacamescit Camiinin farascisi' diye tamtmistir. Bir
kisim halk ise onun Arabistan'dan gelmis fakir bir dervis
oldugunu soyler. Halk arasmda Arap Baba'nm veli
olmasi sebebiyle naasmm curiimedigi ve dolayisiyla
mumyalanmasmm soz konusu olmadigi kanaati de
yaygmdir. Harput medreselerinde egitim gormus ve ayni
zamanda miiderris olan Bedri Yiicesu (1898-1986) bu
menkibe ile ilgili su bilgileri vermektedir.
"Arap Baba birkag giln goriilmeyince gevre
halh kendini merak eder. Gece Arap Baba 'yi
aramaya koyulurlar ve evinde olmu§ olarak bulurlar.
Yikayip kefenlerler. Gomecekleri vakit gaipten "Beni
gommeyin, defnetmeyin, dylece birakin ", diye bir ses
gelir. Arap Baba 'nin cesedi ortalama 150 senenin
iizerinde gomulmeden dylece kahr. Uq yd Harput
yoresinde yagmur yagmami§. Yorede bir kadin bir olii
kafasi suya atihrsa yagmur yagarmi§ dil§uncesiyle bu
cesedin kafasim kesip suya atmis. O yd yumurta
buyuklugunde bir dolu yagmis. Ovayi ve Harput
yoresini bu dolu mahfetmis. Kesilen basi da artik
bulamamislar, sel alip goturmils " .
Keramet ehli bir kisi olduguna inamlan Arap Baba
hakkmda anlatilan bir diger menkibe de soyledir. Arap
Baba, Arabistan'dan Harput'a gelen bir seyyahmis. Bir
gelisinde Harput'ta 2-3 ay kaldiktan sonra burada vefat
15
etmis. O zamanlar Harput'ta 90k siddetli kis mevsimleri
yasandigmdan kis mevsiminde vefat edenler 9etin kis
sartlarmdan dolayi Korhane'ye birakihrmis. Bu sebeble
Arap Baba'nm cesedini Korhane'ye birakan Harput
ahalisi bahar gelip buzlar cozuldiigiinde defm islemleri
ifin gelince, karsilarmda Arap Baba'nm 9urumemis
cesedini goriip sasirmislar. Bu zatm keramet ehli biri
oldugunu dusiinerek guniimuzde bulunan yere tiirbe
yaptirarak ziyarete acmislardir.
Bir ara mescidin tevliyet ve miiezzinligi Haci
Hamid Efendigillerin iizerindedir. Sunguroglu anilarmda
sunlara yer verir . "Bizim zamammizda Deli Hiiseyin
naminda birisi milezzindi. Deli Hiiseyin kisa boylu, siyah
sakalh, gok esmer rengi He burnundan ve qok acele
konusan tarn bir tipti. Ziyaretqiler geldigi zaman tilrbenin
iqerisine girer, cesedi kucaklayarak disari qikarir ve
ziyaretqilere gosterip bes on kurus faydalandiktan sonra
tekrar sandukasina koyardi. Deli Hiiseyin' den sonra
Piranli Ahmet Efendi bu mescitte milezzinlik ediyordu. "
Guniimuzde Arap Baba'nm riirbesi, cesedinin
ciirumemis olmasmdan ve bu nedenle de keramet ehli bir
kisi oldugu kanaatiyle yore halkmm yam sira cevre
illerden de gelenler tarafmdan yogun olarak ziyaret
edilmektedir. Buraya daha 90k akil hastalan ve fel9li
insanlar geldigi gibi yasi ilerledigi halde evlenemeyen
gen9ler, kismetlerinin a9ilmasi i9in ve herhangi bir iste
9ahsmayan kisilerin de bir is sahibi olabilmek ve ayrica
16 Ishak Sunguroglu. Harput Yollannda. Cilt I. Sh. 315
16
cesitli amac ve maksatlan olanlar tarafmdan ziyaret
edilmektedir. Ziyarete gelen kisilerin tiirbede Kur'an
okuyup dua ettikleri gibi sanduka iizerinde bulunan yesil
ortiiyii uc defa opiip baslarma koyduklan ve yine bu
ortiiyii viicutlarmm agnyan kisimlarma siirdiikleri
goriiliir.
Anlatihr ki, belediye baskanlarmdan birisi
inanmayarak, naasi miizeye kaldinr. Halk buna mani
olmaya cahsir. Ancak belediye baskani, "Hayir! Bu cesed
mumyahdir. Bunu alem de gormeli. Miizeliktir bu
cesed!" cevabmi verir. Ertesi sabah cesedin, miizeye
kaldinldigi yerde olmadigi goriiliir. Belediye baskani
bunu birilerinin yaptigmi sanir ve tekrar miizeye
koydurur. Aym hadise birka^ defa tekrar eder. Belediye
baskani isteginde 90k israr eder, fakat sonunda fel? olur.
Arap Baba'nm naasi, yillardir ziyaret9ilere acik
tutulmaktadir. Tiirbenin ifinde cam bir bolmede
sergilenen naasm basmda bir gorevli durmakta, yesil ortii
ile iizeri kapah olan naasi gormek isteyenler ortiiyii
kaldirarak bozulmadan duran naasi gorebilmektedirler.
Naasm kafa kismi ise govdeden kesilmis olarak yamnda
durmaktadir.
Vakiflar Bolge Miidiirliigiiniin talebi iizerine 2008
yilmda Istanbul Universitesi Adli Tip Enstitiisii ile Firat
Universitesi Adli Tip Anabilim Dalmm ortaklasa yaptigi
17
incelemelerde Arap Baba'nm cesedinin mumyah oldugu
ortaya cikmistir 17 .
Halk arasmda Tesbih Baba olarak da bilinen
Uryan Baba, Kayabasi denilen dik kayahklara varmadan
saga dogru 100 m. kadar mesafede, tepenin Harput'a
bakan yamacmda medfundur 18 . Makam bolumunii
olusturan yapi kayahklar i9indeki bir magaramn tiirbeye
donustiirulmesi ile meydana getirilmistir. Bu kayahklara
Harput'un yerli halki eskiden "Tilki Kayahklan" derdi.
Buramn hemen yambasmda eski bir mezarhk vardir.
Uryan Baba Tiirbesi ile ilgili tarihi kayitlarda, burada bir
Mere ve mescid bolumiinun bulundugu yazihdir. Bugiin
ise makam bolumuniin bitisiginde bulunan tek kath tas ve
moloz kansimi olan yapi, Uryan Baba turbedarmm
kaldigi kiiciik bir evdir. Giinerkan Aydogmus ishak
Sunguroglu'na atfen, tiirbe yamnda bulunan mescidin
eskiden tekke olarak kullamldigim kaydeder. Bugiin
Mere ve mescid bolumu yikilmis olup tiirbenin giris
kapisi dikdortgen tastan yapilmis iki yan siitun iizerine
konulan yanm kemerli tas bloktan olusmustur. Bu giris
kapisim olusturan kemer iizerinde, "Allah'm ariflerinden
ve Allaha karsi olan muhabbet sirrmm alimlerinden,
comertligi itibariyle de Allah'm sevdigi kullanndan
ismail'in torunu, Omer'in oglu Hafiz Muhammed biiyiik
sehadet riitbesine nail olarak burada olmiistur. Tann
17 OYMAK Iskender, Elazig Merkez ve Qevresinde Ziyaret
Yerleri ile Ilgili Inanf Ve Uygulamalar
18 Aydogmu§, Giinerkan; Harput Kiiltiirunde Din Alimleri,
Elazig, 1998
18
sirrmi mukaddes etsin", yazisi bulunmaktadir. Tiirbe
mezarm kesfinden hemen sonra 1861 yilmda yapilmistir.
Giris kapismdan sonra sag tarafta sanduka yer ahr.
Anlatildigma gore, Harput'un Alaca Mescid
Mahallesinde bir evde oturan Haci Ali nammdaki zat, bir
gece riiyasmda 119 liile fesmenin oniinde dururken
caddeden bir devecinin yulan elinde kendine dogru
geldigini, yanma gelince devesini 9okerttigini ve Haci
Ali'yi iizerine bindirerek Uryan Baba'nm bulundugu yere
biraktigim ve sonra gozden kayboldugunu goriir 19 . Bu
riiyanm bir ka9 gece ayniyle tekrarlanmasi, Haci Ali'yi
hayretler iferisinde biraksa da korkusundan derdini
kimseye acamaz. Nihayet bir arefe giinii kazma kiirekle
oglu Siileyman'i da yanma alarak Uryan Baba semtindeki
aile mezarhgma gider. Harap ve diizeltilmesi gereken
mezarlan yaptiktan sonra ogluna, "Evladim! U9 gecedir
riiyamda bir deveci beni 119 Hilenin oniinde devesine
bindirerek tam suraciga getirip indiriyor ve gozumiin
oniinde kayboluyor. Gel kazahm bakahm ne 9ikacak?",
demesi iizerine Siileyman kazmaya sanhr ve bir taraftan
kazar, bir taraftan kiiregi ile topragi atar. Cukur bir bu9uk
metre kadar derinlesince, bir delik a9ihr. Deligi
genisletirler. Ortaya bir lahit 9ikar. Lahidin i9erisinde
biitiin vaziyette 9iirumemis ve bozulmamis bir cesedin
19 YAVUZ Etnrah, Harput Halk Kulturiinde Ziyaret ve Ziyaret
Yerleri Etrafinda 01u§an Inan9 ve Uygulamalar, Yuksek Lisans
Tezi. Firat Uni., Elazig, 2005
19
bulundugunu, yamnda 90k eski devirlere ait bir deste ok
oldugunu ve bu oklarm yalniz ahsap kisimlarmm
9uriimus, demir kisimlarmm ise sapa saglam kalmis
oldugunu goriirler. Uzerini muvakkaten orterek sehre
doniince, hadiseyi miiftuye ve sehrin ileri gelenlerine
haber verirler. Tetkik neticesinde bu zatm miicahit ve
aym zamanda mazannenden (veli oldugu samlan) bir
kimse olduguna hiikmedilerek bir mescid ve bir de sibyan
mektebi yaptinlir. Lahidin i9erisindeki zatm hiiviyetine
ait bir sey bulunamadigi i9in kendisine "Uryan Baba"
denilir. Burasi giinden beri de ziyaretgah olur.
Beyzade Haci Ali Riza Efendi'nin sonradan
manevi kesifleri neticesinde bu zatm Allah' in sevdigi
kullarmdan ismail'in torunu, Omer'in oglu Hafiz
Muhammed oldugu ve burada sehid diismiis oldugu
a9iklamr. Beyzade Haci Ali Riza Efendi'nin bu
a9iklamalarmdan sonra bu kesif, tiirbenin giris kapisi
iizerine Arap9a harflerle yazihr.
Sunguroglu hikayeyi soyle siirduriir.
"Bu §ehid mezarini gordugii riiya He
ke§feden Haci Ali Efendi daha sonra uzun bir
miiddet Uryan Baba'mn tiirbedarhgini yapar. Bu
tilrbedarhk babadan ogula intikal ederek evveld
oglu Haci Suleyman vazifelendirilmis, 1896
(1312.H ) tarihinde dliimu iizerine yerine torunu
Mehmed §ukril geqmistir. Mehmed §iikru'nun de
1903 (1324.R) tarihinde olmesiyle bu tilrbedarhk
kilquk oglu Mustafa Lutfi Efendi naminda bir
arkadasa geqmisti. Lutfi Efendi babasinin
20
oltimtinde tig ayhk bir gocuktu. Kendisi gok temiz
ve samimi bir hem§ehrimiz olup halen ya§amakta
ve Eldzig'da oturmaktadir. Her pazar gtinti, yaya
olarak Harput'a gikar, Uryan Baba'ya gider, ttirbe
ve etrafimn temizligine bakar, mtisterih ve huzur
igerisinde gtintinti bu ho§ ve mtibarek yerde
gegirerek ak§ama evine doner. "
ishak Sunguroglu, tiirbe oniindeki 9e§meye dair de
ilgi 9ekici bir anekdot anlatir 20 .
"Ttirbenin yan tarafinda ufak bir ge§me goze
garpar. Harigten gelen ziyaretgiler, bu ge§menin bir
akar ge§me oldugunu zannederlerdi. Halbuki, degildi.
Mtisltiman ve hayir sahibi bir saka Omer Dayi her
sabah civarin en yakin pinarlarindan sirhyla 8-10
tulum su ta§ir, hazinesini doldururdu. Bu ge§mede
abdest ahp, bu mescitte iki rekdt namaz krfanlarin
ruhlarinda dyle bir ferahhk ve gontil agikhgi husule
gelirdi ki, buraya bir gelen bir daha gelmek ister ve
bu suretle ziyaretgileri gogahrdi. "
Ge9mi§te bu yere akil hastasi olanlar ve
gercekle§mesini 90k istedikleri bir muradi olanlar
gidermi§. Hatta turbenin i9erisinde bulunan 'Binlik' bir
tesbihin i9erisinden de murad ve §ifa bulmak niyetiyle
ge9erlermi§. "Uryan Baba" ismi verilen bu zatm
Sel9uklularm Anadolu'yu fethi sirasmda burada
Bizanshlarla sava§irken §ehid du§tiigu ve ayni yere
defhedildigi kabul edilir.
20 Ishak Sunguroglu. Harput Yollannd. Cilt I.
21
Uryan Baba tiirbe ve mescidi Elazig Kiiltiir
Varliklan Koruma Envanterinde anitsal eser olarak
kayithdir 21 .
Ankuzu Baba, Harput'a bes km. mesafede kendi
ismiyle anilan Ankuzu Tepesi'nin iizerinde medfundur.
Tiirbe duvarlan tas ve beton malzeme ile insa edilmis,
tavani ise egimli bir beton tabiye ile kapatilmistir.
01duk9a kiiciik olan Ankuzu Baba tiirbesi tek mekandan
ibaret olup, elektrigi ve suyu yoktur. Aynca tiirbeye
herhangi bir sekilde tasit yolu da yapilmamistir. 16.
yiizyilda tiirbenin hemen yambasmda bir zaviye oldugu
ce§itli kayitlarda ge9er. Bugiin bu zaviyeden hie bir eser
kalmamistir 22 . Evliya £elebi'nin, "Ankuzu Baba Tekkesi
mihmanhane-i fukaradir." diye bahsettigi bu tekke ve
mescid daha sonra yikilarak harab olur. Burasi Osmanh
Donemine ait ^esitli kayitlarda degisik isimlerle anihr.
Basvekalet Arsivi tapu defterinde "Ey Kuzu" denildigi
gibi 1704 tarihli bir baska vesikada da "Aynul Kuzat"
olarak ge9er 23 . Harput'un fethi sirasmda sehid diismus ve
uzun yillar bir magara i9inde bozulmadan kalmis olan
naasi, bugiin ayni bolgede medfun bulunan velilerden
Beyzade Efendi (1810-1904) tarafmdan yaptinlan tekke
21 T.C. Elazig Valiligi.il Kiiltiir ve Turizm Miidiirliigii Elazig
Arkeoloji ve Etnografya Miize Miidiirliigii. Elazig Kiiltiir
Envanteri. 2009
2 Aydogmu§, Giinerkan; Harput Kiiltiiriinde Din Alimleri,
Elazig, 1998
23 Ishak Sunguroglu, Harput Yollannda. Cilt I
22
ve mescid yamna defhedilir 24 . Bazi rivayetlere gore
Ankuzu Baba, 8. ve 9. yiizyillarda Arap-Bizans sava§lan
esnasmda Arap ordularmda yer alan bir askerdir ve
burada §ehit du§mu§tur. Kuzu Baba Dagi'mn yamacinda
bulunan bir kaya iizerindeki at nalma benzeyen
9ukurlugun, Ankuzu Baba'nm atimn izi ve ta§lar iizerinde
bulunan kirmizi lekelerin de, Ankuzu Baba'nm
yaralarmdan damlayan kan izleri oldugu anlatihr. Bir
diger soylentiye gore ise Ankuzu Baba, civarda ya§ayan
insanlardan biridir. Yenicerilerin zulmiine ugrayarak
ka9ar ve kayahklara sigimr. Ancak yeniceriler tarafmdan
yakalamp olduruliir ve orada gomulur 25 . Ishak
Sunguroglu'nun 'Harput Yollarmda' isimli eserinde bu-
rasmm 90k eski yillarda daha 90k ziyaret edildigi, burada
halkin piknik yapip, kurbanlar kestigi anlatihr. Vaktiyle
Yetimogullan ailesinden Ahmet nammda meczup bir
ki§i, kayahklarm zirvesinde bulunan Ankuzu Baba
tiirbesinin yillarca tiirbedarhgim yapar 26 . Olumiinden
sonra da Ankuzu Baba neslinden geldigini iddia eden kizi
Hamide Hatun, bu vazifeyi iizerine ahr. Hamide Hatun,
yaz ki§ demeden uzun zaman bu bah9ede oturarak
babasimn izinde sebat eder. Ziyaretgaha araba yolunun
olmamasi ve ziyaret 9evresinde i9me suyunun
buhinmamasmm, ziyaret9i sayisim olduk9a du§urmu§
24 Evliyalar Ansiklopedisi. Tiirkiye Gazetesi
25 YAVUZ Emrah, Harput Halk Kulturiinde Ziyaret ve Ziyaret
Yerleri Etrafinda 01u§an Inan9 ve Uygulamalar, Yiiksek Lisans
Tezi. Firat Uni., Elazig, 2005
26 Ishak Sunguroglu. Harput Yollarmda IV. Cilt
23
oldugu nakledilir. Son yillarda bir tiirbe yaptinlarak
kabrin kaybolmasi onlenmistir. Kism kar sebebiyle
ulasilamadigmdan, ancak yaz giinlerinde ziyaret
edilebilmektedir. Tiirbe Elazig Kiiltiir Envanterinde
kayithdir 27 .
Giinerkan Aydogmus kitabmda Nadir Baba'dan
soz ederken, turbenin gecmiste Musliimanlar kadar
Ermeniler tarafmdan da ziyaret edildigini,
gayrimuslimlerin hasta 90cuklarmi bu tiirbeye getirerek
bir sure burada yalmz biraktiklanm, sonra cocuklanm
gelip aldiklarmi ve cocuklarmm iyilestigine inandiklanm
kaydeder 28 .
Ziyaret yeri Arap Baba tiirbesinin dogu yoniine
dogru, 50 metre mesafede yer ahr 29 . Sunguroglu'nun
turbenin yerini tasviri ise soyledir. "Nadir Baba tiirbesi,
Kayaba§inda ve Alacah Camiin kar§isinda Karkaciga
giden yolun saginda ve iplik tezgdhlari yapan ve kuran
me§hur Mehmed Alinin evinin biti§igindeydi. Dikdortgen
pldnh olup, ikinci defa in§a edilmi§ olan yapinin uzeri
sac cati He ortuludur. " Tiirbe mescid ve makam
bolumleri olmak iizere iki kisimdan olusur. Mescidden
11 T.C. Elazig Valiligi.il Kiiltiir ve Turizm Mudiirlugu Elazig
Arkeoloji ve Etnografya Miize Mudiirlugu. Elazig Kiiltiir
Envanteri. 2009
8 Aydogmu§, Giinerkan; Harput Kiiltiiriinde Din Alimleri,
Elazig, 1998
29 OYMAK Iskender, Elazig Merkez ve Cevresinde Ziyaret
Yerleri ile Ilgili Inane Ve Uygulamalar
24
makam kismma ge<,;ilir ve burada ahsap bir sanduka
bulunur.
Kadiri seyhi Tayyar Baba'nm (1902-1973)
Harput'ta oturdugu yillarda Nadir Baba tiirbesinde bazi
din alimleriyle bir araya gelip sohbetler yaptiklan, bu
sohbet toplantilarma Yesevi tarikatma bagh kisilerle
birlikte Naksi tarikatma mensup kisilerin de geldigi
kaydedilir. Ustelik Tayyar Baba devamh bu tiirbede
yatmaktadir. Kadiri seyhi basmdan ge9en bir olayi soyle
anlatir. "Burada yatip kalktigim giinlerden bir gece
sandukamn basma giderek, Nadir Baba burada bu kadar
kahyorum bana ni9in gorunmiiyorsun? Ustelik riiyama
bile girdigin yok. §ayet bana goriinmezsen mezarmi
kazacagim" der. Nitekim Tayyar Baba bir kazma kiirek
bularak mezari kazmaya baslar. Tarn kemikler goriindiigu
esnada, "Dur yapma", diye bir ses duyar. Bunun uzerine
Tayyar Baba kendinden gecerek bayihr. Bu baygmhk
anmda kendisini seyhi Gollii Mustafa Baba'nm evinde
goriir. O sirada seyhi 90k agir hasta bir sekilde yatagmda
yatmaktadir. Tayyar Baba'nm anlatisma gore, yash ve
Buhara sakalli bir zat parmagi ile seyhinin agzma
Zemzem suyu damlatmaktadir. Oradakilere, "Bu zat
kimdir?" diye sorunca, odada bulunanlar bu zatm Nadir
Baba oldugunu soylerler. Tayyar Baba seyhine dogru
yaklasir. Bunun uzerine Buhara sakalli zat Tayyar
Baba'ya donerek, "Tayyar, biz senin seyhine hizmet
ediyoruz, sen bizim kabrimizi kaziyorsun. Bu nasil istir"
der. Ertesi giinu seyhini ziyarete giden Tayyar Baba, onu
agir hasta olarak bulur."
25
Aydogmus, Nadir Baba'nm Sel9uklu doneminde
yasamis Yesevi tarikatma mensup bir seyh olma
ihtimalini kuvvetli bulur. Ermenilerin Nadir Baba'ya
gosterdikleri ilgiyi, Yesevi dervislerin gayrimiislimlere
yaklasim tarzma dayandinr. Ayrica, halk arasmda bu
zatm Arabistan'dan yedi kardes olarak buraya geldigi ve
burada sehit dustiigii de rivayet edilir.
Ozellikle ruhsal sorunlan olan ziyaret9ilerin
geldigi turbeye, ayrica ^ocugu olmayan ziyaret9iler de
gelmektedir 30 . Turbeye gelen ruhsal sorunlu ziyaret9iler,
ilk iki hafta cuma gunleri, u^uncii hafta ise cumartesi
gunii burada bir gece yatarak sifa bulacaklarmi limit
ederler. Ayrica burada yatarken iizerlerini ortmek ama9h
kullandiklan battaniye, yorgan vs.'leri de Nadir Baba'nm
naasi iizerine birakirlar. (^ocuk sahibi olamadiklan i9in
turbeye gelen ziyaret9iler de buraya geldikten sonra
90cuk sahibi olurlarsa adim "Nadir" koyarlar.
1970'lerin sonuna dogru son seklini almis olan
tiirbe iki boliimden meydana gelmektedir 31 . Dikdortgen
planhdir ve duvarlarmm giiney cephesi dismda betonla
kaplamp, iizeri sac ile ortulmustiir. Yapida siis unsuru ve
kitabe bulunmamaktadir. Insasmda moloz ve kesme tas
birlikte kullamlmistir. Vaktiyle, tiirbenin bitisiginde aym
30 YAVUZ Etnrah, Harput Halk Kulturiinde Ziyaret ve Ziyaret
Yerleri Etrafinda 01u§an Inan? ve Uygulamalar, Yuksek Lisans
Tezi. Firat Uni., Elazig, 2005
31 KIYAK Abdiilkadir, Elazig ve Yoresinde Ziyaret Fenomeni
Uzerine bir Din Bilimi Ara^tirmasi, Doktora Tezi, Erciyes
Uni., Kayseri, 2010
26
isimle anilan bir Kadiri tekkesinin bulundugundan soz
edilir. Zaviye olarak da adi gecen bu yapidan ilk defa
1566 tarihli Tahrir Defterinde, zaviye vakfma gelir tahsis
edilmesinden bahsedildigi belirtilmektedir. Nadir Baba
tekkesine ayni zamanda Ozbekler Tekkesi de denirmi§.
Ishak Sunguroglu'nun eserinden, Esediye
Camii'nin 20. asrm ba§larmda hizmet vermekte oldugunu
ogreniriz 32 .
"Esadiye camii, sehrin dogusunda ve Esadiye
mahallesinde, uq yolun kavsaginda cadde iizerindeydi.
Tas kemerli bir kapidan genis bir avluya girilir, sol
tarafi agaqhkh bir bahqe halindeydi. Onceleri burasi
medrese imis... Bizim zamammizda medrese
tamamiyle yikilmis, bahgeye gevrilmisti. Sag tarafinda
ince mermer sutunlar uzerinde zarif kemerli bir
medhalden iq camiye girilirdi. Bu medhal He iq kapisi
ve mihrabimn mimari giizelligi, bu camiin qok eski
devirlere ve bilhassa Artukogullari devrine ait oldugu
zannini vermektedir. Bununla beraber banisinin Melik
Esad naminda bir zat oldugu soylenmekte ise de, ne
Artukogullari sulalesi, ne de onlardan sonra gelenler
arasinda Melik Esad naminda bir kimseye tesaduf
edilememistir. Cami, uq taraf duvarlari kapah, yalniz
bunlardan Kibleye gelen duvarda tavana yakin uq
orta pencere He avluya bakan uq buyuk penceresi
vardi. Iq genisligi 10x10 m. dortgen seklinde, tavani
32 Ishak Sunguroglu. Harput Yollannda
27
tonos halinde ve ustti toprakti. Eskiden minaresi
varmi§, sonralari yikilmi§ ve bir daha yapilmami§hr.
Kitabe elde edemedim, ancak cami ve biti§igindeki
medrese III. Murad devrinde (1591-999 H.) mevcuttu.
Cami vakfiyelerine ait elimizde iki vesika var.
Bunlardan birisi, IV. Murad tarafindan verilen bir
berat, digeri ise cuzhanhgina aittir. "
Aslanh Cami diye de amlan Esediye Camii, ayni
isimli mahallede Aslanh Sokak Ahi Musa Mescidi ve
Tiirbesinin kuzeyinde yer ahr 33 . Gunumiizde biiyiik
olciide tahrip olmus bulunan yapinin avluya giris
basmdaki portalin de on yil ara ile cekilen
fotograflarmdan yikilmakta oldugu goriiliir. Yapim tarihi
bilinmeyen caminin guniimiize gelmemis olsa da
1960'lara kadar portalin iistiinde bulunan as Ian baslarmm
Artuklu hiikumdari Fahreddin Karaaslan'i simgeledigi ve
eserin Artuklu donemine ait oldugu ileri suriilur.
Ahi Musa Mescidi ve Tiirbesi, Esediye Mahallesi
Aslanh Sokakta Esediye Camiinin giineyinde yer ahr.
Yapinin bugiin kayip olan kitabesinde 1185 tarihinin
bulundugu ileri suruliirse de, esasen Artuklu donemi sonu
ile Selcuklu donemi baslarma tarihlendirilir 34 . Diger
taraftan darii'l hadis olarak Esediye Medresesi'nin bir
iinitesi oldugu da ileri suriiliir.
33 Ertugrul Damk. Orta^ag'da Harput
34 Ertugrul Damk.Orta^agda Harput.
28
Yapi, dogu bati dogrultusunda dikdortgen planh
bir mescid ve ona giiney duvarm dogusunda bitisik bir
tiirbeden olusmaktadir. Mescidin i9inden bir kapi, tiirbe
bolumiine a9ilir ve diger bir kapi ile tiirbeden disan
9ikihr. Giineyde bir tiirbe penceresi yer ahr. Yikilmis ve
harap durumdayken, yapilan son restorasyonda diizgiin
kesme tas malzeme kullamlmistir.
Elazig Kiiltiir Envanterinde, "Simdi kaybolan fakat
ewelce kopyasi alman kitabesine gore 607 H. (1 185 M.)
tarihinde yaptinlmistir.", kaydi yer ahr 35 . Sultan IV.
Murat devrine ait seriyye sicilinde ismi Ahi Musa Hervi
olarak gefer. Eserin tamtim tabelasmda mescidi, Ahi
Musa Hervi (Herdi) nammda bir zat yaptirmistir, diye
yazihdir ki "kendisi 'Emiriissehir bi Harputi' namiyla
anilan meshur bir miicahit ve Fatih'in neslinden
gelmistir", denilir. Tiirbede dort mezar bulunmaktadir.
Ondeki mezarm Ahi Musa'ya, arkasmdaki ogluna,
digerlerinin aym siilaleden birisi Esseyyid Hasan' a
digerinin de Seyyid Ahmed' e ait oldugu ileri siirulur.
Tasidigi lakaptan dolayi Harput'taki ahi
teskilatmm varhgma delalet etmesi yanisira, sehirde sur
ifindeki 20 Musluman mahallesinden birinin isminin de
Ahi Musa Mahallesi olmasi, Ahi Musa'nm onemini
gosterir 36 .
35 T.C. Elazig Valiligi.il Kiiltur ve Txu"izm Mudiirliigii Elazig
Arkeoloji ve Etnografya Miize Mudiirliigii. Elazig Kiiltiir
Envanteri. 2009
36 Gecmii-iten Giiniimiize Harput Mimarisi. Panel-Forum. 2009.
Elazig
29
Vaktiyle Zahiriye Mahallesinde bulunan ve tiirbe,
mescid ve medreseden olusan kiilliyenin bulundugu
yerde, bugiin "Zahiri Baba" olarak anilan tiirbeden
baska bir yapi kalmamistir. I9inde iki sanduka bulunan
tiirbe, kare planh, son derece kiiciik ve basit bir yapidir.
Muhtemelen Sel9uklu fagmda insa edilmistir. Zahiri
Baba tiirbesinde medfun olan zatm, medresenin
kurucusuna mi, yoksa sonraki devirlerde medresede
hizmet veren bir zata mi ait oldugu bilinmemektedir.
1 523 tarihli icmal defterindeki "Evkaf-i Medrese-i Melik-
i Zahiriye" kaydma bakihrsa ve Melik Zahir'in, bir
mahalleye isim olmasi da goz oniinde tutulursa,
Harput'taki medrese ile bir ilgisi olmasi muhtemel
goziikiiyor.
Tiirbe, Sarahatun Camii'nin yakmmda, kaleye
giden yolun solundadir. Mimari ozelligi olmayan tiirbe
kare planh ve tek boiiimden olusur 37 . Tiirbe kapismm
iistiindeki levhada sadece 'M. Zahri Baba' ismi ve
mimari olarak 'Riza oglu Firmci Ibrahim Asian' ismi
yazihdir.
Halk arasmda anlatildigma gore bu tiirbe eskiden
yokmus. Buraya yakmdaki bir cesmenin pis sulan
akmaktaymis. Yillar once burada yasayan Firmci Ibrahim
admda bir zat, riiyasmda Mehmet Zahiri Efendi'nin
kendisine, "beni bu sudan kurtarm", dedigini gormiis.
Aym riiyayi ii9 giin iist iiste goren Firmci Ibrahim, bu yeri
' 7 OYMAK Iskender, Elazig Merkez ve Qevresinde Ziyaret
Yerleri ile Ilgili Inan? Ve Uygulamalar
30
dozerle diizeltip bu tiirbeyi yaptirmistir. M. Zahiri
Efendi'nin kabri ile birlikte, yanmda Seyyid Ahmet
Efendi'nin de kabrini bulmuslar ve ikisini de ayni tiirbe
i9ine koymuslar. Beton yapi olan tiirbe cati ortiilii olup
demirden kii9iik bir kapisi ve oniinde de bir dut agaci
bulunmaktadir.
Harput'ta yasayan bazi kisilerin bu tiirbede bazi
gecelerde lsik yandigma sahit olduklan anlatihr.
Sandukalarm iizerinde 9ok9a yesil ortii ve kenarda
seccadeler bulunur. Tiirbe, 9esitli dilek sahipleri ve
hastaliklardan kurtulmak isteyenler tarafmdan ziyaret
edilir. Bu ziyaretgaha Malatya, Mersin, Adana gibi 9esitli
illerden de ziyaret9iler gelir. Ziyaret9iler arasmda her
kesimden kisiler bulunur. Bazi dilek sahipleri de tiirbenin
9atisma ufak tefek taslar atarlar. §ayet atilan taslar 9atida
kahrsa dileklerinin ger9eklesecegine inamrlar. Aynca bu
tiirbede mum yakihr. Dilekleri ger9eklesen ve sifa
bulanlar adaklanm yerine getirir. Bu adaklar, Kur'an-i
Kerim, seccade, levha, yesil ortii gibi seylerden olusur.
Bazi ziyaret9iler de buradaki yesil ortiileri ahp muska
yapmak i9in kullamrken, bazilan da evlerine ve
arabalarma asmak i9in gotiiriirler.
Mansur Baba tiirbesi, Cami-i Kebir Mahallesinde,
kaleye giden yolun sonunda Sarahatun Camisi'nin kuzey
batismdadir. Sunguroglu 20. yiizyilm baslarmda yapinin
yerini soyle tarif eder. "..Mansur Baba, Cami-i Kebir
mahallesinde ve Cami-i Kebirin oniindeki mezarhkta
bulunan bir tiirbede medfundur..." Ge9irdigi
restorasyonla tamamen yenilenmis durumda olup
31
sekizgen planh (ic kisim orjinal seklini korumaktadir),
kubbeli, demir kapih, kesme tastan yapilmis bir tiirbedir.
XII. yiizyil sonu ile XIII. yiizyil baslarmda yapilmis
olabilecegi ileri siirulur 38 . Ust ortii sistemi sonradan
yapilmis iki kath bir yapidir. 1518 yilmda var olan
Mansur Baba'ya ait mescit, tiirbe ve zaviye, zamanla
cesitli sebeplerle yikilip harap olur, yeri arsa seklinde
kahr. Ishak Sunguroglu'na atfen Mansur Baba'nm
kabrinin kesfi soyle anlatihr 39 . Vaktiyle caminin
oniindeki mezarhga bitisik evlerden birinde oturan
§ahende isminde bir kadm riiyasmda ak sakalli, nurani
cehreli bir zat goriir. O zat kadimn evine girer ve
kendisine hitaben, "Ustiime pis su dokiiyorsunuz, ya
dokmeyin, ya da yerimi degistirin", diye ihtarda bulunur.
Kadm,"ruya bu!" deyip aldins etmez. ikinci ve ii^ncii
gece de ayni sekilde riiya goriir. Sonunda §ahende Hamm
cevaben, "Ben zavalli bir kadimm, bu isi nasil
yapabilirim", deyince o zat, "oyle ise, git Beyzade'ye
haber ver", diyerek gozden kaybolur. Kadm riiyasmdan
uyamp korku ve heyecan icinde sabahlar. Giin agarmca
Beyzade'nin konagma gider ve riiyada gordiiklerini
oldugu gibi Beyzade'ye anlatir. Beyzade, hemen Haci
Hamit Efendi'ye, Muftii'ye ve Evkaf Dairesi'ne haber
gondererek onlan ogle namazim Ulu Cami'de kilmak
iizere davet eder. Haci Hamit Efendi, ogullan Haci
38 Ertugrul Damk. Orta?agda Harput
39 Aydogmu§, Giinerkan; Harput Kultiiriinde Din Alimleri,
Elazig, 1998
32
Mehmet Sait ve Kemal Efendileri de yanma alarak Ulu
Cami'ye gidip Beyzade'ye miilaki olurlar. Diger zevatla
birlikte namazdan sonra Evkaf Dairesi'nden Osman
Aga'nm getirdigi iki ameleye §ahende Hamm'm
gosterdigi yer kazdinlmca, biiyiik bir lahit ortaya 9ikar.
Lahidin icinde bir erkek, bir bayan ve iki de cocuk mezari
bulunmaktadir. Erkegin mezari acilmca, asirlarca ewel
gbmulmus olan bu zatm cesedinin, sanki diin olmiis gibi,
hicbir tarafmm curiimemis oldugu gorulur ve durum
derhal bir telgrafla mesihata bildirilir. On gun sonra,
masrafi cib-i Mmayundan verilmek suretiyle iizerine bir
tiirbe ve yanina da bir zaviye yaptinlmasi kararlastinhr 40 .
Bunlar yapihrken mezar tasmda isminin "Mansur"
oldugu gorulmiis ve bu nedenle yanmdaki zaviyeye de
"Mansuriyye" adi verilmistir. Bu tiirbeye Kinderif
koyiiniin vakfedildigine dair bir irade-i Seniyye
bulunmaktadir. 16. yiizyila ait vakfiyenin yillik geliri,
8980 akcedir. Tiirbede, Mansur Baba, hanimi ve iki
cocugu yatmaktadir.
Tiirbedeki sahsm el Melikii'l Mansur iinvanmi
tasiyan Harput emiri Imameddin Ebubekir olabilecegi
ileri siiriilur.
40 Padi^ahin "cib-i humayun'u" yani cep harchgi. Ku§kusuz
devletin zaruri masraflan icin buradan bor? alman paralann,
tarihci Yilmaz Oztuna'nm tabiriyle padi§aha geri verildigi de
g6riilmemi§tir.
33
Elazig Kultiir Envanterinde yapinin muhtemelen
Artuklu donemine ait oldugu kayithdir 41 . Sunguroglu
tiirbenin yanmda bir zamanlar tekye olarak kullamlmi§
bir zaviye bulundugunu ve bu zaviyenin vakfiyesinin
Harem-i §erif muhasebesinde kayith oldugunu nakleder.
Ziyaretciler ziyaret esnasmda tiirbede kibleye
dogru ve mezarlar on tarafta olacak §ekilde diz cokiip dua
ve dilekte bulunurlar 42 .
14.asir
Yiizyilm ortalarmda Harput bir sure Eretnahlar ile
merkezi Elbistan olan Dulkadirogullan arasmda
miicadele konusu olur. 1376 yilmda sehir Dulkadirli Halil
Bey tarafmdan ele gecirilir. Kalenin bati ve dogu
duvarlarmda yikilan bur9lardaki kitabelerde Halil ve
Ibrahim Beylerin Harput kalesinde tamirat yaptirdiklarma
dair bilgi yer almaktadir.
Fatih Ahmed Baba'nm tiirbesi, Harput'a bir
kilometre mesafede, sehrin kuzey dogusunda Gollii
Baglarma (Karata§ ve Serince koylerine) giden yolun
41 T.C. Elazig Valiligi.il Kiiltiir ve Turizm Miidiirliigii Elazig
Arkeoloji ve Etnografya Miize Miidiirliigii. Elazig Kiiltiir
Envanteri. 2009
42 OYMAK Iskender, Elazig Merkez ve (^evresinde Ziyaret
Yerleri ile Ilgili Irian? Ve Uygulamalar
34
sagmdadir 43 . Tiirbenin insa tarihi bilinmemektedir.
Ancak giinumuze kadar ulasan kayitlardan, adma tiirbe
yapilan zatm bir seyh, bir veli oldugu ve 13 13'te vefat
ettigi ogrenihnektedir. Tiirbenin, Fatih Ahmet Baba'nm
vefat ettigi yillarda yaptinlmis olmasi muhtemeldir.
Seyh-i Kainat Mescit ve Tiirbesi olarak da anilan yapi,
kuzey giiney dogrultusunda dikdortgen bir mekan
(mescit) ile bu mekanm bati duvarma bitisik, icten ve
distan sekizgen planh bir mekandan (tiirbeden) olusur 44 .
Tiirbenin bati duvan mescit cephesinin hizasma kadar
uzatilmis ve olusan bu mekanm iizeri sundurma ile
ortulmiistur. Tiirbenin bati ve kuzey-bati cephesi mescit
ile bitisiktir. Sekizgen seklinde olan yapi, sade ve basit
durumdadir. Uzeri sac kaph kirma 9ati ile ortuliidiir.
Sadece alt katiyla giiniimiize ulastigi kabul edilen
tiirbenin giiney dogu kosesinde bir mazgal penceresi yer
alir. Kuzey cephedeki basik kemerli oldukca kii9uk bir
kapi ile tiirbe boliimune girilir. Tiirbe orijinalinde altigen
planh kaide iizerinde ve iki kath olarak insa edilmistir.
Mescit ve tiirbenin iizeri son restorasyon sirasmda
betonla sivanmis ve sonradan ziftlenmistir. Ishak
Sunguroglu, hicri 1298 tarihli salnamede ise "Seyhiil
Kainat Fatih Ahmed Hazretleri kendi namlarma mebni
cami-i serif ittisalinde ve Elaziz'e 1,5 saat mesafede
43 KIYAK Abdiilkadir, Elazig ve Yoresinde Ziyaret Fenomeni
Uzerine bir Din Bilimi Ara§tirmasi, Doktora Tezi, Erciyes
Uni., Kayseri, 2010
44 Ertugrul Damk. Orta?agda Harput
35
bah9eler arasmda tiirbe-i seriflerinde medfundur",
bilgisini vermektedir 45 . Hicri 1301 tarihli Ma'muratii'l-
Aziz salnamesinde ise tiirbe soyle tasvir edilir: "Nefs-i
kasabaya bir ceyrek mesafede ve bir mevki-i refi ve
latifde Aizze-i kiramdan §eyhiil- Kainat vasfiyle maruf
olan "Fatih Ahmed" hazretlerinin merkad-i miibarekleri
mevcuttur. Uzerinde bir kubbe ve yamnda bir mescid-i
sagir vardir." Evliya £elebi ise Seyahatname'sinde, Feth
Ahmet Baba Tekyesi'nin "Ulu Asitane" oldugundan
bahseder. Fatih Ahmet Baba Peygamber Efendimizin
soyundan gelip on uciincii asrm ilk ceyreginde Giiney
Tiirkistan'm Belh sehrinde dogmustur. Hocalarmdan
Mehmed Hallac el-Belhi vasitasiyla Silsile-i Aliyye
biiyuklerinden Ali Ramiteni'nin talebesi olmustur.
Fatih Ahmet Baba, 1313 yilmda Harput'u
Ermenilerden geri almak iizere sefere 9ikan Ilhanh
ordusuyla bolgeye gelmis ve sehrin fethi sirasmda
arkadaslanyla birlikte sehit dusmiistur. Ishak
Sunguroglu, Fatih Ahmet Baba'nm hiiviyeti hakkmda
Beyzade Efendi'nin ihvan-i kiramiyle vaki olan kesifleri
neticesinde elde edilen hal terciimesini soyle nakleder 46 .
"Sen bil ki Harput Kasabasi civannda
medfun ve Fetih Ahmet namiyla me§hur olan zat,
Perevat ya da Perbat §ehrinde Seyhii 1-Kdinat
iinvamyla anilan Aliyii 'r-Remeytani 'nin
talebelerindendir. Kendisi Belh 'de dogmu§, ismi
45 Ishak Sunguroglu. Harput Yollannda. Cilt I,
46 Ishak Sunguroglu. Harput Yollannda. Cilt I,
36
Ahmed, tarikati Tarikat-i Hacegan 'dir. Muhammed
Hallacu 1-Belhi vasitasiyla Azizan Hoca Aliyil V-
Remeytani'den intisap etmistir. Onun ahbap ve
yakinlarindan on kisi de tiirbenin ust tarafindaki
mezarhkta medfundurlar. Kendisi sadat-i
kiramdan (Peygamber neslinden) olup sag
tarafindan (kolundan) yaralanarak sehid diismus
ve ayni yere defnedilmistir. Mensup oldugu
mezhep, Hanefi mezhebi olup Bagdat'ta medfun
bulunan ve bu mezhebin banisi olan Imam Azam
Ebu Hanife'nin tiirbedari olarak hizmetinde
bulunmustur. "
Fatih Ahmet Baba'nm hiiviyeti hakkmda
Erzurum'un Pasinler kazasma bagli Yegan koyiinde
tiirbe-i mahsusunda medfiin bulunan "Halil Divani"
Hazretlerinin tiirbedari ve miitevellisi ve marifetname
sahibi Ibrahim Hakki Hazretlerinin kiitiiphanesinde
bulunan tevliyetnamede §6yle zikrolunur: "Erzurum ve
havalisi Tebriz'e merbut (bagli) iken ol zamamn
hukiimdan Aras'm bir kismim Halil Divani'nin tiirbesine
vakfetmi§ imi§... Bu vakifhamede Halil Divani'nin
Evlad-i Resiilden (Peygamber neslinden) oldugu ve
silsilesi tamamen yazih bulundugu gibi mensup
bulundugu seyhi de Fatih Ahmed Herberdi (Harputi)
oldugu silsilesinde tamamen zikredilmistir 47 . Riiya K1I19,
47 Halil Divani'nin dogum ve Slum tarihi bilinmiyor. Ancak bu
vesika Seyit oldugunu belgeliyor ki, bu onemli vesikaya gore
Halil Divani Hz. Huseyin ve oglu Zeynel Abidin
evlatlanndandir. Tarikat izinnamesinde §eyhinin §eyhi olan
37
bir vakfiye suretini esas alarak seyyidlerin daha 12.
yiizyilda Anadolu'ya ayak bastigma i§aret etmektedir.
Imam Muhammed Bakir soyundan Halil Divani (Yagan
Pa§a) adma diizenlenen vakfiyeden hareketle, a§iret reisi
olmasi muhtemel olan Kirmanh Seyyid Serif Halil Divani
yamndaki grupla birlikte o donemde Tebriz'e bagh
Pasinler'e gelerek yerle§ir. Kurdugu zaviyesine ise Giircii
krallarmdan satm aldigi bazi koylerin gelirlerini
vakfeder 48 . icazetnamede §u sira yer ahr 49 . "Tarikat
silsilesi (Icazetnamesi=Izinnamesi) : Seyit Halil Divani
kendisi, ilk once, Seyit Seyh Ahmed-i Kebirden el, inabe
ve. beyat aldi . Bu zat da Seyit Seyh Ahmet Fatih-el
Harputi'nin (Olumii M.1313) elinden inabe aldi. Bu da
Seyit Seyh Tacettin Ibrahim-el Fatih (olumii M.1305)
den, o da Seyit Seyh Semsuddin Ahmet bin Muhammed-el
Fatih 'in elinden inabe aldi. " Bu icazetname vesilesiyle
Fatih Ahmed Baba'nm Rifai tarikati §eyhi oldugu ve
muhtemelen kiiciik Seyyid Ahmed-i Kebir'in babasi olan
Seyit Seyh Ahmet el- Harputi; Peygamber Efendimiz soyundan
gelip Seyit olan Fatih Ahmet Baba 13. asnn ilk feyreginde
Tiirkistan'in Belh §ehrinde dogdu. Hocalanndan Ahmet Hallac
el-Belhi vasitasiyla Silsile-i Aliye buyiiklerinden Ali Ramiteni
(Dogumu Buhara-oliimii M.1328 Harzem) Hazretlerinin
talebesi oldu.
48 Ruya K1I15. Osmanhda Seyyidler ve Serifler. Sh.58
49 http://www.yagan.net/tr/yagan-baba-vakfiyesi-l
50 Fatih Ahmet Baba'nm icazet vermis, oldugu Seyyid Seyh
Ahmed-i Kebir hakkinda Abdulhalim Durma'nm Evliyalar
Sehri Amasya ve Evliyalar Sehri Samsun'a bkn.
38
§eyh Taceddin ibrahim'den inabe almis oldugu
anlasihyor.
Fatih Ahmet Baba ile ilgili pek 90k menkibe
anlatilmaktadir. Rivayete gore, Harput'un ilk kaymakami
§evki Bey ehl-i keyf bir zattir. Bir yil yazi gecirmek
iizere Fatih Ahmed Baba tiirbesi civarmdaki Haci
Halilogullarmm bah9elerinden birini kiralar. Cuma
giinleri dostlarmdan bazilan ile bah9eye gider, orada
beraberce demlenir (igki i9er) ve eglenirler. Yine boyle
bir giinde yine biraz demlendikten sonra sik aga9larla
kaph olan havuz manzarasi, §evki Bey' in alkol ile
beslenen ruhunu sikmis olacak ki ayaga kalkar ve etrafta
dolasmaya baslar. Karsida tiirbenin tarn alt tarafmda
derenin kenarmda yesil bir diizliik goriince kilimlerin,
siltelerin ve raki sofrasmm buraya nakledilmesini
emreder. Fakat misafirlerden birisi tiirbeyi gostererek,
"oraya pek yakla§mayahm", demi§se de kaymakam §evki
Bey buna aldirmaz. Bu emir iizerine tarn Fatih Ahmed
Baba'nm tiirbesinin oniindeki kayalarm altmda sofra
kurulur ve alem ba§lar. Yemi§ler, i9mi§ler ve ge9 vakit
dagilmi§lardir. Ertesi sabah §evki Bey yatagmdan
kalktigi zaman agzmm ve 9enesinin egilmi§ oldugunu ve
bir kelime dahi konu§amadigim hissedince, bundan 90k
etkilenir. Kasaba ve Elazig'da bulunan mevcut doktorlara
tedavi i9in gitse de yapilan miidahalelerin hi9 biri 9are
olmaz ve bu darbenin nereden geldigini anlar. Birka9 gun
evinden 9ikmaz ve sonra dostlarmm tavsiyesi ile Fatih
Ahmed Baba tiirbesine giderek tiirbeyi ziyaret edip tovbe
eder ve af dileyerek saghgma kavusmak i9in duada
39
bulunur. Turbeyi ve yanmdaki mescidi tamir, oniindeki
sahayi tesviye ettirerek turbenin oniine bir 9esme yaptinr
ve agaclandinr. Yaptigi bu hizmetin miikafatmi da 90k
ge9meden 9enesinin diizelmesiyle goriir.
Diger taraftan Fatih Ahmed Baba'mn tarihi
sahsiyeti, VIII. ve IX. yiizyillardaki Arap-Bizans
miicadelelerine dayandinhr 51 . Halk arasmda "Fethamed
Baba" olarak bilinen bu zat, XVI. yiizyila ait vesikalarda
"§eyh-i kainat" olarak zikredilir. §eyhin tekkesinden ve
vakfmdan ilk defa 1523 tarihinde bahsedilir. Evliya
£elebi, Feth-i Baba Tekkesinin biiyiik bir dergah
oldugundan bahseder. Feth Ahmet Baba tiirbesinin dis
duvarma asih levhada ise su bilgiler ileri suriilur. Feth
Ahmet Baba Turbesi adiyla amlan bu turbenin Harput'da
XII-XIII. yiizyilda saltanat siiren Artuklu hanedam
hukiimdarlarmdan Ebu Feth Izzettin Ahmet' e ait oldugu
anla§ilmi§tir. Tiirbe sekizgen planh, iki kath ve kiimbetli
idi. Kiimbeti ve ikinci kati Mansur Baba turbesi gibi
[Harput'tun 1134 yilmda Sel9uklular tarafmdan zapt
edildigi zaman] 52 yiktinlmistir. Bitisigindeki mescit 90k
sonralan yapilmistir. Feth Ahmet bah9elerinin Harput
Artuklu hiikumdarma ait oldugu ve turbenin guneyinde
ve Kurebasi tepesindeki enkazm bu hiikumdarm
yaptirdigi saraya ait bulundugu samhyor.
51 OYMAK Iskender, Elazig Merkez ve Qevresinde Ziyaret
Yerleri ile Ilgili Inanf Ve Uygulamalar
52 Gerek Ebu'l Ferec gerek Ibn Bibi'ye dayandinlan bu bilgi,
ismi verilen yazarlann eserlerinde sarih §ekilde yer
almadigindan me§kuk goriiliiyor.
40
Elazig Kiiltiir Envanterinde hem tiirbe hem de
oniinde yer alan uc fmar agaci kiiltiir ve tabiat varhgi
olarak tescillidir 53 .
Fatih Ahmet Baba tiirbesi gerek Elazig ve
cevresinde gerekse fevre illerden gelen ziyaretciler
tarafmdan yogun olarak ziyaret edilir. Bu ziyarete hem
Siinni hem de Alevi halk tarafmdan yogun olarak ragbet
edilmektedir. Siinni ziyaretciler daha 90k per§embe ve
cuma giinleri gelirken, Alevi ziyaretciler ise car§amba
giinleri gelmektedir. Belli bir rahatsizhk veya dileginden
dolayi gelen ziyaretciler tarafmdan bu ziyaret giinleri
bazen uc cuma veya uc car§amba §eklini ahr. Ziyarete
daha 90k focugu olmayan ki§iler ragbet eder. Bunun
yamnda kiz cocugu olup da erkek cocugu olmayan ki§iler
de bu maksatlarma ula§mak amaciyla buraya
gelmektedir. Sinir hastalan, fe^liler, nazara ugrayan
ki§iler ile 9e§itli dilekleri bulunan ki§iler tarafmdan da
yogun olarak ziyaret edilir. Siinni ziyaret9iler dilekleri
ger9ekle§tiginde buraya gelip §iikiir amaciyla kurban
kesip tasadduk etmektedirler. Ziyaret9iler dilek ve
isteklerine ula§mca buraya gelerek lokma (gomme) adi
verilen yoresel bir yemek yapip dagitirlar. Durumu agir
olan hastalarm bir kismi §ifa bulmak maksadiyla burada
yatiya kahr. Yine 90cugu olmayan kadmlar buraya
ziyarete geldiklerinde koluna demir bir bilezik ge9irip
53 T.C. Elazig Valiligi.il Kiiltur ve Turizm Mudiirlugii Elazig
Arkeoloji ve Etnografya Miize Mudiirlugii. Elazig Kiiltiir
Envanteri. 2009
41
cocugu olana kadar cikarmazlarsa, bu dilek ve
maksatlarma ulasacaklarma inanihr. Bu tiirbeye geldikten
sonra cocugu olan aileler cocuklan erkek olursa ismini
"Fethi Ahmet veya Fatih Ahmet", kiz cocuklan olursa
ismini Fethiye koyarlar. Cocuklan olduktan sonra da
buraya gelerek kurban kesip tasadduk ederler. Yine
cesitli talep ve isteklerine ulasmak icin buraya gelen
ziyaretciler tiirbenin arka tarafmdaki dardagan agacma
bez, yazma vb. seyler baglamaktadir. Aynca tiirbenin sol
tarafmdaki "dilek duvan" adi verilen duvara da tas
yapistinrlar. §ayet bu duvara tas yapisirsa o kisinin
dileginin kabul olacagma, aksi takdirde kabul
olmayacagma inanihr. Yine tiirbeye muhtelif amaclarla
gelen ziyaretfiler dileklerini bir kagida yazip mevcut
Kur'an-i Kerim'lerin icine birakirlar. Ya da bu dileklerini
mescid bolumiiniin giiney yoniindeki duvara da yazarlar.
§eyh §erafeddin ismiyle de amlan Murat
Baba'nm tiirbesi, Harput'ta Aga Camii karsismda Balak
Gazi parkmm girisinde bulunmaktadir 54 . Altigen planh
ve basik bir kubbe ile ortiilii olan tiirbe tek kath olup
moloz taslardan yapilmistir. Bir kosesinde mezar
sandukasi yer alan tiirbe, harap halde iken 1963 'den
sonra Vakiflar Genel Mudurliigu tarafmdan restore edilir.
Anlatihr ki, Murat Baba Feth Ahmet Baba'nm akrabasi
olup, onunla beraber Belh'den gelmis ve burada
savasirken kalenin oniinde sehit diismiis ve naasi eskiden
54 OYMAK Iskender, Elazig Merkez ve Qevresinde Ziyaret
Yerleri ile Ilgili Inanf Ve Uygulamalar
42
mezarhk olan bugiinku yerine defnedilmistir. Ancak
tiirbenin ne zaman ve kim tarafmdan insa edildigi
bilinmemektedir.
Ishak Sunguroglu tiirbe hakkmda sunlan
kaydeder . "Tiirbe He cadde arasindaki dar bir
sahaya, terzi Mamo (Mehmed) naminda birisi ev
yaptirmis ve bu evin iginden tiirbeye bir de kapi
(simdiki kapi) agarak ziyaret igin gelenleri bu kapidan
igeri sokar ve ziyaretgilerden bes on para alarak
faydalanirmis. Terzi Mamonun oliimiinden sonra oglu
sarag Ahmed, tiirbeye hig bakmamis, igi ve di§i harab
olmu§tu. Vakta ki Iringillilerin seldmhk ve harem
dairelerini miistemil konaklarim Haci Kerim Efendi
satin alarak bu eski binalan yiktirdigi zaman tiirbe de
meydana gikmisti. Haci Kerim Efendi tiirbenin igini
disim tamir ve temizlettikten sonra evin igine agdan
kapiyi kapatmis ve esas kapisim agtirmisti. Igerisi
tefris ve sandukasi da tamir ettirilmisti. "
Murat Baba'nm cesedinin sava§ kiyafetleri ile
9uriimemi§ bir halde kabrinde olduguna, yine Allah' in
emriyle tekrar kalkip du§manlarla sava§acagma inamlir.
Halk arasmda muradi olup da buna ula§amayanlarm
ziyaret ettikleri tiirbeye gelen ziyaretcilerin ziyaret
amaclarim, sandukamn kenarlarmdaki yiizlerce dilek
yazismdan cikarmak mumkiindiir. Ayrica, cocugu
olmayanlar, kismeti kapah olan erkek ve bayanlar ve
ni§am atilmi§ ki§iler, ziyaretciler arasmda fogunluktadir.
55 Ishak Sunguroglu. Harput Yollannda. Cilt I,
43
Murat Baba tiirbesi ozellikle cuma, cumartesi, ve pazar
giinleri ziyaret edilir. Dilekleri gerceklesenler ve sifa
bulan hastalar adak olarak adamis olduklan Kur'an-i
Kerim, seccade, yesil ortii vb. seyler getirirler.
15. asir
Dulkadirli Kadi Burhaneddin, Karakoyunlu ve
Akkoyunlu devletleri arasmda sik sik el degistirdikten
sonra Harput, 1465 yilinda Akkoyunlu Uzun Hasan
tarafmdan zapt edilir ve 40 yil kadar Akkoyunlular'rn
idaresinde kalir. Bu donemden gunumiize gelen en
onemli eser Sara (Saray) Hatun Camii'dir.
Sarahatun Camii hakkmda Elazig Kiiltiir
Envanterinde su bilgiler yer ahr 56 . Kare planh caminin
orta kismmm iizeri, dort kalm siituna dayanan kubbe ile
kenarlan ise tonozla ortuludur. Kubbe, tonozlan cati
ortasmda 90k az yiikselmektedir. Kubbeye gecis
pandantiflerle saglamr. Mihrap sade bir nis halindedir.
Minberi tas isciligi gosterir. Son cemaat mahalli ile harim
kismi arasmda bulunan minarenin merdiven kisrmlan
distan koyu renk kesme tastan, diger kisimlan beyaz renk
kesme tastan oriilmustiir. Minare, kitabesine gore 1898
yilmda yapilrmstir. Caminin ig kismmda sanat degeri
olan yazilar vardir. Kubbedeki yazi Harputlu
Gergerlioglu Sait Efendi tarafmdan yazilmistir. Cami
56 Elazig Kiiltiir Envanteri
44
Akkoyunlu hiikumdan Uzun Hasan'm (Bahadir Han)
annesi Sarahatun tarafmdan yaptinlmistir. Fakat sonradan
yapilan biiyiik onanmla orijinalligi kaybolmustur.
Osmanh camileri tipindedir. Kible duvarmm sol
tarafmdaki kitabede 993 (1585) yilmda Haci Mustafa
tarafmdan onanldigi yazihdir. Diger kitabede 1843
yilmda Harput muftiisu Haci Ahmet tarafmdan onanldigi
belirtilmektedir.
Ishak Sunguroglu eserinde yapiya genis yer
57
ayirir .
"Sarahatun camii, Sarahatun mahallesinde bir
tarafi sehrin biiyiik meydanlarindan biri olan (Bugday
meydam) mukabil tarafi, Belediye caddesi, yan
taraflardan birisi Belediye dairesi, bir mahalle
mektebi, Sarahatun medresesi ve qesmesi, diger tarafi
ise Cimsit hamami He qevrilmisti. " Orijinalinin ahsap
bir mescit oldugunu ogreniriz. Daha sonra Cami
insaati ile ilgili Haci Ahmet Efendinin cahsmalan
anlatihr. "..Onun kafasinda tek bir plan var. Bu
mescidi temelinden yikip etrafini da satin alarak
burada, camiin tarihi ehemmiyeti ve sehrin inkisafiyle
miitenasip biiyiik bir dini abide kurmak... O buna kat'i
kararim vermis, sahsi tesebbilse de geqmistir. Konk
koyiinde mutasarrif oldugu milhim bir araziyi 400
altin liraya satmak suretiyle ise baslamis, mescit
yiktirilmis ve etrafindaki yerler de mescidin arsasina
katilmis, kurbanlar kesilip dualar edilerek temelleri
51 Ishak Sunguroglu. Harput Yollannda. Cilt. I
45
atdmis ise de bu para, camiin duvarlanni temelden
sonra bir metre kadar ancak yukseltebilmistir. Bunun
iizerine bir giin, butiin Harput halkim, koy agalarini
ve beylerini bu temellerin ustiine davet ederek bunlara
giizel ve miiessir bir hitabede bulunmus ve bugunden
sonra camiin insasi iqin muhim miktarda iane
toplanmis, parasi olmayanlar da bilfiil qahsmak
suretiyle bu dint vazifeye katilmislardir. Bu hal,
sonuna kadar devam etmis ve nihayet cami
tamamlanmis ve Turk mimarisinin nefis ve zarif bir
saheseri olarak meydana qikmistir. "
Caminin in§a hikayesi burada bitmez. Haci Ahmet
Efendi huzursuzdur, cunku cami yeterince aydmhk
degildir.
".. Qunkii yalmz kible cihetindeki duvarda 4
buyuk ve 4 kilquk penceresi vardi. Bu pencereler,
muazzam camiin aydinlahlmasina kdfi gelmiyordu. Bu
hal Haci Ahmed Efendinin canim sikmisti. Onun
ytiksek ruhunda bir simsek daha qakmis, bunun da
qaresini bulmustu. Camiin aqrfisim bahane ederek
ikinci bir davet daha yapmis... Bu davet daha siimullu
ve daha azametli olmus... Koylerden, bahqelerden ve
kasabadan binlerce halk camiin onundeki buyuk
meydam doldurmus... Kurbanlar kesilerek dualar
edilmis ve sonunda Haci Ahmed Efendi tekrar kursiiye
qikarak derdini su suretle izah etmistir. - Camii,
hamdolsun tamamladik, yalmz bir az karanhk oldu,
bu sebeple sol taraf duvar uzerinde de pencereler
46
agilmasi iktiza ediyor, diyerek, bu defa halktan para
istememis... Giizel bir bulusla : - Biz hesap ettirdik,
buyuk bir pencerenin agilmasi ve yeniden yapilmasi
15 liraya (altin), kugiikler ise 10 liraya mal oluyor.
Her kim bu pencerelerden bir tanesini yaptirirsa o
pencereye kendi ismi verilecek ve bu suretle kiyamete
kadar hayir He ydd edilecektir. demis. Yarim saat
siirmeden 9 pencerenin insasi taahhilt edildigi gibi
birgok da iane yeniden toplanmis. Halk bu halden
memnun kalarak seving ve dualarla evlerine
donmuslerdir. Sonra cami tamaml annus, tefris edilmis
ve ibadete agilmishr. "
O donemde Kurra Hoca karde§ler, Kamilzade
Hafiz Tevfik Efendi, Haci Mamo ve (^ataloglu'nun
okuduklan mevlidler 90k alaka toplamaktadir. Cami
hmcahmc dolar. Kurra Hocalarm Misir'daki
vakfiyelerinde rminderic olmasi itibanyle her sene
okuttuklan mevlidlerde cemaate bal §erbeti
verilmektedir. Caminin minber ve mihrabi da 90k
giizel ve sanatkarane mermerden yapilmi§tir.
Minberin sag tarafmda ve hemen minbere bitisik ana
duvarm i9inde demir parmakhkh bir dolapta kiymetli
bir 9ekmece, lihye-i saadeti saklar.
Caminin dis kismmdaki giris kismi da giizel ve
ferah olarak yapilmistir. Her iki yamnda genis ve
birbirine musavi iki kemer altmdan iki basamakli
mermer doseli bir avluya inilir, ortada caminin azamet
ve giizelligi ile miitenasip bir muvakkithane vardir.
Muvakkithane sekiz kenar iizerine kubbeli ve bes
47
pencereli kargir bir yapidir. Kapisi sol yan taraftadir.
O zamanlar burasi bir muvakkithane olmakla beraber
aym zamanda bir saat9i dukkamdir. Caminin
vakfmdan baska buranm da ayn bir vakif geliri
bulunmaktadir. Anlatilir ki, burada vazife goren
miitehassislar iistiirlab ile irtifa alir, vakitleri tayin
ederek muvakkithanedeki saatleri ayar eder, cemaatm
bozulan saatlerini de meccanen tamir ederlermis...
Vakfm sartlan boyle imis... Sunguroglu,
muvakkithanenin kapisi iizerindeki kitabeden,
Erzincan kadim hanedamndan Haci Ali Bey
tarafmdan 1277 H. tarihinde yaptinlmis oldugunun
anlasildigim kaydeder.
Sarahatun Camiinin ozelliklerinden birisi de
meydana bakan penceresinin oniinde Harput'un
yegane musalla tasma sahip olmasidir. Diger
camilerde cenaze namazi kilmmasi adet
edilmediginden, cenazeler uzak mahallelerde olsalar
bile hepsi bu musallaya getirilmektedir.
Cami 1500 kisiyi alabilmektedir. Bu rakam, o
donemdeki bazi fevkalade giinlerde son cemaat
mahalli ile oniindeki meydam da icine alarak 2000 'e
9ikmaktadir. Sarahatun Camii yapildiktan sonra dam
ve kubbesi toprak olarak kahr ve bazi yerlerinden
akmaga baslar. Yine hayir sahiplerinin tesebbiisiiyle
1850 tarihinde dam ve kubbesine kursun kaplamr.
Sunguroglu minarenin yapihsmi ise soyle
anlatir.
48
1898 (1314 R.) yili iqerisindeydi, aylarca
evvel hazirhklara baslanmisti. Koyliilerin ve koy
agalarimn, giinlerce bu ise hasrettikleri manda ve
okiiz arabalariyle Korpe'den tasidiklari beyaz
taslar, Meteris'de sehre girerken yolun sag
tarafindaki meydanda biriktirildi ve ehil tasqi ustalan
tarafindan yontuldu ve yine bu sirada biitun bag ve
bahqe sahiplerinden kireq yakmak iqin qah-qirpi
istenilmisti. Bunlar da kendi vasitalariyle yiginlarla
qah-qirpiyi Kazibahqesinin ilerisinde yolun sol
tarafindaki derede yaptinlan bilyilk kireq ocagimn
etrafina doktuler ve biriktirdiler. Ocak giinlerce yandi
ve bol miktarda kireq istihsal edildi. Bu taslar ve bu
kireqler hazirlandiktan sonra insaata baslanmak
uzere Harput ahalisi ddeta seferber edilmisti.
Yiizlerce vasita Kazibahqesinden sehre kireq tasirken,
halk da Meterisden camiye kadar iki sira halinde,
gunun ilk saatlerinden aksamin karanhklarina kadar
qalismak iqin yer almislardi. O kadar sik dizilmislerdi
ki, koca bir tasi iki kisi tutarak onlerindeki qiftlere
veriyor, adim atmaksizin ve yorulmaksizin bu koca
58 II merkezine 17 km uzakhktaki koyiin kuzeyinde Ke§i§
Baglan vardir. Sanm dagindan mermer fikartihr. Koyiin
dogusunda ilerisinde dikitler ve sarkitlann olu§mus. oldugu yer
alti magarasi vardir. Yakin cevrede tarihi eser ve sit alam
bulunmaktadir. Koy civannda iki kirec ocagi, tas. kirma
fabrikalan ve mermer fikartma ocaklan bulunmaktadir.
49
taslar elden ele camiye dogru kayip gidiyordu. Bu
ameliye de bir iki giin iqersinde tamamlaninca
kurbanlar kesilerek, dualar edilerek insaata baslandi
ve zannedersem dort beg ay iqersinde de tamamlandi.
Milhendisi yoktu. Diplomasiz ustabasi, bilmem
evvelden bir plan, bir resim verebilmis miydi?
Zannetmem. Sanatimn cidden sahibi olan meharetli
ustabasi bu kiymetli eseri, sevimli ve giizel
Sarahatunun basina dikmek suretiyle hem camiyi, hem
de sehri suslemis oldu. Ruhu sad olsun!"
Minarenin hizmete girisi bir Cuma guniine denk
getirilir. Harput o giin miistesna giinlerinden birini yasar.
"Bu yeni minarede ilk defa okunacak olan ezan
ve saldt-u seldma dinlemek iizere uzak mahallelerden,
bag ve bahqelerden ve hatta koylerden gelen halk,
camiyi ve onimdeki meydani doldurmustu. Cuma
namazindan sonra vaz edilmis ve kulliyetli miktarda
iane toplanmisti. Gece bu minare He Kursunlu cami
minaresi arasina ipler gerilerek fenerlerle bir nevi
mahya seklinde tenvirat yapilmis, esnaf dukkdnlarini
suslemis ve gece yarilarina kadar kapatmamislardir.
Carsdarda, caddelerde davullar-zurnalar qahnarak
bugunun serefine senlikler yapdmisti. "
Anlatilir ki, Harput halkmdan bir9oklan her yil
zekatlarmi hesap ederek bir kese icerisine koyar, bu
camiye gelirlermi§... Sonra da zekatlarmi caminin icinde
ve her iki kapisi arasmdaki ara maksurede bulunan
pencerenin icerisine birakip cikarlarmis. Kisa zamanda
pencerenin ici bu zekat keseleriyle dolarmis... Esasen bu
50
pencereye de zekat penceresi denilirmis... Gercekten
ihtiyaclan olanlar, buradan bir kese ahr giderlermis... Bu
keseler dolusu paralar, pencerede giinlerce kahr, kimse
elini siirmez, tenezziil edip de o tarafa bile bakmazmis...
Bu keseleri ancak zekata muhtac olanlar ahrlarmis...
Ustelik bunlar bir keseden fazla almadiklan gibi keseleri
muayene edip hangisinde daha fazla para varsa, onu
almak gibi bir bedbahthkta da bulunmazlar, ilk eline
gelen keseyi ahr, gizlice koynuna koyarak camiden cikip
giderlermis...
16.asir
Harput yoresi 1516 yilmda Yavuz Sultan Selim'in
Caldiran Zaferinden sonra Osmanh hakimiyetine girer 59 .
Arkasindan sehir ayni adla Diyarbakir eyaletine baglanan
bir sancak merkezi olur. Sancagm ilk tahriri 1518
eylulunde tamamlamr. Bu tahrire gore Harput on uc
mahalleden meydana gelmekte ve bunlarm dokuzunda
Musliiman, dordiinde gayrimuslim halk oturmaktadir.
1523'teki tahrire gore, Muslumanlarm mahalle sayisi on
dorde fikarken, gayrimuslimlerin mahalle sayismda bir
degisiklik olmaz. 1566'da biri harif 1 523 'teki mahalleler
aynen kahr. Sehrin girisinden baslayarak kalenin online
9 Mehmet Ali Unsal. Harput. TDV Islam Ansiklopedisi.
Cilt.16
51
kadar inen caddenin iki yamnda yer alan Miisluman
mahallelerinden kalabahk olanlan, 1523-1566 tahrirlerine
gore, Molla Seydi Ahmed, Cami-i Kebir, Arslaniye ve
Mescid-i Miiderris Mahalleleridir. Nispeten yogun bir
yerlesmenin goriildiigii gayrimiislim mahallelerinin en
kalabahklan ise sehrin Elazig'a bakan bati tarafmdaki
Giircii Bey ile dogu yama9larmdaki Norsis
Mahalleleridir. XVI. yiizyil boyunca yapilan uc ayri
tahrire gore sehrin yaklasik niifusu; 1518'de 6.000,
1523'te 8.300'u, 1566'da 13.400'diir. 1516-1566
yillarmda toplam niifusun %54-62'sini Miisliimanlar,
%38-46'sim gayrimuslimler teskil etmekteydi. Ayni
yiizyilda Harput ve 9evresinde 90k sayida cami ve mescid
yamnda 119 medrese, dokuz zaviye, 9arsilar, ii9 umumi
hamam, bir bedesten ve bir de insai XII. yiizyila
tarihlenen bir darphanenin mevcudiyetinden bahsedilir.
Harput kenti i9in niifus tahminleri, XVI. yiizyil i9in §6yle
verilir 60 . 1518'de 3775 olan Miisluman niifus, 1523'te
4720, 1566'da 7247'ye ulasir. Aym yillarda Hristiyan
niifus ise, 1517'de 2287'den 1523'te 3630, 1566'da 6190
olmustur. Bu rakamlarda Hristiyan niifusun nispi bir
artisi soz konusudur.
Aga Camii, daha onceleri Pervane Camii namiyle
ahsap bir mescit halindeymis 61 . Harput Miizesindeki
kitabesine gore 1559 yilmda Pervane Aga tarafmdan insa
60 Osmanh Imparatorlugu ve Tiirkiye'nin niifusu. 1500-1927.
Tarihi Istatistikler Dizisi. T.C. ba§bakanhk Devlet Istatistik
Enstitiisii
61 fshak Sunguroglu. Harput Yollarmda. Cilt I. Sh. 273-276
52
edilir 62 . 1589 tarihinde Harput koylerinden Sarmi Agalan
tarafmdan tamir edildiginden Aga Camii admi ahr. 1889
tarihinde ise Haci Abdulhamit Efendi'nin himmet ve
yardimlariyla, harabiye yiiz tutmus olan bu cami
yiktinlarak kargir, kubbeli ve minareli olarak yeniden
yaptinhr. Anlatihr ki, cami, bu suretle mukemmel sekilde
yapildiktan soma, o zaman Sivas'ta mektupcu olarak
bulunan Kesirikli Suleyman Faik bey, Sivas
tezgahlarmda hususi olarak bizzat dokutturdugu giizel ve
90k biiyuk bir kilimi hediye olarak bu camiye gonderir.
Caminin banisi olan Haci Abdulhamit Efendi bundan 90k
miitehassis olur. O giinden sonra Suleyman Faik beyin
aleyhinde birisi tek kelime soylese, hemen miidafaa eder
ve kisinin soziinii agzinda birakirmis. Bu kilim,
caminin dort siitun arasmdaki orta yerini tamamen
kaplamisti. Cami yarim asirdan fazla bir zaman
mevcudiyetini muhafaza eder. Son zamanlarmda camiye
ve bilhassa 9atisma bakilamadigmdan 5 Mart 1957 Sail
gunii biiyiik bir gurultii ile yikihr ve enkazi satilarak
parasi, diger ayakta duran camilerin tamirine sarf edilmek
iizere Harput'u Kalkmdirma ve Giizellestirme Cemiyetine
62 Elazig Miizesi Miidiirliigu'rie bagh olarak hizmet veren ve
Harput'ta eski belediye hizmet binasinin kar§isinda yer alan
miize, Elazig Muzesi'nin ?ekirdegi olarak kuruldugu 1965
yihnda bu yana hizmetine devam etmi§ olup, yoresel el
sanatlan ve etnografik malzeme banndirmaktadir. Aynca,
Harput'ta bulunan ce§itli yapilara ait kimi kitabeler de, miizede
koruma altina ahnmi§tir.
53
verilir. Minaresi sapasaglam durmaktadir. Bugiin ise yapi
restore edilmis olup hizmete aciktir.
17.asir
Harput'un niifusu XVII. yiizyila kadar siirekli
artar. Ancak Celali isyanlan sirasrnda sehrin tahribata
ugramasi, mesela 1605'te Tavil Mehmed'in kendisini
burada kusatan Karakas Ahmet Pasa'nm kuvvetlerine
karsi koruyabilmek icin bir kisim evleri yiktinp tas ve
kerestelerini harap haldeki surlarm tamirinde kullanmasi
ve agirlasan vergiler gibi sebepler yiizunden niifus,
azalmaya baslar 63 . Asrm basmda sehre ugrayan Polonyali
Simeon, seyahatnamesinde Harput'ta 100 kadar
Ermenilere ait hane bulundugunu kaydeder. Yiizyilm
ortalarma ait bir avariz tahrir defterine gore ise sehirde
niifusun 4.000-5.000 dolaylarma diistugii anlasilmaktadir.
Evliya (^elebi ise hisar ifinde miibalagali ve yuvarlama
bir rakamla 1000 kadar toprak ortuKi ev ile eski bir
caminin bulundugunu ve dis surlarm harap oldugunu,
Harput'ta 600 'den fazla diikkan bulundugunu kaydeder.
63 Mehmet Ali Unsal. Harput. TDV Islam Ansiklopedisi.
Cilt.16
54
18.asir
Harput sancagi bu yiizyilda Diyarbekir, Malatya,
Halep, Urfa, Gumiishane ve Yozgat'i icine alan Keban
Madeni Nezaretine baglamr.
Hoca Ibrahim Efendi (7-1738) Per9en9 koyiinden
Kaya nammda bir zatm ogludur. Kucuklugiinde zekasmm
derecesini, okuyup yazmaya hevesini goren ve takdir
eden yakmlan, babasmi ikna ederek onu Harput 'a
gonderir ve Siileyman Pasa Medresesi'ne kaydettirirler.
Zeki ve cahskan olan Ibrahim Efendi az zamanda
Dellalzade'nin dikkatini cekecek derecede ilerleme
kaydeder. Tahsilini ikmal ile icazet ahr ve sonra yine
duramaz, bir ayagi Harput 'da olmak iizere Harput
alimleriyle diise kalka bilgisini artinr. Nihayet koyiindeki
Mustafa Bey Medresesi'ne rrmderris olarak tayin edilir.
Uzun zaman bu medresede tedrisde bulunur ve talebe
yetistirir. Vefatiyla koyiiniin mezarhgma defnedilir.
Onunla ilgili su anekdot anlatihr. Bir yaz giinii,
Hoca Ibrahim Efendi kahp kiyafetiyle tarlasmda 91ft
siirerken bir iki koylii, tarlaya gelip hocadan dini bir
mesele sorarlar. Hoca bir taraftan ciftini surer, bir taraftan
da karsismdakilere istedikleri meseleyi yiiksek sesle
izaha cahsirken bu hal, sirada soseden ge9en bir
yolcunun dikkatini cekmis olacak ki, arabasim
durdurarak iner ve hocamn yanma gelerek ne
konustuklanni dinler ve miibahase bitince hocayi tebrik
55
ederek ayrilir. Meger bu zat, bilgili ve yiiksek riitbeli bir
memurmus... Memleketine doniisiinde alim diye
ge9inenlere soyle soylermis. "Harput'tan gecerken ciftci
bir hocaya rastladim, bir taraftan ciftini siiriiyor, beri
yandan da kendisine sorulan dini bir mes'elenin hallini
mukni delilerle isbata cahsryordu. Bu hale hayran kaldim.
Gidin ilmin derece ve kiymetini Harput'da goriin".
19.asir
1834'te dogu eyaletlerini lslah etmek iizere Resit
Mehmet Pasa ovada yer alan Agavat mezrasmi merkez
haline getirince daha sonra teskil edilen Ma'muretu'l-
Aziz (Elazig) vilayetinin merkezi Harput'tan buraya
tasimr. Ayni yil hastane, kisla ve cephane binalan yapilrr.
Ulasimm ve en onemlisi de demiryolunun Avagat
mezrasmdan gefmesi gibi sebeblerden dolayi Harput
uzun siire elinde tuttugu stratejik ehemmiyetini zamanla
buraya devretmek mecburiyetinde kahr. Tanzimat
sonrasmda Harput eyalet olarak diizenlenir. Harput 'a
merkez sancagmdan ba§ka Malatya, Behisni (Besni) ve
Maden sancaklan baglanir. 1846' da ilk kez yaymlanan
Devlet Salnamesine gore, Harput eyaletine Arapkir,
Malatya ve Behisni sancaklan baglamr. 1867 Vilayet
nizamnamesi uyarmca olusturulan Mamurefiil-Aziz
Sancagi, Diyarbakir Vilayetine baghdir ve Harput,
Arapkir, Ergani, Maden, Malatya, Hisn-i Mansur
(Adiyaman) ve Palu kazalanm kapsamaktadir. 1871 'de
56
Diyarbakir'dan bagimsiz, 1877'de de Vilayet durumuna
getirilir.
Ermeniler Ma'muretii'l-Aziz'de gerek maddi
yonden gerekse sosyal yonden oldukca geli§mi§ler,
miireffeh bir hayat siirmeye muvaffak olmu§lardir 64 .
Toplam vilayet niifusunun yakla§ik % 10'unu olu§turan
Ermeniler, Turk ahaliyle gayet iyi kom§uluk ili§kilerine
sahiptirler. £ali§tiklan ba§hca meslek dallan ziraat,
ticaret, terzilik, ayakkabicihk ve kuyumculuk olan
Ermeniler, toplumun diger kesimlerine gore daha iyi bir
gelir elde etmektedir. Egitime onem verdiklerinden,
aralarmda okuma-yazma bilenler fazlaydi. Pek 90k devlet
kademesinde onemli gorevlerde bulunmaktaydilar.
Misyonerlik faaliyetleri i9in Harput'un yabancilar
tarafmdan tercih edilmesinin sebeplerini §6yle siralamak
mumkundur. Burasi Ermeni niifusu yoniinden diger illere
gore elveri§lilik gostermektedir. Ustelik Harput ve
fevresinde, niifuslan 1.000-5.000 arasmda degi§en
60 'dan fazla koy bulunmakta olup bu koylerin Harput' a
uzakhklan en fazla 1-2 saat cekmektedir. Bu yiizden
misyoner faaliyetleri bakimmdan ideal bir konuma
sahiptir. Zira, sabah koylere 9ikan bir papaz, i§ini bitirip
ak§ama yerine donebilecektir. 1847 yilmda faaliyetlerin
tek merkezden; yani Istanbul'dan yonetiminin gu9le§mesi
yiiziinden, doguda merkezi bir goriinum arzeden Harput,
64 Ay§e Terzioglu. Vilayat-i Sitte'de Ermeniler ( 1878-1914).
Yuksek Lisans Tezi. Trakya Unv. Edirne. 2005
57
misyoner iissii olarak tespit edilir. Aynca, misyonerler,
Incil'de "Cennet" diye ge9en bir yerin Harput olduguna
inanmakta ve burayi "Cennet Bahcesi ve Uygarhgm
Dogdugu Yer" olarak gormektedir. Harput Islam
alimlerinin bulundugu bir yer oldugundan buranm
kozmopolit bir yapiya kavusturulmasi, diger yerlerdeki
faaliyetlerine mutlak bir basan getirecektir.
Amerikahlar da bunlan goz online alarak, Harput
ve cevresinde yogunlasirlar. 1852 yilmda Harput' ta bir
misyoner istasyonu kuran Amerikahlar, 1856'da ilan
edilen Islahat Fermam'yla okul acma yetkisine resmen
sahip olurlar. Bundan sonra da cahsmalarma hiz verirler.
1877 yilmda Harput ve civarmda 22 kilise ve 30
Protestan papaz bulunmaktadir. Protestan kilisesine bagh
83 ilkokul ve 2.469 ogrenci mevcuttur. Bu okullardan
mezun olanlar Arapgir, Malatya, Palu gibi kazalardaki
ortaokullara devam eder. 13 Mayis 1878 tarihinde "zeki
Hiristiyan liderler yetistirmek" amaciyla burada
Amerikan Board Komitesi tarafmdan bir "Ermeni Koleji"
acihr. Okulun adi 16 §ubat 1888'de "Firat Koleji" olarak
degistirilir 65 . Harput'ta ilk eczane Amerikan misyonerleri
65 Okulda egitim Ermenice yapihyordu. Bunun yam sira
Ingilizce, Fransizca ve Tiirkce dersleri de veriliyordu. Kolejde
3-4 Amerikah profesor, 21 Ermeni ve 1 Turk ogretmen gorev
yapiyordu. O siralarda Firat Koleji Osmanh simrlan
i^erisindeki 2. buyiik kolejdi. Ilkokul oncesi, ilkokul, ortaokul,
yiiksek okul (lise) ve kolej bolumlerine ayrilan okul, ilk erkek
mezunlanm 1880 ve ilk kiz mezunlanm da 1883 yilmda verir.
58
tarafmdan 1909 yilmda a9ilir. 1910 yilmda ise Firat
Koleji'nin destegi, Amerikan ve Ermenilerin maddi
yardimi ile Mezraa'da Annie Tracy Riggs Hastanesi
kurulur. Pek 90k Ermeni doktorun gorev yaptigi bu
hastanede hastalara siirekli olarak dini telkin yapihp, Incil
okutulur ve pazar giinleri de ozel ayin yaptinhr.
§ikayetlere ve Turk yetkililerin ikazlarma aldirmayan
hastane 9ahsanlan, faaliyetleri sona erdirilene kadar
Hristiyanhk propagandasi yapmaya devam eder ve
isyanlar srrasmda da Ermenilere yardimdan geri
durmazlar.
1900 yilmda, misyoner yetimhanelerinde, 1.100
kadan Harput'ta olmak iizere, 2.000 civarmda 90cuk
barmmaktadir.
Fransizlar, 1869 yilmda Elazig'da Fransiz
Riistiyesi'ni a9arlar. Okul 1908'e dogru liseye
donusturiilur ve "Fransiz Koleji" adim alir 66 . 1895-1896
XX. yuzyihn basina kadar okuldan 148 erkek ve 125 kiz
ogrenci mezun oldu ve bunlann biiyiik bir kismi ogretmen
olarak cesitli bolgelerde gorevlendirildi. 1911 yihna kadar
mezun olan ogrenci sayisi 317 erkek ve 191 kiz olmak iizere,
508 kisi idi. 1895 ve 1915 yillanndaki olaylara kansan okul,
son olaydan sonra miidiiriiniin simr disi edilmesiyle omrunii
tamamlar.
66 Hiristiyan, Ermeni ve Turk focuklannin devam ettigi okulda
egitim dili Fransizca olup, Tiirkfe sefmeli ders statiisiindeydi.
Bir subesi de Harput'ta acilan okulun her iki kisminda toplam
500 ogrenci bulunuyordu. Fransiz Hukumetinin destegindeki
59
yillarmda Harput'a gelen 119 Alman misyoner de, burada
9e§itli tesisler kurar. Bu tesisler okul, sanat atolyeleri,
spor ve miizik salonlan, hastane ve lojmanlardan
mute§ekkildir.
Hariciye Nezareti'ne gonderilen bir tezkire,
Ermeni ahalinin bu tiirden okullardan duyduklan
mernnuniyetsizligi ozetler mahiyettedir: "... Amerika(li)
misyonerlerin Harput'ta tesis ettikleri mekatibte Ermeni
evladmi fikren ve miilken tarik-i sadakatten 9ikanp efkar-
1 muzirraya sevk etmekte olduklarma. . ."
Harputlu isyanci Ermeniler, Vanh Ermeniler gibi
Rusya ile tarn bir i§birligine gidemezler. Silah ve
cephaneliklerinin ortaya 9ikanlmasi ile ger9ekle§tirmeyi
planladiklan isyan onceden haber almir. Boylece burada
ya§anacak olan biiyiik bir katliamm online ge9ilmi§ olur.
Elazig Valisi Haci Izzet Pa§a 1866 yilmda
bugiinku izzet Pa§a camisinin yerinde 600 metrekarelik
bir arsayi kendi parasiyla satm alarak kerpi9ten ve tek
ah§ap minareli bir cami yaptinr 67 . Di§ kapismm
iizerindeki kitabe §air Rahmi-i Harputi (1802-1884)
bu okullarda ogrenciler giiniimuz okullanndaki gibi tek tip okul
formalan giyiyorlardi. Bir bando takimi da bulunan okulun
ogrencileri, zaman zaman caddelerde gosteri yaparlardi.
Fransiz okullan I, Diinya Sava§i oncesinde, 1914'te kapatihr.
67 Ishak Sunguroglu. Harput Yollarmda. Cilt I. Sh.207
60
tarafmdan yazilmistir. Sunguroglu vali hakkmda sunlari
kaydeder. "Haci Izzet Pasanin, sahsina miinhasir bir
takim hususiyetleri ve garabetleri varmis ki, bunlar
hakikaten kayda deger, bunlardan birisi, yaptirdigi bu
camiin mutevelliligini, Bedros Murahhas naminda bir
Ermeniye vermistir ki, gorulmus ve isitilmis sey degill..
Bununla beraber 1886 yihnda Harput Ermeni Murahhas
vekili bulunan bu zata Nisan tevcihi iqin Mabeyne yazmis
ve iradesini de almistir. " Ilk yapih§mdan 101 yil sonra
1967 yihnda cami sokiilerek 1972 yihnda ibadete
a9ilacak §ekilde yenisi yaptinlir.
"Dagistanli Hoca" diye bilinen Haci Hafiz
Mehmet Efendi (1778-1868) Harput'ta diinyaya gelir.
Egitimini Harput, Kayseri, Misir ve Halep'te gordiikten
sonra Harput' a doner. Ilk olarak Sarahatun Medresesi
Miiderrisligine, daha sonra Ibrahim Pasa Medresesi
mviderrisligine getirilir. Harput'ta yetistirdigi bir 90k kisi
arasmda degerli din alimi ve mutasavvif Beyzade
Hazretleri, Dellalzade Muftii Mehmet Efendi, Ebcizade
Haci Tevfik Efendi ve Harputlu §air Nusret Ebubekir de
vardir. Onun Sarahatun Camii'nin yeniden yapihsmda
biiyiik hizmetleri goriilur. Anlatihr ki, insaat sirasmda
kullamlan tas siitunlar Elazig'm merkezine bagh "Korpe
K6yu"nden getirilir. Bununla ilgili bir de rivayet
anlatilmaktadir. O gunkii imkanlar i9erisinde okiiz
arabalan ile tasman bu siitunlarm Harput'a nakli
esnasmda okiizler Harput'un altmdaki dik rampayi
9ikamayarak bugunkii Saray mevkiinde yatarlar. Biitiin
61
ugrasmalara ragmen bir turlii okiizler yerlerinden
kalkmaz. Bunun iizerine Dagistanli Hoca bizzat bu
hayvanlarm yanma gelerek bir sure Kur'an okur ve
hayvanlan sevip sirtlarmi oksar. Bundan sonra okiizler
yerlerinden kalkarak hie mola vermeden Sarahatun Camii
oniine kadar gelirler.
Harput'un Meteris Mezarhgi diye adlandinlan
yukan mezarhkta, Beyzade aile mezarhgmm hemen yam
basmda medfundur. Etrafi ihata duvan ile cevrili bulunan
bu bohim, Dagistanli Hoca'nm aile mezarhgidir.
Haci Mahmut Efendi'nin oglu Biiyiik Haci Ali
Efendi (1784-1874) Harput'ta diinyaya gelir 68 .
Harput'taki Zahiriye Medresesi'ndeki ilk tahsilinden
sonra Malatya, Antep ve Istanbul' da egitim goriir. Haci
Abdurrahman Efendi'den seyrii siiluk ile §azili tarikatmm
halifeligini tamamlayarak icazetini ahr. Harput'a gelir
gelmez, Omeriye Medresesi Muderrisligine tayin edilir.
Burada yiizlerce talebe yetistirir, bir ka9 kisiye de icazet
verir. Bazi kayitlarda onun Harput'ta muftuluk yaptigma
da rastlamr. Tanzimat'tan sonra yeni kanun ve nizamlarm
sark vilayetlerinde tatbikine baslanmca bir vergi meselesi
yiiziinden 1845'te Biiyiik Haci Ali Efendi, Miiftu Haci
Yunus Efendi, Haci Mehmet Efendi ve Omer Naimi
Efendi Konya'ya zorunlu ikamete tabi tutulurlar. Qok
ge9meden meclisten 9ikanlan yeni kararla af edilirler.
Biiyiik Haci Ali Efendi 1850 yilmda Giirciibey
' Ishak Sunguroglu. Harput Yollannda. Cilt II. Sh. 108-1 10
62
Mahallesinde bulunan Surp Karabet Ermeni Kilisesi'nin
yiiriirliikteki kanunlarm hilafma olan bir meselesi
yiiziinden Istanbul'a gider, Bab-i Ali ve Saray nezdinde
yaptigi goriismeler sonucunda bu kilise insaatmm
yikilmasma karar aldirarak doner. Biiyiik Haci Ali
Efendi'nin, Harput'un yetistirdigi kutup denilebilecek
seviyede kisilerinden birisi oldugu kabul edilir. Muftii
Kemalettin Efendi'nin ifadesine gore, zahiri ve batmi
ilimlerde en list dereceye gelmis 119 kisiden birisi Biiyiik
Haci Ali Efendi'dir. Diger ikisi ise, Dagistanh Hoca ve
Haci Abdulhamit Hamdi Efendi'dir. Onun olmeden once
mezarmm kazilacagi yeri gostermis, bu mezar 9ukurunun
i9erisinden bir tas 9ikacagim, bu tasm basma dikilmesini
istemis oldugu nakledilir. Vasiyeti yerine getirildiginde,
mezar 9ukurundan soyledigi gibi bir tasm 9iktigmi ve bu
tasm mezarma dikildigini belirtirler.
Haci Hafiz Mahmut Efendi'nin (7-1878)
ecdadmm giineyden geldikleri ve evlad-i Resulden
olduklan anlatihr. Zahriye Mahallesinde oturan Haci
Hafiz Mahmut Efendi ilk tahsilini bitirdikten sonra
Zahriye medresesine kaydolarak Miiftii Haci Yunus
Efendinin rahle-i tedrisine girer ve icazetini de bu zattan
aldiktan sonra miinhal olan Ishak Aga Medresesi
miiderrisligine tayin edilerek burada tedrise baslar. Kisa
zamanda bilhassa tefsir-i serifdeki maharet ve
kabiliyetiyle kendisini etrafma tanitir ve Nakibiil-Esraf
olur. Bu arada bir9ok talebe yetistirmis, icazet vermistir.
63
Anlatihr ki, yakm vilayetlerden sohretini isiten bir
alim ilminin derecesini 6l9mek maksadiyle en zeki
talebelerinden birini yanma alarak Harput'a gelir.
Nakibiilesrafm medresesini sorar ve dogruca medreseye
gelerek dersine girer. Haci Hafiz Mahmut Efendi
talebesine Kadi Beyzavi'den ders takrir etmektedir. Bir
talebe gibi dersi sonuna kadar dinler. Ders bitince,
tamsildiktan ve biraz sohbet edildikten sonra diger
alimleri de ziyaret edecegini soyleyerek miisade
istediginde, "Miisade ederim; fakat dolastiktan sonra yine
bana geleceksiniz ve benim misafirim olacaksimz. Baska
yerde kalmanizi kabul etmem", demesi iizerine, soz verip
dershaneden 9iktiklarmda talebesi, "Tarn sirasiydi, nicin
bir sual-cevap ile miinazara kapisi acmadm?", diye sorar.
Hoca ise cevaben, "Giiya ki Kadi Beyzavi'yi kendisi telif
etmis de, simdi de okutuyor, boyle bir zatla miibahase
olur mu?", der.
Mezan Meteris mezarhgmda Kiirtler kuliibesinde
ve yolun sag tarafmdadir.
Miiftii Haci Omer Naimi Efendi (1802-1882),
16. yiizyilda Harput'ta ilim adami olarak sohret kazanmis
olan Efendigiller ailesinden Miiftii Haci Ahmet
Efendi'nin biiyiik oglu olup, Harput'da diinyaya gelmistir.
Mensup oldugu aile, onceleri "imamzade" daha sonra bu
aileden yetisen bir 90k zatm miiftiiliik yapmalan sebebi
ile "Miiftiigil" ve sonra da "Efendigil" diye amlir. Tahsil
ifin Antep'e gidip buramn biiyiik alimlerinden olan
64
Ku9iik Hafiz Necip Efendi'den ders gorerek icazet almis,
bu arada Antep'in alimleri ile de tamsarak, onlarla ilmi
sohbetlerde bulunmustur. O yillarda Anadolu'nun bir9ok
yerinde devam eden Yeni9eri isyanlan Antep'e de sirayet
ederek sehir halkmda; bilhassa ilim adamlarmda huzur
birakmaz. Sonufta isyanlarm online ge9ilemez ve bu
arada Naimi Efendi'nin hocasi Hafiz Necip Efendi dahil
bir9ok ilim adami olduruiur. Naimi Efendi, bundan son
derece miiteessir olur ve bir firsatim bularak arkadasi
Hogu'lu (Yurtbasi) meshur sair Rahmi Harputi ile
Kayseri'ye gider. Naimi Efendi, sekiz yil Kayseri'de
kalarak Hoca Kasim Efendi, Gozubuyiikzade Haci Vahdi
Efendi ve San Abdullahzade Mehmed Efendi gibi
alimlerden ders ahp tahsilini tamamladiktan sonra, hocasi
Kazim Efendi'den de icazet alarak 1 826 yilmda Harput'a
doner. Harput'ta ecdadi gibi talim ve tedrise baslar ve
kisa bir sure sonra da Harput Miiftusu olarak 1 5 yil gorev
yapar.
Omer Naimi Efendi'nin gazel yazdigi ve bmjok
gazelinin oldugu aynca omrunu ilme vakfederek bir9ok
talebe yetistirdigi ve bunlara icazet verdigi, daha sonra
kursusiinii oglu Haci Abdulhamit Efendi'ye terkettigi
nakledilir.
Anlatihr ki, Naimi Efendi Kayseri'ye gidip Hoca
Kasim Efendi'ye miiracaat ettiginde, talebin 9oklugu
yiiziinden medresede bos oda bulunmamis. Bu yiizden
kendisine karanhk, rutubetli ve dar bir Mere tahsis edil-
65
mistir. Bu durum Naimi Efendi'nin camni sikar ve
Arap^a olarak su beyti yazip hocasmm rahlesi iizerine
birakir.
A'teyteni hiicreten ve hiive minelkeremi
Lakinneha zikatun kelkabri fizziilemi
Manasi: Kereminizden bana bir Mere verdiniz, lakin bu
hiicre karanlik bir kabir gibi dardir.
Hocasi bu beyti okuyunca, Naimi Efendi'nin zeka,
kabiliyet ve bilgisi hakkmda hukmiinii verir ve daha
sonra kendi ozel hiicresini ona tahsis eder.
Zeka ve ferasetinin ustunliigiine dair su misal
nakledilir. Oglu Haci Abulhamit Efendi, basmda 90k
krymetli bir ta? olan bir gelinin, evlerine geldigini
riiyasmda goriir ve sabah erkenden riiyasim tabir ettirmek
ifin heyecanla babasmm yanma kosar. Riiyasim
anlatmca, Omer Naimi Efendi tebessiimle, "Heyecana
liizum yok, Misir'da "Taciilarus" nammda bir kitap
nesredilmistir, demek bize de gonderiyorlar" seklinde
cevap verir. Oglu bu tabire hayran olur ve hakikaten bir-
ka9 giin sonra bu kitap posta ile evlerine gelir.
Naimi Efendi yashligmda 90k zayif diismiis,
viicudunda bir9ok hastahk ortaya 9ikmis ve aynca iki
gozii de gormez olmustur. O halinde dam durmadan
9ahsmis ve 'Manzume-i Naima'sim yillarda yazmistir.
Nakledilir ki, bir asra yakm yasamasma ragmen, hafizasi
hayatmm sonuna kadar bozulmamistir.
66
Ibrahim Efendi'nin oglu Haci Hafiz Osman Fevzi
Efendi (1798-1885) Biiyiik Kamil Hoca namryla
bilinmekte olup Harput'ta diinyaya gelir. Ilk ve medrese
tahsilini Harput'ta yapar. Icazetini aldiktan sonra Esadiye
Medresesi'nin ilk bolumiinde hocahkta bulunur ve bir
taraftan da ilim sahasmda kendisini yetistirerek yiikselir.
Harputlular ona "Ayakh kiitiiphane" derler. Fikih ve
hadis ilimlerine hakkiyla vakif oldugu, Fatiha suresini
yedi sekilde tefsir etmis bulundugu ve biitiin bunlarm
yanmda iyi bir hattat oldugu anlatihr. O, tasawuf
konusunda da kendisini yetistirerek onemli bir makama
erisir. Halk arasmda bir sikmtisi olanlarm, onun yanina
gelip manevi yardim istedikleri nakledilir. Kabri Meteris
Mezarhgi'ndaki aile kabristanhgmdadir.
Haci Hafiz Osman Fevzi Efendi'nin
Ramazanlardan birinde bir Kadir gecesi sekiz bucuk
saatte iki rekat namazda Kuran-i Kerim'i tamamen
hatmettigi soylenir 69 . Bir yil, Harput ve dolaylarmda
devam eden kurakhga karsi hacet namazma (Yagmur
duasi) cikihr. Halk, Allah' a yalvanrken, bircok alim
kiirsiiye fikarak dua etmektedir. O sira, halk arasmdan,
"Kamil Hocayi isteriz", diye sesler gelmege baslaymca,
bir kenarda oturan Kamil Hocanm ayaga kalkarak
kursiiye dogru ilerledigini goren halk, mevkiine ve
ihtiyarligma hiirmeten, onu elleri iizerine alarak kiirsiiye
fikanrlar ve o duaya, "Ya Rabbi! Yagmur vermeden bu
69
Ishak Sunguroglu. Harput Yollannda. Cilt. II. Sh. 255-257
67
kiirsuden inmeyecegim", diye baslar. Ewelce
gokyiizunde bir par9a bulut yokken kible tarafmdan parfa
parca bulutlarm belirmege ve cogalmaga basladigim
goren halk heyecanla hocaya, "Duayi kesme Hocam!",
diye bagirir. Hoca duasmi kesmez. Halkm, amin sesleri
semalara yiikselirken, yagmur da yagmaga ve git gide
siddetini arttirmaga baslaymca, cemaatten bir cogu dua
yerini terk ederek kasabaya dogru evlerine kostuklan
sira, i9lerinden asabi miza9h birisi, "Yeter artik dilenci!.
Yeter.. kes sesini!", demesine ragmen, Kamil Hocamn
kiirsiide hala dua ettigi ve bir taraftan da goz ya§lan
doktiigu tevatiiren anlatihr.
Dellalzade Miiftii Mehmet Efendi (1795-1892)
Harput'da diinya gelir. Harput'un me§hur alimlerinden
Dagistanh Haci Hafiz Mehmet Efendi'nin medresesinde
tahsile ba§lar ve kisa zamanda akram arasmda one 9ikar
ve tahsilini bitirerek icazet ahr. Dagistanh, Hicaz'a gittigi
zaman Dellalzadeyi yerine vekil birakir. Anlatihr ki, o
siralarda Beyzade Haci Ali Efendi de dersine devam
edermis. Beyzade derse geldigi zaman Dellalzade ayaga
kalkar ve ona hiirmet gosterirmis. Mehmet Efendi daha
sonra Siileyman Pasa Medresesi muderrisligine tayin
edilir. Bir arahk, Istanbul'a giderek meshur hoca
Abdurrahman Efendi'nin derslerine devamla ikinci bir
icazetname de bu zattan ahr ve 'Tasdikat'i Alel'eysa'
nammda bir de kitap telif ve Kaside-i Biirde'yi manzum
68
olarak §erh eder 70 . Paye-i miicerred riitbesini haizdir.
1880'den 1892'ye kadar Mamuretu'l aziz Vilayeti
muftiilugu gorevinde bulunur. Bu tarihlerden sonra, 90k
ihtiyarlami§tir, fakat hakkmdaki irade-i seniye mucibince
muftii olmakla birlikte, artik vazifesini oglu Faik Efendi
yapmaktadir. Olumiine yakm, oglu Faik Efendinin kendi
yerine tayin edilmek §artiyle istifasi iizerine, Me§ihat
istifayi kabul ve fakat muftuluge Beyzade Haci Mehmet
Nuri Efendiyi tayin eder.
Dellalzade, ilm-ii fazhmn yam ba§mda tasavvufa
da kiymet vermi§, 9ali§mi§ ve Nak§ibendi tarikatimn
halifelik derecesine kadar yukselmi§tir. Anlatilir ki,
omriinun sonuna kadar §uur ve hafizasmi kaybetmemi§,
mukadderat-i ilahiyeye kar§i derece muti ve miinkaddir
Ka'b b. Zuheyr'in Hz. Muhammed icin yazdigi iinlii
kasideye verdigi isim. 'Burde' cahiliye devrinden beri
Araplarm buriindugu ve yatarken ortiindukleri yiinden bir ce§it
kirkadir. Ka'b b. Ziiheyr §air bir aileden gelmektedir. Karde§i
Biiceyr ile birlikte Islamiyetin dogu§undan sonra Hz.
Muhammed'e du§man kesilir. Fakat Biiceyr, hicretin yedinci
yillanna dogru Islamiyet'i kabul eder. Bunu haber alan Ka'b b.
Ziiheyr bir kasideyle Hz. Muhammed'i hicveder. Kendisine
okunan bu kaside yuzunden de Peygamber Ka'b b. Zuheyr'in
katlini ve kanini helal kilar. Bundan pi§man olan Ka'b
Peygamber'e siginmak zorunda kahr. §air Hz. Muhammed i?in
yazdigi yeni kasideyi O'nun huzurunda okur. Kasidenin nesib
boliimunden sonra Peygamber'i oven beyitleri okuyup bitirince
Hz. Muhammed arkasindaki biirdeyi (hirkayi) §aire ihsan eder.
Kasidenin adi da Kaside-i burde olarak kahr. Hirka bugun
Topkapi Sarayi Muzesinde Mukaddes Emanetler arasinda
Hirka-i Saadette bulunmaktadir.
69
ki bir sene, evlerine ve kendi oturdugu odaya yildinm
dii§mu§ ve odamn bir ko§esini tamamen yikmi§tir.
Tellalzade, bu hadisede istifmi hie bozmadan okudugu
kitabi bile kapatmami§tir.
Sunguroglu o yillarda Harput'taki dini hayati
anlatirken, Ramazan ayma mahsus bir uygulamadan da
soz eder 71 .
"Bir kisim tarikat mensubunun Ramazandan on
giln evvel baslamak ve Ramazamn otuzuncu gilnil
aksamina kadar olmak iizere kirk giln devam etmek
suretiyle evini, ailesini terk ederek ve biltiln dilnya
isleriyle ilgisini keserek Camilerde Siiluk'e, bir kismi
da Ramazamn yirminci gilnilnden ba§lamak iizere
arefe giinil ak§amina kadar on giln olmak iizere de,
i'tikdfa girerlerdi. Gerek sillilk, gerekse i'tikdfe giren
kimseler camiye giine§ dogmadan girer ve son
gilnlerde de gilnes battiktan sonra qikarlardi. Bunlar
Camilerin iqinde ve duvarlan boyunca kemer
arahklanna beyaz perdeler gererek husule gelen
hiicrelere girer, gece gilndilz dilnyadan tecerrut etmis
gibi ibddet eder, qile qekerlerdi. Beraberlerinde
camiye gotilrdilkleri esya Bir seccade ve bir ufak
minder, bir battaniye veya hafif bir y organ, bir yastik,
bir su testisi.. Bir abdest ibrigi..Bir qift nahndan
ibaretti. Sahur ve aksam yemekleri evlerinden kalayh
sefertaslan veya bilyilk zenbiller iqerisinde
Ishak Sunguroglu. Harput Yollannda. Cilt.IV. Sh.79-80
70
kendilerine gonderilirdi. Qileye girenlerin
gogunlugunu Naksibendi seyhi Beyzade Haci AH Riza
Efendinin halifeleri ve miiritleri teskil ederdi.
Bunlann sayisi qogaldigi zamanlarda Meydan, ikinci
olarak da Alacah camilerde ve bir iki kisiye inhisar
ettirildigi zamanlarda ise Sarahatun'da qileye
girerlerdi. Son zamanlarda Imam Seyh Osman
Bedreddin Efendi de bir kaq miiridini Ulu camide
itikdfe sokmustu. Qilelerini dolduran bu zevat, arefe
gunti ikindi namazindan sonra yakinlari tarqfindan
camilerden alinir, o ak§am evlerine ve yahut yine
bunlar tarqfindan kendi evlerinde hazirlattiklari iftar
sofralanna goturiilur, elleri opiilur, dualari ahmrdi.
Hakikaten bu qile, onlari daha munis, daha samimi,
daha miitevazi, etrqfiarina ve insanlara karsi daha
sefkatli, gehrelerini daha nurlu bir hale sokardi. "
Sunguroglu Harput'un o giinlerde ya§anan dini bir
geleneginden de soz eder 72 .
"Mutlak surette gok eski devirlerden bizlere
kadar gelmis ve vakfa baglanmis bu adet, ogle ve
ikindi ezanlarindan evvel: gorevli olan kisi,
ezanlardan 15-20 dakika evvel Sarahatun Camiinin
oniindeki btiyiik meydandan baslayarak Iplikhane,
Kasaplar, Kapah Qarsida Attarlar, Yemeniciler,
Hanonii, Komiir meydani, Saraqlar, Hiyarcilar gibi
biitun qarsi pazari dolasarak her kose basinda durur,
72 Ishak Sunguroglu. Harput Yollarmda. Cilt.IV. Sh.252
71
cilbbesinin onlerini iki eliyle kavusturarak ayakta
hurmetle, ciddiyetle su cumleleri, "Eyyiihel - Gafilun
Uzkuriilldhe zikren kesira. La ildhe illdhii vahdehu La
§erike leh. Lehiil - Miilkii ve Lehiil - Hamdii Yiihyi ve
Yumit Biyedihil — Hayr-u ve Hiive Ala Kulli §eyin
Kadir" ' yiiksek sesle okur, buradan ayrilir, diger bir
mahalle gider, orada da ayni ciimleyi tekrarlayarak,
halkin ogle ve ikindi namazlarina hazirlanmalarim
hatirlatirdi. Bu ikaz seslerini i$iten ve abdest almak
mecburiyetinde olan Musliimanlar, O dnda ayaklanir.
Liilelerinin (Oluk) etrafim buzlar kaplami§ olan
ge§melere ko§arlar. Abdest ahr, Camilere giderlerdi.
Bu sese, bu uyandirici ikaz'a halk ahsmisti. Bu olayin
her gun ayni saatlerde, yaz kis biitiin qarsi, pazarda
tekrarlanmasi iqin oldukga onemli bir vakfiyesi de
vardi, ellerine bes on kurus geqerdi. "
20.asir
Sunguroglu Harput'taki dini hayatm ifinde bayram
namazlarmm yerine i§aret eder 7
..74
73 Manasi ; «Ey Gafiller! Ey Allah'i unutanlar! Sizler, 50k defa
Tanriyi ammz ve daima hatirlayiniz; £iinku Tanndan ba§ka
Tann yoktur. O, birdir, ortagi ve ona benzeri de yoktur.
Goklerin ve yerlerin miilkii onun.. Hamd onadir. Hem diriltir,
hem oldiiriir.. Hayir, onun elindedir. Her §eye kadir ancak
odur.»
74 Ishak Sunguroglu. Harput Yollarmda. Cilt.IV. Sh.83-84
72
"Harput'un yilksek kayahklar tistune sira He
oturtulmus tarihi konaklarimn ig ve arka cephelerinin
onilnde.. Zemini boydan boya puruzsuz dilz bir hdlde
bembeyaz kaya taslari He sanki, Tanri tarafindan bu is
igin hazirlanmis ve diizenlenmis biiyuk bir meydan..
Meydanin dik kenarlari takribi 100, yan kenarlari ise 75
olduguna gore 7500 mk. bir saha., ve bu meydanin dort
bir tarafi beyaz taslarla iki metre yukseklikte yapilmis
duvarlarla sokaklardan ayrilmistir, meydana uq
cepheden genis kapilarla girilir, yalmz Kible tarqfinda
kapi yoktu.. Burada Kambur Hamdi Ef. nin seldmhgi
hizasinda yine ayni beyaz taslarla yapilmi§ merdivenli
bir Minberi ve sol taraf cephede ise, yine ayni cins
taslarla yapilmis yilksek bir Va'z yeri vardi. Burasi,
Bayramdan bir iki gun evvel supurulur ve temizlenirdi.
Halk Bayram namazlan igin, omuz veya koltuklarinda
seccadeleri oldugu hdlde yan geceden itibaren bu
meydana akin halinde gelir yer ahrlardi. Bazen o kadar
kalabahk olurdu ki, halk meydana sigmaz etraftaki
sokaklara, hattd bazen bizim kapiya kadar gelir yayihr ve
namaza katihrlardi. Bu surete Bayram namazlarina
katilanlarin sayisi bes bini geqerdi. Sabah namazlan,
gilzel sesli imamlar tarafindan aided karanhkta sukun ve
ilahi bir huzur iqerisinde kilinirdi, sabah namazi He
Bayram namazi arasinda halka va'z edilirdi.. Basda
meshur Alim Haci Hamid Efendi, oliimunden sonra oglu
Haci Mehmet Sait, hardest Muftii Kemal, ve son
zamanlarda da Imam Osman Bedreddin Efendi. Burada
bu kilrsiide va 'z etiklerini hatirhyorum. "
73
"Kayaba§inda hhnan bu Bayram namazlarim,
uzak mahallelerden bir qok kadinlar, genq kizlar
meydana nazir evlerde oturan akraba ve dostlarmin
evlerine gelir, meydani qevreleyen bu evlerin pencere ve
damlanndan seyrederlerdi. Bayram namazlari, hakikaten
buyuk bir azamet ve ihti§am iqinde kilinirdi. Meydanin
dort bir kogesinde yer alan giizel ve giir sesli
Miiezzinlerin, namazda ve hutbede ve Imamin tekbirlerini
etraftaki halka duyurmak iqin tekrarlayinca, bu ildhi
sesler ayyuka qikar, §ehrin etrafim doldurur ve derin
akisler yaratirdi. Aman Yarabbi! Bu ne azametli ve renkli
bir tabloydu. "
Sunguroglu, Harput'ta bayramlarm sosyal
hayattaki ili§kiler iizerinde ne kadar etkili oldugunu da
gosteren a§agidaki ornegi verir.
"Bayramlarda goze qarpan onemli bir olay da,
Ermenilerden bir qogu, muslumanlar gibi alimlerin ve
buyuklerin konaklarina ve evlerine giderek bunlarin
bayramlarini tebrik etmeleri ve ellerini opmeleriydi.
Bunlar arasinda Firat Kollej Milduru Amerikah Mr.
Barnim 'in bu yolda kasabada dola§hgi da nazar-i dikkati
qekerdi. Mr. Barnim, yaninda en yakini bir Amerikah He
bir de terciimani oldugu hdlde siyah elbisesi, melon
§apkasi, ve bembeyaz sakah He elinde bastonu oldugu
hdlde biitun alimlerin ve buyuklerin konaklarini, evlerini
sira He gezer, tebrikdtta bulunurdu. "
Ne var ki, Harput aym zamanda Amerikan, Fransiz
ve Alman Misyonerlerinin acmi§ oldugu okullarla uc
74
misyonun miicadele ettigi bir sehir haline gelir 75 .
Harput'un gerek okul, gerek egitim ve gerekse sosyo-
kulturel hayatma bir9ok yonden etkileri olan Amerikan
misyonerleri, kullandiklan ara9lar sayesinde Bati
diisiince dunyasim, yasayismi ve sistemli cah§ma
yontemini tamtirlar. Bunun yanmda ekonomik anlayism
da degismesinde 90k biiyiik rol oynarlar. Bunlarla
birlikte, Amerikah misyonerler dine ve ozellikle
Protestan mezhebine 'din kardesi' kazandirma
diisiincesiyle a9tiklan egitim kurumlarmda ogrenim
goren azmhklara mensup gen9ligi milliyet9i duygularla
donatir, hatta silahlanma konusunda onlara yardimci
olurlar. Osmanhya isyan eden azmhklara toplanan para
yardimlanyla misyonerlerin, Osmanhnin dagilmasma
dogrudan sebep olduklan goriilecektir. Harput'ta
azmhklara yonelik olarak Amerikan Board misyonerleri
a9tiklan ilkogretim kurumlan, Firat koleji ve Teoloji
Okulu ile egitim alamnda olusan boslugu doldurmaya
9ahsmislardir. Bu okullarda okuyan azmhklann kisa bir
sure sonra silahlamp Harput'ta karde§9e yasadiklan
Miisliimanlan katletme girisiminde bulunmalarmm,
misyoner okullarmda asilanan etnik milliyet9ilik
duygusunun bir sonucu oldugu a9iktir. XIX. yiizyilm
sonu ve XX. yiizyilm baslarmda Harput ve 9evresinde
olusan kargasa ve olaylara misyonerlerin 9ahsmalarmm
sebep oldugu goriilur.
5 Mustafa Cintosun. Misyonerlik ve Harput'taki Amerikan
Misyoner Okullan Uzerine Sosyolojik bir Arastirma. Yiiksek
Lisans Tezi. Harran Uni.§anhurfa. 2006
75
Sunguroglu Harput merkezde 19, bugiinkii il
merkezinde ise dort medresenin varhgmdan bahseder 76 .
Ayrica 119 biiyiik kiituphanenin yanmda 16 medrese
kutiiphanesinin mevcudiyetini ve bu kiitiiphanelerde
yaklasik 10 bin ciltten fazla kitabm bulundugunu ifade
eder.
Osmanh devletinin son yillarmda Malatya ve
Dersim sancaklan da buraya baglanmis, 1921 'de bu iki
sancak Elazig'dan ayrilmistrr. I. Diinya Savasi sirasmda
sehrin Ermeni niifusu baska yerlere nakledilirken
Miislimler ise Ismail Pasa'nm teklifi ile 1867 yilmda
Ma'muretii'1-Aziz adi verilen yeni yere goc eder.
Boylece halk arasmda "Yukan Sehir" denilen yasli
Harput kendi kaderine terk edilir.
'Kor Halilogullan'ndan Haci Ibrahim Lebib
Efendi (1839-1902) Harput'ta diinyaya gelir. Tahsilini
Harput'un cesitli medreselerinde, degerli alimlerin
ellerinde tamamlar. Ibrahim Hulusi Efendi'den icazet ahr.
Daha sonra Askeri Riistiye'de ilm-i sarf, mantik, din ve
tatbikati Arabiye derslerine girer. O, hayati boyunca 90k
sayida ilmi ve dini eserler yazmistir. Haci Ibrahim Lebib
Efendi aym zamanda maneviyat bakimmdan ustiin
vasiflara sahip ve mazanneden (kendisinden ancak iyilik
beklenen, ermis) sayilmaktadir. Vefatiyla Fatih Ahmet
yolu iizerindeki aile kabristanhgma defnedilir.
Harput'un degerli alimlerinden Omer Naimi
Efendinin oglu Haci Hafiz Abdulhamit Hamdi Efendi
76 Ishak Sunguroglu. Harput Yollannda. Cilt 2. Sh.31
76
(1829-1902) Harput'ta diinyaya gelir. Medresede
gosterdigi iistun basansmdan dolayi gen9 yasmda okulda
ders vermeye mezun kilmir. ilk once Mollakoyii'ndeki
Ahmet Peykerci Medresesi'nde muderrislik yapmaya
baslar. Bir ara kendisinin bir meseleden dolayi sikayet
edilmesi iizerine, istanbul'a giderek ibnii'l emin Kemal
Bey'in pasa olan babasi ile goriiserek onun takdir ve hay-
ranhgim kazanir. Bu goriismeden sonra kendisine
medrese yapimi icin bir miktar para verilerek tekrar
Harput'a yollamr. O, verilen bu parayla Kamil Pasa
Medresesi'ni yeniden genisletip diizenler ve buranm
miiderrisi olur 77 . Zamanla sohreti memleket disma da
tasarak bir 90k alimlerin goriis aldigi degerli bir zat olur.
Binlerce talebe yetistirir. Bu talebelerin bir^ogu sonradan
Harput'un ilim hayatmda onemli ki§iler olurlar. 13 adet
dini ve ilmi eseri ile birlikte, §iirlerini i9ine alan divan9esi
vardir.
Sunguroglu, i§ittiklerine dayanarak Harput'ta
vaktiyle 1500-2000 arasmda talebe kitlesi bulundugunu,
bu rakamlarm 1883-1890 seneleri arasmda bes alti yiize
diistiigunu yazar 78 . Ona gore, medreseler olgunluk ve
"Babamm Malatya mutasarnfliginda bulundugu esnada
karde§im Ahmet Tevfik merhumla Harput'a giderek medrese
ve kiitub haneyi ve miiderrisi Fadih Abdiilhamid Hamdi
Efendiyi ziyaret etmi§dik. Bilahare idarei hususiyece medrese
ve kiitub hane binalanmn yikdinldigi kemali teessiirle haber
ahnmi§di. Kitablan mihafaza etmekte oldugunu, Kemaliiddin
Efendinin oglu Nairn Efendi soyledi." Mahmud Kemal Inal.
Osmanh Devrinde Son Sadrazamlar. Cilt I, Sh.246
78 Ishak Sunguroglu. Harput Yollannda. Cilt 2. Sh.27
77
verimlilik faglarmi ve onemlerini tedricen ve hele
meshur miiderris ve alim Haci Abdiilhamit Hamdi
Efendi'nin olumiinden sonra busbiitiin kaybeder.
Anlatihr ki, Kamil Pasa Medresesi miiderrisi Haci
Hamid Efendi, kendi kutiiphanelerinde bulunmayan bir
kitabi Haci Mehmed Efendi'den bir yazi ile ister. Haci
Mehmed Efendi bu yaziyi okuduktan sonra altma,
'kutiiphaneden kitap cikmaz anlammda', "en la yehriice
minelhizane", diye yazar. Bundan miiteessir olan Haci
Hamid Efendi de bu ciimlenin altma, "ila Davud Kesis",
diye yazarak pusulayi tekrar Haci Mehmed Efendi'ye
gonderir. Davud kesis, 90k dirayetli bir Siiryani
papazidir. Haci Mehmed Efendi'nin kutiiphanesine
istedigi zaman serbest9e girer ve 9ikar ve istedigi kitabi
da alabilirmis.
Vefatmda verilen selalarm biitiin Harputluyu
aglattigi nakledilir. Harput'taki Meteris mezarhgmda
medfundur. Bas sahidesindeki kitabeyi oglu Miiftii
Kemalettin Efendi siir seklinde tarih diisiirerek yazmistir.
Kitabenin metni soyledir:
"Ey zair-i ibret karin
Bir zattir ki, burda defin.
Abdulhamit Efendi kim
Allame-i asr-i giizin.
01duguy9iin mevti ile
Alem umum iizre hazin.
Tarihini yazdi Kemal
Agladi ciimle miimin.
1902-1320
78
Hasan Fehmi Efendi (7-1904) kasik yapip
sattigmdan dolayi 'Kasikci Hoca' namiyle maruftur.
Harputun Esadiye Mahallesinde otururdu, Sugoziinde de
bahcesi vardi. Hasan Fehmi Efendi yasi ilerledigi halde
okumak ve yazmak heves ve azmiyle Ibrahim Pasa
Medresesine kaydolur ve Beyzade Ali Riza Efendi'den
ders goriir. Kisa zamanda tahsilini ikmal ederek icazet
alrr. Icazet aldiktan sonra yine eskisi gibi kism evinde,
yazm bahcesinde kasik yapip satmakla maisetini temin
eder. Anlatihr ki, ziiht ve takva sahibi ve aym zamanda
ehl-i tarik olan Hasan Fehmi Efendi, "her hangi bir
memuriyette ve her hangi bir ticarette kazamlan paralarm
helal olduguna itimadim yoktur. Ancak bu elimin
emegini helal bilerek gecinmek ve bu suretle bu dar-i
fenayi atlatmak istiyorum", dermis. Harput'da
medfundur.
Esas adi Haci Ali Riza Efendi (1810-1904) olan
Beyzade'ye Biiyiik Beyzade Efendi de denir 79 . Baba adi
Haci Bakir'dir (Haci Bekir). Dedeleri Ozbekistan
bolgesinden go? ederek once Buhara'ya, daha sonra
Misir'a gelirler, bir miiddet burada kaldiktan sonra 1798
yilmda Napolyon'un Misir'i isgali iizerine kendi boylarma
bagh 40 kadar aile ile birlikte §am, Halep, Urfa ve
oradan da Musul'a giderler. Bu gruptan bir kismi
Musul'da kalmayi tercih eder. Diger bir grup tekrar
Tiirkistan'a donmek i9in hazirhk yaparken, Baku Bey'in
9 Aydogmu§, Giinerkan; Harput Kulturiinde Din Alimleri,
Elazig, 1998
79
etrafmdaki kii9iik bir grup da bunlardan aynlarak
Harput'a gelir. Bu seyahatlardan olduk9a yorgun bir
sekilde Harput'a ulasan Bakir Bey, burasmi Island
ideallerine uygun buldugu ifin yerlesir. Ilk defa iki
kardes Kursunlu Medresesi'nde bir hiicrede beyaz kiilah
imal ederek ailesinin maisetini karsilamaya 9ahsmis, bu
arada kendilerini ilme vermeyi de ihmal etmemislerdir 80 .
Haci Bakir'm oglu olan Beyzade Haci Ali Riza
Efendi, 1810 yilmda Harput'ta diinyaya gelir. Haci
Mahmut Efendi isminde bir de biiyiik kardesi vardir.
Babalarmm ilme dusloinliigu focuklarmi da ilme yoneltir.
Beyzade Hazretleri once §eyhii'l Ulema Haci Ali
Efendi'den, daha sonra Harput'un biiyiik alimi Dagistanh
(Mehmet Efendi) Hoca'dan dersler alir. Kabiliyeti ve
ogrenme arzusu yiiziinden hocalan da Beyzade'yi 90k
severler. Beyzade Haci Ali Riza Efendi ilim tahsilini
surdiiriirken tasawufa da ilgi duyar. O, bu ilgiyi daha 90k
Dagistanh Hoca'dan almistir. Kisa zamanda biiyiik
Kur§unlu Medrese sitesinin, ayri ayri bes. medrese hiicrelerini
icerisine ahp tedrisata ve miidderislerin ikametine mahsus bes.
biiyiik dershanesi ve iki de biiyiik (bin ciltlik) kiitiiphanesi
vardi. Kur§unlu Medresesi, 1795 tarihinde Qotelizade Haci
Memi Aga tarafindan yaptinlmi§ti. Yakla§ik 60 ogrencinin
ogrenim gordiigii medrese Harput'un onemli egitim
kurumlanndan birisi idi. Sunguroglu eserinde §unlan yazar.
"Bir zamanlar burada (Kur§unlu Camii cevresinde) Kur§unlu,
Ismailiye, Ziyaiye, Mehmed Aga, (^olakzade namlariyle ayri
ayri be§ medrese vardi. Bir zamanlar da Harput Ru§diyesini,
numune iptidaisini, son zamanlarda ise Harput Dariil-Hilafesini
icine almi§ti. Bu sitenin ortasinda geni§ bir avlu, bir ce§me, bir
havuz ve goklere saye salmis, tarihi bir cinar agaci vardi."
80
merhaleler kateder. Dump dinlenmeden bilgisini
gelistirir. Dagistanh Hoca'nm en basanh talebelerinden
birisidir. Harput halki kisa zamanda Beyzade'yi sevmeye
baslar. Ne var ki, Dagistanh Hoca ona icazetini
veremeden olmiistiir. O, oliim doseginde iken kendi
yerine miiderrislige Beyzade'nin getirilmesini vasiyet
eder. Ibrahim Pasa Medresesi sahibi £6telizade Sirma
Hatun'a, "Ben yakmda olecegim, oliimumden sonra
muderrislik icin bir 90k dedikodular, hatta kavgalar
olacaktir 81 . Sana vasiyet ediyorum, benim yerimi ancak
Beyzade Ali Riza doldurabilir. Miiderrisligi ona
vereceksin. Sayet baskalarma verecek olursan kiyamet
81 Coteliler kokleri Turkmenistan olan buyuk bir ailenin fertleri
olup Harput Beyleri olan Kes^afogullan (Saray Beyleri)
tarafindan §imdiki Coteli Koyii mevkiine yerle§tirilirler ve bu
mevki Coteli Koyii olarak amhr. Aile fertlerinden; Vezir
iinvam ile Cotelizade Ibrahim Pa§a (1832), Cotelizade ishak
Pa§a (1832-1833) ve Cotelizade Siileyman Pa§a Diyarbakir ill
Eyalet Valiligi, Cotelizade Ibrahim Pa§a ve Cotelizade Ishak
Pa§a aym zamanda Maden-i Humayun Eminligi. Cotelizade
Asim Begin Torunu, (^otelizade Mustafa Begin Oglu Olan;
Cotelizade Asim Bey (1908-1912) Ikinci Me§rutiyet'te Elazig
Millet Vekilligi, (D.1873 0. 1928) Mamuratul-Aziz Vilayeti
ilk Belediye Ba§kam (Ishak Bey oglu) Cotelizade Mehmet Bey
(1920-1925), (Riza Bey oglu) Cotelizade Mehmet Bey Elazig
Belediye Baskanhgi, (1920-1931) Muhiddin Qoteli Bey
Cumhuriyet doneminde iic devre Elazig Millet Vekilligi
yapmi§tir. Ailenin Harput ve Elazig'in kurulmasinda biiyiik
hizmetleri olmu§tur.
81
guniinde saflarmdan tutup seni siiriim suriim
surundururum", der. Hakikaten Dagistanh Hoca'nm
olumunden sonra dedikodular baslar. Bunun iizerine
Antep ulemasmdan meshur Ku^iik Ali Efendi kendisine
giyaben bir icazetname gonderir. Ancak bundan sonra
Ibrahim Pasa Medresesinde miiderrislige baslar 82 .
Onun ilk hammi Sarini koyii beylerinden birinin
kizi olan Emine Hammdir 83 . Bu koyde hammmdan kalan
* 2 'Haci Ibrahim Pa$a Medresesi' 1832 yihnda bir miiddet
Diyarbakir valiligi yapan ancak ayni yil vefat eden (^otelizade
Ibrahim Pa§a Tarafindan 1830 yihnda yaptinlmi§tir. Medrese
icerisinde kiitiiphane, dersane ve hiicre olarak toplam 17 oda
mevcut olup, Ibrahim Pa§a kendisine ait i§letme ve
gayrimenkullerinin gelirini bu medreseye vakfetmi§tir. 1301
tarihli salnamede bu medresede ogrenim goren 60 ogrenci
oldugu belirtilmektedir. Muderrisligini Beyzade Hazretleri Ali
Riza Efendi yapmi§tir.
83 II merkezine 25 km. mesafede bulunan ve bir donem nahiye
merkezi de olan Altmku§ak koyuniin eski ismi Sarini'dir. 19.
yiizyilda koy birbirinden bir km. uzakhkta olan bir Miisliiman
mahallesi ile bir Ermeni mahallesinden olu§maktaydi. §u anki
koyiin giineybatisinda ve Sanni Qayi kiyisinda, bir tepe
iizerinde bulunan A§agi Mahalle Miisliiman yerle§imi olup,
Harput §eriye sicilleri kayitlanna gore burada iki zaviye ve bir
de ilkokul bulundugu bilinmektedir. A§agi Mahalle 1 900'lu
yillann ba§indan itibaren yavas. yavas. terk edilir ve Miisliiman
halk Ermenilerin ya§adigi yere ta§inir. Koyiin §u anki
camisinin gins, kapisi ve tas. kemerleri de eski koyden buraya
ta§inmi§ ve cami burada yeniden in§a edilmi§tir. Koyiin Ermeni
halki 1915 yihnda tamamen gocmus. ve kendilerinden bir daha
haber ahnamami§tir. Arazisinin sulak ve verimli olmasi
yaninda, Sarini Agalarimn etraftaki bircok koyiin de sahibi
82
olduk9a genis arazileri vardir. Ama o, bu arazilerle pek
fazla ilgilenmez. Onceleri bu arazileri koyde tembih ettigi
kisiler 9ekip 9evirirler: daha sonra bu hammmdan olan
oglu Mehmet Nuri Efendi biiyuyiince bu isleri ona
birakir. Beyzade Hazretleri'nin hanimi (Sarmih) oldiikten
sonra evliligini Hos Koyii'nden yapar. Bu hammmdan
kalan arazilere de yine bu hanirmmn oglu olan Baha
Efendi (Bahaeddin Efendi) bakar.
Beyzade Efendi kendisini tamamen ilme ve
tasavvufa verdigi i9in diinya mahyla W9 ilgilenmez.
Harput'taki tek katli evini kendisi hac ziyaretine gittigi
sirada oglu yiktirarak iki kata 9ikarmca, olduk9a iiziiliir,
90cuklarma sitem eder. "Beni simdiden sonra diinyaya mi
baglayacaksimz?.. Komsularm evinden yiiksek oldu,
onlarm yiiziine nasil bakanm?" Kendisi tasawufta
yiiksek bir takvaya sahiptir ve yillarca halki irsat eder. On
binlerce insana ilmi ve Miisliimanhgi ogretir. Yasadigi
9agm en biiyiik alimlerinden birisidir. Gerek Naksi,
gerekse Kadiri ve diger tarikatlarm usiil ve erkamni en iyi
sekilde bilmektedir.
olmalan nedeniyle bir donem Kuzovamn en biiyiik ve en
geli§mi§ koylerinden birisi olmu§tur. Koy, ge?mi§te ozellikle
agalann yaptirdigi harem ve selamhk kisimlanndan olu§an
biiyiik konaklan ve pirinci ile iinliidiir.
83
Halk arasmda onu menkibelestiren olaylardan biri
soyle nakledilir 84 . "Deli Mustafa, dedik ya, bazen ciplak
gezer. Bir gun yine sokaklarda ciplak gezerken Beyzade
Hoca goriir ve kizgmhkla bagirir:
-Mustafa bu ne hal, cabuk git iizerini giy!
Mustafa, buruk saygm bir insan tarafmdan
azarlanmanm, verdigi utan9la oradan aynhr.
O gece Beyzade Hoca'nm riiyasma giren
Peygamber Efendimiz, Hoca'ya:
-Mustafa'ya dokunma, der.
Beyzade Hoca:
-Ya Resulallah, ya seriati kaldir, ya Mustafa'yi
giydir, diye karsihk verir.
Sabah olur. Hoca yine Harput'un dar sokaklarmda
Mustafa ile karsilasir.
Bakar ki, Mustafa giyinmis, memnun bir ifade ile:
-Aferin Mustafa, bak ne iyi olmus.
Mustafa sitemkar, Hoca'ya donerek:
-Baba bos ver, sana Resulallah bile soz anlatamadi,
der ve uzaklasrr."
Bir grin Urfah Naksibendi seyhlerinden Mehmet
Ruhavi Hazretleri Elazig'm Aksaray Mahallesinde oturan
Latif Aga'nm konagma gelmistir 85 . Latif Aga Mehmet
84 Meftune Guler. Harput Efsaneleri. ELESKAV, Elazig
Egitim, Sanat, Kiiltiir, Ara§tirma, Tamtma ve Hizmet Vakfi,
2000
85 Birecik'te Tekke'de medfun Haci Hiiseyin efendinin oglu
olan Mehmet Selim hafiz er-Ruhavi Hazretleri daha gen? ya§ta
iken babasi tarafmdan Zulmiye aynzelha-camiine tedris i?in
84
Rehavi Hazretleri'nin miirididir. Rehavi Hazretleri
buradaki konusmalardan Beyzade'nin iiniinu duyunca,
onu Harput'tan Aksaray'a cagirtir. (Aksaray o yillarda
ovada bir koydiir) Rehavi Hazretleri'nin cevresindekiler
Beyzade'nin gelmeyecegini diisiinerek, "Efendi, o biiyiik
bir alimdir. Sizi tammayacagmdan gelmeyebilir," derler.
Rehavi Hazretleri, "Siz gidin cagirm, o gelir." der.
Durum Harput'ta bulunan Beyzade'ye iletilince, "Kimdir
bu Urfah §eyh" diye sorar. £agirmak icin gelenler:
"Efendi o Urfah bir Naksi seyhidir. Bir de cubugu var,
tiitiin i9iyor." derler. Beyzade Hazretleri, "Allah, Allah,
tiitiin de mi iciyor?" diye saskmhk gosterir. Sonra da
kalkip Aksarayh Latif Efendi'nin konagma gelir. Mehmet
Rehavi Hazretleri ile uzun bir halvete dalarlar. Bu Urfah
Nak§i §eyhi bakar ki Beyzade Hazretleri ilmin giine§idir.
Ona kendisinin verecegi bir §ey yoktur. Urfa'ya
dondiikten bir miiddet sonra, bu sefer de Beyzade Hazret-
verilir. 18 ya§inda Mevlana Halid'in yanmda hizmete girer ve
iki sene sonra Urfa'ya doner. Tiflis muharebesinde Osmanh
ordusunda muritleriyle "Gonullii §ark Alayi" te§kiliyle
1853'de Tiflis'te sava§ir. 1860 tarihinde vefat eden
Hartavizade Hafiz Muhammed Selim Efendi'nin kabri,
Mevlid-i Halil kabristanmdan Dabbakhane Camii bati avlu
kapisimn yanmdaki bugiinkii yerine nakledilirken, 1880'de
Hiiseyin Ferideddin Efendi tarafmdan mezan iizerine bir tiirbe
ve buna bitigik olarak ku?iik bir duvar fe^mesi yaptmhr. Bu zat
Urfa ve havalisinde §eyh Efendi namiyla taninmi§tir.
85
leri ve Latif Aga Urfa'ya Rehavi Hazretleri'ni gormeye
giderler. Orada tarn yedi ay misafir olurlar. Bu sure
i9erisinde hep ilmi ve dini sohbetler yapihr. Gece
yanlarma kadar siiren bu sohbetlerden her ikisi de sonsuz
zevk ahrlar. Nihayet Mehmet Rehavi Hazretleri
Beyzade'ye inabe vererek Urfa'da onu siiluka sokar.
Siiruk siiresi bittikten sonra Beyzade Hazretleri'ne gerekli
icazeti verip, onu irsadla gorevlendirir. Boylece, once
Harput'ta §eyhii'l Ulema Ali Efendi ve Dagistanh
Hoca'dan, daha sonra Urfa'daki Naksibendi §eyhi Meh-
met Rehavi Hazretlerinden gerekli ders ve icazeti alan
Beyzade Hazretleri'nin, tarikat gelenegine uygun bir
sekilde mursidligi tasdik edilmis olur.
Bir gun ona Kovenk koyiinde, Haci Omer Hiidai
Baba diye birinin cikrp seyhlik yaptigmi, tarikatmm da
Kadirilik oldugunu soylerler. Bunun iizerine Haci Omer
Hiidai Baba'ya 40 sual yazarak yollar. O, gelen bu
cevaplarla yetinmeyip bir cuma giinu bizzat Harput'a
gelerek, zikirlerini gostermelerini ister. Haci Omer Hudai
Baba gelmez ama, ihvanlanm Harput'a yollar. Bunlan
halk da merak etmektedir. Bir grup ihvan, onde tarikat
sancagi, arkalarmda miiritler ve ellerinde elvaneler,
firpaneler, kudiimler Harput halkma bir ge^it toreni
yaparlar. Cuma namazi kilmdiktan sonra cami icinde bir
zikir sergilenir. Beyzade bunlan sonuna kadar seyreder.
Zikir bittikten sonra ihvanlarm basmda gelen Palulu
Muhammed Baba'ya, "Omer Baba'ya selamimi gotiiriin.
Kadiriligi bu minval iizre yiirutsun" der.
86
Beyzade Hazretleri fevrede uydurma seyhlik
yapanlan da siki bir takibe almistir. O, etrafmda bu kadar
ilgi ve itibar gormesine ragmen gosteris ve ihtisami asla
sevmez. Halka karsi miitevazidir. Herkese gerekli saygiyi
gosterir. Evine gidip gelirken bile ara sokaklan tercih
eder, kendisinden dolayi kimsenin rahatsiz olmasmi
istemez. Bu gidis gelislerde basmi kaldinp M9 bir yana
bakmaz. Cok az konusur, 90k az tebessiim eder. Onun en
90k dikkat ettigi seylerden birisi de temizliktir.
islamiyetin temizlik konusundaki goriislerini her firsatta
etrafma sik sik anlatir. Harput'ta Omer Naimi Efendi,
Hafiz Oge, Haci Muharrem Hilmi Efendi'nin iizerinde
biiyiik emegi vardir. Aynca icazet verdigi kisiler de
bulunmaktadir. Bunlar, biiyiik oglu Haci Mehmet Nuri,
Kose Sefer, Haci Re§it, Miisevvit Ahmet, Kadizade
Sadik, Hekimhan Miiftiisii Kozagozzade Mahmut,
Gergerizade Haci Ali, Uzun Eminzade Alay Miiftiisii
Sait, Abdusselamzade Hakki gibi zatlardir.
Beyzade Haci Ali Riza Efendi uzun boylu, iri
ciisseli, genis omuzlu bir zat olup gozleri ela, sakah
beyaz ve uzun, yiizii 90k sevimli ve nuranidir. Basma
beyaz fes giyer, bu beyaz fesin iizerine kism biiyiik ve
yesil sank, yazm beyaz sank sarar. Uzerindeki elbisesi
mavi ya da lacivert salvar, yazm Antep alacasmdan iki
etekli entari, yahut limon kiifii renginde ciibbedir. Sokaga
9iktigi zaman elinde uzun bir asa bulunur.
Anlatihr ki, onun Island konuda alimligi, herkesin
onu sevip saymasi, bazi Ermenileri rahatsiz eder. Bir gun
sehirdeki Ermeni komitacilar Beyzade'yi oldiirmeye karar
87
verirler. Bunun icin silahli dort bes Ermeni ona pusu
hazirlayarak gecenin karanhgmda dar sokaklardan bi-
rinde oldiireceklerdir. Ermeni suikast9iler bakarlar ki o
camiden ciktiktan sonra etrafmda bir boliik asker onu
korumaktadir. Planlarmi bir sonraki geceye ertelerler.
Ikinci gece de ayni durumla karsilasmca, iiciincii geceye
ertelerler. Beyzade durumu farkeder. Bir gece bunlan
oniine katarak mahallelerine kadar kovalar. Boylece bu
hain planlarmdan vazgecerler. Halbuki Beyzade evine
hep tek basma gidip gelmektedir.
O, namazlarmi cogunlukla Sarahatun Camii'nde
kilmaktadir. Buramn anahtarmm biri de kendisindedir.
Cami muezzini Perili Hafiz her sabah ezan okumaya
geldiginde onu mihrabm oniinde namaz kilarken goriir.
Bir gun ondan once gelmeye karar verir. Ezandan bir saat
once camiye girdiginde, Beyzade Hazretleri'ni yine
mihrabm oniinde goriir ve, "Yarm daha erken geleyim"
der. Ikinci gece iki saat once gelmesine ragmen goriir ki,
Beyzade yine camidedir. Bunun iizerine Perili Hafiz gece
yansi camiye gelmeye karar verir. Saat on iki siralarmda
Sarahatun'a gelir. Cebinden anahtan cikarrp kapiyi
acacagi sirada arkasmdan bir ses, "Dur acma" der. Perili
Hafiz biraz iirpererek doniip arkasma bakar. Seslenen
Beyzade'dir. "Hafiz" der, "Kirk yildir bu camiyi ilk ben
aciyorum, birakmam sen acasm." Bunun iizerine Perili
Hafiz geri cekilerek camiyi Beyzade'nin acmasma
miisade eder. Anlatihr ki, bu insan-i kamil, bu biiyiik veli
kirk yildir camiye hep boyle gelerek, hem nafile
namazlarmi kilmis, hem de tesbih cekmistir.
88
Bir gun goniil dostlanyla birlikte Dabakhane yolu
iizerinden Fatih Ahmet Baba'ya ziyaret icin yola
koyulurlar. Dere Hamami'na geldikleri vakit Beyzade
Hazretleri durur. Bir miiddet sessiz kaldiktan sonra
cevresindeki dostlarma "Geri donelim" der. Dostlan
sasinrlar. Beyzade Hazretleri'ne nicin vazgectigini
sorarlar. O, "Fatih Ahmet Baba bize karsi geldi." der.
Fatih Ahmet Baba ki, Imam-i Hanefi'ye hizmet etmis
buyiik bir zattir.
Beyzade Hazretleri vatanseverligin Islam dininde
onemli bir yeri oldugunu 1877 yilmda baslayan Osmanh-
Rus savasmda gosterir 86 . Harput halkmi konusmalanyla
heyecana getiren Beyzade, basta kendisi ve oglu Mehmet
Nuri olmak iizere torunu Halit Efendi'yi de gonullu
yazdirarak Ruslar'a karsi savasmak i9in Erzurum'a gider.
Harput'tan yola fikan bu bir avuc gonullu kahramamn at,
silah ve diger levazimatim bizzat Beyzade kendi
biitcesinden karsilar. Gittigi Erzurum cephesinde biiyiik
yararhhklar gostererek geri doner. O boyle bir anda her
Muslumamn ne yapmasi gerektigini gostermeye
9ahsmistir. 1883 yilmda Mamuretii'1-Aziz evkaf
komisyonu reisligi yapmis olup "Mekke Mollahgi"
unvanma sahiptir 87 .
1 Evliyalar Ansiklopedisi. Tiirkiye Gazetesi
87 Mehmet Zeki Pakahn Osmanh Tarih Deyimleri ve Terimleri
sozlugunde §u bilgileri verir. Molla mevleviyyet payesini ihraz
eden ulema hakkinda kullamlan bir tabirdir. Ozellikle zadegan
sinifinin meydana cikmasindan sonra onlara 'bey'in ilavesiyle
Mollabey tabiri taammiim etmi§tir. Mevleviyyet Ilmiye
89
Beyzade Hazretleri uzun zamandir arzulayip da
9esitli nedenlerle yapamadigi hac ziyareti i9in hazirhklara
baslar. Bu sefer oglu Baha Efendi ve hacda hizmetlerini
gorecek evdeki yardimcisi Emin Efendiyi de yanma ahr.
Para harcama isini oglu Baha Efendi'ye havale etmistir.
Yol boyu 9esitli sehirlerde rastladiklan fakirlere
verecekleri sadaka miktarmi Beyzade Hazretleri tayin
eder. Her yoksula 119 kurus, bes kurus vererek yollarma
devam ederler. Bir gun gen9 biri onlardan sadaka ister.
Beyzade oglu Baha'ya donerek, "Suna yirmi kurus ver"
der. Baha Efendi tereddiitsiiz yirmi kurusu 9ikarrr verir
ama, i9inden, "Yahu bu babamm islerine de bir turlu akil
erdiremiyorum. Qok yoksul goriinen yash kimselere 119
kurus, bes kurus ver diyor, bu aslan gibi gence yirmi
kurus ver dedi.", diye ge9irir. Bir miiddet sonra Beyzade
Hazretleri ogluna donerek, "Sen bu islere karisma oglum.
Oncekiler parayi kendileri i9in istediler. Bu gen9 adam
(Allah' in veli kullarmdan ya da) Hizir Aleyhisselam'dir.
Topladigi paralan fukaralara dagitacak." deyince, Baha
Efendi bakar ki babasi kendi i9inden ge9enleri de
bilmektedir. Uzun ve mesakkatli bir yolculuktan sonra
Mekke'ye ulasirlar. Hac gorevini ifa ettikten sonra
doniiste Medine'ye ge9ip yiice Peygamber'in kabr-i
sinifinda biiyiik miiderrislere tekabiil etmekte olup mahre?,
bilad-i hamse ve harameyn mevleviyyetleri olmak iizere iif
derecede idi. Harameyn mevleviyyetleri ise Mekke ve Medine
Kadihklan olup fiilen Harameyn'e gitmeden paye ve terfi
ahndigi da olurdu.
90
seriflerini ziyarete giderler. Beyzade once tek basma
tiirbenin kapisma gelir. Kapi oniinde nobetfiler vardir.
Gelenler tiirbenin dismdan ziyaretlerini yapip giderler.
Oysa Beyzade Hazretleri tiirbe kapismm tarn karsismda
durunca, kapi kendiliginden acihverir. N6bet9iler
sasinrlar. Beyzade Hazretleri acilan kapidan i^eri girer.
Kapi tekrar kapanir. Bir siire sonra Beyzade yeniden
acilan kapidan disari cikar. Durumu saskmhk i9inde
seyreden nobetciler, W9 rastlamadiklan bu olayi oramn
Osmanh Pasasi'na bildirirler. Padisahm bu konuda emri
de vardir. Burada meydana gelebilecek her olaganiistii
olaym kendisine bildirilmesini istemistir. Kisa bir siire
sonra orada gorev yapan "miisir" unvanli Pasa, Beyzade
Hazretleri'ni bulur. Once Baha Efendi ve hizmet9isinin
disari 9ikmasmi ister. Baha Efendi olanlara bir anlam
veremez. Beyzade Hazretleri, "Emin Efendi kalsm. O
bizdendir." diyerek hizmet9iyi odada birakir. Miisir
i9eride Beyzade Hazretleri ile bir siire konusarak 9ikip
gider. Peygamber Efendimizin kabr-i serifleri simdiye
kadar iki kisiye a9ilmistir. Bunlardan biri de Beyzade
Hazretleridir. Aradan yillar ge9er. Baha Efendi'nin bu
olaydan haberi yoktur. Beyzade Hazretleri'nin
oliimiinden bir siire sonra hizmet9isi Emin Efendi Baha
Efendi'yi ziyarete gelir, "Sana bir sey anlatacagim Baha
Efendi." der. Sonra onu bah9ede bir koseye 9ekip Hac
ziyareti sirasmda Medine'de Osmanh miisirinin ni9in
ziyarete geldigini anlatir ve soyle der: "Meger Medine-i
Miinevvere'de Peygamberimizin kabr-i serifmin kapisi
kendiliginden babamza a9ilmis. Durumu ogrenen
91
miisir, babayi ziyarete geldiginde bu kapinin neden
babaniza acildigim sordu. Beyzade Efendi de dedi ki:
"Eger beni iimmetlige kabul edersen huzuruna al dedim."
iste o zaman kabri serifin kapisi a9ilmis ve Beyzade
Hazretleri iceri girerek bir muddet orada kalmis."
Bu olay Beyzade Hazretleri'nin 1904 yilmda
vefatmdan sonra ortaya 9ikmistir. O giine kadar bu zatm
bu kadar derecesi yiiksek bir veli oldugunu
kestiremeyenler, onun kabrine kosarlar. Anlatihr ki, bu
ilim ve irfan giinesi kendi cenazesinde de buyuklugunii
gostererek, Harputlulara olaganiistii bir gun yasatir.
Muazzam bir kalabahk Harput'un meydan ve sokaklarma
sigmaz. Onu buyiik bir uziinrii iferisinde §imdiki kabrinin
bulundugu yer olan Meteris Mezarhgma gotiirerek
defhederler. Beyzade Haci Ali Riza Efendi'nin vasiyeti
iizerine kendisine tiirbe yapilmaz. Mezarhgm cevresi
demir setle ^evrilerek aile kabristanhgi haline getirilir.
Buradaki §ahidelerinin tamami ye§ile boyanmi§ olup,
iizerlerinde kitabeleri bulunmaktadir. Aile mezarhgmm i9
kismmm tabanma son yillarda mermer taslardan olusan
ozel bir diizenleme yapilmistir. imam Efendi Beyzade
Hazretleri'nin mezar tasi i9in su siiri yazar:
"Ey zair-i ziil ihtiram
ihlas ile oku miidam.
Ustad-i kul kutb-i cihan
Oldu diirud-i kudsiyan.
El hak velidir bimend
Ali Rizayi fazhmend.
Beyzade -i sohretsiar
92
Yarab bicah-i car-i yar.
(Vegfir lehu) tarih-i hem
Kil miistecap ya ziilkerem.
Adab ile gel ver selam
Vegfir lehu yevmelkiyam.
Fahr-i sunuf-i arifan
Vegfir lehu yevmelkiyam.
Ser amedan-i naksibend
Vegfir lehu yevmelkiyam
Riikn-i tarik-i yar-i gar
Vegfir lehu yemvelkiyam.
Aglayarak yazdi kalem
"Vegfir lehu yevmel kiyam."
(Tasm arkasmdaki kitabe)
"Beyzade Haci Ali Riza Efendinin ruhuna fatiha'
"Cenab-i Riyaz-i Naksibendi
Giiruh-i hacegamn ser biilendi.
01 idi mehbit-i feyz-i hudanm
Fiiyuzati per atti sehri, kendi.
Ediip irsad erisirdi hiidaya
Nice dermadegamn derd-i mendi.
Zamamn evhadi ol pir-i azam
Cihamn kutbu Beyzade Efendi.
Tevecciih eyleyiip hakka sivadan
Hiiviyet buldu o samsam hindi.
Koyup aher fenayi hakka gitti
93
Maarif misrmm aymyla kandi.
Hesap et muhlis-i mucamle Bedri
Olur tarih Riyaz-i Naksibendi"
Anlatihr ki, Beyzade Efendi bir sene hacca
gitmeye karar verir. Arkadaslan ile anlasrp, para
biriktirmeye baslar. Hanimi o sene hamiledir. Bir gun
hammi yatakta yatarken disandan et kokusu gelir. Cam
bu etten yemek ister ve Beyzade Efendiye, "Efendi! §u
kizarmis et kimlerde pisiyorsa git benim hatinm icin bir
parca isteyiver. Camm 9ekti." deyince, Beyzade Efendi,
"Heey hatun hey!.. Bu kadar zenginligimiz bosunaymis
meger. Istedigin et olsun, kebab olsun. Hemen carsrya
gidip, en alasmdan sana kebap getiririm." cevabmi verir.
Hammimn israria bu kizaran etten istemesi iizerine,
Beyzade Efendi iizgiin bir sekilde disan cikar. Bu
kokunun fakir bir komsularmm evinden geldigini anlar.
Utanarak kapiyi calar ve ayakiistii mevzuyu soyler.
Kapiyi acan kadmcagiz, "Olmaz efendim! Pisirdigim et
size layik degildir." der. Beyzade Efendinin israri iizerine
kadm gercegi soylemek mecburiyetinde kalir ve,
"Efendim! Uc giinden beri 9oluk-9ocuk afiz. Cocuklarm
aglamalarma fazla dayanamadigim icin, sokakta bir
kopek yakalayip kestim. Iste kizaran et budur.
Cocuklarimm seslerinin kesilmesi i9in kizartiyorum.
Onlan oyahyorum." der. Bu durum karsismda gozleri
yasaran Beyzade Efendi, hemen evine donerek hac i9in
ayirdigi paramn biiyiik kismim kadma verir. Geri kalamm
fevresindeki fakirlere dagitir ve hacca gitmekten vaz
gecer. Arkadaslan ile kararlastirdiklan giin gelince,
94
Beyzade Efendi arkadaslarma hacca gidemeyecegini
soyler. Sebebini ogrenmek isteseler de, Beyzade Efendi
soylemez. Bunun iizerine arkadaslan yola koyulur. Uzun
ve zahmetli bir yolculuktan sonra Mekke'ye varan
arkadaslan hayret i9inde kahrlar. Ciinku Beyzade Efendi
kendilerinden once gelmistir. Bazilan, "Eger bizden
sonra yola cikmis olsaydi, mutlaka bizi gelip gecerdi. Biz
de onu goriirduk. Ama boyle bir sey olmadi." derler.
Kabe'nin tavafi esnasmda, namaz kilarken, Arafat'a
cikarken hep en on saflarda Beyzade Efendiyi goriirler.
Harput'a dondiiklerinde Beyzade Efendiye bu durumun
hikmetini sorarlar. O da, "Hayir ve hasenat yiiziinden. Siz
Kabe'ye yiirumekle mi vanldigmi samrsmiz?" dedikten
sonra, olanlarm hepsini anlatir. Denilir ki, bundan sonra
Harput'ta fakirler hi9 bir zaman muhtac duruma diismez.
Zenginler fakir aramak icin birbiriyle yansirlar.
Anlatihr ki, Diyarbakir esrafmdan Mesut Bey,
Beyzade Hazretleri'nin ismini duydugu i9in onu gormeye
gelir. Aksam Beyzade Hazretleri'nin evinde misafir
kalarak bir sohbet toplantisma katihr. Uzun siiren bu
sohbet gecesinden sonra Beyzade Hazretleri misafirini
yatirir, kendisi de gece ibadetine cekilir. Bir sure sonra
Mesut Bey uyanir bakar ki, Beyzade Hazretleri namaz
kilmaktadir. Tekrar yerine gelir ve yatar. Gecenin bir
vaktinde yeniden uyanir, tekrar Beyzade'yi namazda
goriir. Bu durum bir kac defa olunca icinden, "Be herif,
basm goge mi degecek?" der. Yattigi yerde bunlan
minldamrken bir de bakar ki gokyiizunde yildizlar
95
goriinmektedir. Gozlerine inanamaz. Tekrar bakar, yine
yildizlan goriir. Oysa evin iizeri kapahdir. Birden irkilir.
Basmi yorganm altma sokar. Biraz vakit ge9tikten sonra
yeniden yorganm altmdan basmi 9ikanr ve bakar, bu
sefer gokyuziirm degil, tavam goriir. Uykusu iyice
ka9mistir. Beyzade Hazretleri'nin biiyiik bir zat oldugunu
anlar, i9inden boyle bir zatm ogluna kizmi vermeyi
dusuniir. Sabah olunca durumu Beyzade Hazretleri'ne
a9ar. Allah da kismet ettigi i9in Mesut Bey'in kiziyla
Baha Efendi evlenirler 88 .
Anlatildigma gore, Ulukent'te civardaki insanlarm
yardimiyla ge9inen 90k fakir bir kisi varmis 89 . Bu kisi
vefat ettiginde civardaki insanlar cenazesini kaldirmaya
9ahsirken bir de bakarlar ki Beyzade Efendi gelir ve
cenazeyi kendisinin kaldiracagim soyler. Boylece
Beyzade Efendi mevtayi yikayip kefene sarar ve tarn
tabuta konulacagi sirada, halk arasmda "Deli Mustafa"
diye bilinen kisi "Tabut bos, Tabut bos" diye birka9 kez
baginr. Cemaatin i9inden bu olay karsismda saskmhk
i9ine diisen bir kisi defin islemi tamamlandiktan sonra
Beyzade Efendi'nin yanma yaklasir ve Deli Mustafa'nm
neden boyle bir sey soyledigini sorar. Bunun iizerine
Beyzade Efendi, olen kisinin takva sahibi biri oldugunu,
Sunguroglu, Harput'ta unutulmayan dugiinler arasmda bu
evliligin duguniinu de kaydeder.
89 KIYAK Abdiilkadir, Elazig ve Yoresinde Ziyaret Fenomeni
Uzerine bir Din Bilimi Ara§tirmasi, Doktora Tezi, Erciyes
Uni., Kayseri, 2010
96
riiyasma gelen Peygamber Efendimiz (s.a.v.)'in istegi
iizerine bu kisinin cenazesine geldigini, ancak tabuta
konulacagi esnada melekler tarafmdan goturuldugiinii ve
Deli Mustafa'nm da bu olayi gordugunii soyler.
Seksen seneye yakm bir sure Ibrahim Pasa
Medresesinde miiderrislik yaparak, bircok talebe
yetistiren Beyzade Efendi, omriinun sonlarma dogru
muderrislik vazifesini oglu Muftii Haci Mehmed Nuri
Efendiye birakarak, kendisi bir koseye cekilir, ibadetle
mesgul olur. Omriinun sonlarma dogru rahatsizlamr.
Hasta olmasma ve atesler i9inde yanmasma ragmen yine
diz cokiip oturdugunu ve ayaklarim uzatmadigim goren
oglu dayanamayip, sebebini sorar. Oglunun bu sualine
hafifce giiliimsedikten sonra kaslanm catip, "Heey ogul,
giizel ogul!.. Demek ayaklarimi uzatayim oyle mi?
Uzatayim lakin kime karsi uzatayim dersin. Soyle kime
karsi?" cevabim verir.
igneli Baba'nm (1804-1914) asil ismi Haci
Ahmet'tir. Anasi Hintli babasi Buharah olup 90k kiiciik
iken babasimn ve 14 yasmda iken de anasmm oliimii
Haci Ahmet' i 90k sarsar ve bu teessiiriin neticesi olarak
mal ve miilkunii terk ile seyahate 9ikar. Suriye, Bagdad,
Misir, Hicaz'i dolasir ve Bagdad'da iken Abdiilkadir-i
Geylani'nin zaviyesinde miicavir olarak yillarca kahr ve
bu tarikata intisap eder. Bu 9ahsmalan neticesinde bazi
manevi miikafatlara nail olduktan sonra Bagdat'tan
Diyarbakir'a ve bir miiddet sonra da Elazig'a gelerek Nail
Bey Mahallesinde bir eve yerlesir ve evlenir. Igneli Baba,
1914 tarihinde 110 yasmda iken Elazig'da ahirete irtihal
97
eder. Harput caddesinin sag tarafmdaki mezarhgm yol
kenarmda ve dut agaclarmm hizasmda medfundur.
Sunguroglu Igneli Baba hakkmda sunlan anlatir.
"Devamh olarak riyazet geker, yemek, hele et hig
yemezdi. Gidasini yalmz yogurt ve ayran teskil ederdi.
Bu sebeple vucudu ddeta bir iskelet halindeydi. Fakat,
sihhati yerinde ve saglamdi. Ak sakalh, nurani
gehreli, sik ve beyaz kaslarimn altinda zekd fiskiran
ufacik mavi gozleri vardi. Vucudu, elbisesi tertemizdi.
Basma beyaz fes giyer ve uzerine bir sank sarardi.
Sabahlari bir elinde tesbihi, bir elinde asasi evinden
gikar, gununu, hukumet dairelerine girip gikmak,
garsi ve pazarda sevdiklerinin dukkan ve
magazalarinda oturmak ve bes vakit namazini
muhtelif camilerde kilmak suretiyle gegirirdi.
Kendisinden dunyanin ahvali sorulunca: Dad yok
Dad y ok diye cevap verirdi. "
Haci Ahmed Baba'ya, agzmda igne ve bazan da
kiirdan yapmasmdan dolayi Igneli Baba ismi verilir. Bir
kagit veya bir cop parcasim agzinin icine koyar ve bir az
sonra madeni bir halde ya bir igne veya bir kiirdan
cikanrdi. Sunguroglu yasamis oldugu bir tecriibeyi
nakleder.
"Ben gengligimde bu gibi seylere katiyyen inanmaz, el
gabuklugu, hokkabazhk veya herhangi bir
gozboyacihk derdim. Fakat is dyle degilmis. Bazi
inanmiyanlara Baba, gop veya kdgidin yarisini, igne
veya hildl, yarisini da gop veya kagit halinde de
gikarir gosterirmis. 1910 (1328 R.) yilinda Eldzig
98
adliyesinde Istinaf Mahkemesinde zabit kdtibiyim. Bir
gun kalemde biitiln arkada§larla bir taraftan
qah§iyor, bir taraftan da Igneli Babanin bu gibi
ahvalinden bahs ediyorduk. Tarn bu sirada, Igneli
Baba kalem odasina girmesin mi? Yammda oturan
arkada§im rahmetli Kesirikli Kekeq Sabri, Babayi
gorunce, Sus sus diye giilerek beni ikaza qah§iyordu.
Ben de haydi yaptir bakahm gozumun onilnde, diye
kulagina fisildadim. Sabri, hemen yerinden firladi ve
bir iskemle tedarik ederek benimle kendi iskemlesi
arasina koyarak Babayi oturttu. Kahvesi ismarlandi.
Ben inanmadigim iqin bazi arkada§lar §imdi gorursiln
diye beni kabule te§vik ediyorlardi. Baba kahvesinden
evvel bir bardak su ve tistune de kahvesini iqdikten
sonra rahmetli Sabri, Babaya ufak bir kdgit parqasi
uzatti ve rica etti. Baba kdgidi aldi, 6-7 cm.
uzunlugunda iki ince parqa keserek bu parqalari
dilinin iizerine koydu ve agzim kapayarak bir §eyler
okumaya ba§ladi. Okudukqa yuzilnde garip ihtildqlar
husule geliyordu. Bir arahkyiizu kipkirmizi kesildi, bu
hal on dakika kadar devam etti. Nihayet agzini acti,
bir az evvel dilinin iizerine koydugu beyaz kdgit
parqalari, §imdi madeni iki tane hildl olmugtu,
Sabriye verdi, Sabri de birisini hemen bana uzatti.
Elime aldigim zaman bu madeni hildl sanki bir demir
ocagindan qikmi§ gibi kizgindi. O zaman ben de bu i§e
inanmi§hm. Hakikaten harikulade bir mazhariyetti.
Bana verilen bu hildli hdld saklarim. "
99
Haci Hafiz Siileyman Salim Efendi (1854-1920)
Cat'ta diinyaya gelir. Ailece Peri' den Harput'a goc
ettikleri i9in Perili Hafiz ismiyle sohret bulur. Perili
Hafiz, medrese tahsilinden sonra, yazidan icazet almis ve
meshur hattat Omer Nasiri Efendi'ye de icazet vermistir.
Bununla beraber Kursunlu Camii medreseleri sitesine
dahil bir hiicrede uzun yillar kendi tesebbiisiiyle actigi
hususi sibyan mektebinde ders okutmus, bir 50k talebe
yetistirmistir. Perili Hafiz'm asil meziyeti elli sene
miitemadiyen giin ve vakit sektirmeksizin Sarahatun
Camii'nin muezzinligini yapmis olmasidir. Bu miiddet
zarfmda her setter vakti, onun giir, yamk ve cazibeli sesi
minareden duyulur. Ehl-i dil ve asik-i hiida oldugundan
her giin geceyansi kalkar, camiye gider, minarede
saatlerce salat-ii selam ve naat-i serif okur ve bazan bu
okumalan arasmda hiingiir hiingiir agladigi isitilir.
Harputda olmus ve Meteris mezarhgma defnedilmistir.
Seyyid Ahmet Capakcuri'nin (1830-1921)
tiirbesi, Ulu Cami'nin giris kapismi ge9tikten hemen
sonra sag taraftadir. Daha onceleri tiirbesi Ulu Cami'nin
giris kapismm sol list tarafmda iken cami bahfesine park
yaptinlmasi kararlastinlmis, halkm tiim engellemelerine
ragmen kabri Nurettin Ardicoglu tarafmdan 1 969 yilmda
bugiinkii yerine aktanlmistir. Kabir zeminden 75 cm.
kadar yiikseklikte, Korpe tasi alt kaidesinin iizerine
diizgiin ve temiz mermer taslarmdan yapilmistir. Mezar
boliimii bu kaidenin orta yerinde bulunup normal tas
(veya mermer) sanduka seklindedir. Mezarm bas ve ayak
kisimlarma sahide taslan konulmustur. Mezarm etrafi
100
demir set ile cevrilmistir. Seyyid Ahmed £apakcuri'nin
eski tiirbesinin olumiinden sonra bir yareni tarafmdan
yaptinldigi belirtilir.
Neseb silsileleri elli bir vasita ile Peygamberimize
dayandigi ifin yore halki tarafmdan kendisine "Seyyid
Ahmed £apakcuri" denilir. Bitlis'in £apakfur ilcesine
bagh Kiir koyiinde diinyaya gelmistir. Aslen Bagdath
olup dedeleri Seyyid Abdulhamid, vaktiyle Bagdat'tan
£apakcur'un Kiir koyiine gelip yerlesmistir. Ahmed
£apakcuri daha cocuk yasta iken kendisinde bir takim
olaganiistii haller ortaya cikar. Ilim ogrenmeye 90k
hevesli olmasma ragmen bir medreseye gidemediginden
dolayi 90k iiziilmektedir. Cami-i Kebir (Ulu Camii)
imami Haci Tevfik Efendi'nin naklettigine gore, Seyyid
Ahmed (^apakfuri 10-12 yaslarmda dagda koyun
otlatirken daha once hi? gormedigi bir zat kendisine
yaklasir. Kendisinden halini hatirmi soran bu zata Ahmed
£apakcuri halinden W9 memnun olmadigim soyler.
(^iinku kendisinin ilim ogrenme arzu ve hevesiyle dolu
oldugunu, fakat bu yasa kadar ancak Fatiha Suresi'ni
ogrenebildigini soyler. Ahmed £apakcuri'nin istek ve
hevesinin farkma varan bu zat, basim oksayarak ona
"Allahii Teala seni ilim erbabi eylesin. Sana faydah ilim
nasip eylesin", diye dua eder ve oradan ayrihr. Ahmed
£apakcuri basmdan gecen bu olayi aksam babasma
anlatir. Bir miiddet sonra babasi onu devrin biiyiik Naksi
Seyhi olan Palulu Seyh Ali Sebti'ye gotiirur ve okutup,
terbiye etmesi i9in teslim eder. Seyh Ali Sebti giinden
itibaren terbiyesi altma aldigi Ahmed' in manen ve
101
maddeten en iyi sekilde egitilmesine ozen gosterir.
Seyyid Ahmed Capak9uri, on iki yasmdan itibaren Ali
Sebti'nin Palu'daki evlerinde biiyiir. Ali Sebti'nin
sohbetlerine devam edip cagm alimlerinden maddi ve
manevi ilimlerin ogrenimini yaparak biiyiik bir alim olur.
Senelerce nefsiyle biiyiik miicadele halinde bulunup
tasavvuf yolunun; Allah' a kavusma yolunun biitiin derece
ve kademelerini Ali Sebti'nin egitiminden ge9erek kemal
ve kemale erdirme derecesine ulasir. Bunun sonucunda
Seyh Ali Sebti'nin en son ve en olgun halifesi oldugu
kabul edilir. Seyyid Ahmed £apakcuri kendisine halifelik
verildikten sonra da Ali Sebti'nin yamndan aynlmayip
onun vefatma kadar hizmetinde bulunur, ilminden ve
feyzinden istifade eder. Ali Sebti'nin (1786-1871) vefat
etmesi iizerine Palu'dan aynlarak Harput'a yerlesir. On
bes yil burada kalarak insanlara Allah' in emir ve
yasaklanm anlatir. 1906 yilmda ise Siverek'e gider.
Burada da sekiz yil kaldiktan sonra 1914 yilmda
Viransehir'e gecer. Iki yil Viransehir'de kalan Ahmed
Qapakgur, 1916 yilmda I. Cihan Harbi miinasebetiyle
diismamn Harput'a gireceginden endise eden
Harputlunun Harput'tan go? edecegini ogrenince, gocii
engellemek i9in Harput'a geri doner ve hayatmm geri
kalan kismim burada devam ettirir. Ahmed Capakcuri
1921 yilmda 94 yasmda bir Cuma gecesi vefat eder.
Vasiyeti iizerine Harput'ta Ulu Camii avlusunda giil
agaclarmm bulundugu koseye defnedilir.
Anlatihr ki, Ahmed (^apak9uri biitiin gece boyunca
iki dizi iizerine oturarak sabahlardi. Yine bu halde
102
tehecciid namazmi kilabilmek i9in iki dizi iizerinde on
bes yirmi dakika kadar uyku uyurdu. Hayati boyunca
gerek toplulukta gerekse yalniz bulunduklan yerlerde diz
9okerek bagdas kurup oturdugu goriilmemistir. Bu
sebeple de topuklari iizerine oturaklarmda yer edip nasir
baglamistir. Rivayete gore, ayak ve dizlerinden rahatsiz
olan Ahmet £apakcuri'ye bir giin yamndakiler, "Efendi!
Ayaklarm agnyor. Uzat ki rahat edesin" derler. Fakat
Ahmet £apakcuri uzatmaz. Yamndakiler uzatmasi ifin
israr edince hiddetlenip, "Ben bu kadar yas yasadim.
Allah' lm beni goriiyorsa nasil ayagimi uzatip yatanm"
diye cevap verir.
Ahmed £apakcuri §afii mezhebine baghydi. Kendi
mezhebinde nasil derin ve genis bir bilgiye sahip ise
Hanefi mezhebinde de oyle genis ve derin bir bilgiye
sahipti. inancla ilgili hiikiimlerde ve ameli konulardaki
sirlan, hikmetleri ve incelikleri o kadar mukemmel bir
tarzda a9iklardi ki dinleyenler hayran kahrdi. Ahmed
(^apak9uri'nin gecimini sagladigi belirli bir geliri
olmamakla birlikte hiisn-ii hat ile me§gul oldugu ve
ge9imini de ihtiyaci miktarmda onunla sagladigi soylenir.
Halk arasmda menkibelesen hayatma dair soyle bir
hikaye anlatihr 90 . (^apak9urlu §eyh, omriinun son
giinlerinde birka9 giin yatar. Gelen giden ziyaret9ilerinin
arasmda kimler yoktur ki... Kizi bir ara odaya girer bakar
ki, babasi bir giivercinle konusuyor. Hayret eder. Kizi
90 Meftune Guler. Harput Efsaneleri. ELESKAV, Elazig
Egitim, Sanat, Kiiltiir, Ara§tirma, Tanitma ve Hizmet Vakfi,
2000
103
tarafmdan goruldugiinii fark edince giivercine, "Sirnmiz
anlasildi", diye fisildar. Giivercin u?up gittikten sonra
kizma donerek: "Kirklardandi" der. Ardmdan ruhunu
teslim eder.
Daha 90k cuma namazmdan once ve sonra cuma
namazma gelenler tarafmdan ziyaret edilir. Buraya
insanlar ziyaret amach geldigi gibi cesitli istek, amaf ve
maksatlarma ulasmak i9in de gelmektedir. Gunumiizde
sinir hastalan, felfli hastalar ve ruhsal rahatsizhgi
bulunanlar kabrini ziyaret etmektedir. Ziyaretciler
arasmda sikmtilarma 9are bulanlar ve adagi bulunanlar
kurbanlarmi kesip tasadduk etmektedirler. Fakat kurban
olayi fazla yaygm degildir. Ziyarete gelenler burada bir
Fatiha ve 119 Ihlas veya Yasin suresi okuyup bagislar, her
tiirlu dilek ve istekleri i9in dua ederler.
Yolun inceliklerini aksettirmesi bakimmdan, onun
hattatzade Muhammed Ihsan bin Muhammed
Ataullah'a 91 vermis oldugu icazetname soyledir 92 .
"Rahman ve rahim olan Allah'in adiyla.
Allah '1 teala 'mn kendi zah igin razi oldugu hamd ve
sen aile ytice zatina hamd ve sena ederim. Vahiy ve
91 Evliyalar §ehri Kastamonu'da ele ahnan Muhammet Ihsan
Oguz (1887-1991). Hattatzade, 1918'de ruyasim da kaydedip
gonderdigi mektubuna bir yil sonra cevap geldigini, bu tarihten
vefat ettigi 1921 yihna kadar yazdigi mektuplara ^eyhinin
dokuz adet mektupla cevap verdigini, bunlarda kaydedilen zikir
tarifleri vasitasiyla yiiz yiize hif goru§meden seyru siiliiku
tamamladigim anlatir. (sh.117-119)
2 Ulu Caminin yaninda bulunan kabrinin ba§indaki yazidan
aynen almmi§tir.
104
hitabi igin segtikleri iginde en yilcesi ve kullari
arasinda halifesi olan Muhammed Aleyhisselama ve
onun tertemiz ailesi He biltiin ashabina salat ve
selam eylerim. Bundan sonra, ben Allah yolunda
kardesim olan ve beni Allah igin seven hattatzade
Muhammed Ihsan bin Muhammed Ataullah 'a,
yilksek azim ve bagliliginin sonucu bulunan en iistiln
faziletleri kendisinde gordilkten ve nazarinin
taliplere tesirini, gonulleri aydinlatip perdeleri
kaldirmaktaki giig ve yeterliligini defalarca tecrube
ettikten sonra Naksibendiyye tarikatinda zikir
telkinine, teveccuh ve irsada, Mas kaynagindan
ahnan icazetle icazet verdim. Allah Teala halini
daha giizel eylesin ve muminlere feyz ve kismetini
eksiltmesin. Benim verdigim bu icazet, ancak
Naksibendiyye silsilesi buyuklerinde izin ve yetki
aldiktan ve peygamberimizin sunneti ilzere ser'i
istihareler yaptiktan sonradir. Oyle ise, Allah
dostlannin yoluna girmek isteyenler, bu firsati
ganimet bilsinler. Ben onun emrine uyanlarin
hizmetinde bulunanlann, akillann
kavrayamayacagi, ilimlerin ifade edemeyecegi
mertebelere eriseceklerine kefil olurum.
Ey Sadik ogull
Sana vasiyet ederim ki, yolumuz kitap ve
siinnete beghhktan ve sunnet ehlinin gorilsu ilzere
dosdogru inanmaktan ibarettir. Sunnet ehli olanlar,
kurtulusa erenlerdir. Tasavvuf yolunun onderleri, bu
saglam, bu dogru goriis ilzere bulundular. Ve yine
105
sana, Kuran ehli olanlara, din bilginlerine ve
fakirlere saygi gosterip yiiceltmeyi, gonlunil Allah
sevgisiyle doldurmayi, comert, eli aqik, ve
guleryuzlu olmayi, esirgemeden vermeyi, kimseyi
incitmemeyi, kardeslerinhatalarini bagislamayi,
buyuklere ve kiiouklere ogiit verip nasihat etmeyi,
kin ve ihtirasi birakmayi, her hususta ytice Mevleye
sigimp guvenmeyi vasiyet eylerim. Cenab-i Hakk'i
birakip baskasina giivenen, ziyana ugrar. Ve yine
sana kurtulusu ancak dogrulukta, Allah tealaya
kavusmayi ancak habibi Muhammed Mustafa
(Sallalahii aleyhi vesselem) Hazretlerinin siinnet ve
gidisatina uymakta aramayi vasiyet ederim. Ve yine
sana kendini hiq kimseden ustiln sanmamayi, hatta
nefsini var saymamamyi, her kim dedikodu ve
kiskanqlikla sana dil uzatirsa, onu Allah tealaya
birakip serrini gidermek iqin himmetini harcayarak
himmetini harcayarak sikintiya girmemeyi vasiyet
ederim. Bu yolun buyukleri iqinde dyle kimseler
vardir ki, himmetleriyle daglar parqa parqa olur.
Eger isterlerse, onun fesadim Allah 'in kudretiyle
kokiinden gizlice sokiip atarlar. Allah Teala,
vaadinde sadik ve emin olan efendimiz Muhammed
Aleyhisselama ve ehl-i beyti He ona gonulden inanip
vefa ve sadakat gosteren ashabina kiyamete dek
daima salat ve selam eylesin. Alemlerin Rabbi olan
Allah 'a hamd olsun.
1340 Hicri (1921 Miladi)
Fakir duaciniz §eyh Seyyid Ahmed el-Kurdi "
106
Haci Yunus Remzi Efendi (1859-1926) Seyyid
Ahmet Capakcuri'nin vefatma §u §iiri kaleme alir.
Nesl-i evlad-i Resul seyyid-i Seyhii'l ekber
Rihletin acti cigergahimiza yareleri
Sen idin merhem-i dil niisha-i kiibray-i viicud
Bu firak-i ebedinle giyelim kareleri
Miintesibinin 'nice kan aglamasun hicrinle
Ruz-i mah§erde unutma dil-i bimareleri
Sen §efaat diler isen bizlere peygamberden
Ha§a mahrummu eder nazh cigerpareleri
Seni takdis ediyor ins-ii melek, necl-i necib
Ciin firakm agladir enciim-i seyyareleri
Miiftahiriz hak-i pakma yiizumiiz siirmekle
Gor ne tezyin eyledi medfenin giilzareleri
Mukdim-i zatm ile oldu reha' bu belde
Nazar-i pakm idi def eden §errareleri
Gorebilmek de muhal oldu miinevver yiizunii
Ya kime halini arz eyleye niizzareleri
Binde bir vasf edemez kimsenin asla kalemi
Lai olur yazmada evsafmi guftareleri
Dedi her misramm evvel ve ahir harfi
Mevtine tarih ola Remzi-i bicareleri
Asil adi Hafiz Osman Bedriiddin Erzurumi (1850-
1924) olan imam Efendi'nin riirbesi, Harput'ta Meteris
Mezarhgi'nm dogu tarafmda, Buzluk Magaralan'na
107
giden yolun sag list kismmda yer ahr 93 . Kare planh ve
iizeri biiyiik bir kubbe ile ortiilu olan yapi, tek mekandan
ibarettir. Tiirbenin aydmlatmasi disanya bakan tek
pencereyle saglamr. Burada yer alan tie mezar demir bir
setle cevrilidir. Giriste sagda Mustafa Naci Efendi'nin
(Musi Efendi), ortada imam Efendi'nin, solda (kible
tarafmda) ise oglu Muhit Efendi'nin kabirleri yer ahr. 94
Yine makam boltimtinde bir kabir daha bulunup bu da
oglu ve aym zamanda halifesi olan Nureddin Efendi'ye
aittir. Ttirbeye girmeden sag tarafta ise halifesi Saadettin
Efendi'nin kabri bulunmaktadir. Yine tiirbenin dismda
giiney cephede imam Efendi'nin halifelerinden Stirstirtilti
Molla Htiseyin Efendi'nin kabri yer almaktadir. Tiirbenin
93 KIYAK Abdiilkadir, Elazig ve Yoresinde Ziyaret Fenomeni
Uzerine bir Din Bilimi Ara§tirmasi, Doktora Tezi, Erciyes
Uni., Kayseri, 2010
94 Mustafa Naci Efendi, Prof. Naci Gorur'iin anne tarafindan
bir din alimi olarak goriilen dedesidir ve Imam Efendi'nin
Mahmut Samini'yi ziyareti esnasinda riiyasina giren ve daha
sonra Imam Efendi'ye Mahmut Samini tarafindan gonderilecek
olan icazetnameyi Harput'a getiren ki§i olarak bilinir. 1895
yihnda ebedi aleme goc eden Mahmut Samini Hazretleri eski
Palu mezarhgina defhedilir. Ona hayati boyunca sadakat
gosteren Mustafa Naci Efendi ise, §eyhinin oliimu uzerine
kendini biiyiik bir bo§lukta hisseder. Samini Hazretleri'nin
yillarca sirda§i, gonial dostu olmu§, ona hizmet etmeyi tek gaye
edinmis. bu zat, daha sonra Imam Efendi'nin yanina gelerek bu
boslugu doldurmaya fahsir.
108
etrafmda Harput'ta yetismis veya hizmetlerde bulunmus
degerli alimlerin mezarlan da bulunmaktadir.
Imam Efendi Erzurum'un Abdurrahman Aga
Mahallesi'nde diinyaya gelir 95 . Rivayete gore,
dogdugunda adet iizerine sag kulagma ezan, sol kulagma
kamet okunur. Nakledilir ki, Imam Efendi, okunan bu
ezam ilk duydugunda sag elinin sahadet parmagim
havaya kaldinr ve ezan bitimine kadar da elini indirmez.
Babasi ilim ve tasawufi konulardaki liyakatiyle tamnmis
olan Selman Siikuti Efendi, annesi Esma Hatun'dur.
Osman Bedreddin 119 yasmda iken babasmi kaybeder. Ilk
derslerini Erzurum'daki hocasi Mehmet Tahir Efendi'den
ahr ve dokuz yasmda hafrz olur. Arapfa'yi ogrendikten
sonra tefsir, hadis ve fikih ilimlerine yonelir. Osman
Bedreddin, Islami ilimlere olan ilgisi ve kabiliyeti
sebebiyle bu ilimlerde derin bilgi sahibi olmustur. Tefsir
9alisirken, Hucurat suresinin tefsirinde isaret edildigi
iizere, "yaptigi amellerin, bilmeyerek isleyecegi hatalar
sebebiyle bosa gitmesinden", korkarak 90k az konusmaya
baslar 96 . Onun bu sessizligi iizerine hocalan ve
arkadaslan kendisine, "Sessiz Hafiz Osman Bedrettin",
demeye baslarlar. Mehmed Tahir Efendi bir gun Imam
3 Cevdet K1I15. Osman Bedreddin Erzurumi'nin hayati,
§ahsiyeti ve Fikirleri
96 Hucurat suresinin ikinci ayeti, bilindigi gibi, §6yledir. "Ey
iman edenler! Seslerinizi Peygamberin sesinin iistune
yiikseltmeyin. Birbirinize bagirdiginiz gibi, Peygamber'e
yiiksek sesle bagirmayin; yoksa siz farkina varmadan
amelleriniz bo§a gidiverir."
109
Efendi'ye "Molla Hafiz! Butiin bildiklerimi sana
ogrettim. Ayrica bilmediklerimi de ogrendim. §6yle ki,
bilmediklerimi sana ogretmek ifin once cahsrp
ogrenmeye mecbur kaldim. Bundan otesine
gidemiyorum. Artik senin, ilmi benden daha fazla bir
hocaya devam etmen gerekiyor. Bugiinden itibaren ders
vermeyecegim", der 97 . Bunun iizerine Imam Efendi,
"Dertliyim derdim derin, derdime derman icin sana
geldim ya Muin" diyerek bir miirsid bulmak i9in Allah' a
dua eder ve medreseden ayrihr 98 . Aslmda o, zahiri
ilimlerde yetismis olup, batmi ve tasavvuf ilminde
kendisini yetistirecek bir hoca aramaktadir. Bu arayisi
sirasmda Buhara'daki Cami-i Kebir'de halka vaaz ve
nasihat eden Seyyid Ahmed Merami'nin bu duaya muttali
oldugu ve Buhara'dan ayrilarak Erzurum'a geldigi
nakledilir. Hasankale'nin ebu'l kasim koyiinde iizerine
aldigi imamhk vazifesini yiiriiten Ahmet Merami'nin
yapmakta oldugu sohbetler iizerine kisa siirede ilmi ve
sohreti biitiin 9evreye yayihr". Bu zatm ismini ve ilmini
97 Evliyalar Ansiklopedisi. Tiirkiye Gazetesi
98 MU'IN (El-Muin): Allahu tealamn Esma-i hiisnasindan (ism-
i §eriflerinden). Yardim eden, yardimci. "Allahu teala muininiz
olsun."
99 Bevelkasim ya da muhtemelen dogrusu Ebulkasim ismiyle
de amlan Bulkasim koyii, bugiin Erzurum'a 47 Pasinler'e 10
km. mesafede bulunmaktadir. Koy halki Selfuklulann
Erzurum'u almasiyla birlikte Pasinler Ovasindan dagilarak
Erzurum ilfe ve koylerini yurt edinen Oguzlann Kayi
boyundan Karake?ili Tiirkmenlerinden olu§mu§tur. Erzurum
Alvar arasi ise bugunkii hesapla 39 km. mesafedir.
110
duyan Imam Efendi derhal yola cikar. Aradigi miirsidi bir
namaz vaktinde camide bulur. Seyyid Ahmed Merami bu
gencin kendisine yetistirmesi icin isaret edilen gene
oldugunu anlar. Namazdan sonra "Merhaba! Hos geldin,
Hafiz Osman Bedriiddin" der. Bunun iizerine Osman
Bedriiddin birden bire iirperir ve hayretler i9inde
yaklasarak Ahmed Merami'nin elini oper. Daha sonra
kendisinden ders almak istedigini soyler. Onun bu
arzusuna Ahmed Merami, "Buhara'dan kalkip buraya
kadar geliriz de senin gibi ilim isteyen bir talebeye ders
vermez miyiz?" cevabim verir. Daha sonra Osman
Bedriiddin' i ahp evine gotiiriir. Onun ilimdeki derecesini
6l9mek icin bazi sorular sorar. Sordugu sorulara tatmin
edici cevaplar almca, onu yetistiren hocasmi metheder ve
soyle der. "§unu bilesin ki, ilmin ucsuz bucaksiz yolu
neticede insanlan Hakk'a ulastmr. Ilmin muhtelif
safhalan ve sahneleri vardir. Ilmin cesidi coktur. Bizim
sana verecegimiz ilim tasawuf ilmidir." Bir siire daha
sohbet eden Ahmed Merami, Imam Efendi'nin kendisini
dikkatle ve sevkle dinledigini goriince onun istek ve
meylini anlar. Daha sonra Imam Efendi'nin istek ve
arzusu dogrultusunda her gun gelip kendisinden ders
almasi kararlastinhr. Boylece Imam Efendi her gun
Erzurum'dan kalkar ve aralarmda tig saat mesafe bulunan
Alvar koyiine gider. Sabah namazim burada kildiktan
sonra Bulkasim koyiine vanr, dersini ahr. Yedi yil siiren
bu mesakkatli egitimin ardmdan Ahmet Merami, bir giin
Hafiz Osman Bedriiddin' e donerek "§unu bilesin ki, ilm-i
zahir ile ilm-i batm birleserek ait oldugu kalpte
111
merkezlesti. Allah-ii Teala'ya hamd ve sena olsun, size
de miibarek olsun. Benim vazifem burada tamam oldu.
Ben irsada memur degilim. Sizi bu giine kadar
yetistirmekle, tasavvufi ahkami size bildirmekle
vazifeliydim. Biz memleketi, memlekettekiler de sizi
arzuluyor. Varis-i enbiya mesank-i evliya
(peygamberlerin varisi evliya giinesi) olarak bir mursid-i
kamil aramaya selahiyet kazandmiz. Cenab-i Hak
hayirlisiyla muvaffak buyursun", der ve derslerine son
verir. Osman Bedreddin, hocasi Ahmet Merami'nin
tavsiyesi iizerine gonullii olarak orduya katihr. Harbin
baslamasmm ertesi giinii 8 Kasim 1877 giinii Osman
Bedreddin, sabah Kars kalesi (veya Ayas Pasa)
Camiinden ezan okur. Bu ezan halki diisman karsismda
cesaretlendiren kivilcim olmustur. Erzurum halki bu ezan
sesinden 90k etkilenerek camiye kosar, sabah namazim
kilan halk, hizhca evlerine dagilarak diismanla
savasmalarma silah olarak yardimci olacak ne varsa
yanlarma alarak cepheye kosarlar. Erzurum halkimn da
destegiyle ordu gu^lenmistir. Rus ordusu dagitilarak
diisman gu9lerini geri 9evirmeyi basarmistir.
Savasm basladigi sabah, okudugu ezanla halki
heyecanlandiran Osman Bedreddin, diismanla on saflarda
^atisarak Erzurum halkma biiyiik bir cesaret ornegi
olmustur. Okudugu etkileyici ezan ve savas esnasmda
gosterdigi cesaret ile Gazi Ahmed Muhtar Pasa'nm
112
dikkatini 9eker. 10 ° Bu sayede Gazi Ahmed Muhtar Pa§a
onu 28. Alaym 3. Tabur imamhgma tayin eder 101 . Osman
Gazi Ahmed Muhtar Pa§a, halki bu derece heyecana getiren
ezan-i Muhammedi'yi kimin okudugunu ogrenmek ister.
Bulunmasi icin yaverlerine emir verir. Etrafa dagilan yaverler
ve cavu§lar ezam okuyan zati arayip bulurlar. Bu zat,
Erzurum'un Abdurrahman Aga mahallesinden Hoca Selman
Siikuti Efendinin oglu Hafiz Osman Bedreddin'dir (Imam
Efendi). Bu husus Gazi Ahmed Muhtar Pa§aya arzedilirken,
orada bulunan cephe kumandam Kurt Ismail Pa§a onun ismini
duyar duymaz ileri cikip heyecanla Pa§anm yanina yakla§ir ve
§6yle der. "Pa§am, ezam okuyan zati tamdim. Erzurumlu
miralay Bahri Beyin kumandasinda, heybetli, vakarh, temkinli
hareketleriyle ve bilhassa du§mana tasja hiicumu dikkatimi
cekmii-iti. Elinde silah yoktu. Du§mam ta§la kovahyordu. Attigi
ta§ mutlaka hedefine ula§iyor ve bir du§man askerini
oldiiriiyordu. Onun ta§ atmasi, du§mam bir bir yikmasi
§a§ilacak bir haldi. Cok dikkatle seyrediyordum. Bu zatta
manevi bir hal var diye du§unuyordum. Bu sirada kulagima
gazaya katilan iki Erzurumlu kadimn konu§malan geldi. Nene
Abla adinda bir kadin, "Hadice baci, bak goriiyor musun?
Selman Efendinin oglu Hafiz Osman Bedreddin Efendi
du§mana tas. atarken ikinci bir ta§i atmak i?in yere egilip
almasina liizum kalmiyor! Ta§ kendiliginden eline yiikseliyor o
da atiyor" diyordu. Bu sozii duyunca daha dikkatli baktim.
Soylenen ger?ekten dogruydu; hadiseyi goziimle gordiim. O,
yere egilmeden ta§ eline geliyor, ahp atinca bir dii§mam
yikiyordu. Bu kahramanm veli bir zat oldugunu anladim ve
kerametini gozlerimle gordiim."
101 Ahmet Muhtar Pasa (1839-1919) baskomutanhk gorevini
iistlenmek iizere 16 Mart 1877 tarihinde deniz yoluyla
113
Bedreddin tabur imami olduktan sonra 'Imam Efendi'
diye amlmaya ba§lar. Bu vazifesi esnasmda evliyamn
buyiiklerinden Seyyid Taha-yi Hakkari hazretlerinin oglu
ve halifesi Seyyid Ubeydullah ile Seyyid Taha-i Hakkari
hazretlerinin halifelerinden Kufrevi Seyh Muhammed ve
Gumii§haneli Ahmed Ziyaeddin ve Erzincanh Terzi Baba
lakabiyla me§hur Seyh Hayyat'm talebelerinden Haci
Fehmi Efendilerle sohbet eder 102 . Osman Bedreddin, 93
Trabzon'a, oradan da 30 Mart 1877'de Erzurum'a ula§ir. 27
Nisan'da Rus birlikleri Dogubeyazit'i i§gal eder. 17 Mayis'ta
Ardahan Ruslann eline gecer. Ahmed Muhtar Pa§a Erzurum'u
savunmak icin Zivin'de bir savunma hatti olu§turur. Komuta
ettigi ordular Ruslara kar§i 25 Agustos'ta Gedikler Muharebesi,
24 Ekim'de ise Yahniler Muharebesini kazamr. Ahmed Muhtar
Pa§a Mare§al riitbesine yiikseltilir ve Gazi iinvanim ahr. Ancak
Alacadag Muharebesinde komuta ettigi Osmanh ordusu
yenilince, Ahmed Muhtar Pa§a ordusuyla Erzurum'a ?ekilir.
Ruslara kar§i 50k daha az bir asker giiciiyle sava§masina
ragmen Aziziye Tabyasi'nda Ruslan defalarca geri puskurtmeyi
ba§anr. Istanbul'dan istedigi asker destegini alamayinca, 90k
yipranmi§ ordusunun imha olmasindan endi§elenerek, Kafkas
ordusunu Bayburt'a cekmege karar verir. Erzurum'dan cekilir
ve Erzurum Ruslann eline gecer. Sava§in bitmesinden sonra
Rus ordusu Erzurum'dan geri fekilir ama Kars, Ardahan, Rize,
Artvin ve Batum; Berlin Antla§masi'yla Rusya'ya birakihr. Bu
§ehirler, yeni Tiirkiye Cumhuriyeti Hukumeti'nin Sovyetler
Birligi ile 16 Mart 1921 tarihli Moskova Antla§masi'na kadar
Rusya'nm elinde kahr.
102 Haci Fehmi Efendinin asil ismi, Mustafa Fehmi'dir. Dogum
yeri ve tarihi bilinmemektedir. Zamanimn usuliine gore ?e§itli
114
Harbi esnasmda Erzurum cephesinde savasmaya gelen
bircok ilim ve irfan sahibi zatla tamsma firsati bulur.
Savas esnasmda birkac arkadasiyla esir diisse de ka9mayi
basanrlar. Harp sonrasi taburu ile birlikte Diyarbakir'a
tayinen naklolur. 1882'de ise vazifeli oldugu tabur
Palu'ya tasimr.
O artik burada asil hocasma kavusur 103 . Bu
miibarek zat Mahmud Samini'dir. Daha imam Efendi
gelmeden once, onun hallerini kapali olarak talebelerine
bildirmektedir. Zaman zaman isaretler vererek, "Masallah
dokuz yasmda hafiz ve fakih olmak her kulun kan
degildir." derdi. Yine bir gun, "Fesiibhanallah, ilme olan
ilimleri tahsil ederek kendisini yeti§tiren Haci Fehmi Efendi,
tasavvufta Mevlana Halid-i Bagdadi hazretlerinin yolunun
edeplerini ve erkamm Erzincan'da yayan Terzi Baba'ya talebe
oldu. Onun sohbetlerinde yeti§ip kemale geldi. Hocasinm
vefatindan sonra Allahii tealanm emir ve yasaklanni insanlara
anlatip, talebe yeti§tirdi. 1877 senesinde meydana gelen harb
esnasmda Dogu Anadolu'ya Ruslann hiicum ettigi sirada
talebeleriyle birlikte harbe katihp, biiyiik kahramanhklar
gosterdi. 1890 senesinde hac ibadetini yerine getirmek iizere
gittigi Mekke-i miikerremede hastalandi. Otuz giin sonra da
vefat etti. Hazret-i Hadice'nin kabrinin ayak ucuna defnedildi.
103 Samini efendi, halifesi Osman Bedreddin'e §u nasihatlerde
bulunmu§tur. "Hafiz, ne soylersen soyle, hep kitaptan konu§.
Bunda iki faide vardir. Birincisi; Sen aradan gikmi§ olursun,
boylece kendine gurur da gelmez. Ikincisi; Biri itiraz ederse
ba§kasinin sozti oldugu igin nefsin araya girmez. Bu suretle
hiddet ve can sikinhsina dugmezsin. " Aydogmu§, Giinerkan,
Harput Kultiirunde Din Alimleri, Elazig, 1998, ELESKAV, s.
111-113.
115
gayreti hocalanm cahsmaya mecbur ediyor." Osman
Bedreddin gorevi nedeniyle Palu'da yaklasik dort sene
kahr. Burada yasadigi ve sahit oldugu bazi olaganiistii hal
ve buyruklarmm manevi tesiriyle biiyiik bir miirsid ve
tasawuf ehli oldugunu anladigi Mahmut Samini'ye
intisap eder. Imam Efendi kisa siirede tasavvufta yetisip
kemale erer. Samini dergahmda on sekiz gun siilukte
kahp Naksilikten tarikat icazeti ahr.
Bir miiddet sonra, Palu'da izindeyken £emisgezek
ilcesine nakledilen taburuna avdet eder. Artik o kendisine
gelen talebeleri irsad ve manen terbiye etmeye miirsidi
Mahmut Samini tarafindan memur ve mezun kilmmistir.
£emisgezek yoresindeki halka 1 5 yil siiresince ilim, irfan
ve hakikat yiiklu sohbetleriyle irsat eder. 1909 yilmda
tabur imamhgi vazifesinden emekli olur ve o gun icin
Dogu Anadolu'nun ilim ve irfan merkezi durumundaki
Harput'a gider. Onun Harput'taki devresi dopdolu,
hayatimn en verimli ve feyizli devresi olur. Harput'ta
Kursunlu Camii'nde sohbetlerini yapar. 1911 yilmda
hacca giden Imam Efendi hacdan dondiikten sonra irsad
vazifesine Harput'ta devam eder. Ayrica 9evre il ve
ilcelere de sik sik seyahatler ederek Elazig ve Tunceli'nin
merkez ve ilceleri basta olmak iizere Keban, Agm,
(^emisgezek, Arapgir, Kemaliye (Egin), Divrigi, Kemah,
Pertek, Hozat gibi civar il ve ilcelerde halka vaazlar verir
ve sohbetlerde bulunur. Bu esnada da pek cok talebe
yetistirir. Hayati boyunca kendini ilme adayan ve bu
yolda oldukca onemli bir mesafe alan, ayrica yaptigi
sohbetlerle insanlara hak ve hakikati anlatan Imam
116
Efendi, 17 Ekim 1924 tarihinde vefat eder. Harput
Meteris Mezarhgma defnedilir.
Osman Bedreddin Efendinin yakmlarma biraktigi
vasiyeti §6yledir.
"Ey benim evldd, birdder ve akrabdlanm!
Isldmiyette ve dogru yolda bulunan kardeslerim!
Benim Ehl-i siinnet vel-Cemdat mezhebi ilzere bir
musliiman olduguma Cendb-i Hak sdhidimdir. Liituf
ve ihsdnina karsi Allahii Tedld 'ya hamd ederim. §dyet
dmriim tamam olup, Allahii Tedld'nin emri iizerine
dhirete goqup, ildhi rahmete nail olursam, son
omriimde diismammiz olan nefis ve seytan tarafindan
sasirhlmak istenirsem, insdallah ben onlari dinlemem.
Ancak, Islam dininde oldugumu simdiden isitip,
kiydmet gununde miislumanhgima sdhitlik etmenizi
istiyorum. Allahii tedldnin birligine inaniyorum,
elhamdulillah. Allahii Tedld' dan baska ilah yoktur.
Muhammed Aleyhisseldm O'nun kulu ve resuludur.
Yalniz Allahii tedld vardir. O'nun ortagi yoktur. Miilk
O'nundur. Hamd O'na mahsustur. O, her seye
kddirdir. Sizden Allahii tedldnin birligine olan bu
imdnima sdhid olmamzi istirhdm ediyorum. Ben dciz
ve giinahkdr bir kulum. 'Allahii tedldnin rahmetinden
iimidinizi kesmeyin. Qiinkii Allahii tedld (sirkten tovbe
ve imdn etmek suretiyle) biitiln gilnahlari affeder. "
(Zilmer surest: 53) medlindeki dyet-i kerimesini
kendime delil edinip tovbe ederek, Rabbimin
rahmetine sigimyor, Peygamber efendimizin sefdatina
kavusmayi iimid ederek gidiyorum. Evliydullahin,
111
Allahii tedldnin sevdigi kullannin ve Nak§ibendiyye
btiytiklerinin bu gilnahkdr kula mdnevi yardimlarim
iimid ederim. Bilhassa §eyh Abdiilkddir-i Geyldni,
Muhammed Behdeddin Buhdri, pirim Mevldnd Hdlid,
§eyh AH Sebti, hocam Mahmtid Sdmini ve babamin
mdnevi yardimlarim ve Allahii Tedld 'nin katinda bu
fakire §efdatgi olmalarini ihsdn ve ikrdmlarindan
timid ederim. Vefdt ettigimde tizerime Kur'dn-i kerim
okuyunuz. Allahii tedld bu dcize ve btittin din
kardeglerime imdn ve htisn-i hatime nasib eylesin!
Amin."
Osman Bedreddin iki defa evlenmistir. Ilk
zevcesinden Bahaeddin, Nureddin ve Muhit isminde tic
erkek ve Nuriye isminde bir kizi olmustur. Ikinci
hammmdan en kiiciik erkek oglu Ziyaeddin Uz ise,
Elazig'da Agir Ceza Mahkemesi baskanhgi yapmis ve
1989 yilmda emekli olmus, 2006'da vefat ederek
babasinm tiirbesinin yanma defnedilmistir.
Ishak Sunguroglu, Imam Efendi'nin aym zamanda
iyi bir sair oldugunu belirtmekte ve siirlerinden ancak bir
numunesinin bulunabildigini soylemektedir. Ilahi ask,
insan sevgisi, tevazu, hosgorii ve kalp temizligi gibi
hususlar islenmis oldugu bu siirlerini divan edebiyati
nazim sekilleri ve dortliiklerle yazmistir.
Osman Bedreddin'nin talebeleri tarafmdan
sohbetleri not edilerek bir araya getirilmis olan Giilzar-i
Samini admdaki mektubati ile Giilbin-i Irsad ve Mecalis-i
Saminiyye admda bes ciltlik eseri ve ayrica kasidesi
118
vardir 104 . Hayatma iliskin en onemli beige, onun
Osmanhca el yazmasi eseri olan "Sohbetname" adh
kitabidir. Sohbetname, Imam Efendi'nin Islam ahlaki,
fikih ve cesitli konulardaki hadislerin yorumlarmdan
ibaret bir cahsmadir. Sohbetnamenin orijinal el yazmasi
bugiin torunu Halit Hoca'nm kiituphanesinde bulunuyor.
Ayrica tasavufi konulardaki siirlerini kapsayan bir de
Divan'i mevcuttur.
Halk arasmda kendisine biiyiik bir saygi ve sevgi
duyulan Imam Efendi, takva ve keramet sahibi bir zat
olarak bilinir. Imam Efendi'ye atfedilen bircok keramet
bulunmaktadir. Onun hakkmda anlatilan bir menkibe
soyledir. imam Efendi, Niizhet Dede ve bir9ok kisi
Agm'da bir evde sohbet ederler 105 . Sohbet devam
ederken yash bir adamla gene biri Imam Efendi'ye
104 TURKMEN Enver. Osman Bedriiddin Erzurumi'nin
Giilzar-i Samini'sinde bulunan Ayetlerin Tasavvufi Yorumlan
ve Ruhii'l Beyan Adh Tefsirle Karsilastinlmasi. Yiiksek
Lisans Tezi. Firat Uni. Elazig. 2007
105 Niizhet Dede, 1862 senesinde Cemisgezek te diinyaya
gelmis ve 1942 senesinde yine ayni ileede vefat etmistir.
Seksen senelik omrunun bir bolumunii Harput ve Elazig'da
gefirir. Naksibendi tarikatina intisap eder ve daha 50k Imam
Efendi olarak taninan Osman Bedreddin-i Erzurumi'nin miiridi
olur. 1. Donem Ergani milletvekilligi yapmistir. Kisilik
itibariyle son derece niiktedan ve hazir cevap birisidir.
§iirlerinde o donem icinde validen belediye baskanina kadar
degisik makamlardaki insanlara hicivler yazmistir. §iirlerinde
cok derin bir sekilde Harput kiilturiinun etkisi goriiliir. Elazig
belediyesi bir kadirsinasilik nisanesi olarak onun ismini Saray
atik Mahallesinde bir sokaga vermistir.
119
yaklasirlar ve elini operler. Daha sonra sessizce bir seyler
konusurlar. Bu konusma sirasmda Imam Efendi bir ara
sesini yiikselterek "Yahu ben isa miyim, Musa miyim
ben nasil edeyim?" der. Bunun iizerine Niizhet Dede;
"Efendi sen ne isa' sin ne de Musa' sin. Bu genci
getirmisler himmet buyur" diye ricada bulunur. Bunun
iizerine Imam Efendi bu iki adamla birlikte disan cikar ve
bir sure sonra tekrar geri donerek kaldigi yerden
sohbetine devam eder. Bu yash adamm ogretmen olan
oglunun gozleri kor olmustur. Gozlerinin acilmasi i9in
Imam Efendi'den yardim istemislerdir. O ise bu duruma
90k kizmistir. Aradan sekiz ay ge?er ve Niizhet Dede,
genci Elazig'da goriir. Gencin gozleri ise gormektedir.
Gen^ ogretmen Niizhet Dede'ye basmdan ge^enleri soyle
anlatir: "O aksam imam Efendi, babamla beni disanda bir
odaya aldi. Bahama: "Senin bu oglun babasma asi,
Allah'i inkar ediyor. Bunun icin gozleri kor olmus."
Hakikaten dogru soyliiyordu. Ben size bir dua
ogretecegim dedi. Bu duayi alti ay okuyacak, biitiin kotii
diisiincelerinden vazge9ecek, alti ay sonra gozleri acilmca
dogru bana gelecek ve intisab edecek dedi. Dedigini
yaptim ve gozlerim a9ildi."
imam Efendi, hak ve hakikate susamis insanlara
mana ve fikir derinligi ile dopdolu ve yiiksek seviyeli
sohbetler ederdi. Bu sohbetlerinde insan denilen
miikemmel varhgi ve onun ni9in ve hangi gaye ile
yaratildigim, iizerinde emanet olarak tasidigi omrunii
nasil degerlendirmesi gerektigini, nasil bir ruh ve kalp
olgunluguna eriserek yaratihsmdaki ulviyet ve yiicelige
120
eri§ebilecegini gece giinduz durmadan anlatirdi.
Sohbetlerinde en 90k iizerinde durdugu konu, bir
Miirebbi-i Hakiki eliyle nefsi terbiye ederek onu insan
varhgi icin zararli bir unsur olmaktan cikanp, terbiye
edilmi§ bir nefis bir hale getirmektir. O, insamn biitiin
niyet ve davrani§larmm ancak Allah icin olmasi
gerektigini vurgular. £unku ortaya Allah i9in
konulmayan her niyet ve harekette nefsin rolii vardir. O,
uzman bir doktorun tavsiyelerine uygun olmayan
geli§igiizel kullamlan bir ila9tan herhangi bir fayda elde
edilemeyecegini soylerdi. Onun tasawufi g6rii§u, bir
muridinin sordugu soruya verdigi cevapla ortaya
9ikmaktadir. "Tasavvuf kitap sahrlanndan okunarak elde
edilecek kuru bir bilgi degildir. Tasavvufa dair kitaplar
yalniz usul ve adaba taalluk eden §eyleri ogretir.
Tasavvufun bizatihi kendisinin tahsili, ancak bir milr§id-i
kdmilden ameli ve tatbiki bir yolla, ki§inin kendi viicut
kitabim okumasiyla mumkiindur. Tasavvuf, Kitab ve
Siinnet-i Seniyyeye dayanan ilahi ve Rabbani hikmetin
adidir. Mevzuu ise, gafletten sakindirip, huzur-u daimi
halini kazandirmakhr. Bu yolla kisiyi nefsin kotii
huylarindan arindirip, Mevla 'ya layik bir kul haline
getirmektir. Bu hilviyeti He tasavvuf is, yasayis, hal ve
ahlaktir. Bu isi, hali ve ahlaki ogrenmenin zaruri yolu ise
bir ogreticiye miiracaattir. "
imam Efendi'nin kabri, gunumiize kadar yore halki
ve 9evre illerden gelen insanlar tarafmdan yogun olarak
ziyaret edilmektedir. Ziyaret i9in daha 90k per§embe ve
cuma giinleri tercih edilir. Ziyarete daha 90k 90cugu
121
olmayan kadmlar focuk sahibi olmak, bedensel ve ruhsal
rahatsizhgi bulunanlar sifa bulma ve iiniversite smavi
basta olmak iizere 9esitli smavlara giren ogrenciler
basanh olmak amaciyla gelirler. Gelen ziyaret9iler
burada Kur'an-i Kerim okur, dua eder ve Allah'tan
dileklerinin kabulii i9in niyazda bulunur. Imam Efendi
tiirbesine yapilan adak kurbanlar, Musa Kazim Efendi
tiirbesinde kesilir 106 . Bir kisim ziyaret9iler ziyaretlerini
yaptiktan sonra burada iki rekat nafile namazi
kilmaktadirlar. Ziyaret9iler arasmda nadiren de olsa
mezarm 9evrili bulundugu demir parmakhklari openler
bulunur. Yorede eskiden kurakhk donemlerinde yagmur
duasi i9in bu tiirbeye basvuruldugu rivayetleri de vardir.
Cami-i kebir Imami denilmekle maruf Haci Hafiz
Mehmed Tevfik Efendi (7-1930) Hattatogullan ailesine
mensup olup, tahsilini Harput'da yapar. Kendisi hem
hattat, hem muallim, hem imam, hem de tarikat sahibi bir
zattir. Uzun yillar, Ulu Cami'de bir taraftan imamet
vazifesini yaparken diger taraftan medrese hucrelerinden
birisindeki hususi mektebinde 90cuk okutur. Mahallenin
tahsil 9agma gelmis olan erkek, kiz butiin 90cuklan bu
mektebe gelir, Haci Tevfik Efendi'den ders goriirler.
Haci Tevfik Efendi yillarca bu hususi mektebinde hocahk
yapar ve bir9ok talebe yetistirir. Denilir ki, Ulu Cami ne
kadar namh ise, Haci Tevfik Efendi de o nispette halk
tarafmdan sevilen, nazik, miitevazi bir sima olmak
106 QYMAK Iskender, Elazig Merkez ve Qevresinde Ziyaret
Yerleri ile Ilgili Inane Ve Uygulamalar
122
itibariyle nam kazanmi§tir. Evi caminin bah^esine biti§ik
oldugundan kendini bu camiye vakf etmi§ gibidir. Biitiin
giinlerini ve hatta gecelerini bu camide ge9irir. Yaz
giinleri caminin ic avlu kemerleri altmda, ki§m
hiicresinde talebelerini okuturken, 90k yakm dostlanyla
ve bilhassa Ahmedii'l-Kiirdi (£apak9uri) ile muhabbet
ederken goriiliir. Harput'ta vefat eder.
Sunguroglu 1933-34 yilma ait kendisini olduk9a
etkileyen bir olayi §6yle zikreder 107 . "Megerse bu
miitevazi ve oldukqa mamur olan mezarhkta ta§
birakilmami§ ve mezar denilen bir §ey de
kalmami§!..Dumduz bir dag!.. Afalladim kaldiml.. Haydi
mezarlar yikildi, ve zamanla da dilzeldi... Ya ta§lan
nerede?... diye dii§unurken hahrladim ki, 1933/1934
yillarinda Eldzig'da Halkevi yapihrken bir valinin
emriyle bu mezar ta§lari kamyonlarla Eldzig'a ta§inmi§
ve bu in§aatta kullamlmi§h. " Yapimi oncelikle
107 Ishak Sunguroglu. Harput Yollannda. Cilt. I. Sh.7
108 Kendisinden soz edilen vali Tevfik Sim Giir (1892-1959)
Istanbul dogumludur. Babasi devrin taninmis. bilginlerinden ve
Dariilfiinun Miiderrislerinden, Maarif meclisi Reislerinden Sim
Efendi, annesi Nesime Hanimdir. Soguk 5e§me Askeri
Ru§tiyesinde ve Istanbul Idadisinde okudu. 191 l'de
Mulkiyeden iyi derece ile mezun oldu. 1912'de Istanbul
Vilayeti Maiyet memurluguna ve ek gorev olarak da Kabata§
Lisesi ogretmenligine tayin edildi. 1912'de Uskudar, 1913'de
Edirne vali muavinligi, Sahin (Edirne), Banarh nahiye
mudiirliigu, 1914'de Babaeski kazasi kaymakamhgina atandi.
Babaeski Kaymakami iken askere ahndi. Yedek subay olarak
123
bitirilen Cumhuriyet Meydani ve Ataturk Heykeli'nin
ardmdan, 23 §ubat 1934 Cuma gunii Halkevinin acihsi
yapihr 109 . Baskanhgma da donemin Elazig Valisi Tevfik
Giir getirilir. Dort yil dort ay Elazig Halkevi Baskanhgim
yapan Tevfik Giir, Mus iline tayin olmasi sebebiyle
gorevini Elazig Valisi olarak atanan §efik BiciogTu'na
devreder. Elazig Halkevi, diger Halkevleri ile birlikte 8
Agustos 1951 tarihinde yuriirliige giren 5830 sayili yasa
ile kapatilarak mal varhklan hazineye devredilir.
Mehmed Nuri Efendi (1853-1938) biiyuk alim ve
mutasavvif Beyzade Haci Ali Efendi'nin biiyiik ogludur.
Harput'ta diinyaya gelir. Tahsilini Ibrahim Pasa
1. Diinya Sava§i boyunca ce§itli birliklerde bulundu. 1920'de
terhis edildi ve Hayrabolu kaymakamhgina atandi. Trakya'mn
Yunanhlar tarafindan i§gali uzerine Anadolu'ya ge^erek milli
hiikiimet emrine girdi. Keskin Kaymakamhgi, Kirklareli
valiligi, Edirne Belediye ba§kanhgi, miilkiye mufetti§ligi, I^el,
Elazig, Mu§, Mersin valiligi, 1948'de Kastamonu valiligi ve
belediye ba§kanhgi yapti. 1952'de belediye ba§kanhgindan
istifa etti. 1950'de emeklilige ayrildi. 1959'da kalp krizi
sonucu Ankara'da oldii. Bugiin Elazig 'da Ogretmenevi olarak
kullamlan eski Halkevi, Kiz Sanat Enstitiisii binasi, Istasyon
Caddesindeki Ataturk Ilkokulu da Vali Tevfik Giir zamaninda
yapilmi§ti. Tevfik Gur 18/02/1933 ile 23/06/1937 tarihleri
arasinda Elazig Valiligi gorevinde bulunur. Hikmet Koksal,
'Mezarhk, Anilar, Tevfik Sirn Gur' isimli yazisinda valinin
gorev yaptigi diger yerle§im yerlerinde de benzer
uygulamalarda bulundugunu kaydeder.
109 Sinan Ergen. Tiirkiye'de Halkevleri ve Elazig Ornegi.
Yiiksek Lisans Tezi. Firat Uni. Elazig. 2007
124
Medresesi'nde yapar ve tahsil hayatim tamamladiktan
sonra devlet islerinde gorev ahr. Mehmet Nuri Efendi
1881 yilmda vilayet maarif komisyonu baskanhgma
getirilir, daha sonra Tunceli yoresi mutasarnfligma
vekaleten bakar. 1894 senesinde babasmdan icazet
aldiktan sonra onun yerine ders vermeye baslar. Bir sure
sonra Harput muftulugune tayin edilir. Kisa zamanda
hiikiimet erkani ve halk arasmda sevilip sayilan bir zat
olmustur. Vilayet muftusu olarak bulundugu sirada 1 903
yilmda Vali Hasan Beyle catisir. Vali, onu muftuliikten
azil ve yerine Faik Efendiyi tayin ettirir ise de, halk bu
degisiklikten memnun kalmayarak Harput' da biitiin
diikkanlarm giinlerce kapatilmasi ve halkm gece giindiiz
telgrafhane online toplamp dogrudan dogruya Istanbul'da
Bab-i ali ve sarayla muhabereyi teminen sikayet ve
muracaatlan iizerine Vali Hasan Bey de vazifesinden
alimr 110 . Babasi Biiyiik Beyzade'nin oliimunden sonar
(1904) miiderrislige getirilmistir. Harput'u temsilen
1908-1911 ile 1913-1918 tarihleri arasmda ikinci
mesrutiyet doneminde iki devre mebusluk yapar. 1913'de
hac farizasim yerine getirmek icin Hicaz'a gider. Milli
miicadelenin baslangici 1919'da Elaziz miimessili olarak
Haci Ziya beyle birlikte Sivas kongresine (4 Eyliil-1 1
Eyliil) istirak eder.
Sunguroglu, onun §eyh Sait isyani sirasmda bizzat
Atatiirk'un emirleriyle Elazig Valiligine vekaleten bakmis
110 http://www.mared.gen.tr/. Elazig vilayetinin idari cephesi
125
oldugunu kaydetse de m , Ziya Carsancakh olaym farkh
oldugunu kaydeder 112 . Bizzat isyancilarm zorlamasi
iizerine onlar adma Elazig Valiligine vekaleten bakmistir.
Bazi rivayetlerde Elazig' in ileri gelenlerinin "Sen kabul
etmezsen bu asiler Elazig'a zulmedecek cahil birini bulup
vali yaparlar. Gel bu teklifi kabul et!" derler. O da
mecburen kabul eder. Diger taraftan "bu teklifm Mustafa
Kemal Pasa ile muhabere imkani sonucunda Ankaraca
kabul edilerek Beyzadenin vali vekili ve Rasim beyin de
ona askeri musavir olarak vazife gormeleri uygun
goriilmustur", denilirken, "Atatiirk, Padisahm iki donem
mebuslugunu yapan bir Naksibendi Tarikati seyhini vali
yapar mi?", denilerek itiraz edilir. 26 subat 1925
tarihinden 8 mayis 1925'e kadar vekil olarak gorevde
bulunur. Fakat akabinde Mehmed Nuri Efendi Sark
Istiklal Mahkemesi marifetiyle Izmit'te mecburi ikamete
tabi tutulur. Bu sirada 90k eziyet ve sikmti ceker.
Sunguroglu, bu durumun idari bir tasarruf oldugunu
kaydeder 1 13 .Uzun sure sonra serbest birakihr. "Fakat i§
i§ten gegmi§ti, bu holler onorunii hrmi§ ve izzet-i nefsine
gok dokunmu§, memlekete dondukten sonra eski mevki ve
itibarim da kayib ettigini hissedince gok miiteessir
olmustu.. Bununla beraber gok sevdigi Harput sehrinin
bosalma ve harabisine de sahit olunca artik busbiitun
111 Murat Deniz 'Turk Basmmda §eyh Sait isyam'isimli
tezinde 27 §ubat 1925 tarihli Vatan Gazetesinin haberine
istinaden bu bilgiyi benzer §ekilde verir.
112 Ziya Carsancakh. Hatiralardan bir demet dert yumagi
113 Ishak Sunguroglu. Harput Yollarmda. Cilt 2. Sh.l 19
126
gokmils ve 1938 (1354. R) tarihinde vefat ederek,
Harputda Meterisdeki aile mezarligina gdmillmustur. "
Divan edebiyati tarzmda 90k sayida siiri vardir.
Mehmed Nuri Efendi, sozii sohbeti yerinde rey ve
fikirlerinden daima istifade edilir, mert, diiriist, vefakar,
hak ve hukuka son derece uyan, bu hususta titizlik
gosteren bir zat idi. Devrin olaylan hakkmda fikirlerini
soylemekten hi9 9ekinmezdi. Bolge halki ve asiret reisleri
iizerinde biiyiik niifiiz sahibiydi. Bunlar arasmda sik sik
meydana gelen ihtilaflan kisa zamanda halleder, verdigi
adilane hukiimler taraflarca memnunlukla kabul edilirdi.
Bir giin talebelerinden birine soyle buyurdu: "Allahii
tedldyi an. Allahii tedldyi anmaktan gafil olan olu ve
amadir, kordilr. Allahii tedldyi anmak kalbin cildsidir.
Giinahlari temizler. Gilnahlanndan tovbe et. Ilmihdl
bilgilerini Mas He ogren. Din bilyilklerinin yolunda ol.
Kalbini daldletten, yanlis ve bozuk inanislardan temizle.
Ehl-i siinnet vel-cemdat itikadina yapis. Her zaman
abdestli bulun. Farzlari ve vdcipleri yerine getir.
Resulullah efendimizin siinnetlerine yapismakta qok
gayretli ol. Dinde azimetlere yapis, ruhsatlardan, zaruret
sebebiyle izin verilen seylerle amel etmekten uzak dur.
Bid'atleri, dinde olmayip, dine sonradan ibddet ve itikdd
olarak given hurdfeleri terk et. Bozuk kimselerin yanina
gitme. Kotii huylarini at. lyi, begenilen huylarla bezen.
Yumusak ve comert ol. Cdhillerle miicddeleden yiiz qevir.
Insanlarm faydasi iginyeryiizu gibi ol. Insanlardan gelen
eziyet ve sikintrfara sabret. "
127
'Miiftugiller'den Haci Abdulhamit Hamdi
Efendi'nin oglu Miiftii Kemalettin Efendi (1867-1939),
Harput'ta diinyaya gelir. Anlatilir ki, babasi ondaki
kabiliyeti gorur ve daha on yasmda iken bir Ramazan
aymda ona, "Oglum, ben ihtiyarladim, daha camiye
gidemiyorum. Yarm eve misafirler gelecek. Sen yarm
hem oruc tutacaksm, hem de aksam bize hatimle namaz
kildiracaksm. Okuyacagm ilk ciizii simdiden ezberle."
der. Oglu Kemalettin Kur'an'm ilk cuzunii o gun ezberler.
Fakat bu gorev Ramazamn sonuna kadar devam edince,
Kemalettin Efendi Kur'an-i Kerim'i bir Ramazan
boyunca hifz etmis olur. Daha sonra da, 1890 yilmdan
itibaren fasilasiz 40 yil Ramazan-i serifi hatimle kildinr.
Once Harput'taki Cevheriye Medresesi'nin dahilindeki
okul oncesine ait mektebi bitirir. Daha sonra babasmm
miiderrislik yaptigi Kamil Pasa Medresesi'ne kaydolur.
Esasen onun dini bilgilerini babasi vermektedir. Bu arada
Sam ulemasmdan Seyhussiiyuh Bedrettin Efendi'den ilm-
i hadis dersleri alarak bu yominii de tamamlar. Bir sure
sonra babasmm ihtiyarhgi nedeni ile Kamil Pasa
Medresesi'nin tedrisatim hepten kendisi iistlenir.
Kemalettin Efendi Kamil Pasa Medresesi'nde miiderrislik
gorevini surdiiriirken, onu aym zamanda Sarahatun
Camiinde vaizlik ve Ders-i amhk gorevine getirirler.
Daha sonra, 1899 yilmda Askeri Riistiye'de Arabi
hocahgi, 1900 yilmda yine aym okulda kavaid hocahgi
yapar. 1908 yilmda ise kadihk gorevine vekaleten
getirilir. O artik Harput'un sayih alimleri arasma
girmistir. 1909 yilmda Istinaf Mahkemeleri iiyeligine,
128
1916 yilmda da Mamuretii'l aziz Muftuliigiine atanir.
Ayni yil i9erisinde Harput'ta yeni acilan Darii'l hilafe'de
(Yiiksek okul) hadis, usul ve fikih derslerine girer.
Miiftii Kemaleddin Efendi ilmini gelistirip
ogrenciler yetistirirken, bir yandan da kahci eserler verir.
Nesir olarak yazdigi 33 adet ilmi, dini ve edebi eserin
yanmda, alti adet de manzum eseri vardir.
Anlatihr ki, goziindeki rahatsizhk yiiziinden bir
giin istanbul'a gider. Bir tiirlii sifa bulamaz. Istanbul'da
hastahanede yatarken bir gece riiyasmda imam Efendi'yi
goriir. O biiyiik mutasawif, elinde kahve tepsisi ile
Miiftii Kemalettin Efendi'nin odasma girer. Ona,
"Kahveyi ozlemissindir, sana kahve getirdim." der. Miiftii
Kemalettin Efendi kahveyi ictikten sonra Imam
Efendi'nin, "Telvesini goziine siir ki iyilessin.", demesi
iizerine fmcamn dibindeki telveyi goziine surer. Oradan
ayrilan Imam Efendiyi ugurlamak isteyen Kemal Efendi
arkasmdan hizla kapiya kosar. Fakat bir tiirlii Imam
Efendi'yi goremez. Sabah uyandigi zaman goziindeki
agrmm kesildigini goriir. Bir kac giin sonra da tamamen
iyilesir. Harput'a gelince durumu Beyzade Efendi'ye
anlatir. Beyzade Efendi kendisine, "Oglum Kemal! O
manen gelir, manen gider. Ona uzakhgm yakmhgm
ehemmiyeti yoktur", diye cevap verir. Bu olaydan sonra
Kemaleddin Efendi Imam Efendi'ye intisab eder.
§eyh Said isyamnda hi9bir kusuru olmadigi halde
Sark Istiklal Mahkemesince verilen 7/9/926 tarihli karar
mucibince Kemal Efendi Samsun'da ikamete mahkiim
129
edilir 114 . Mahkumiyetinin arefesinde, omrii boyunca
kendisinin ne siyasetle ne de her hangi bir hizip hesabma
harekette bulunmadigi ve ilamndan beri Cumhuriyet
rejimine sadik kaldigi hakkmda bircok delil gosterilerek
hakikaten dogru ve 90k samimi bir ifade ile yazilan
savunmasi da dikkate almmaz. Samsun'da tehcirde
bulundugu siralarda teessurlerini feryad halinde Allah' a
§u §ekilde izhar eder.
"Ben, lamekdnda tayy-i mekdn etmek isterim.
Biilbul isem de kat-i zeban etmek isterim,
Bizar-u bihuzurum ildhi zamaneden,
Dergdh-i izzetinde figan etmek isterim. "
Harput'un Meteris Mezarhgi'nda medfundur.
Haci Bahaeddin Efendi (1867-1949) Harput'da
diinyaya gelir 115 . Ibrahim Pa§a Medresesi'nde babasi
Haci Ali Efendi'den ders goriir ve tahsilini icazet alma
derecesine kadar cikarmi§ oldugu halde icazet almaya
miisait zaman bulamaz. Daha sonra kendisini bir taraftan
tetebbua, bir taraftan da tasawufa verir ve yillarca sessiz,
sadasiz 9ah§ir. Guniin en az yedi sekiz saatini bilhassa
114 Ishak Sunguroglu. Harput Yollarmda. Cilt II. Sh.174
115 Babasi Haci Ali Efendi bir kitabin kenanna §u notu
du§er."1283 senesi miibarek ramazan ayinda Allah-ii teala
hazretleri bana bir erkek evlad ihsan etti. Ismini Hazreti
Peygamberin siinnet-i seniyelerine tabi olsun diye Mehmed, ve
sirri mukaddes olan §eyh Bahaeddin-i Nak§ibendinin tarikatine
suluk etmesi i?iii de Bahaeddin mahlasini koydum. Allah
kendisini dareynde muammer etsin."
130
tarihi ve dini eserler okumakla gecirir. Yalmz Islam dini
degil, Hristiyan dini hakkmda Incil, Tevrat ve bunlara
dayanan bircok eser okur, tetkik eder, derin bir bilgi
sahibi olur. Sunguroglu, oglu ile Haci Bahaeddin Efendi
arasmdaki bir muhavereyi aktanr.
".. Babam bilvesile Hristiyan dini ve kiltub-u kadime
hakkinda bana bilgi verir ve bunlari izah ederken yari
ciddi, yari latife: (Eger Isldmiyetin zuhurundan evvel
her Hristiyan sizin kiltub-u mukaddeseler hakkindaki
bu vukufve malumata sahip olsalardi, ya son dinin ve
peygamberin viiruduna hacet kalmaz veya Isldmiyet
pek az inkisaf ederdi) dedim. O dnda soyledigime
pisman olmus, mahcup bir vaziyette durusumu
anlayan babam, bir milddet dusunceye daldi ve sonra
ha/if tebessiimle: — Oglum! dedi. Kiltub-i
mukaddeseyi okuyan ve onlara inanan Hristiyan dini
mensuplari, hatta dlimleri, sizin hatirimza gelen bu
yanhs ve hatah dusunceye kapildiklari iqindir ki,
Isldmiyet dinindeki bu ulvi hakikati ne kendileri
gormege, ne de etrafindakilere gostermege muktedir
olabilmislerdir. Ben simdi size soyledigim kadim din
ve kitaplardaki hakikatleri, ancak Kur 'an 'in irsad ve
tenviriyle anlayabildim. Kuran, yalniz dalalete
diisenleri ikaz ve irsad iqin inzal edilmeyip gelmis
geqmis butiln din ve hukiimlerini tamamlayici ve
ekmel-i din olarak gelmistir, yani zuhuru zaruri ve
mukadderdi. §imdi sualinize cevap vereyim: Hristiyan
dini salikleri, Kur 'an 'in muhtevi oldugu mand ve
hakikatlere en az; yani benim kadar vakif
131
olabilseydiler, hig §ilphe etmeyiniz, bugun tek bir
Hristiyan dahi mevcut bulunmazdi» dedi. Bu izah
kar§isinda aczimi anlayarak babamdan oziir diledim. "
Haci Bahaeddin Efendi bir arahk Elazig
Sultanisinde fahri olarak tarih hocahgi da yapar. Haci
Bahaeddin Efendi, babasi Haci Ali Efendi ile birlikte
Hicaz'a gidip gelmis ve ziihd ve takvada babasmm izinde
yuriimiis ise de, babasmdan inabe alamamis, olumiinden
sonra babasmm halifelerinden Alisamh Bekir Efendi'den
inabe alarak tarikate girmistir 116 .
Bahaeddin Efendi'nin ilk hammi Diyarbakir'hdir.
O da tipki babasi gibi ilk hammi olunce ikinci evliligini
annesinin koyii olan il merkezine 23 km. mesafede
bulunan Hoskoy'den yapar. Haci Bahaeddin Efendi Ho§
koy'de oliir ve cenazesi, vasiyeti iizerine Harput'a nakil
edilerek babasi Haci Ali Riza Efendi'nin yanma
defhedilir.
Emin Hafizgiller ailesinden Ahmet Fehmi
Efendi'nin oglu Haci Tevfik Efendi (1864-1951)
Harput'ta diinyaya gelir. Medrese tahsilinden sonra da
Harput'un ileri gelen alimlerinden ders ahr. Icazetini de
Beyzade Haci Ali Riza Efendi verir. Tasawufta Naksi
tarikatim secerek Mahmut Samini Hazretleri'ne intisab
116 Elazig il merkezinin 26 km. guneydogusundaki Ali§am
koyii, Keban Baraji sulan altinda kalan koylerdendir. Yapimi
1974 yihnda tamamlanan Keban Baraji icin 160 koy, 50 mezra,
1 1 mahallede kamula§tirma cah§masi yapihr. Barajin faaliyete
gefmesiyle birlikte 614 bin 975 metrekarelik tanm arazisinin
su altmda kaldigi ileri siiriiliir.
132
eder. Samini Hazretleri'nin oliimii iizerine Imam Efendi
ve Alay Miiftusii Haci Said Efendi'ye gider. Tasavvuf ve
diger ilimlerde kemale gelen Haci Tevfik Efendi,
ogretmen olur ve Ma'muret-iil-Aziz Miilkiye idadisinde
din, Arabi ve mantik dersleri verir. Halktan bazilan Haci
Tevfik Efendiye, "Bu kadar ilim ogrendin, ama sonunda
bir mektebe hoca oldun.", dediginde, "Siz benden ne
bekliyordunuz? Bir kosede oturup, ciltler dolusu kitap
yazmami mi? Yoksa kulluk borcunu dahi yerine
getirmekten aciz olan insanlar gibi meydanlara cikrp,
"islamiyeti kurahm" diyerek nara atip dolasmami mi?
Yine cevabim vereyim. Eser yazmaya gelince, bize
ogretenler bile buna ciiret gostermedi ki, biz onlardan
ogrendik. Yiice mukaddes kitabi okuyup, bunu tefsir
etmemi bekliyorsamz bu cahilliktir ve aptalhktir. £iinkii
buna su Tevfik'in giicii yetmez. Kafasma gore tefsir eden
ve o ufacik beyni ile anladiklarmi yorumlayan, anlatan ve
kendinden bir seyler katan ise imansiz olur. Onun icin
derim ki, bu diinyada en biiyiik hiiner, insan
yetistirmektir. Yok eger meydanlarda, din elden gidiyor,
diye nutuk atmami istiyorsamz, iste bu en biiyiik
aptalhktir. islamiyeti kurtarmayi birakahm, Islamiyetle
kurtulmaya bakahm. Siz ve biz kimiz ki? O yiice dinin
koruyucusu ve gozeticisi yiice Mevla'dir. O, bu dini
insanlarm kurtulusu ifin gondermistir..", buyurur.
Haci Tevfik Efendi, omriiniin son zamanlarmda
Elazig'a go? eder. lleri yaslarda olmasma ragmen
haftamn bazi giinlerinde Haci Izzet Pasa Camiinde,
insanlara Allahii teala'nm emir ve yasaklanm bildirir.
133
Haci Tevfik Efendi, yakm dostlarma mezarmm bas
tarafma yazili bir kitabe konulmamasmi tavsiye eder.
Olmeden once mezar yerini belirlemis, fazla tash
oldugunu goriince yakmlarma eziyet vermemek icin
mezar yerini kendisi kazdirmistir. Harput Meteris
Mezarligi'nda bulunan Beyzade aile kabristanmm
yanmda medfundur.
Mehmet Zuhrii Efendi'nin oglu Ahmet Muhlis
Efendi (1869-1954) Harput'ta diinyaya gelir. Istanbul'da
Beyazit medreselerinden birinde Harputlu Ahmet Hilmi
Efendi'den dersler alir. Daha sonra Harput'a donerek ilk
once §ifaiye Medresesi'nde miiderrislige baslar. Aym
zamanda Sarahatun Camii'nde vaaz verir. Harput halki
Ahmet Muhlis Efendi'yi verdigi vaazlardan dolayi 90k
sever. O, sik sik ulema meclislerinde bulunarak
goriislerini anlatir. Bu arada edebiyata olan ilgisini de
surdiirur. Divan tarzi siirler yazar. Kisa zamanda
Harput'un divan sairleri arasma girmeyi basanr. Mehmet
Muhlis Efendi Harput'un Elazig'a tasmmasi sirasmda
Harput'u terketmeyerek orada kahr. Cumhuriyetten sonra
Harput'taki Ulu (^marm adeta bekciligini yaparak onun
altmdan hie ayrilmaz. Nihayet 1 954 yilmda sessiz sedasiz
bir sekilde bu diinyadan go^erek Hakk'm rahmetine
kavusur.
Palulu Mehmet Baba'mn (1875-1958) tiirbesi
Aksaray Mahallesinde kendisine ait evin mustemilatmm
134
bir boliimiinde bulunmaktadir 117 . Bugiin oglunun ikamet
ettigi evin biti§iginde yer alan tiirbesi, sadece makam
boliimiinden olu§maktadir. §eyh Alaaddin Efendi'nin
soyundan gelen Palulu Mehmet Baba, 1875 yilmda
Palu'nun Beyhan Beldesine bagli Armdik (§eyhpiran)
koyiinde diinyaya gelir. 15-16 ya§larmda egitim ifin
Palu'ya gider. Buradan Harput'a, Harput'tan da Kovenk
(Giinta§i) koyiine gecerek Kovenkli Haci Omer Baba'ya
intisap eder. Palulu Mehmet Baba bir ara, Beyzade'nin
§eyhleri ve tarikatlan murakabe gorevi 9er9evesinde,
Kovenkli Haci Omer Baba'nm Harput'a gondermi§
oldugu tarikat usul ve erkanim gosterecek olan miiritlerin
ba§mda yer alir.
Mehmet Baba, Haci Omer Baba'nm vefatmdan
sonra ova ve merkeze bagli koylerde hem imamhk yapar
hem de dergahi cah§tirmaya devam eder. 1915-1916
yilmda Kovenk'ten aynlarak kendi koyiine donmeye
karar verir. Bu arada koyden karde§lerinin 90cuklan
yanma gelmi§lerdir. Palu'ya giderken Cem§it Bey
siilalesine mensup ve geni§ bir niifuza sahip olan Ha§im
Bey'in teklifi ile Ha§im Bey'in koyiine giderek yerle§ir.
Bu koyde bulundugu sirada Palulu Mehmet Baba ile ilgili
§6yle bir olay rivayet edilir. O donem yorede bir kurakhk
ya§anmaktadir. Koyliiler Mehmet Baba'ya gelerek
117 KIYAK Abdiilkadir, Elazig ve Yoresinde Ziyaret Fenomeni
Uzerine bir Din Bilimi Ara§tirmasi, Doktora Tezi, Erciyes
Uni., Kayseri, 2010
135
"Yagmur duasma cikahm" derler. Bunun iizerine yagmur
duasi yapihr. Yapilan duanm ardmdan muazzam bir
sekilde yagmur yagar. Fakat yagmur duasmdan sonra
Mehmet Baba'nm dili siser ve list damagma yapisir. Kirk
gun kasigm sapiyla bastirarak ancak su, siit ve ayran
ipebilir. Daha sonra biraz iyilesen Mehmet Baba, "Artik
bu koyden aynlmamn vakti gelmistir", diyerek kendine
ait mal ve hayvanlan satar. Erzurum tarafmdan gelen bir
kervana esyalarmi yiikleyip 1 924 yilmda Kovenk koyiine
gelir. Burada Haci Omer Baba'nm dergahmi 1937 yilma
kadar devam ettirir. Palulu Mehmet Baba 1937 yilmda
Riistempasa Mahallesine gelir ve ikamet eder. Burada zor
sartlar altmda dergah hizmetlerini yurutiir. Daha sonra
Aksaray Mahallesine gelir ve yerlesir 118 . 1958 yilmda
burada vefat eder.
118 Ahmet Mor veM. Dursun £itci'nin, 'Elazig §ehrinin bir
Semti Olan Aksaray Mahallesi'nin Kurulu§u Geli§imi ve
Fonksiyonel Ozellikleri' isimli makalesinden, eski adi Iginki
olan Aksaray Mahallesi'nin 1834 yihna kadar Harput'a bagh
bir koy oldugunu ogreniriz. Bu tarihten itibaren Valilik konagi
ve resmi binalar buraya yapilmaya ba§lar. 1956 yihna kadar bir
koy yerle§mesi durumundadir. Bu tarihte mahalle ve mahalle
cevresinde arazisi bulunan bazi eski milletvekilleri arazilerinin
rant degerini yiikseltmek amaciyla, yoredeki halkla da
anla§arak (pimento Fabrikasi'nm Aksaray Mahallesi'nin
kuzeydogusunda kurulmasiyla yerle§meye mahalle statiisii
kazandirmi§lardir. 207 hektar alan iizerine kurulu bulunan
mahalle niifusu 1 997 yilmda 1 1 605 ki§idir. Egitim seviyesinin
136
Turbesi evinin ve dergahmm bulundugu Aksaray
Mahallesindedir. Ziyaret sehir merkezinde yer
almasmdan dolayi yore halkmca yogun olarak ragbet
gormektedir. Ziyaret haftamn biitun giinleri yapihr.
Burasi daha 90k psikolojik rahatsizhgi bulunanlar, felcli
hastalar basta olmak iizere tibbm aciz kaldigi her tiirlii
hastalarca ve is bulma, yasadigi ailevi sikmtilardan
kurtulma gibi 9esitli amac ve maksat dogrultusunda
ziyaret edilmektedir. Ziyaret mekanmm elverisli
olmamasi sebebiyle kurban olayi goriilmez. Ancak amac
ve maksatlanna ulasrp da adak dileyenler bunu ba§ka
yerlerde gercekle§tirmektedirler. Aynca ziyaret9iler
tarafmdan ziyarete gelen hastalarm §ifa amaciyla
yemeleri i9in §eker vb. tiirden lokma adi verilen kuru
gidalar birakilmaktadir.
Muharrem Hilmi (Kosetiirkmen) Efendi'nin
(1878-1964) turbesi Elazig'da Asri Mezarhk'ta
bulunmaktadir. Yapi, altigen planh olup iistii
kubbelidir 119 . Aydmlatmasi iki pencere ile saglanan
tiirbeye, 2009 yih i9erisinde Konyali bir isadami olan
Muharrem Hilmi §enalp tarafmdan restore ettirilip 9evre
diizenlemesi yapilarak modern bir goruniim kazandinhr.
Haci Muharrem Hilmi Efendi il merkezine 25 km.
du§iiklugu, i§sizlik, saghk problemi gibi sorunlar bu niifusta
goriilen ba§hca sorunlardir.
119 KIYAK Abdiilkadir, Elazig ve Yoresinde Ziyaret Fenomeni
Uzerine bir Din Bilimi Ara^tirmasi, Doktora Tezi, Erciyes
Uni., Kayseri, 2010
137
mesafede bulunan Sank koyiinde diinyaya gehnistir 120 .
Aile lakaplan Sipahigiller olup babasi Kose Ahmet'tir.
Muharrem Hilmi Efendi bes alti yaslarma geldiginde
ailesi ile birlikte Elazig'm merkez koylerinden Gurbet
Mezire'ye gocerler 121 . Burada arkadaslanyla beraber
koyun giiderken onar tane ihlas siiresini okurlar ve bir
dagm basmda oturur "hu" 9ekip dervislerin zikirlerini
taklit ederler. Bir gun bu zikirleri esnasmda orada beliren
bir ihtiyar cocuklara ileride ne olacaklarmi soyler.
Muharrem Hilmi Efendi'nin de okuyup ilerleyecegini
ifade eder. Daha sonra kendi admin da Ahmed Zeyneddin
oldugunu soyleyip gozden kaybolur. Muharrem Hilmi
Efendi cevresindekilere bu olayi anlatirken "iste biz ilk
feyzimizi Ahmed Zeyneddin' den aldik" dermis.
Muharrem Hilmi Efendi bir sure sonra ilim tahsiline
baslar. 1892'de ailesiyle beraber Sofular koyiine go?
120 Merkeze 25 km. mesafedeki koy halkmin Kafkasyadan go?
yoluyla yerle§ildigine dair bilgiler vardir. Sanlh (Sanh)
oymagmin Oguz boylanna mensup oldugu, 14. yuzyihn
sonlanna dogru Mehmet Saru adh bir Turkmen beyinin
§ehrizor'a hakim oldugu, 13. yiizyilda da Erbil Atabeyi
Muzaffereddin Gokburu'ye ait Saru adh bir kalenin varhgi
bilinir. Mehmet Saru'nun buyrugundaki Turkmen oymagmin
kendisinden sonra Sarulu adiyla anildigim ve bu oymagin
giiniimuze kadar varhgim korudugu anlasihyor.
121 http://akunq.net/tr/?p=4253'de Gurbet Mezre, 20 Ermenisi
ve bir Surp Giragos kilisesi ile Harput'a bagh Ermeni koyleri
arasinda gosterilse de mezre adiyla ayrica Yukan ve Ag Mezre
isimli Ermeni koylerin varhgi ile birlikte, Mezire de Elazig
sehrinin bugunkii idare merkezi olarak anihr.
138
eder 122 . Burada ikamet ederken, bir gun Kadiri ve Naksi
seyhi Kovenkli Haci Omer Baba koye konuk olur. Birka9
giin siiresince bu zatm sohbetlerinde bulunur ve ondan
etkilenir. Haci Omer Baba da bu sure zarfmda onunla
yakmdan ilgilenir. Haci Omer Baba koyiine gitmek i9in
Sofular Koyii'nden aynhrken Muharrem Hilmi Efendi
ona, "Nereye gidiyorsun? Ben seni tekrar nerede
bulurum, sana nasil gelirim?" der. Bu soru iizerine Haci
Omer Baba, "Benim bir 9engelim vardir, onu senin
kalbine takar, seni bana dogru 9ekerim", diye cevap verir
ve koyden ayrilrr. Aradan bir hafta ge9er. Muharrem
Hilmi Efendi, Haci Omer Baba'yi 90k ozler. Haci Omer
Baba'nm 9engeliyle kendisini 9ekmedigini goriince, onu
gormek i9in yola koyulur ve yiiriiyerek Kovenk koyiine
gelir 123 . Cesmeden abdest alip camiye dogru giderken
evinin kapisi oniinde bekleyen Haci Omer Baba, "Gel
benim miiridim, gordiin mii nasil 9engeli takip seni
buraya 9ektim", der. Muharrem Hilmi Efendi Haci Omer
122 Sofular, bugiin Elazig ilinin Merkez ilcesine bagh Kirklar
Mahallesinde bir sokagina adidir.
1 Kovenk, Elazig il merkezinin 13.5 km guneydogusunda,
Mollakendi Bucagi'mn 1.5 km dogusunda yer ahr ve koyiin
giiniimuzdeki ismi Giinta§i'dir. Ibrahim Kula, 'Mollakendi
Bucak merkezinin cografi etiidii' isimli cah§masinda, kurulu§u
1150'lere inen Mollakendi isminin Molla Ahmed-i Pekevi'nin
burada bir doneme damgasim vurmasina bagh olarak 16.
yiizyilda Mollakoy olarak degi§tigini kaydeder. Yerle§im yeri
Cumhuriyet doneminde Mollakendi ismini ahr. 1992'de
Kar§ibag ve Giinta§i koylerinin kendisine baglanmasiyla
belediyelik olur.
139
Baba'ya boylece intisab eder ve haftada birka9 defa
miirsidini gormeye gider.
Muharrem Hilmi Efendi ailesiyle birlikte birka9
koy daha dolastiktan sonra Harput'a yerlesir. Haci
Abdullah Efendi'nin medresesinde Haci Abdullah Efendi
ve ogullarmdan zahiri ilimleri ogrenmeye baslar. Bir
yandan ilmi dersler ahrken bir yandan da Kovenk'e
seyhini gormeye gidip gelir. Bu arada herkesin evliyadan
kabul ettigi Beyzade Ali Riza Efendi'ye miiezzinlik
yapar. 1906' da askerlik gorevi ifin Erzurum'a gonderilir.
Once tabur katipligi yapar. Guzel siiliis ve rik'a yazi
yazdigi ve olduk9a keskin bir zekaya sahip oldugu i9in
komutanlarmm ozellikle Pasamn dikkatini 9eker ve Pasa
ile yakin bir dostluk kurar. Daha sonra a9ilan imtiham
kazanarak tabur imami olur. Bir miiddet sonra
Erzurum'dan Bitlis'e ge9er. Burada Hizan Gavsi
ahfadmdan Abdulgaffar Hoca ile dost olur 124 .
Muhammed Kiibrevi'ye de intisab edip sohbetlerinde
bulunur ve naksilikten icazet ahr. 1912'de Elazig'da depo
taburlarmm teskiline memur tayin edilir. Bir sure sonra
Yemen' e gonderilir. Yemen' de tabur imamhgmdan baska
Arap 90cuklarma Turk9e ogretmenligi de yapar. Burada
iki yil kahr ve yasadigi bir olay kendisine "Reculun
Salih" denmesine sebep olur. Anlatildigma gore,
Yemen' de yagmur yagmamaktadir. Her ne kadar yagmur
duasma 9ikilsa da, bu bir 9are olmamistir. Bunun iizerine
124 Hizan Gavsi lakabiyla amlan Seyyid Sibgatullah Arvasi'nin
vefat tarihi 1870-71 olarak verilir. Mevlana Abdulgaffar
karde§leri arasinda yer ahr.
140
Pasa kendisini huzuruna 9agmr. "Sen iyi bir adama
benziyorsun. Goriiyorsun ki burada yagmur yagmiyor,
yagmur duasma 9ikiyorlar, kar etmiyor. Bir de senin
yagmur duasma cikmam istiyorum" der. Muharrem
Hilmi Efendi ise, "Olur Pasa, yalniz Allah' in huzuruna
hep dost olarak cikmahyiz. Askeri silahtan tecrit
edeceksiniz. Pasa "Olur mu Araplar bizi vururlar",
deyince Muharrem Hilmi Efendi, "Onu bana birakmiz",
der. Yemen Serifmin huzuruna cikar ve vaziyeti anlatir.
Namaza silahsiz 9ikacaklarmi, sayet askere bir saldin
olursa Resiiliillah'm huzurunda kendisinden sikayet9i
olacagmi soyler. Yemen Serifi ise yerli halktan bir saldin
olmayacagi hususunda teminat verir. Muharrem Hilmi
Efendi daha sonra evlad-i Resulden olan serifm ku9\ik
oglunu da yanma alarak namazgaha 9ikar. Once hem
Tiirklere hem de Araplara kendi lisanlarmda ogiitler
verdikten sonra Allah'a dua eder ve evlad-i Resul'den
olan bu 90cugun yiizii suyu hiirmetine Cenab-i Hak'tan
yagmur ister. Bardaktan bosahrcasma yagmur yagmaya
baslar. Bu dua 119 gun yapihr ve 119 gun boyunca yagmur
yagar. Iste bu olay iizerine Araplar Muharrem Hilmi
Efendi'ye "Reculun Salih" (Bu salih bir adamdir)
derlermis. Muharrem Hilmi Efendi "Srrri" mahlasmi ise
kendisinin anlatmis oldugu su olay iizerine almistir.
"Sinn-i Sebavetimde (gocuklugumda) kalbimde iki
noktayi dii§unmekte idim. Birincisi Peygamberimize o
kadar muhabbetim vardi ki ekseri geceleri ruyamda
denizlerde yuzerek O'nun tiirbesinin saqaklarina kadar
gider, goremeyip geri donerdim. Bu hal bir hayli miiddet
141
surmils ve nihayet tiirbe-i saadeti ziyaret etmem mumkiin
olmustur. Ikincisi Pir-i Geylani'ye fart-i muhabbetim
saikasiyla birfirsat bulup ve arkadas arayarak Bagdat 'a
gitmeye azmettim. Bir giln koyden qiktim, kalbim uzuntulu
idi. Biiyuk meydandaki ytiksek kule oniinde bir saraq
dukkaninin duvanna ellerimi arkamda tutarak yaslanmis,
Bagdad 'a gitme diisuncesine dalmistim. Hayret iqinde
iken bir zdt, Alikurna kdgidi iizerine gayet gilzel yazilmis,
zarfsiz bir yazi verdi elime. Bir manzume idi bu. Hayret
dleminde oldugumdan verenin kim oldugunu sormadim, o
da bir §ey demedi. Manzume §oyle ba§hyordu:
"Muharrem sirri Hudadir... "
Kdgit Bagdat' tan geliyordu. Veren de Bagdath idi.
Onu Pir-i Geylani 'nin ruhaniyeti vermi§ti bana. O andan
itibaren "Sirri " mahlasim kullandim ".
Muharrem Hilmi Efendi Yemen' den dondiikten
sonra Mekke ve Medine'ye tayin edilir. Medine-i
Miinevvere'de bir bucuk yil miicavir olarak kahr ve
§eyhii'l Harameyn'e niyabeten Tiirbe-i Saadet'in icine
girer 125 . Muharrem Hilmi Efendi Hicaz bolgesine
atanmadan once o mukaddes yerlere gitme arzusunu
Peygamber Efendimize yazdigi §u hasret dolu §iiriyle dile
getirmi§tir:
"Ey benim §em-i dilim ruh-i revamm Mustafa
Kime vardim ise bu derdime derman demedi
Id-i vuslata ne hacet, gayriye kurban igiln,
125 Hac yolculannin ve siirre alaymin giivenle hicaz'a gidip
donmelerini saglamakla gorevli olan §am valisinin vekili
olarak
142
Muharrem sirr-i kulun ravzanayiiz siirmek igun,
Gelmisem kapina liitfeyle, sultamm Mustafa,
Senden aldim bu derdi, kani dermanim Mustafa
Kobe 'ye kurban gerek iste camm Mustafa
Kil sefa 'at ki, gel sems-i tabanim Mustafa "
Bu siirin hemen akabinde Allah' in izniyle Hicaz'a
atandigim soyler. Daha sonra tekrar Erzurum'a gelir ve
Birinci Diinya Savaslarma katihr. Muharrem Hilmi
Efendi bu sartlar altmda zahiri ve batmi ilmi 9alismalarmi
yuriitur. Erzurum'da iken Edip Efendi Medresesi'ne
devam eder ve ilmi icazetini ahr. 1925-1926 yillarma
kadar Erzurum'da kaldiktan sonra emekliye ayrihp
dogum yeri olan Elazig'a doner.
Muharrem Hilmi Efendi bundan sonra evinden pek
disan cikmaz. Hem gelen talebelere ders verir hem de
kendisi ilmini daha da ilerletmek icin ders ^ahsir. Hi9bir
talebeyi de geri ^evirmez. Halk arasmda anlatihr ki,
kendisi iyi bir alim, gercek bir mutasawif ve kamil bir
mii'mindir. En giic fetvalar dahi onun evinde cozulurmus.
Tasawufu asla istismar edip gecim vasitasi yapmaz.
Erzurum'da ev ahp yerlesmesi i9in samimi bir muridinin
kendisine verdigi 300 altim dahi reddetmistir. O, gosterisi
asla sevmez, riya olmasm diye gelenleri sapkasiyla
karsilarmis. Son zamanlarmda yesil sangim vurup yaptigi
nafile ibadetlerini ise elinden geldigince gizlemeye
9ahsirmis. Herkesi ozellikle hayvanlan 90k sevip onlan
korurmus.
143
Haci Muharrem Hilmi Efendi, Elazig'm 20 km.
giineydogusunda bulunan Kovenk koyiindeki seyhi Haci
Omer Baba'yi zaman zaman ziyaret eder 126 . Bu
ziyaretlerinden birisini Suleyman Ates su sekilde
nakleder.
Haci Muharrem Hilmi Efendi, Harputtaki
miizezzinligi sirasmda bir Persembe giinu Kovenk'te
seyhi Haci Omer Baba'yi ziyarete gider. §eyhinin
istegiyle o geceyi Kovenk'te ge9iren Haci Muharrem,
cuma namazi icin vaktin hayli daraldigmi, Harput'ta
gorevli oldugu camide bulunmasi gerektigi halde,
§eyhinden izin 9ikmadigim ve bu sikmtisim §eyhine
a9amadigim, iimidini de kestigini notlarmda ifade eder.
Zira Kovenk Harput'a epey uzak bir mesafede olmasma
ragmen, Cuma namazmm vaktine de az bir sure kalmistir.
Haci Muharrem Hilmi Efendi bu sikmtilar i9ersindeyken
Haci Omer Baba kendisine, "koyii 9ikip abdest almasim
ve rabita etmesini" soyler. Soylenenleri yapan Haci
Muharrem Hilmi Efendi, Haci Omer Baba'nm geldigini,
elinden tutup onu yel gibi U9urdugunu bir ara nerede
olduklarmi tayin i9in gozlerini a9tigmda, Harput'un alt
tarafmdaki Hiiseynik koyiiniin iistiinde olduklarmi,
gozlerini a9mamis olsaydi tarn Harput'taki caminin
oniinde olacaklanni, ancak bu safhadan sonra yirmi
dakikahk yol yuriiyerek camiye geldigini ve gorevini ifa
ettigini", anlatmaktadir.
126 Rifat Araz. Harput'ta ki§ioglu ile ilgili eski Turk
inam§lannin izi
144
Vefatmdan once dort be§ ay hasta yatar.
Hastahgmdan hi9bir zaman §ikayetci olmaz.
£evresindekiler ziyaretine gidip halini sorduklarmda,
"Elhamdulillah iyiyim, hi9bir §eyim yok, dola§rp ne
yapacagim? Yatmak ho§uma gidiyor, yatiyorum i§te", der
ve,
"Diinya bir la§edir,
Onu isteyenler kopeklerdir,
Her gun bir melek §6yle bagirir:
Dogun ki olesiniz, yapm ki yikilsm"
anlammdaki Arap9a §iiri ve hadisi okurmu§.
Muharrem Hilmi Efendi Nak§i usiiliiyle dersler
verirdi. O, Elazig'da daha 90k ilmi yoniiyle tanmmi§tir.
Yoredeki bir9ok imam ve vaiz onun ilminden istifade
etmi§lerdir. Kendisinin belirttigine gore ii$ zata icazet
vermi§tir. Bunlardan birisi Karadeniz taraflarmdan bir
zattir. Ikincisi yine Karadenizli fakat Erzurum'da kalan
Ali Riza Pirimoglu'dur. Prof. Dr. Siileyman Ate§'e de bir
icazetname birakmi§ ve bu icazetnameyi ise kendi
parmagiyla miihurleyerek vermi§tir. Muharrem Hilmi
Efendi, Nak§ilikten, Kadirilikten, §ettarilikten ve
§azilikten bir alim ve mutasawiftir.
Tasawufa, feraize, va'za dair bmjok eserler
yazmi§tir. Divan, mev'ize-i Hilmiye, Divan-i Hiidayi,
Menazil-iis Salikin, Makamat-i Ezkar-i Ilahiyye Lisalik-it
Tarikat-il Kadiriye, eserlerinden bazilandir. Bunlar i9inde
en onemli eseri kendi §iirlerini de i9inde topladigi Divan
145
adli eseridir. §iirlerinde "Sirri" mahlasmi kullanmi§tir 127 .
Onun eserlerinden bir kismi kiituphanesindeki kitaplarla
beraber kaybolmu§tur.
Tiirbe yore halki tarafmdan her gun olmakla
birlikte daha 90k cuma giinleri yogun olarak ziyaret
edilmektedir. Ozellikle ruhsal sikmtisi olanlar bu ziyarete
gitmekte ve Allah' tan §ifa dilemektedirler. Bununla
beraber i§ bulma, smava girecek ogrencilerin ba§anh
olmasi, ailesinde gecimsizlik bulunanlarm bu
sikmtilarmdan kurtulmak vb. birfok ama9 ve maksat
dogrultusunda ziyaretler yapilmaktadir. Ziyarete gelen
ki§iler burada Kur'an-i Kerim okuyup sevabmi bagi§lar
ve dualar ederek hastaliklarmm ge9mesi ve muratlarmm
ger9ekle§mesi i9in niyazda bulunmaktadir. Aynca buraya
gelen ziyaret9ilerin bir kismi tarafmdan ziyarete gelen
hastalarm §ifa niyetiyle yemeleri i9in §eker, lokum vb.
lokma adi verilen yiyecek biraktiklan goruliir.
Kazim Efendi'nin (1894-1967) tiirbesi, Harput'un
Meteris mezarhgmda, imam Efendi tiirbesinin kuzey
yoniinde 30-40 metre mesafededir. Turbenin etrafi
duvarla 9evrilidir 128 . Mezarm iizerinde alti siitun iizerine
oturtulmu§ kubbe bulunmakta olup 9evresi a9iktir.
Mezar, yerden yakla§ik 20 cm yiikseklikte, 9evresi daire
127 Velud bir yazar olan Suleyman Ate§'in, sadele§tirme
kitaplan arasinda Divan-i Sirri (tenkitli basim) ile makaleleri
arasinda 'Haci Muharrem Sirri Efendi, Kur'an Mesaji, Istanbul
- 1998' yer almaktadir. - http://www.suleyman-ates.com/-
128 QYMAK Iskender, Elazig Merkez ve Qevresinde Ziyaret
Yerleri ile Ilgili Inan? Ve Uygulamalar
146
seklinde demir bir kafesle 9evrili olup kitabesi
bulunmaktadir.
Aslen Harputlu olan Musa Kazim, Naksi
Tarikatmm son seyhlerinden birisi olup Imam Efendi'nin
de son halifelerindendir. Halk arasmda Kazim Efendi
olarak bilinen bu zat 1894 yilmda Harput'ta dogmus,
tahsilini burada yapmis ve son olarak da muallim
mektebini bitirip Fransizca ogretmenligine baslamistir.
Harputlularm hizla "Mezire"ye yani Elazig'a indikleri
yillarda Kazim Efendi de Elazig' m Nailbey Mahallesinde
Koprii Sokak'ta bulunan iki kath miitevazi bir evde
yasamaya baslar 129 . Bu sokaga vefatmdan sonra kendi
ismi olan "Kazim Efendi" sokagi adi verilmistir. Imam
Efendi'ye intisap ederek ondan hem dini dersler almis
hem de onun sohbetlerinden faydalanmistir. Vefatmdan
sonra Imam Efendi'nin yamnda bulunan §eyh Samini
Hazretlerinin miiridi Mustafa Naci Efendi ile goniil bagi
kurarak tarikatm usul ve erkamm ogrenir. Ogretmenlikle
tarikati birlikte gotiirmekte zorlamnca, Mustafa Naci
Efendi'nin tavsiyesi iizerine ogretmenlikten istifa eder 130 .
Kazim Efendinin makami, vefatmdan sonra
muritleri tarafmda diizenlenmis ve giinumiizde sik9a
ziyaret edilmektedir. Bu zatm Malatya, Diyarbakir ve
129 KIYAK Abdulkadir, Elazig ve Yoresinde Ziyaret Fenomeni
Uzerine bir Din Bilimi Ara§tirmasi, Doktora Tezi, Erciyes
Uni., Kayseri, 2010
130 Aydogmu§, Giinerkan; Harput Kultiiriinde Din Alimleri,
Elazig, 1998
147
Adana gibi 9esitli illerden de ziyaret9ileri bulunur. Her
yastan insanm ziyaret ettigi bu mekan, ozellikle smav
donemlerinde 90k yogun ziyaret9isi olan bir mekandir.
Kafileler halinde gelen ziyaret9iler dua ve dileklerini
burada ifade etmektedir. Ziyaret esnasmda ziyaret9iler
Kur'an okur, dilek ve adakta bulunurlar.
Semerci Hoca diye amlan Feyzi Efendi (1900-
1969), £it9izadelerden Mehmet Efendi'nin ogludur 131 .
Mehmet Efendi Halep'te ticaretle ugrasirken orada vefat
eder. Annesi Kaime Hamm Semerci Hoca'nm tahsili ile
ilgilenmeye 9ahsrr, fakat askerlik sebebi ile bu tahsili
yarim kahr. Feyzi Efendi askerlik doniisii bir miiddet
Imam Efendi'nin sohbetlerine katihr. Onun vefati iizerine,
Haci Tevfik Efendi'ye intisab eder. Haci Tevfik Efendi
tasavvuf ehli, takva sahibi biridir. Dini konularda olduk9a
bilgili olan bu zattan dersler ahr. Harput'ta ve Malatya
Siirgii'de bir miiddet iicretli imamhk gorevi yaptiktan
sonra Elazig'a gelerek semercilik yapmaya baslar. Ona
"Semerci Hoca" denmesinin sebebi de budur. Hoca
Efendi, Arap9a, sarf, nahiv, gramer, tefsir, hadis, fikih,
kelam, akaid gibi konularda kendisini iyi yetistirir. Pertek
il9esine imam olarak atandiktan sonra Diyanetin a9tigi
vaizlik smavim kazanarak Elazig'a gelir. Bugiinkii Saray
Camii'nin yerinde bulunan Hapishane Camii'nde bu
goreve baslar. ilk giinlerde vaaz vermekte zorlandigim
belirtir. Bunun iizerine Haci Tevfik Efendi'ye giderek
131 Gunerkan Aydogmu§. Harput Kultiiriinde Din Alimleri,
Elazig, 1998
148
durumunu bildirir. Kendi ifadesine gore, o biiyiik zat
kendisine bir kitap vererek buna 9ahsmasmi ister. Feyzi
Hoca bu kitabi okuduktan sonra 90k rahat vaazlar
verdigini soylemektedir.
Semerci Hoca, giderek hitabetini gelistirmis, halkm
anlayabilecegi bir tarzda konustugu ifin sevilmeye
baslamistrr. Bu vaazlan kisa zamanda Elazig'da sohret
bulur. O, siirekli okuyarak dini bilgilerini artirmaya
devam eder. Semerci Hoca Aksaray'da bulunan
ailesinden kalma bahcesinde yaz ve kis siirekli oturarak
gorevi dismdaki zamanlanm bah^esindeki islere ayinr.
1960 askeri darbesi oldugu sabah, Elazig muftusu
Haci Omer Bilginoglu'nun yerine muftuluge vekaleten
bakmaktadir. Sabah sokaga 9ikma yasagi konuldugu i9in
Semerci Hoca evden 9ikarak gorevine gelemez. Bu
yuzden Elazig'da sabah ezan okunmadigi i9in ilgililerce
gerekli sorusturma yapilarak Bingol'e tayin edilir. Bir yil
sonra tekrar Elazig'a doner.
Anlatihr ki, 0, olecegi giinii sanki bilmektedir. Son
giinii 9arsiya 9ikarak iizerindeki parasim bir firmda
bozdurmus, bununla fitresini dagitarak Haci Tevfik
Efendi'nin oglu Mahmut Efendi'nin yanma gelip,
hocasmm kabri yamnda yer istemistir. Bizzat Mahmut
Efendi'den soz aldiktan sonra bu sefer de hamama
giderek bir giizel temizlenip eve gelir. O aksam kizi ve
damadim yanma 9agirarak onlara, kendisine emir vaki
olursa vasiyetinin cebinde oldugunu ve herseyi orada
yazilana gore yapmalarmi, tembih eder. Feyzi Hoca
aksam evde otururken bir koseye 9ekilerek Naksi
149
usulunce son dersini de yapar. Cocuklarmm gitme
zamani geldiginde kizinm yanmda kalmasmi ister. Gece
yansmi gectikten sonra yatagmdan kalkarak kibleye
donmiis ve birseyler minldanmaya baslamistir. O sirada
hanimi uyanarak ondaki gayritabiiligi anlaymca
cocuklarma seslenir. Semerci Hoca hanimma eliyle sus
isareti yaparak ruhunu teslim eder.
Tayyar Baba (1902-1973)'mn tiirbesi, Harput'tan
Meteris mezarhgma 9ikihrken Beyzade kabristanligmm
giiney bati yoniinde, Elazig'a bakan bir duzliiktedir 132 .
Dikdortgen planli olup cevresi ozel kabristanlik olarak
aynldigmdan etrafma ihata duvan cevrilmis modern bir
yapidir. Cevresinde bazi miiritlerinin mezarlan
buhmmaktadir.
"Miicazogullan" ailesinden gelen Cafer-i Tayyar' in
babasi Hizir'dir. Ilk egitimini aile 9evresinden ahr.
Agabeyi Haci Mehmet, Haci Omer Hvidai Baba'nm
yanmda yetismistir. Dolayisiyla Kadirilik tarikatma meyli
agabeyi Haci Mehmet'ten gelir. Agabeyi bir sure sonra
§am'a Sancak Beyi olarak gider ve oradaki bir
muharebede sehit diiser. Tayyar Baba genf yasta babasim
da kaybeder. Artik ailenin gecim yiikii Tayyar Baba'nm
omuzlarmdadir. Harput'a gelen Tayyar Baba dabakhk
meslegini ogrenir ve bu sirada Kadiri tarikatma intisap
eder. Kadiri ve Yesevi Tarikati mensuplarmm oturup
sohbet ettigi Nadir Baba dergahma yerlesir.
132 QYMAK Iskender, Elazig Merkez ve Qevresinde Ziyaret
Yerleri ile Ilgili Inan? Ve Uygulamalar
150
Bir gun Midyat cevresinde bulundugu sirada halktan
birine burada me§ayihtan birinin olup olmadigmi sorar.
Ona, "ilerde bir magarada bir fakih var" derler. Tarif
edilen magarayi bulur. Magaramn icerisi karanliktir.
Ama, ilerde bir i§ik goriir. O i§iga dogru gittiginde orayi
aydmlatan i§igm orada oturan zatm yuziinden yayildigmi
farkeder. Yakla§mca o zat kendisine, "Gel Tayyar Baba
gel... Seni bekliyordum. Ben seni gormeye gelecektim
ama, 50k ihtiyanm." der. Sanki kirk yildir birbirini
arayan iki sevgili gibi hemhal olurlar. Tayyar Baba bu
olayi anlatirken, "Onun yanmda 90k zevkler ya§adim.
Bazen onun bedeninin kayboldugunu gozlerimle gordum.
Bazen de kendi bedenimin yok oldugunu fark
ediyordum.", der.
Harput'un Elazig'a ta§mdigi giinlerde da askerligini
bitirerek Elazig'a doner. Kazim Efendi ona eski Izzet
Pa§a Camii yanmda bir Mere ayarlar 133 . Artik Tayyar
133 1866 yihnda zamanin valisi aslen Erzincanh Haci Ahmet
Izzet Pa§a tarafindan cami yeri satin ahnarak kerpi^ten
yaptinlan bu eser yiiz yil hizmet vermis-:, 29.01.1966 tarihinde
kurulan dernek marifetiyle, ^okmek iizere olan bu ibadethane
Mayis-1967'de yiktinlarak yerine bugunkii Izzetpa§a Camii'nin
projesi Yiik. Mim. Yurdaer Zirhhoglu ve Yiik. Mim. Biilent
Yiingul'ce 5izilmi§, Istanbul Teknik Universitesince de yapilan
tadilatlar neticesinde, Ekim-1967'nin ilk haftasinda in§aatina
ba§lamlmi§, 1972 yihnda Dernek yonetim kurulunun ustun
^abalan ve Elazig halkinin yardimlanyla camii bitirilerek
ibadete afilmisUr. Osmanh mimari tarzinda, ?ift minareli ve
cift §erefelidir. Tiirkiye'de ilk asansorlii minareye sahip cami
iinvamm almi§tir. 20 m. ?apinda ana kubbesi, 25 adet de kiicuk
151
Baba giinlerinin biiyiik bir kismmi bu hiicrede gecirir.
Kisa zamanda bu Mere onun sohbet meclisi olur. Bu
siralar Gollii Mustafa Baba'dan da icazet almistir 134 .
Tayyar Baba bir sure eski Izzetpasa Camii'nin bir
hiicresinde kaldiktan sonra once bir ev bularak kiraya
cikar. Daha sonra Mustafa Pasa Mahallesi'nde bir ev satm
alarak tasimr. Kisa zamanda cevresinde her kesimden
biiyiik bir miirit toplulugu olusur. O, kirk yasmda iken
Erzurum gocmenlerinden Yusuf Efendi'nin kizi Feride
Hammla evlenir. Tatiir ve Abdulkadir isminde iki oglu
diinyaya gelir.
Tayyar Baba ile ilgili bircok menkibe anlatihr.
Vefat etmeden once kendisinin Harput'a gomuhnesini ve
kendisi icin tiirbe yaptirilmamasim istemistir. "Ancak ne
zaman mezarimn altmda berrak bir su 9ikar, bu su alti alti
ay akar ve daha sonra kesilirse", tiirbesinin o zaman
yapilmasmi vasiyet eder. Bu isaretten sonra ogullan
kubbesi vardir . Minare yiiksekligi toprak seviyesinden itibaren
55m'dir. Dis duvarlan Korpe yontma ta§iyla kaphdir. Cami
sahanhginda Dogu-Bati istikametinde kendi mimarisine uygun,
40 ton su kapasiteli sadirvan ve idare binasi yer ahrken,
zeminde 115 adet diikkan, kutiiphane ve bir polis noktasi
bulunmaktadir. - http://www.izvak.org.tr/izzetpasa.html-
134 Havaalani Elazig arasinda bulunan "Omer Hiidai Baba"
turbesinde Omer Hiidai Baba'nm yetistirdigi talebelerinden
"Haci Muhammed Baba " ve "Gollii Mustafa Baba" da
bulunuyor. Gollii Mustafa Baba, Tayyar Baha'yi yetistirerek
Kadirilik tarikatim giiniimiize tasir.
152
tiirbesini yaptirmistir. Bu ziyaretgaha ozellikle tatil
giinlerinde insanlar akm akm gelir, Kur'an-i Kerim
okuyup dua ederler. Bazi insanlar da maddi ve manevi
hastaliklardan kurtulup sifa bulmak maksadiyla gelir ve
adaklarda bulunurlar.
Anlatihr ki, bir Ramazan aymda Tayyar Baba
esegine oni9 tutturmaya karar verir. Aksamdan aksama
online yem doldurur, suyunu verir. Sahurdan sonra oniinu
temizler. Bir ay sonra bayram gunii sirtma binerek
Harput'a 9ikar. Orada Allah-u Teala'ya soyle niyazda
bulunur. "Rabbim, oructan kasit a9 ve susuz kalmak ise,
esek olarak yarattigm bu canh, Tayyar kulundan daha iyi
oru9 tuttu. Yok eger oru9 bunun otesinde bir sey ise, ne
olur bana bu sirn bildir." Daha sonralan, 01019 konusu
ge9tigi zaman 9evresindekilere, "Hamdolsun, Rabbim
bana orucun hikmetini bildirdi.", dermis.
Bir gun Ermeni komsusu olan Saat9i Poto nami
ile bilinen kisi kapisim 9alar. I9eri girdikten sonra Tayyar
Baba'nm elini oper ve bir koseye ge9erek oturur. Biraz
sonra koynundan 9ikardigi raki sisesini a9arak i9meye
baslar. Tayyar Baba'nin muridleri, o anda Efendi orada
olmasa, Ermeni Poto'yu dove dove disan atacaklar.
Tayyar Baba durumu fark edince, "Oglum Feyzi, git
mutfaktan bir bardak getir, rahat i9sin.", der. Bardak
gelince Ermeni Poto rakisim bardaktan i9meye baslar.
Aradan uzun bir sure ge9er. Ermeni Usta kalkip gider.
Tayyar Baba kizmis bulunan muritlerine donerek, "Ne
153
oldu yani, en fazla bardak kirlendi. Yikarsmiz temizlenir,
olmazsa kirarsmiz. Evi de havalandinrsamz koku gider.
Ama o evimize gelmis Tann misafiridir. Misafire iyi
davranmak lazim", der.
Nazif Esen'den nakledildigine gore, "1951 yilmda
once Bingol'e, sonra Nigde'nin Bor kazasma asker olarak
gidiyorum. Nakil sirasmda Bingol'den Elazig'a geldik, iki
saatlik rotanmiz var. Muhafiz onbasiya dedim ki:
"Burada bir akrabam var goriip gelecegim. Zorla izin
aldim. Niyetim Tayyar Baba'yi goriip sonra Nigde'ye
gitmekti. Efendinin yanma geldim, bana: "Nereye verdi-
ler?" dedi. Ben Bor ilcesini soylemeden "Nigde'ye"
dedim. Giildu: "Niye oyle korka korka gidiyorsun, Bor
iyi bir yerdir. Havasi, suyu tipki sizin Palu'ya benzer."
Tayyar Baba'dan aynlacagi zaman: "Nazif, o ki Bor'a
gidiyorsun, sana iki tembihatim var. Birincisi, orada
"Kuddusi Baba" diye bir zat yatiyor, onceleri orasi
tiirbeydi. §imdi sanmiyorum ki orada tiirbe kalsm. Onun
kabr-i serifme bir ugra, benim selamimi ilet. ikinci
istegime gelince, orada Kuddusi Efendi'nin yolunda
giden Ahmet Efendi diye bir zat var, bir de onu bularak
selamimi ilet." Biz cekip Bor'a gittik, izinlerde askerin
gidebilecegi bir kahve vardi. O siralar asker cayi bes
kurus, sivil cayi on kurustu. Tabi askerin cayi a9ik
oluyordu, ilk gidisimde bana acik bir 9ay getirdiler. £ayi
dokiip parasim koydum, ikinci gidisimde yine acik 9ay
gelince yine doktum. Ocaktaki ^ayci yamma gelerek:
"Asker, bu ?ayi nifin dokiiyorsun?" dedi. Kendisi orta
154
yash bir adamdi. Ona, "Bana sivil 9ayi getir, sivil parasi
al." dedim. Adamla dost olduk. Siirekli bana ocagm
yanmda bir sandalye ayirmisti "Bundan sonra buraya her
geliste bu sandalye senin." dedi. Bor'da "Pasa Camisi"
diye biiyiik bir cami vardi. Bir gun izin cikisi o camiye
giderek namaz kildim. Niyetim basta imam olmak iizere,
yash kimselere Kuddusi Efendi'nin tiirbesini sormakti.
Nitekim cami cikismda kime sordumsa, Kuddusi
Efendiyi tamyan cikmadi. Miiftiiye gittim, ne yazik ki o
da tammadi. Camm 90k sikilmisti. Dogru kahvehaneye
geldim. Baba bana bir is soyledi yerine getiremiyorum
diye uzgundum. Ocak9i dalip gittigimi gormiis olacak ki:
"Nazif Onbasi" diye seslendi. Adama dondiim, biraz da
kizarak, "Boyle memleket olmaz." , dedim. "Burada bir
tek biiyiik zat var, onu da kimse tammiyor." Ocak9i
"Kim?" dedi. Olayi oldugu gibi anlattim. Basladi
gozlerinden yas akmaya. Bana, "Gel" diyerek disan
9ikardi. Eliyle bir ka9 yiiz metre ilerde biiyiik bir binayi
gosterdi. "Kuddusi Efendi'nin tiirbesi once orada idi. Bor
biiyuyiince tiirbeyi yikarak Asri Mezarhga naklettiler.
Zaten eski yeri de mezarhkti." Bana Ahmet Efendi'nin
diikkamm tarif etti. Ahmet Efendi saat9ilik yapiyordu.
Onun diikkanma gittigimde, "Buyur asker aga." dedi.
"Ben Elazighyim, Tayyar Baba'nm sana selami var."
dedim. Biraz diisiindii. "Hangi Tayyar?" dedi. Ben de,
"Caferi Tayyar Baba" diye karsihk verdim. Yeniden
diisiindii. Sonra "Yaa, Tayyar Baba biiyiik bir adam,
hayir duasim aim size yeter." dedi. Olayi onunla da
konustuk. Bana Kuddusi Baba'nm mezanm tarif etti. Ne
155
yazik ki izine gelene kadar o biiyiik zati gidip ziyaret
edemedim, izin i9in memlekete geldigimde, Tayyar Baba
beni goriir gormez, "Ben sana kusmu§um.", dedi. "Ni9in
Baba?", dedim. Biraz iizgun bir §ekilde, "Sana iki §ey
soyledim, birini yerine getirmedin. Emanete ihanetin
cezasi agirdir." dedi. Izinden dondugiimde arkada§lanmi
da yanima alarak Asri Mezarhgm yolunu tuttum. Birlikte
mezar ta§lanm okumaya 9ali§iyoruz. Tabi esas mak-
sadimiz Kuddusi Baba'yi aramakti. Buraya nakli
sirasmda tiirbesi yikilmca ikinci defa riirbe
yaptirmamislardi 135 . Neticede bulduk. Ben Yasin-i Serif
135 Anlatihr ki, mezarhklan §ehir di§ina nakletme hususundaki
genel bir karar iizerine, Ahmed Kuddusi Hazretlerinin kabri
bugunkii kabristandaki ziyaretgah olan yerine nakledilir. Bu
nakil esnasinda halk kar§i cikmis. ise de, devrin kaymakami,
belediye ba§kani ve jandarma komutam olaya miidahale
ederek, Ahmed Kuddusi Hazretlerinin kabrine kar§i ho§
olmayan bazi sozler sarfedip, edep di§i davram§ta bulunurlar.
Hepsi bir belaya maruz kahrlar. Kabr-i §erifi yikmaya kimse
razi olmayinca hapishaneden getirilen mahkumlar, kabri yikar.
Bu esnada orada olan jandarma komutam kabrin ta§ina tekme
vurarak, kazin diye emir verdigi anda yere du§erek, beni
kurtann diye bagira bagira oliir. Kabri aftiklannda, Ahmed
Kuddusi Hazretlerinin kefeninin bembeyaz durmakta oldugu
goriilur. O anda kabirden 50k giizel bir koku etrafa yayihr.
Yine o giin hava 90k sicak iken, sema aniden bulutlanarak
yagmur fiseleyip serinlik ve ferahhk hasil olur. Ahmed
Kuddusi Hazretlerinin naa§i yeni kefene sanlarak Acigol
Mezarhgi'ndaki bugiinkii kabrine nakledilir. Sanki kaderin
cilvesidir ki, Kaymakam Ertan Yiicel'in on ayak olmasiyla
1985'te Bor'da ayrica Ahmet Kuddusi Hazretlerinin makam
tiirbesi in§a edilir.
156
okumaya basladim. Nefsim ise, okuma burasi degil,
diyor, icimden, "Ya Kuddusi Baba", dedim. "Dogru ise
bana isaret ver. O anda ayagimm altmdan 119 defa "gum,
gum, giim" diye bir ses geldi. Rahatlamistim. Donerken
asker arkadaslanmdan birisi yaklasti, "Nazif dedi,
"Yasin-i §erifm falan yerinde alttan gelen sesi ben de
duydum." Aglamaya baslamistim. Netice olarak, askerlik
bitip Elazig'a dondiigiimde, Baba'yi ziyarete gittim. Beni
goriir gormez, giilmeye basladi. "Nazif, iste simdi yiiz aki
ile geldin. Mezari epeyce aradmiz ama sonunda da
buldunuz. Allah sizden razi olsun.", dedi.
§eyh Haydar Baba'nm (1906-1979) tiirbesi
Elazig merkez Asri Mezarligi'nda yer almaktadir 136 .
Tiirbe beton ve tugla is^iligi ile insa edilmistir.
Dikdortgen planli olan bu tiirbenin makam (tiirbegah)
kismi kubbelidir. Tiirbenin makam boliimii haricinde biri
mescit ve digeri misafirhane olmak iizere iki boliimii
daha bulunmaktadir. Tiirbenin bulundugu bahfenin etrafi
duvarla cevrilidir.
Haydar Baba Palu'da diinyaya gelmistir. Haydar
Baba'nm atalan Hz. Hiiseyin'e dayanmakta olup
seyyiddirler. Dedesi Abbas Efendi'nin ailesi Bagdat'tan
gelip Maden'e yerlesir. Anlatildigma gore, Osmanli
Devleti'nin tavsiyesi ile Seyyidler Anadolu'ya getirilip
136 KIYAK Abdiilkadir, Elazig ve Yoresinde Ziyaret Fenomeni
Uzerine bir Din Bilimi Ara§tirmasi, Doktora Tezi, Erciyes
Uni., Kayseri, 2010
157
yorenin egitimi ve yoneticiligi o insanlara verilirmis.
Haydar Baba'nm dedeleri de o amac icin Bagdat'tan
getirilmis, Maden'in zaman zaman yoneticiligi ile
gorevlendirilmistir. Haydar Baba'nm babasi Cemil
Efendi, §eyh Ali Sebti'nin oglu olan Mahmut Feyzi
Efendi vasitasiyla Naksibendi tarikatma miintesiptir.
Katildigi ilim ve zikir meclislerine oglu Haydar Baba'yi
da goturiir. Alti yedi yaslarmda annesini kaybeden
Haydar Baba 10 yasma gelince babasi hastalanir 137 .
Hastahgi siiresince guciimin iistiinde hizmet eden Haydar
Baba velisinin biiyiik dualanm alir. Babasi vefat edince
ablasi Leyla Hanimm yanmda kahr ve enistesinin berber
diikkanmda cirakhk yapar. Bu arada Haydar Baba
Cemsidiye Medresesi'nde Molla Selim Hoca'dan ders
alir ve egitimini tamamlar 138 . Osmanhca ve Arap^a'yi da
iyi bilen Haydar Baba'nm Kur'an okuma ve tecvit ilmine
vukufiyeti vardir. Haydar Baba aym zamanda Riistiye
mezunudur. 17 yasma geldiginde kendine bir miirsid-i
kamil aramaya baslar. Bunun sonucunda Palu'nun
Saguna koyiinde Kasim Hoca'nm oglu Kadiri seyhi Haci
Muhammed Baba' dan tarikat alir 139 . Ticaret hayatma bir
137 http://seyhhaydarbaba.net/
138 XVI. Yiizyilda Palu sancagini veya kaynaklardaki
ifadeleriyle Palu hiikumetini yoneten Kara Cem§id Bey'in
Palu'da cami, medrese ve tiirbeden olu§an kiilliyeden ba§ka
Demirkapi denilen derbende han ve tekke in§a ettirip vakfettigi
belirtilmektedir. Haydar Baba'nm ders aldigi Palu'daki
medrese Cim§idiye Medresesidir.
139 Eski adi "Saguna" olan Andilar koyii, Palu ilfe merkezine
20 km. Elazig il merkezine ise 92 km. uzakhktadir.
158
arkadasiyla ortaklasa berber diikkam acarak baslar. 18
yaslarmda ilk evliligini yapar ve Kiliban koyiinden Yusuf
Aga'nm kizi Hatun'la evlenir 140 . Bu evlilikten kizi
Hayriye Hanim diinyaya gelir. Bu arada evinin bir
odasim 9ilehane yapip burada ibadet, riyazet ve ilimle
mesgul olur. 1 925 yilmda donemin sartlan miinasebetiyle
Palu'nun ileri gelenleriyle beraber tutuklamr, fakat
mahkeme sonucu beraat eder. Eskisehir'e siirgiin edilene
kadar is hayati devam eder. Haydar Baba 1945 Yilmda
Kiiriim koyii ile Habap koyii arasmda Palu kaymakami
ile karsilasir. Basmda sapkasi olmadigi i9in Habap
koyiine gotiiriiliip ifadesi almdiktan sonra serbest
birakihr. Bir hafta sonra is yerinden almarak tutuklamr.
Evinde bulduklan icazetname, seyhi Haci Baba'nm
hediye ettigi tac ve abasi su? unsuru kabul edilerek
Eskisehir ili Seyitgazi ilcesi Kirka nahiyesine siirgiin
edilir 141 . Siirgiin hayatmm vermis oldugu iiziintii
neticesinde, esi Edebiye hamm fel9 olur ve kisa bir siire
sonra vefat eder. Siirgiin hayati iki yil kadar siirmiistiir.
Kirka nahiyesinde Muhammet Hoca ve ekmek pisiren bir
kadm gordiikleri riiyalarmda, Askeri bir birlik tarafmdan
korunan, kalabalik bir cemaat Kirka nahiyesine gelir.
140 Eski adi "Kiliban" olan Kokluce Koyii, Palu ilfe merkezine
35 km. Elazig il merkezine ise 107 km. uzakhktadir.
141 Kirka Bucagmin kurulu§ tarihi 1634 yillanna
dayanmaktadir. Eski§ehir'e 74, bagh oldugu Seyitgazi il^esine
32 kilometre uzakhkta olup Eskisehir Afyonkarahisar karayolu
iizerinde yer ahr.
159
Birligin basmda bulunan komutan kendilerine soyle der.
"Ben Abdulkadiri Geylaniyim. Buraya getirdigimiz bu
halifemin biitun ihtiyacim siz karsilayacaksimz." Hoca
efendi sabahleyin 9arsiya 9ikmca ev halkiyla birlikte
siirgiin edilip gelen ve nahiyenin girisinde bek9i
kulubesine yerlestirilen birinden bahsedildigini duyar.
Hemen bek9i kuliibesine gider ve riiyada gordiigii zatla
karsilasir. Hoca efendi, Haydar Babanm disandaki
isleriyle, ekmek9i kadm ise hanimmm ev islerinde
yardim ederler. 1946 se9imlerinden sonra Palu'ya
doniisiine izin verilir.
Haydar Baba Kirka'nm tamnmis ailelerinden
Ahmet Feyzi efendinin dul kizi, kendisinden on yas
biiyiik olan Sati hanimla evlenir. Askere gitmeden
hammi vefat eder. Kizi Hayriye'yi kaymvalidesinin
yanma birakarak askere gider. Isparta'da askerligini
tamamlar. Askerlik doniisii Kiliban Koyii'nden ilk
hanimmm amcasi Fehmi Efendi'nin kizi Edebiye
Hamm'la ikinci evliligini yapar. Bu evlilikten Cemil,
Abdulkadir ve Ziilfiye admda 119 cocugu olur.
Haydar Baba Saguna koyiinde seyhi Haci Baba'nm
yanma giderek on giinliik ilk itikafma oturur. Haydar
Baba, bu itikafta iken bir riiya goriir. Riiyasmda Dortyol
kavsagmda basmm iizerinde i^li kofte dolu bir sepetle
bekledigini ve gelen ge9enin bu kofteden aldigmi goriir.
§eyhi Haci Baba bu riiyayi " I9H kofte tarikattir, sen bu
yolda 90k faydah olacaksm." diyerek yorumlar. Itikafmi
kirk giine tamamlamak ister. Fakat seyh kendisinin bu
9ileye oturmadigim soyler ve "bir yil sonra beraber
160
oturalim", diyerek erteler. Daha sonra yine gordugu bir
riiya iizerine koyden gelenlere seyhinin durumunu sorar.
Hasta oldugunu ogrenince hemen Saguna koyiine gider.
Seyhi verdigi icazetle kendisinden sonra bu gorevi
yiiriitmesini ister. Haydar Baba seyhinin vefatmdan sonra
Saguna camisinde Tarhanah Sofu Cuma ve seyhinin oglu
Omer Efendi ile itikafa otururlar. Yaptigi bu itikaflara
ragmen kalbindeki vesvese devam eder. Yasi da gen9
oldugu i9in kendine bir mursid aramaya devam eder.
Bunun iizerine Tepecuklii Mehmet Baba'dan izin alarak
bir itikafa daha oturur. Bu itikaf icin, "Mehmet Baba,
itikaf boyunca bize manen 90k sahip oldu. Bu itikafla
zikrin lezzeti kalbime yerlesti", der. Bu arada seyhinin
vefatmdan once oturmak istedigi kirk gunluk 9ileye gen9
yasta oldugu i9in tecriibesinden emin oldugu Haci Cuma
Hoca'nm gozetiminde oturmak ister. Mirmehmet
Koyii'ne giderek bu istegini belirtir ve kendisine
yardimci olmasim ister 142 . Haci Cuma Hoca istihare
sonucunda evinin altmdaki samanhkta Haydar Baba'yi
9ileye oturtur. Bu arada Haci Cuma Hoca'nm Naksi
tarikati teklifmi kabul eder. Yash olan Haci Cuma Hoca
birka9 giinde bir Haydar Baba'nm yanma gelerek
durumunu sorar. Haydar Baba 9ileye Naksi seyhinin
gozetiminde oturdugu halde, 9ile perdesini Kadiri pirlerin
bekledigini goriir. Qilenin otuzuncu giiniinde donemin
siyasi sartlan miinasebetiyle Haci Cuma Hoca, Haydar
142 Qatakba§i, Kovancilar ilfesi merkezine 29 km. uzakhkta
olup, G61ba§i ve Mirmehmet adh iki mezrasi vardir.
Mirmehmet mezrasi koy merkezine 800 m. uzakhktadir.
161
Baba'nm 9ilesini bitirir ve geri kalan kismi i9in, "Evine
git, on gun daha oturduktan sonra fileden 91k. Senin filen
tamamdir", der. Fakat Haydar Baba, "9ilem bozuldu",
diye kirk gun daha oturur. Boylece 9ilesini yetmis giinde
tamamlar. Bu 9ile sonunda 90k bitkin diisen Haydar
Baba'nm kendisini toplamasi uzun zaman ahr. Haci
Cuma Hoca fileyi tamamlayan Haydar Baba'yi tebrik
etmeye gider. Yamnda Seyh Ali Sebti'nin oglu Seyh
Hasan Efendi'nin kendisine verdigi Naksibendi
tarikatmm Halidiye kolundan hazirlamis oldugu
icazetnameyi kendisine teslim etmek ister 143 . Fakat
Haydar Baba, "Cileye icazet i9in oturmadim. Arzum
Allah' a kulluk gorevini yerine getirmektir", der. Bunun
iizerine Haci Cuma Hoca da, "Sana icazet vermeyi
buyiiklerimiz buyurdular", cevabim vererek icazeti teslim
eder.
Haydar Baba 1952 yilmda hac yolculuguna 9ikar.
Hac esnasmda giinlerce yolda olmamn vermis oldugu
yorgunluk ve giines 9arpmasmdan dolayi hastalamr.
Haydar Baba'nm hac yolculugu ile ilgili soyle bir olay
anlatihr. Rivayete gore, bir gece Beytullah'm etrafmdaki
kumsalda husu i9erisinde otururken, kalbinden Cenab-i
Hakk'a, "Yarabbi ben aciz ve zayif bir kulunum. Beyt-i
Serif ini ziyaret etmeyi nasip ettigin i9in ne kadar
siikretsem azdir. Bu fakir kulunu Beyt-i Serif in i9erisine
kabul etmek suretiyle sereflendir", diyerek niyazda
1 3 96 yil ya§ayan §eyh Ali Septi'nin be§ erkek oglu (§eyh
Muhammed, §eyh Mahmud, §eyh Hasan, §eyh Hiiseyin,
Gudo) vardir.
162
bulunur. Goziinii actigmda Beytullah'm kapismm a9ik
oldugunu goriir. Hastahgmdan dolayi yerden zorlanarak
kalkar. Beytullah'm kapismdan sarkitilan ince demir bir
telden yapilmis merdivenden iki kisinin yardimiyla
Beytullah'm icerisine girer. Iceride Beytullah'm dort
duvarma karsi namaz kilar.
Haydar Baba ilk irsad gorevine Palu'nun Ho§mat
koyiinden baslar 144 . §eyh Haydar Baba gittigi koylerde
Islam ahlakim, Allah' a kullugu ve imamn hakikatlerini
anlatir, zikrullahm onemini vurgulardi. Farzlarm,
vaciplerin ve siinnetlerin yamnda bizatihi kendisinin de
yaptigi gibi muritlerine de tarikat adabma uygun olarak
nafile ibadetleri tesvik ederdi. Haydar Baba, Kadiri ve
Naksibendi tarikati kaidelerine gore ders verirdi. Bu
arada Haydar Baba'nm irsad cahsmalan devam eder.
1976 yilmda gecirmis oldugu seker hastahgmdan dolayi
ayak parmagmda rahatsizlik meydana gelir ve tedavi icin
istanbul'a gider. 1977 yilmda Palu'da meydana gelen
144 Elazig Bingol karayolu iizerinde ilfenin dogusunda yer alan
Qakirka§ Beldesi Kovancilar il?e merkezine 12 km.
mesafededir. Qakirka§'in eski adi Ho§mat'tir. Ho§mat adim
bir ermeni beyi olan ho§mathoglundan almi§tir. Belde 1994
yilmda Belediye Statiisiine kavu§ur. Qakirka§ Beldesinin iif
mahallesinden biri olan Ho§mat mahallesinde ge^mi^te
Ermenilerin ya§adigi bilinmektedir. Bu mahallede Kilise
harabeleri ve ermeni mezarhgi mevcuttur. Beldenin diger bir
mahallesi olan Cumhuriyet Mahallesi ise 1977 yilmda
meydana gelen Depremden sonra Ho§mat mahallesinde
bulunan bircok evin yikilmasi nedeniyle Devlet tarafindan
§imdiki yerinde konut yapilmak suretiyle yerle§imleri
saglanmi§tir.
163
deprem sonucu evi hasar goriir. 1978 yilmda ogullan
Cemil ve Abdulkadir Efendilerle yaptigi istisare sonunda
Elazig'a goc etmeye karar verir. Elazig'a gocten sonra
ayagmdaki yara tekrar ortaya cikar ve rahatsizlamr.
Cemil Efendi Haydar Baba (r.a.)'nm son anlanni soyle
anlatir. "Hastahgi qok siddetlenmisti. Dudaklanna
pamukla su vurarak islahyordum. Sonra yiiksek sesle
zikir etmeye basladim. Babam gozlerini aqti, oglum dedi;
"Sen Lailahe Illallah demeyi bana mi ogretiyorsun. Beni
mesgul etme. Agzima su vererek, yiiksek sesle zikir
yaparak dikkatimi dagitiyorsun. Rabbimle arama girme.
Beni onunla bas basa birak. Ben huzurdayim" Sonra
gozlerini yumdu. Bir sure sonra tekrar gozlerini aqarak
bana, "anladin mi?" diye sordu. Bende evet anladim
ama geq anladim, dedim. Yeniden gozlerini yumdu.
Gogsii kalkip iniyordu. Kardesim Abdulkadir Efendi,
cemaatin beni sabah namazini beraber kilmak iqin
qagirdigini soyledi. Ben, kendisine namazi kildirmasim
soyledim ve Yasin siiresini okumaya basladim. Ikinci
sahifeyi okurken, babam aniden basini saga dogru firlatir
gibi kibleye dogru qevirdi ve baki aleme goq etti. "
Haydar Baba'nm riirbesi giinumuzde yorede her
turlu sikmti ve rahatsizliktan muzdarip olan insanlar
tarafmdan yogun olarak ziyaret edilir. Ziyaret icin belirli
bir gun mevcut olmayrp haftanin biitun giinleri de ziyaret
edilmektedir. Daha 90k ruhsal sikmtisi olan kisiler
tarafmdan bu ziyarete ragbet edilmektedir. Ziyarete
getirilen hastalar bir sure burada bekletilir veya yatinhr.
Ziyaret sonrasmda ziyaretcilerin bir kismi nafile namazi
164
kilmaktadirlar. Bununla beraber Haydar Baba riirbesi
ziyaret ama9h olarak da ziyaret edilip dualar
edilmektedir.
Hulusi Yahyagil (1896-1986), Ramazan ayimn ilk
gecesi Kesrik koyiinde diinyaya gelir 145 . Babasi
Yahyazadelerden Mehmet Efendi, alayh bir zabittir. Ilk
tahsilini Elazig Camii Imami San Hafiz'dan ahr. Elazig
ve Erzincan'da basladigi askeri egitimine Kuleli Askeri
Okulunda devam eder. Daha sonra Harbiye Mektebine
ge9er. Birinci Diinya Savasi'mn cikmasiyla egitimini
yanda birakir. Bir siire talim ve terbiye gordiikten sonra
1915'de £anakkale'deki 3. Kolorduda gorev ahr. 1925'de
ogrenimini tamamlamak iizere tekrar okula baslar ve
Harbiye' den mezun olur. 1944 yilmda Albayhga terfi
eder ve 1950de Denizli Askerlik Dairesi'nden emekli
olur.
Hulusi Yahyagil 1925 yillarmda Bediiizzaman
Said Nursi'yi ilk duydugunda, onu bir seyh zanneder ve
gidip kendisine intisap etmeyi dusiiniir. 1929"da bir kac
arkadasiyla birlikte Barla'ya giderek Ustad
Bediiizzaman'i ziyaret eder. Daha sonraki ziyaretlerinden
birisinde, Bediiizzaman ona, "Uzakhgm alameti olan
mektuplasmak adetim degildir. Fakat sen yaz" der.
145 Kes(i)rik, bugiin Elazig merkez ilfenin Kizilay Mahallesi de
denilen 35 mahallesinden birini olu§turmakta olup §ehir
merkezine yakla§ik iki km. mesafededir. http://akunq.net/tr/'e
gore, vaktiyle yoredeki Ermeni koyleri arasinda, iki manastin,
Protestan ve Katolik kiliseleri, dort okulu ile 2280 ki§i ile en
fazla niifusa sahip olan yerle§im yeridir.
165
Hulusi Bey, 193Qaki goriismelerinin iistunden
yirmi yil ge9tikten sonra, Bediuzzaman"de 1950
Emirdag'da ziyaret eder. Bu goriismeleri yirmi dakika
surer. Aym yil hac farizasim yerine getirir. Ustadi en son
1957'de Emirdag'da ziyaret eder.
Hulusi Yahyagil omruniin biiyiik kismim, dogdugu
yer olan Elazig'da ge9irir. Hayatim Risale-i Nur
hizmetine adar. Hizmetle dolu uzun bir omiir gecirir ve
26 Temmuz 1986 tarihinde bir ders sonrasi
rahatsizlanarak vefat eder. Harput'taki aile mezarhgma
defhedilir.
Abdullah Aymaz bir yazismda Ihsan Atasoy'un
kaleme almis oldugu "Nurun Birinci Talebesi Hulusi
Yahyagil" isimli kitaba atfen, (^anakkale Savasi ile ilgili
bolumden bazi yerleri aktanr 146 .
"..26 Temmuz 1915'te "Melhame-i Kubra"
denilen Osmanh'nin olum-kahm sava§i Qanakkale
Sava§i'na katilir. Conk Bayin Muharebesi'nde, atlann
gektigi agir toplardan birisi batakhga saplamr. Atlar
ne kadar hamle yapsalar da onu kurtaramazlar.
Hulusi Bey, birliginde bulunan "Destan" isimli ah
getirip digerlerinin yanina baglar ve bir insanla
konusur gibi atin boynuna sarilarak; "Destan, haydi
yavrum! Bu din isi, iman isi, vatan isi, goreyim seni!"
der. Atlar son bir defa dehlenir, kirbaqlanir. Biiyiik
bir hamle sonunda top kurtarilir ama Destan cansiz
146 Abdullah Aymaz. Hulusi Yahyagil. Zaman Gazetesi. 26
Temmuz 2010, Pazartesi
166
yere serilir. Zira takahnin ustunde gosterdigi giiciin
sonunda hayvancagiz qatlayarak olmustiir.
Son taarruzda biltiin subaylar ve erler abdestli
olacakhr, su bulamayanlar da teyemmum edecektir. 8
Agustos 1915 gecesi Kadir Gecesi'dir, karadan ve
denizden diismamn top mermileri gelmektedir. Hulusi
Bey 'in onilnde bir top mermisi patlar. Iki el ates eder.
Dusman cephesinden gelen kursun sol yanagina
isabet eder. Bir kursun kopruciik kemigini ikiye
bolerek kalbine dogru iki buguk santimetre kadar
ilerler. Sol koluna da kursun isabet eder. Artik suuru
islemez olur.
Cephede doktorlar genelde agir yarahlarla
ugrasip vakit zayi etmek istemezler. Onun iqin Hulusi
Bey'i de hayata dondurulmesi zor diyerek olmek ilzere
olan agir yarahlar arasina birakirlar.
Hulusi Bey seneler sonra, Haluk Tangulu'ne
Canakkale'de oluler arasindan nasil kurtuldugunu
soyle anlatir: "Baygin halde yatiyordum. Birden
kulagima gaipten bir ses geldi. Bu gaybi ses,
'Imamuha, kitabuha, yazaruhal. ' diye qinliyordu. Beni
bu ses uyandirdi. Uzerimden pardosumu gikarddar,
her yerimden kan damhyordu!"
Hulusi Bey, kendine gelir gelmez, karsisinda
duran Fransiz doktora, Fransizca "Allah'in izniyle
ben olmeyecegiml. " diye bagirir. Bunun iizerine oluler
arasindan alinip once Biga'da, daha sonra Istanbul' da
tedavi altina alinir. Bes ay tedaviden sonra tekrar
cephedeki birligine doner.
167
Bundan sonra da birgok cephelerde savasan
Hulusi Bey her sey bittikten sonra 1929 baharinda
Isparta'nin Barla nahiyesinde Bediiizzaman
Hazretleri'yle gortistir. Kirk dakikada zahirden
hakikate gegme tahakkuk eder. Ruhunda biiyiik bir
inkilab olur. Bediiizzaman Hazretleri'ne sordugu
sorularin cevabindan koskocaman bir hazine,
"Mektubat" kitabi tezahiir eder. Yazdigi mektuplarin
bir kismi bilhassa Barla Lahikasi 'nda nesrolunur. "
Abdullah Aymaz Hulusi Yahyagil iizerine kaleme
alman bir diger eserden de su iktibaslan yapar 147 .
"Mesakkatli bir hay at gegirmesine ragmen 13
yasinda basladigi namazi, omrtintin sonuna kadar bir
defa olsun terk etmemis. Birgok muharebeye katdmis.
Qanakkale Harbi'nde emrine verilen 89 kisilik
boluguyle basardar kazanmis. Rus cephesinde
qarpismis. Baku'nun alinisinda bulunmus. O yokluk
giinlerinde, qetin kis saHlarinda hem diismana karsi
savasmislar hem de oruq tutmuslar. Anlatirdi; gunluk
'alh zeytinlik' kumanyalan varmis. Bunlardan tig
tanesini sahurda, tig tanesini de iftar agarken
yerlermis. Sakarya, Qanakkale ve Rus harplerinden
madalya ve beradar kazanmisti. Izmir'in kurtulusunda
sehre ilk giren boltiklerden birinin basinda oldugunu
soylerdi. 'Padisahim gok yasal' diye bagirarak sehre
girdik, derdi. Allah' tan baska kimseden korkmazdi.
147 Abdullah Aymaz. Nurlann Birinci Talebesi Hulusi
Yahyagil. Zaman Gazetesi. 1 1 §ubat 2008, Pazartesi
168
Korkusuz, pervasiz biriydi. Subaylar ondan gok
korkarlar, erler ise kendisini gok severlerdi. Komutan
oldugu yerlerde, askere okunacak hutbeyi kendisi
yazar verirdi. (...) Zekdsi gok kuvvetliydi. Diinya
mahna kiymet vermezdi. Diinya He maddi bir
baglantisi yoktu. Hayahnda bir tek hediye kabul
etmemisti. Diinyada bir tek gop almadigi gibi, ben
kiigiikken dedemden kalan evi de satti. Oldiigiinde
iizerlerindekilerden baska bir esyasi, mail yoktu.
Maddi higbir miras birakmadi bize. Isi giicii ibadetti.
Uyku nedir bilmezdi... Emekli olduktan sonra Elazig' a
geldiginde evde aym odada kaldik. Gece yarilari
uyamsimda, onu ya namaz kilarken veya Risale
yazarken bulurdum. Deldil-i Hayrat ve Kur'an-i
Kerim'den baska kitap yoktu. Abdestsiz gezmezdi
katiyen... "
Demirci Mustafa Efendi'nin (1913-1986) tiirbesi,
Elazig merkez Asri mezarhgmda yer almaktadir. Etrafi
duvarla cevrili bir bahce icerisinde yer alan riirbe sadece
makam bolumunden olusup altigen planlidir 148 . Ustii
kubbeli olup kubbenin iizerinde ise alem olarak hilal
bulunmaktadir. Turbenin bulundugu bahce icerisinde
gelen misafirlerin kalmalan ve bazi ihtiyaclanm
karsilamalan icin tiirbeden ayri olarak ufak bir
mustemilat bulunmaktadir. Dedeleri Iran tarafmdan gelen
ve Tiirkmenlerden olan Demirci Mustafa Baba, Elazig'm
148 KIYAK Abdiilkadir, Elazig ve Yoresinde Ziyaret Fenomeni
Uzerine bir Din Bilimi Ara§tirmasi, Doktora Tezi, Erciyes
Uni., Kayseri, 2010
169
Aksaray Mahallesinde diinyaya gelir. Yorede
"Ifagasigiller" lakabiyla bilinirler. Cocuk yaslarda
kendisine demirciligi meslek olarak se9er ve on yedi
yasmda mesleginde usta olur. Bu yillarda kendi eliyle
yaptigi dehreyi Omer Hiidayi Baba'mn halifelerinden
olan Tepeciiklii Mehmet Baba'ya gotiiriir 149 . Mehmet
Baba, Demirci Mustafa Efendi'ye yakm ilgi gosterir. O
da bu ilk gidisiyle beraber Mehmet Baba'ya intisap
ederek ondan dersler ahr. Boylece Kadiriligi secen
Demirci Mustafa Baba, seyhi oldukten sonra ise,
Per9en9li Mehmet Baba'mn ve Palulu Mehmet Baba'mn
yanma zaman zaman gidip gelir. Demirci Mustafa
Baba'yi Palulu Mehmet Baba seyr-i siiluka sokar. Otuz
yasmda hac ziyaretini yerine getirir. Daha sonra 1950
yilmda Bagdat'a giderek Abdulkadir Geylani
Hazretlerinin tiirbesini ziyaret eder. Demirci Mustafa
Baba 1960 yilmda Bagdat'a ikinci ziyaretini yapar ve
burada yirmi gun kahr. Bu ziyareti sirasmda Abdulkadir
Geylani Hazretlerinin torunlanndan Huseyin Fevzi Pasa
kendilerine yakm ilgi gosterir 150 . 1964 yilmda ikinci defa
149 Farsca dahra kelimesinden gelir. Testere gibi di§li ve egri
budama aleti. Bag budamak ifin kullanilan testere gibi di^li
olan bifak.
150 http://www.ussaki.net/'te Seyyid Huseyin Fevzi El Haseni
Pa§a'nin ana ve babasi salihinden oldugu kaydedilir. Kendileri
neseben Seyyid imam Hasan ibni Ali ebu Talib'e muntehi
olmaktadir. Dogum tarihleri 1899 olup, dogum yeri
Bagdat'tir.Bagdat'ta evvela rii§tiye mektebine girmis. ve semti
idadi okulunu da bitirdikten sonra istanbul'a giderek orada
askeri veteriner (baytar) fakiiltesine girmi§tir ve tegmen
170
hacca giderek kutsal yerleri ziyaret eder. Demirci
Mustafa Baba mutasawiflardan Tayyar Baba, Muharrem
Hilmi Efendi, Per9en9li Mehmet Baba, Palulu
Muhammed Baba ve Haci Tevfik Efendi ile yakm
riitbesiyle 1916 mezun olmustur. Sonra Bagdad'a donerek Irak
ordusunda liva riitbesine vararak 1 952 yihnda emekli olmustur.
Katibi gavs nasrmyla meshurdur. Babasi Osmanh
kaymakamlanndan idi. ve tarik-i Kadiriye dervisi idi. Mustafa
Cetin Baydar, "Erzurumlu bir sakh hazine. Giilcemal
vapurundan Giilcemal Soylu'ya" bashkh makalesinde Hiiseyin
Fevzi Pasa'dan soyle bahseder.
"Sonradan Irak Genelkurmay Baskani olan bir Hiiseyin Fevzi
Pasa vardi. Osmanh doneminde Istanbul'da, 'Erkan-i
Harbiye'de okumus. Cok iyi Tiirkfe biliyordu. 104 yasinda
Istanbul'da vefat etti. O benim 50k iyi dostumdu, ailece 50k iyi
goriisiirdiik. Tiirkleri 90k sever; Istanbul'dan evliydi zaten.
Biiyiike^iligimize gelirdi, benim fakirhaneye de. Biz de onun
evine giderdik. Her Sah giinii onun evinde 50-60 kisilik divan
toplantilan yapihrdi. Beni mutlaka yaninda istiyordu. Ben
giderdim, yanina oturturdu. Pasalar, alimler, biirokratlar gelirdi
bu toplantilara. Kendisi hem Hazreti Hiiseyin, hem de Hazreti
Hasan tarafindan peygamberimizin soyundandir. Fevzi Pasa,
Kadiri'dir. Her Persembe Abdiilkadir-i Geylani Hazretleri'nin
tiirbesinde zikir yaptinr, zikri idare ederdi. Bediiizzaman
Hazreti eri, malum 1911 tarihinde §am'da, Emevi Camii'nde bir
hutbe okumustur. Hiiseyin Fevzi Pasa bu hutbe okundugunda
camide bulunmus ve Bediiizzaman Hazretleri'ni dinlemis.
Hutbeden sonra tamsmislar, bir yerde oturup sohbet etmisler.
Ustad Hazretleri ona, kendi eserlerinden bir kitap hediye etmis
o sirada."
Hiiseyin Fevzi Pasa'nm Gaybin Dili, Mektubat-i Geylani,
Giinesler Giinesi, Besmelenin §erhi ve Biiyiik Evliyaullah
Silsilesi isimli terciimeleri vardir. 1980'de istanbul'a gelir.
171
iliskiler i9inde bulunur ve bu zatlardan manen istifade
eder.
Anlatihr ki, Demirci Mustafa Baba yanma gelen
herkese misafir goziiyle bakar ve herkesin derdiyle
ilgilenirdi. O her zaman icin kibir ve gururdan uzak
durup insanlara yeri geldiginde "Ben demirciyim" derdi.
Onun dergahma uzuntiilu giren sevhi9li 9ikardi.
Gostermis oldugu kerametlerden biri soyle nakledilir. Bir
gun muritlerinin getirdigi kiraz kurtlu 9ikmca cebinden
para vererek aym tezgahtan tekrar kiraz getirtir. Gelen
kirazlardan hi9 birisi kurtlu 9ikmaz. Bunun iizerine
miiritlerine, "Helal kazamrsaniz paraniz telef olmaz",
demistir. §unu da belirtmek gerekir ki Demirci Mustafa
Baba, tarikat terbiyesini kendisinden icazet almamakla
birlikte esasta Haci Huseyinler koyiinden Kadiri ve Rufai
seyhi Rifat Baba' dan almistir.
Giinumvizde tiirbesi yore halki tarafmdan ziyaret
edilir. Tiirbe genel olarak ziyaret ama9h olarak ziyaret
edilmekte ve burada Kur'an-i Kerim okunarak bagislamp
dua edilir. Fel9li hastalar, korkmus olan kisiler, psikolojik
problemi olanlar bu rahatsizliklarmdan kurtulmak
amaciyla tiirbeye getirilir. Ozellikle hayatm yogunlugu
i9erisinde yasamlan issizlik, bor9lanm odeyememe, ailevi
ge9imsizlik vb. sikmti ve i9ine diisiilen ruhsal
bunalimdan kurtulmak i9in bu ziyarete gelinmekte ve
Allah' a sifa i9in dua edilerek yardim temenni
edilmektedir. Ama9 ve maksatlarma ulasan ve adagi
bulunan ziyaret9iler burada kurbanlarmi kesmekte ve
tasadduk etmektedirler.
172
Ve Digerleri
Meydan Camii Meydan Mahallesinde Hiyarcilar
£arsisi ile Kasaphane arasmdaydi. Evvelce bu camiye
(Mescid-i Atik-i der Meydan) denirmis. Cami carsi icinde
oldugundan cemaati coktu. Biiyiik Beyzade Haci Ali
Efendi ogle ve ikindi namazlarmi daima bu camide kilar,
ramazanlarda ise miiritlerinden bir kismim bu camide
siihik ve itikafa sokardi. Bu yiizden camide kalabahk
artardi. Yan duvarlardaki kemer ayaklanmn arasina
boydan boya ipler gerilerek beyaz perdeler cekilir ve ayn
ayn hiicreler meydana gelirdi. iste bu hiicrelerin her
birinde bir kisi oturmak suretiyle 10-15, bazan 20 kisi
suluke veya itikafa girerlerdi.
(^arsancak beylerinden Osman Aga naminda bir zat
tarafmdan yapildigi tevatiiren soylenen Kursunlu
Camii'nin kitabeleri 90k asmmis oldugundan ne zaman
insa edilmi§ oldugu tespit edilemez. Anlatihr ki,
ramazanlarda arife giinleri ikindi namazmdan sonra bu
camide bulunan Lihye-i seadetin acilmasi itiyat
halindedir. Yine boyle bir giinde Lihye-i seadetin
konuldugu dolabm kapisi Haci Hamid Efendi tarafmdan
anahtarla afilmca dolaptaki bohca iferisinde bulunan
Lihye-i seadetin bulunmadigi goriiliir ve cemaatle birlikte
hayretler icinde kalan Haci Hamid Efendi bu hadiseden
90k miiteessir olur ve bu hal tarn on yedi sene devam
173
eder. Mukaddes bir emanetin kendi zamanmda ortadan
kayip olmasi Haci Hamid Efendi'nin giiciine giderek
hadiseyi hatirladikca gozyaslan doker. Nihayet Kasgar
Emiri, "Osmanh iilkesinde Harput nammda bir sehir ve
bu sehirde Haci Abdiilhamid Efendi nammda bir alim var
midir?", diye Bab-i Ali'ye bir mektup gonderir. Bunun
tetkiki uzun siirer ve sonunda Harput'da boyle bir zatm
mevcut oldugu, cevaben bildirilir. Megerse bir Arap
seyyah tarafmdan caiman bu Lihye-i seadet, Kasgar'a
goturiilmus ve muhim bir bedel karsihgi Kasgar Emirine
satilmistir. Kasgar Emiri ise bu mukaddes emaneti
sarayma en yakm bir camiye hediye ve vakf etmistir.
Aradan epeyce zaman gectikten sonra Emir, bir gece
riiyasmda, Hazreti Peygamber efendimizi goriir.
Peygamberimiz Emir'e, "Falan tarihte satm ahp da,
camiye hediye ettigin emanet hirsizliktir. Hakiki sahibi
Osmanh diyarmda Harput sehrinde Haci Hamid
Efendidir, acele bu zata ulastir", der. Bu riiya iizerine
Emir, Bab-i Ali'ye mektup yazar ve miisbet cevap almca
Lihye-i seadeti dort muhafizla Istanbul'a, Istanbul ise
Harput'a gonderir. Harput'da muazzam bir merasimle
karsilanan Lihye-i seadet eski makamma konulur.
Sunguroglu, 1955 haziramnda Harput'u
ziyaretinde, bu caminin kapisma kilit asilmis ve minare
kapismm da taslarla orulmiis oldugunu goriir. Bu hal
dikkatini 9eker. Meger cami, odun deposu olarak
kullanilmaktadir. Ilgililerle temasi neticesinde ikaz ve
tavsiyeleri kabul edilir ve istanbul'a dondiikten sonra
aldigi bir mektupta minare kapismm acildigi ve caminin
174
tahliye ettirilerek temizlettirildigi bildirilir. Bugiin yapi
hizmete a9iktir.
Sunguroglu Harput'un baglarmi sayarken dolayh
olarak bir riirbeden de soz eder 151 . Pertek sosesinin
sagmda, kuzeyi Krzildag, giineyi Deliktas sirtlanyla
9evrili G6k9e Baglan da sik aga9h, topraklan verimli
genis bir nahiyedir. Nahiyenin 'Allahlik' bir 9obam
varmis ki, buriin bah_9e sahiplerinin 40-50 kadar koyun
ve ke9isini her sabah evlerinden alir, yaylalarda otlatir ve
aksamlan getirir, sahiplerine teslim eder ve bu suretle
hayatmi devam ettirirmis. Yine boyle bir gun, her nasilsa,
bir agacm altmda uyuya kamiis. Siirii sahipsiz kalmca
dere tepe demeden 9obandan uzak diismiis. Ak§am
karanhklan 9okunce de nahiyenin yollanm tutarak
evlerine gelmi§ler. (^oban derin uykusundan uyanip da
siiriiyu etrafmda bulamaymca saga kosmus, sola kosmus,
siirii yok. Nihayet bir agacm dibine oturup ellerini
semaya kaldirarak, "Ya Rabbi! Koyunlanmi bulayim da
istersen hemen canimi al. §imdi sahiplerine ben ne cevap
verecegim?", diye gozyaslariyle Allah' a yalvanrken, o
civarda dolasan bir bagmanci, 9obanm agladigmi
goriince, koyunlarm kayip olmadigini, kendi kendilerine
nahiyeye dondiiklerini haber verince, sevincin verdigi
heyecanla mi, yoksa Allah' a ettigi duanm kabul olunmasi
dolayisiyla mi, hemen orada oliiyor. Bunun iizerine
G6k9e Baghlar aralarmda sozbirligi yaparak Cobam,
oldugii agacm dibini kazarak oraya gomerler. Gel zaman,
151 Ishak Sunguroglu. Harput Yollannda Cilt. VI. Sh. 149-150
175
git zaman, nahiyeden bir kisinin gordiigu bir riiya iizerine
de yine bu nahiye halki tarafmdan mezarimn iistune bir
de tiirbe yapilir. Turbeye de «Koyun Baba» riirbesi
denilir. Sunguroglu sozlerini, "O zaman ziyaretgahdi,
simdi ne oldu bilmem.", diye tamamlar.
Elazig Kiiltiir Envanterinde bugiin sadece mihrabi
ve minaresinin kaide kismi mevcut olan caminin,
Osmanh devrinin ilk sancak beylerinden Ahmet bey
tarafmdan yaptinldigmdan ilk Osmanh devri eseri oldugu
icin onemli goriildugii kaydedilir 152 . Sunguroglu ise yapi
hakkmda bilgi verirken, farkh fikirlerin ileri
suruldiigiinden soz eder 153 . Ona gore Seyyid Serafeddin
riirbesi yakmlarmda olmasi, minaresinin Arap
mimarisinde goriilen iislupta olmasi gibi sebepler
dolayisiyla yapirun Arap istilasmdan sonra Araplar
tarafmdan yapilmis olabilecegi kanaatini ileri surer. Asrm
basmda hizmet vermekte olan yapi hakkmda su bilgileri
aktanr.
"Cami ve mahallenin isimlendirilmesi keyfiyeti
ise belki sonralan camiin tamiri veya mahallenin
ihdasi siralarinda olsa gerek... Camiin havline, cadde
ilzerindeki ufak tas kemerli bir kapidan girilirdi.
Burada birkaq gill fidam, sol tarafinda da birkaq
sandukah mezar vardi, sag kol ilzerinde tekrar tas
kemerli bir kapi He iq camiye girilirdi. 6 x 7 m.
152 Elazig Kiiltiir Envanteri.Sh.40.
153 Ishak Sunguroglu. Harput Yollannda Cilt. I
176
genisliginde dortgen seklinde ufak bir cami... Ug taraf
duvarlannda pencere yoktu, yalniz tavana yakin
yerlerde ufak birkag isik penceresi ve sonra avluya
bakan tarafta ise ug buyuk penceresi vardi. Tavani,
tonoz seklinde yapilmis, ustii ise toprakh. Minaresi 30
x 40 cm. ebadinda serf ve sarimtirak taslardan bir, bir
buguk m. genisliginde dort kose olarak yapilmis ve
camiin damindan 3-4 m. kadar yukari yukseltilmisti.
§erefesi ahsapti. Uzun boyu ve simsiyah sakah He
Muhtar Efendigillerden Haci Hoca bu camiin imam
ve hatibiydi. Bayram ve Cuma namazlari milstesna
diger vakitlerde cemaati, birkag kapi komsudan
ibaretti. Camiin miitevelli, kayyum ve giragi hakkinda
vakif tahsisleri oldugundan... "
Sunguroglu daha sonra Ahmet Bey Camiinin
mustesna minaresi hakkinda halk arasmda soyle bir
hikayenin anlatildigmi nakleder.
"Minare tekin degil, minarede bir gingirakh
kedi varmis ki, gingiraginin sesini, minareye her gikan
inen duyar ve fakat kediyi goremezlermis. Ancak
buyuk abdestsiz olarak minareye gikanlara
gozukurmus. Harput'un meshur Deli Heyrosu evvelce
akh basinda, beyaz sarikh, siyah latah, tertemiz bu
camiin miiezzini iken ne olmus, ne bitmis bu kedinin
hismina ugramis ve akhni kaybetmis..Huldsa kedi
kime gozukurse hali harap. Ya o anda oliir, ya da akh
basindan gider, yahut gozleri kor olurmus.
Ill
Qocuklugumuzda yaramazhk ettigimiz zaman, bu kedi
He bizleri bile korkuturlardi. Deli Hey ro' dan sonra bu
camide miiezzinlik yapmaga kimse cesaret edememis.
Aylarca cami milezzinsiz kalmis. Nihayet anadan
dogma kor ve bu korlugilne ragmen Hafiz olmus Kor
Misto (Mustafa) naminda birisi bu camiye muezzin
olmustu. Kor Misto, kedifalan tanimaksizin her seher
vakti alaca karanhkta minareye qikar, bilhassa yaz
giinleri, damlannda yatan mahalle halkina ildhi
ruyalar sunar gibi davudi sesiyle saldt-u seldm okur
ve biz genqleri de tatli uykumuzdan uyandirirdi. "
§eyh Haci Ali Efendi (1668-1758), sehir
merkezine 9,5 km. mesafede bulunan Elazig'm merkez
beldelerinden Akcakiraz (Percenc) Mezarligmda
medfundur 154 . Aga<,;liklar ve ye§illikler icerisinde bulunan
tiirbesi dort ana siitun iizerine baldaken tarzmda in§a
edilmi§tir. Elazig eski valilerinden Ahmet Izzet Pa§a
tarafmdan yaptinhr. Dort siitunun da taban arahgi 75 cm
yiiksekliginde bir duvarla cevrilmi§tir. Bu duvarm iizeri
de bir metre yiiksekliginde demir kafesle oriilmiistiir. Bu
tiirbe eskiden yapilmis olup, sonra da orijinaline uygun
sekilde restore edilmistir.
Ak9akirazh olan §eyh Ali Efendi'nin Harput
Medreselerinde tahsil gordiikten sonra istanbul'a giderek,
Beyazit Medreselerinde tahsiline devam ettigi ve icazet
aldigi rivayet edilmektedir. Aym soydan gelen Muammer
154 http://www.akcakiraz.bel.tr/
178
Tuksavul "Dogudan Batiya ve sonrasi" isimli eserinde,
soylarmm Karakoyunlu'lara dayandigim, 17. yiizyilda
Ismail Beg admda bir Tiirkmen'm, athlanyla 4.Murat'm
ordusunda Bagdat seferine katildiklanm, savastan sonra
gelerek Akcakiraz'a yerlestiklerini soyler. §eyh Ali
Efendi'nin iste bu Ismail Beg'in torunlarmdan birisi olma
ihtimali kuvvetlidir. Muammer Tuksavul, bu tezini
dogrulamak icin babasmm hayatta oldugu sirada
Toroslardan bazi Tiirkmenlerin (Yoriiklerin) babalarmi
ziyarete geldiklerini, bunlarm kendi akrabalan oldugunu
iddia eder. Ismail Beg'in soyundan din adamlan, asker,
subay ve ogretmenler yetismistir. Ishak Sunguroglu ise
"Harput Yollarmda" isimli eserinde §eyh Haci Ali
Efendi'nin "§azeli" tarikatma mensup bir sahsiyet
oldugunu belirtirken, onun bu tarikata Istanbul'da iken
intisap ederek icazet aldigim soyler. Haci Ali Efendi,
daha sonra memleketine donerek, halki irsat etmeye
baslar. Bu arada kendi cocuklan iizerinde de durarak
onlarm tahsili ile yakmdan ilgilenir. Torunu Ishak Efendi
Fatih Medreselerinde egitim gormiistur 155 .
Anlatilir ki, Harput'un civarmda bulunan
asiretlerin isyam iizerine, bunlarm lslahatma memuren
155 Ishak Efendi (1803-1892) Suleymaniye ve Beyazit
Medreselerinde muderrislik yapar. Kadihk gorevinde de
bulunduktan sonra Sultan Abdulhamit'in Sarayma kadar
uzanarak onun huzur hocasi olur. Huzur derslerinde toplam on
alti defa ce§itli meclislerde, degi§ik sifat ve riitbelerle
bulunmu§tur. Bu zatin ayrica bir?ok konuda eserleri vardir.
Kendisi bir ara memlekete dondiikten sonra, tekrar Istanbul' a
giderek orada vefat eder. Mezan Fatih Camii bah?esindedir.
179
Harput'a gelen Hasan Pasa nammdaki zat 90k gaddar bir
adamdir. Hakh haksiz bir9ok kimsenin kellesini
ufurttugu gibi halka da zuliim ve iskence etmek suretiyle
ortaligi titretir 156 . Pasa, bir giin maiyetiyle birlikte
Per9en9'in oniinden ge9erken bu koyiin bir kasaba kadar
biiyiik ve sen oldugunu uzaktan goriince atinin dizginini
Per9en9'e 9evirir 157 . Koyii gezerken, §eyh Ali Efendi de
evinin dammda log 9ekmektedir. Pasa, boyle koca sarikh,
sa9h sakalli bir zati damm basmda goriince, agalarma
hocayi asagi almalarmi emreder. Agalarm yukan 9ikip
Pasa'nm kendisini 9agirdigim soylemeleri iizerine, §eyh
Ali Efendi, "Liitfen kendisi benim yanima 9iksm" diye
karsihk verir. Bu cevap Pasaya goturiiliince, Pasa
hiddetle atmdan inerek §eyh Ali Efendinin evine girer.
Onun merdivenlerden 9iktigmi hisseden Ali Efendi
damdan inerek Pasayi misafir odasma alir. Pasanm, "Ne
cesaretle beni ayagma 9agirdm?", diye sert sualine, Ali
Efendi yumusak tavnyla, "Efendim, bizim damda 90k ot
bitiyor, bunlan temizlemekten, log 9ekmekten aciz
156 KIYAK Abdiilkadir, Elazig ve Yoresinde Ziyaret Fenomeni
Uzerine bir Din Bilimi Ara§tirmasi, Doktora Tezi, Erciyes
Uni., Kayseri, 2010
157 Percenc, 1000 Ermeni ve 1.500 Musluman niifusuyla veya
farkh bir kaynaga gore ise 681 Ermeni, Surp Pirgic Kilisesi,
Protestan Kilisesi ve iki okuluyla XIX. yuzyilda misyonerligin
faal oldugu bir yerle§im yeri olarak goriilur. 'Harput'ta
Guvercinim Kaldi' yazan Hamasdegh (1895-1966)
Percenflidir.
180
kaldim, onun i9in sizi 9agirdim, siz dama 9ikip damda
biraz gezecek olursamz, bu otlar artik bitmez. Ben de bu
dertten kurtulurum. £iinku malum-i alileri zalim ve
gaddar olan ricalin ayak bastiklan yerde ot bitmez.
Efendimizi bu maslahat i9in yukari dama davet ettim,"
demesi iizerine Pasa, hocanm cesaretle bu sekilde
konusmasma son derece kizarsa da bunun, kendisine
manevi bir sille oldugunu takdiren hocayi beraberine
alarak sehre getirir ve misafir eder. Ali Efendi, Pasamn
yemegini yemez ve keramet gostererek koyiine doner.
Bunun iizerine Pasa da Elaziz'de tutunamaz.
Tiirbesinin yapihsi ile ilgili sunlar anlatihr. Elazig
eski valilerinden Ahmet izzet Pasa'nm basmdan bir fel9
olayi ge9er. Doktorlar 9are bulamazlar. §eyh Ali
Efendi'nin kabrine gitmesini, dua etmesini ve Allah'tan
sifa dilemesini tavsiye ederler. Bunun iizerine §eyh Ali
Efendi'nin kabrine gider Kur'an okuyup bagislar ve
iyilesmesi i9in dua eder. Kabrin basmda kendisine uyku
galebe 9alar ve uyur. §eyh Ali Efendi riiyada kendisine,
"Kalk yiirii evladim", der. izzet Pasa, "fel9liyim
yiiriiyemem", diye cevap verir. §eyh Ali Efendi iki kez
daha kendisine, "kalk yiirii", der. U9iincii soyleyiste hem
uykudan uyamr, hem de yiiriir. Boylece fel9
rahatsizhgmdan kurtulmus olur. Bilahare mezarm iistiine
miistemilati ile beraber bir tiirbe yaptirmayi diisiiniir.
§eyh Ali Efendi riiyasmda kendisine, "Tiirbe istemem
ancak dort siitun iizerine kiifuk bir kubbe koyman kifayet
eder.", der. Bunun iizerine Ahmet izzet Pasa bugiinkii
181
mevcut dort siitun iizerine kubbeli etrafi afik tiirbeyi
yaptirmis olur.
Haci Huseyin Efendi Per^enfli Mustafa Beyin
ogludur. Ilk tahsilini Perfenf'te yaptiktan sonra, Harput
Kamil Pasa Medresesinde Haci Abdulhamit'den ders ahr.
Mezun olduktan sonra Per9en9 Tahiriye Medresesi'ne
miiderris tayin edilir. Omriinun sonuna kadar bu vazifede
kahp insan yetistirir. 1902'de Hacca gider.l915'de
Perforate vefat eder. Emekli General Hiisnii Goktug'un
dayisi ve tiiccar Askm'm babasidir.
Sunguroglu eserinde, Ermenilerin yogun olarak
yasamis olduklan Kesirik'de Mehmed Siyah-Ali Beyaz
kardesler, Garip Huseyin Baba, Hizir Baba, Haci
Ibrahim Hakki Efendi, oglu Seyh Riza Efendi, ve Haci
Omer Efendi'lerin riirbe ve ziyaretgahlarmi sayar 158 .
Sunguroglu, Harputun batismda ve Harput' a 36 km.
mesafede bulunan Hozik koyii ile Kirikos koyleri
arasmda ve kocaman mese aga9larmm golgelerine
buriinmus bir tiirbede medfun bulunan Seyh Sazili'den
umumi bir ziyaretgah olarak soz eder.
Nazir Baba tiirbesi, Sarahatun Mahallesinde ve
ote kayabasma giden yolun sag tarafmdaydi. Bitisiginde
bir de ayni isimle bir Kadiri tekyesi vardi. Ishak
Sunguroglu, "Bu tekyeye rahmetli Vehec Efendi'nin
daveti iizerine birka9 defa ben de gitmistim", diyerek
tarikatm uygulamasmdan soz eder 159 . "Cok defa cuma
158 Ishak Sunguroglu. Harput Yollannda. Cilt I.
159 ishak Sunguroglu. Harput Yollannda. Cilt I,
182
geceleri zikr edilirdi, yatsi namazi kilmdiktan sonra zikre
baslamr, saatlerce devam ederdi, gittigim geceler
sozleserek rahmetli Dervis Hafiz ile Hafiz Osman da
gelirlerdi. Her ikisinin de sesleri giizel oldugundan,
bunlar yan yana gelir; nat, kaside okumaga baslaymca
zikr edenler cosar ve bu suretle ayin 90k heyecanh ve
devamh olurdu."
Ishak Sunguroglu Celal Baba ve alti arkadasma ait
tiirbeden soz eder. Harput'un 90k eski buyiiklerinden
Celal, §ems, Esad, Adil, Tahir, Omer ve Alaaddin
isimlerindeki yedi zatm tiirbesi, sehrin kuzeyinde ve
Meteris mezarligmda, yolun sag tarafmdaki Kurra
Hocalarm mezarlarmm biraz asagismdaydi. Bunlarm
yedisi de dort ince ve zarif sutun iizerine yapilmis bir
kubbe altmda yatiyorlardi ve burasi ziyaretgahdi. 1301.H.
tarihli Mamuretiil-Aziz salnamesinde bu riirbe hakkmda
sunlar yazihdir : "..Bu yedi kabir iizerine asr-i Abdiil-
Mecid Handa ba irade-i seniyye bir kubbe bina edilmis
ise de muahheren harap olmustur."
Bu tiirbenin yapildigi sirada yanma bir de zaviye
yapilmis oldugunu ogreniriz. Harput civarmda §eyh
Mahmud Efendi'nin ikamet etmekte oldugu Mcrenin
yanmda zuhur eden eizze-i kiram makberelerine
hurmeten oraya 3.000 kurus sarfiyle bir zaviye insasi ve
seyhliginin ismi ge9en zata tevcihi ve kendisine 150
kurus maas tahsisi hakkmda 1269 tarihli irade-i seniyye
sadir olmus ise de 119 sene sonra §eyh Mahmud
Efendi'nin bir takim yolsuzluklan yiiziinden ikinci bir
irade ile bu vazifeden uzaklastinhr ve yerine §eyh
183
Mustafa Efendi'nin 40 kurus maas ile tayin edilmis
oldugu goriiliir. Sunguroglu Celal Baba'nm kitabe ve
mezar taslarma tesadiif edilememis oldugunu kaydeder.
Hoca Ibrahim ziyareti, sehir merkezine 22 km.
mesafede bulunan Golkoy 'deki koy mezarhgmda yer ahp
bir mezar ziyaretidir 160 . Burada yatan zat Ahmet oglu
Ibrahim Erdemir olup 1962'de vefat edince buraya
defnedilmistir. Bu zat hayattayken imamhk gorevlerinde
bulunmus ve Golkoy'de de imamhk yapmistir. Ziyarete
daha 90k cocugu olmayanlar gelmekle beraber her tiirlii
hastahktan muzdarip olanlar da ziyaret etmektedir.
Ziyaret-i Siyamet (Siyah Ahmet) ziyareti eski
ismi Beritalan olan ve sehir merkezine 1 8 km. mesafede
bulunan Sutluce koyiiniin Emirusagi mezrasmda Ziyaret
Tepesi adi da verilen yiiksekce bir tepede yer ahr 161 . Bu
mezarda yatan zatm Siyah Ahmet admda bir sehit oldugu
soylenir. Yore halki tarafmdan bu ziyaret cocugu
olmayanlar, felcli hastalar, ruhsal dengesi bozuk olanlar
yogunlukta olmakla beraber her turlii hastahk ifin ziyaret
edilmektedir. Aynca ziyarete kaderleri kapah olan
gencler kaderlerinin a9ilmasi, is sahibi olmak gibi 9esitli
amac ve maksatlar dogrultusunda ziyaret etmektedir.
Ziyaret icin belirli bir gun mevcut olmayip haftamn her
160 jqyak Abdiilkadir, Elazig ve Yoresinde Ziyaret Fenomeni
Uzerine bir Din Bilimi Ara§tirmasi, Doktora Tezi, Erciyes
Uni., Kayseri, 2010
161 KIYAK Abdiilkadir, Elazig ve Yoresinde Ziyaret Fenomeni
Uzerine bir Din Bilimi Ara§tirmasi, Doktora Tezi, Erciyes
Uni., Kayseri, 2010
184
giinii de ziyaret edilmektedir. Ziyarete gelen kisiler
ziyaretin yanmda bulunan agaca dilek dileyip bez
baglamakta, ama9 ve maksatlarma ulasanlardan adak
dileyenler daha sonra adaklarmi buraya getirip
kesmektedirler. Ziyaretin bulundugu yer oldukca yiiksek
oldugundan ziyaret i9in daha 90k sicak mevsimler tercih
edilmektedir.
Bogmaca Mezan ziyareti, Orenhan Mezrasi'nm
giineybatismdaki Orenhan, Qoteli ve Kurucay koylerinin
mezarhgmda yer alan bir mezar ziyaretidir 162 . Bu ziyarete
bogmaca rahatsizhgma yakalanan kisiler getirilir.
Hastalar beraberlerinde haslanmis yumurta da getirmekte,
yumurtamn sarisim mezarm topragma siiriip hasta olan
kisiye yedirilmekte, kalan kismi ise mezarm bas tarafmda
ufak ta§larla yapilmi§ olan yuvamn i9erisine
birakilmaktadir. Boylece bu rahatsizhgm bu mezara
ge9tigine inamlmaktadir.
Ziyaret Tepesi ismiyle amlan ve §ehir merkezine
25 km. mesafede bulunan ziyaret, (Qoteli koyiine bagh
Orenhan Mezrasi'nm batismda yiiksek9e bir tepenin
zirvesinde yer ahp etrafi taslarla 9evrili bir mezar
ziyaretidir 163 . Ziyarete sukiir amaciyla 90cugu askerden
162 KIYAK Abdulkadir, Elazig ve Yoresinde Ziyaret Fenomeni
Uzerine bir Din Bilimi Ara§tirmasi, Doktora Tezi, Erciyes
t)ni., Kayseri, 2010
163 KIYAK Abdulkadir, Elazig ve Yoresinde Ziyaret Fenomeni
Uzerine bir Din Bilimi Ara§tirmasi, Doktora Tezi, Erciyes
Uni., Kayseri, 2010
185
gelenler, ev ve araba alanlar, ge9irdigi kazadan
kurtulanlar ve korkmus olan kisilerin iyilesmesi i9in vb.
ce§itli ama9 ve maksatlar dogrultusunda gelinmektedir.
Ziyaret9ilerden adagi olanlar burada kurban kesmekte ve
kurban etiyle pilav pisirip ziyarete gelenlere ikram
etmektedirler.
Ziyaret, eski ismi Hamedi olan ve sehir merkezine
16 km. mesafede bulunan Begoluk koyiinde Garipler
Mezarhgi adi verilen mevkide yer ahr 164 . Burada kime ait
oldugu bilinmeyen bes tane mezar bulunmaktadir. Bu
ziyarete 9elimsiz 90cuklar getirilir. Ziyaret9iler,
mezarhkta bulunan ve kutsal kabul edilen ali9 agacmm
dibinde evlerinden getirdikleri su ile rahatsiz olan
90cuklarmi yikarlar ve bu suyun da 90cuklara sifa
olacagma inamrlar.
Dede Mezan ziyareti, Harput'a yaklasik 25 km.
mesafede bulunan Qatalharman koyiiniin Kavakhk
mevkiinde Ogmani Tepesi adi verilen tepenin eteginde
yer ahr 165 . Burada Prof. Dr. Izzettin Dogan'm dedesinin
dedesi Seyyid Hasan, dedesinin babasi Hiiseyin Dede,
dedesi Dogan Dede ve kardesi Hayri Dogan ile bu soydan
gelenlere ait ustii betonla kaph bir sanduka seklinde yedi
164 KIYAK Abdulkadir, Elazig ve Yoresinde Ziyaret Fenomeni
Uzerine bir Din Bilimi Ara§tirmasi, Doktora Tezi, Erciyes
Uni., Kayseri, 2010
165 KIYAK Abdulkadir, Elazig ve Yoresinde Ziyaret Fenomeni
Uzerine bir Din Bilimi Ara§tirmasi, Doktora Tezi, Erciyes
Uni., Kayseri, 2010
186
adet mezar bulunur. Burasi halk arasmda ocak olarak
bilinir. Mezarhgm alt tarafmda herhangi bir mimari
ozelligi olmayan bir 9esme yer ahr. Bu 9esmenin suyu ise
sifah kabul edilir. Bu sudan sifa niyetiyle kible tarafma
doniilerek ayakta i9ilir. Burada bulunan mezarlar buraya
Catalharman'a bagh §ihis mezrasmm su altmda
kalmasiyla nakledilmistir. Bu ziyarete gelismemis; yani
cihz ve hasta focuklar getirilir. Gelen ziyaret9iler
Ogmani Tepesine fikar ve dilek ve isteklerinin
ger^ekle^mesi i9in kible yoniine donerek dua ederler.
Buraya ozellikle Kurban Bayrami giinleri basta olmak
iizere diger giinlerde de gelinir ve kurban kesilir.
Oksiiz Baba ziyareti, §ehir merkezine 17 km.
mesafede bulunan Aydincik koyuniin dogusunda koyden
yakla§ik 250-300 metre mesafede yer ahr 166 . Oksiiz Baba
Tepesi ismiyle amlan bu tepede bir dardagan agaci ve bir
de ustii betonla kaph sandik seklinde bir mezar yer ahr.
Koyliiler tarafmdan "Zengin Mehmet" admda bir sahsa
ait oldugu belirtilen bu mezarm Oksiiz Baba ile bir ilgisi
bulunmayrp yakm zamanlarda buraya defnedilmistir.
Yore halkmm anlattigma gore, Oksiiz Baba kendi adi
verilen bu tepede yasamis ve daha sonra bilinmeyen bir
sebeple burada kaybolmustur. Yore halkmca Oksiiz Baba
kendi halinde yasayan, saf ve ilim sahibi bir kisilik olarak
bilinir. Buraya insanlar sadece Hidirellez giinlerinin
Persembe giiniinde ziyarette bulunurlar, kurban keser,
166 j^jyak Abdulkadir, Elazig ve Yoresinde Ziyaret Fenomeni
Uzerine bir Din Bilimi Ara§tirmasi, Doktora Tezi, Erciyes
Uni., Kayseri, 2010
187
lokma tathsi dagitir ve dilekte bulunurlar. Tepede
bulunan dardagan agacma da dileklerde bulunup bez vs.
baglarlar
Kirklar Mezarhgi ziyareti, sehir merkezine 10
km. mesafede bulunan Guneygayir koyiine kavusmadan
Suludere'yi ge9tikten sonra yolun giineydogu tarafmda,
Kole Hasan mevkiinde yer alan etrafi demir fitle 9evrili
bir mezar ziyaretidir 167 . Bu ziyarete daha ziyade
dogumdan sonra kirk basmasi (albasti) ve miizmin
hastahklar icin gidilmektedir. Onceleri bu mezarhga
yakm bir mesafede bulunan Kirklar Suyu adi verilen
cesmeden getirilen su ile ziyaret yakmmdaki Siileyman
Dikmen'in evinin banyosunda anne ve cocugu yikatihrdi.
Bu uygulama yapihrken kirkbasmasm diye anne ve
cocugun birbirini gormemesine bilhassa dikkat edilirdi.
Sonra da cocugun elbisesinden bir parca buraya
birakihrdi. Bundaki amac cocukla beraber gelen
hastahgm burada birakihp focugun saghkh bir sekilde
eve donmesini saglamaktir. Yore halki tarafmdan bu
olaya "Kirk cikartma" adi verilmektedir.
Hamza Baba (7-1911) ziyaret yeri sehir merkezine
21 km. mesafede bulunan ve eski adi Kurdemlik olan
Derebogazi koyiinde, koy mezar hgmda yer almaktadir 168 .
167 KIYAK Abdiilkadir, Elazig ve Yoresinde Ziyaret Fenomeni
Uzerine bir Din Bilimi Ara§tirmasi, Doktora Tezi, Erciyes
Uni., Kayseri, 2010
168 jqyak Abdiilkadir, Elazig ve Yoresinde Ziyaret Fenomeni
Uzerine bir Din Bilimi Ara§tirmasi, Doktora Tezi, Erciyes
Uni., Kayseri, 2010
188
Etrafi yaklasik bir metre yiikseklige kadar mermer tasla
kaph olan bir mezar ziyaretidir. Kadiri seyhi olup Giintasi
(Kovenk) koyiinde medfun bulunan Kadiri mesayihmdan
Omer Hiidayi Baba'nm halifelerindendir.
Anlatihr ki, il eski muftiisu merhum Halil
Bilginoglu'nun dedesi Halil Efendi Izzet Pasa Camii
yanmdaki eski medresede 90cuk okuturken Hamza Baba
yanma gelir. Bu arada Ruslar Capak9ur'u (Bingol) isgal
etmekte ve top sesleri duyulmaktadir. Bunun iizerine
Halil Efendi, Hamza Babaya, "Hamza Baba bugiin icin
babahgim goster" der. Hamza Baba da ona, "Ne demek
istiyorsun?", deyince Halil Efendi, " Ne diyem bak top
sesleri geliyor. Ruslar yarm da buraya gelirler", diye
cevap verdigi sirada Halil Efendi'nin goziiniin perdesi
afihr. Hamza Baba'nm asasmm ucunu Rus askerinin
gogsiine dayadigim goriir. Hamza Baba, Halil Efendi'ye
"Oradan bir adim bile bu tarafa gecemezler" der.
Gercekten de Rus askerleri kisa sure icinde geri
9ekilmeye baslar.
Bugiin kabrine yore halki tarafmdan daha 90k
ziyaret ama9h olarak gidilmektedir. Bununla beraber akil
ve ruh hastahgma yakalananlar ile bas agnsi gibi
rahatsizhgi bulunan kisilerce de ziyaret edilmektedir.
Buraya giden kisiler Kur'an-i Kerim okuyup
bagislamakta ve sifa bulmak amaciyla dua etmektedirler.
§ehir merkezine 15 km. mesafede bulunan
Orengay koyiindeki Refik Baba tiirbesi, iistii 9atih olup
189
giris kismi ve makam; yani tiirbegah olmak iizere iki
.169
boliimden olusmaktadir . Giris kismi mescit olarak
.170
kullamhp sonradan insa edilmistir . Tiirbegaha mescit
kismmda yer alan kapidan girilir. Refik Baba'nm kabri
tahta bir sanduka seklinde yapilmistir. Yore halki
tarafmdan onun Fatih Ahmet Baba'nm biiyiik kardesi
oldugu soylenir. Kabrinde daha onceleri mezar tasmm
bulundugu ancak bunun daha sonra 9ikanhp baska yere
gotiiriildiigii soylenir. Bu ziyaretgahm bulundugu alanda
sonradan yapilan mescit tarafmda bir akasya agaci oldugu
ve bu agacm altmda iki Saliha kadirun mezarimn
bulundugu anlatihr. Ancak mescit kismi yaptinhrken bu
saliha kadmlarm mezarlan mescit binasmm altmda
kalmistir. Bugiin bu mezarlarm mescit i9inde yer alan
cesme kismmda oldugu soylenir.
Burasi her turlu dilek ve hastahk icin ziyaret
edilmektedir. Ziyaret i9in belli bir gun ve zaman
se9ilmez. Ziyarete psikolojik rahatsizhklar basta olmak
iizere her turlu hastahk i9in gelinmektedir. Gerek
rahatsizhgma sifa bulan kisiler gerekse bir adagi olanlar
buraya gelip kurbanlanm keserek tasadduk etmektedirler.
1 9 Vaktiyle Ermenilerin ya§adigi ve eski adi Hinsor olan koye
Osmanh iskan kayitlannda goriildiigu iizere Musul-Telafer'in
Biiyiik Haraba koyiinden getirilen Bayat ve Beydilli
A§iretlerinden Tiirkmenler tarafmdan iskan edilmis. oldugu ileri
siiriiliir.
170 KIYAK Abdiilkadir, Elazig ve Yoresinde Ziyaret Fenomeni
Uzerine bir Din Bilimi Ara§tirmasi, Doktora Tezi, Erciyes
Uni., Kayseri, 2010
190
Burada eskiden daha sik kurban kesilirken
guniimuzde kurban olayimn daha nadir goriildiigu
soylenir.
Ziyaret, sehir merkezine 25 km. mesafede bulunan
Sank koyiinde Ziyaret Tepesi adi verilen mevkide yer
ahr 171 . Bu tepede admin Arif Hikmet oldugu soylenen
fakat kabri belli olmayan bir makam mevcuttur. Bu zatm
Fatih Ahmet Baba'nm kardesi oldugu, buraya Fatih
Ahmet Baba'yla Harput'un fethine geldigi ve burada
sehit diisiip buraya defnedildigi soylenir. Rivayete gore,
seferberlik doneminde Tadim koyii yoniinden Ermeniler
baskma geldigi zaman Ziyaret Tepesi mevkiinde
gokkusagma benzer manevi bir setle karsilasmis ve geri
donmuslerdir. Aksaray Mahallesinde oturan ve ihtida
eden Ermeni asilh bir kadm bu olayi dogrulamistir.
Burasi haftamn her giinii ziyaret edilmektedir.
Ziyarete her tiirlu hastahk icin gelindigi gibi daha 90k
cocuk sahibi olmak amaciyla buraya gelinmektedir.
Gunumiizde pek goriilmemesine ragmen gecmiste burada
90k kurban kesilirmis. Ayrica ziyarete gelenler bu
makama para birakir ve burada mevcut alan agaca dilek
dileyip bez baglarlar.
Hidir Baba ziyareti, sehir merkezine 32 km.
mesafede bulunan ve ismini verdigi Hidirbaba koyiinden
yaklasik 2 km. mesafede bir tepe uzerinde medfundur.
171 KIYAK Abdiilkadir, Elazig ve Yoresinde Ziyaret Fenomeni
Uzerine bir Din Bilimi Ara§tirmasi, Doktora Tezi, Erciyes
Uni., Kayseri, 2010
191
Turbesi 1990 yillarmda koyliilerin yardimiyla
yapilmistir 172 . Bir anit mezan andiran tiirbenin etrafi
beton duvarla 9evrilidir. Sanduka biciminde olan mezar
iki basamakh olup kaide iizerine oturtulmustur. Uzeri
a9ik olan Hidir Baba turbesi alisila gelen Tiirk tiirbe
gelenegi dismda yapilmis olmasma ragmen plan olarak
ise Turk-Islam amt mezan gelenegine uygundur 173 . Yore
halkmda bir kismi bu zatm Islam ordularmm Anadolu'ya
yaptiklan akmlar sirasmda burada sehit oldugunu
soylerler. Biiyiik bir ihtimalle, Battal Gazi veya
Abdulvehhap Gazi'nin kumandanhk yaptigi Islam
ordularmda bir askerdir. Rivayete gore, Battalgazi'nin
babasi Hiiseyin Gazi komutasmda ve askerleri arasmda
savasirlar ve "Mahan" admda bir komutam ve askerlerini
yenerler. Malatya'ya geri doniis sirasmda Hidir Baba'nm
yarah olmasi ya da baska bir sebeple vefat etmesi sonucu
bugiinkii yerine defhedilir. O giinden bugiine kadar
burada bazi zamanlarda Hidir Baba'nm insanlara
ruhaniyeti itibariyle goriinmesi gibi olaganustii olaylar
iizerine burasi ziyaretgah olarak kabul edilir. Ote yandan
Hidir Baba'nm Ahi Teskilatma mensup oldugu da ileri
siiriilmektedir. Bir baska rivayete gore Hidir Baba, Sultan
IV. Murat Han'm askeriymis. Potiirge'de tiireyen bir
eskiyamn halka zulmetmesi iizerine durum Sultan IV.
172 KIYAK Abdiilkadir, Elazig ve Yoresinde Ziyaret Fenomeni
Uzerine bir Din Bilimi Ara§tirmasi, Doktora Tezi, Erciyes
Uni., Kayseri, 2010
173 Aydogmu§, Giinerkan; Harput Kultiiriinde Din Alimleri,
Elazig, 1998
192
Murat Han'a iletilir. IV. Murat, icinde Hidir Baba'nm da
bulundugu bir manga askeri gonderip eskiyayi ikaz
ettirir. Bu eskiya bir siireligine yore halkma kansmaz. Bir
sure sonra tekrar zulmetmeye baslaymca IV. Murat ayni
boliik askeri tekrar gonderir. Bunlar eskiyayla catisir. Bu
sirada yaralanan Hidir Baba, Hidir Baba koyiine
yonelerek Pertek tarafmda bulunan ve halk arasmda
Sultan Hidir (Uryan Hidir) olarak bilinen kiz kardesinin
yanma gitmek ister. Fakat Hidir Baba tiirbesinin
bulundugu bu yerde atmdan diiserek sehit olur ve buraya
defnedilir.
Rivayete gore, tiirbenin bulundugu yerin alt tarafi
koy sakinlerinden Mehmet Ozdemir adh kisinin
miilkiyetinde bulunmaktadir. Mehmet Ozdemir kendisine
ait olan bu tiirbenin yaklasik 200-300 metre asagismda
kendisine ait bir ev ve tesis yaptirmaktadir. Bir gece
insaat halinde olan bu yerde bulunan kopek siirekli
havlar. Disandan ise Ziilkiif Usta diye bir ses gelir.
Bunun iizerine insaat ustalarmdan Ziilkiif Bey kapiyi
aftigmda uzun boylu, ak sakalh, ciibbeli ve asah birini
goriir. Bu zat Ziilkiif Usta'ya "Oglum Mehmet' e soyle
evini buraya yapiyor, benim de tiirbemi yaptirsm. Yalmz
tiirbenin iizerini kapamasm ki Allah' in rahmetinden
mahrum olmayayim", der. Bu olay Ziilkiif Usta
tarafmdan Mehmet Bey'e aktanhr. Mehmet Ozdemir de
durumu koyiin ileri gelenlerine anlatir. Onlar da
kendisine "Bu koyde senden zengini ve inanchsi olsa da
Hidir Baba bunu senden istemistir. Dolayisiyla bunu
senin yapman gerekir", derler. Bunun iizerine Mehmet
193
Ozdemir kendi insaatim birakip, projesini de bizzat
kendisinin 9izdigi bu tiirbeyi masraflarmi karsilayarak
yaptinr. Ziyaret, Hidir Baba koyiinde yiiksek9e bir tepede
yer aldigmdan daha 90k sicak mevsimlerde haftanm her
giinii ziyaret edilmektedir. Buraya, daha 90k viicudunun
9esitli yerlerinde agnsi bulunan hastalar, 90cugu olmayan
kadmlar ve felfli hastalar tarafmdan ragbet edilir. Gelen
kisiler sifa bulmak amaciyla Kur'an okuyup
bagislamakta, dua etmekte ve kurban adagmda
bulunmaktadirlar. Hastaliklarmm iyilesmesi durumunda
ise buraya gelip kurbanlarmi kesip tasadduk
etmektedirler. Ayrica 90cugu olmayip da ziyarete gelip
90cugu olan kadmlar eger 90cuklan erkek olursa ismini
Hidir koymaktadir.
SeM Baba ziyareti, Elazig'a yaklasik 27
km.uzakhkta bulunan ve eski adi Pirik olan Balpinar
koyiiniin list tarafmda yiiksek bir tepede
bulunmaktadir 174 . Burada yer alan bir agacm altmda
etrafi taslarla 9evrili mezar ziyareti bulunmaktadir. Yore
halkmdan bazilan ise burada herhangi bir yatirm
bulunmadigim ileri siirerek burada yer alan agaci ziyaret
agaci olarak kabul eder. Bu yatirm "Selvi Baba"ya ait
oldugu soylenir. Ziyaret mevkiinde ziyarete gelenlerin
9esitli ihtiya9lanm karsiladiklan veya yatiya kaldiklan
174 KIYAK Abdiilkadir, Elazig ve Yoresinde Ziyaret Fenomeni
Uzerine bir Din Bilimi Ara§tirmasi, Doktora Tezi, Erciyes
Oni., Kayseri, 2010
194
tek odadan olu§an bir yapi vardir. i9erisinde ziyarete
gelenlerin kullanmasi i9in 9e§itli mutfak e§yalan, Kuran-i
Kerim ve dua kitaplan bulunmaktadir. Bu ziyaret
mevkiinin yiiksek olmasi, ki§ §artlarmm da agir olmasi
sebebiyle ziyaretler daha 90k yaz mevsiminde ve daha
90k Cumartesi ve Pazar giinleri yapihr. Ziyarete yore
halkiyla birlikte Tunceli, Erzincan ve Malatya gibi 9evre
il ve il9elerden de gelinir. Daha 90k Alevi kesimden
vatanda§larm geldigi ziyarete her turlii hastahk i9in
gelindigi gibi, 90cuk sahibi olmak maksadiyla da gelirler.
Ziyaret9iler burada bulunan aga9lara bez baglamakta,
yatirm yamnda yer alan mum yakma yerlerinde mum
yakmaktadirlar. Ziyaret alamnda kurban kesim yerleri,
kurban etinin pi§irilmesi i9in ocaklar bulunur. Niyet ve
maksatlarma kavu§an ve adakta bulunan ziyaret9iler
adaklanm buraya getirip kesmekte ve tasadduk
etmektedirler.
Agu I^en Evlatlan tiirbesi Elazig'a 30 km.
mesafede bulunan Piringci koyiinde bulunmaktadir 175 .
Tiirbe giri§ ve makam olmak iizere iki boliimden olu§an
bir yapidir 176 . Biti§iginde Alevi inacma gore bu yorede
dede kabul edilen Mithat Dede'nin evi ve gelen
175 Koyii ilk kuranlann Siinkoy'den gelen ve Koca Seyid'in
soyundan olan Kasimogullan oldugu, sonradan koye fobanhk
ve ^ah^imak ifin gelenlerin de yerle§mesi ile koyiin son halini
aldigi biliniyor. Koyiin asil isminin Pir I^i oldugu zamanla bu
ismin degi§erek Pirinf^i oldugu bilinmektedir.
176 KIYAK Abdulkadir, Elazig ve Yoresinde Ziyaret Fenomeni
Uzerine bir Din Bilimi Ara§tirmasi, Doktora Tezi, Erciyes
Uni., Kayseri, 2010
195
ziyaret9ilerin kesilen kurban etinden yemek hazirlamalan
ifin bir mutfak bulunmaktadir. Mutfagm i9inde kurban
etlerini pisirmek i9in ocaklar yer ahr. Aynca tiirbenin
oniinde ziyaretcilerin oturmalan icin ustii cati ile
kapatilmis ve altma beton dokulmiis genis bir oturma
alani mevcuttur. Bu alanda oturma banklan da yer ahr.
Yilm belli donemlerinde bu alanda semah gosterileri
yapilmaktadir. Tiirbede Agui9en soyundan gelen baba
Seyyid Halil Dede ile ogul Seyyid Rahim Dede'nin
kabirleri bulunur. Seyyid Halil Dede'nin dogum tarihi
bilinmemekte sadece 1965 yilmda vefat ettigi
anlasilmaktadir. Seyyid Rahim Dede ise hicri 1337
yilmda dogmus olup 1994 yilmda vefat etmistir ve
vasiyeti geregi babasmm yanma defnedilmi§tir. Bu
tiirbede yatan zatlar Tunceli Hozat ilcesinin Karabakir
(Bargini) koyiinde medfun bulunan Aguicen Seyit
Menfek irfani'nin soyundandirlar 177 .
Bu tiirbe Alevi inancma sahip ki§iler tarafmdan
haftamn her giinu ziyaret edilmektedir. Ziyarete her turlu
hastahk ve dilek ifin gelinmektedir. Bununla beraber
daha 90k cocugu olmayanlar, ba§ agrisi bulunanlar,
kismeti kapah olanlar ziyaret etmektedirler. Adagi
bulunan ziyaret9iler burada kurban kesip tasadduk
etmektedirler. Ziyarete gelenlerin bazilan sandukamn
iizerindeki ortiiyii opmekte ve yiizlerine siirmekte,
kendilerinden sonra gelenlerin §ifa niyetiyle yemeleri i9in
sandukamn iizerine seker vb. gida turiinden lokma
177 http://www.sunkoyu.net/
196
birakmaktadirlar. Ziyaret icinde On Iki Imam, Haci
Bektas Veli, Hazreti Hiiseyin ve Hazreti Ali ile ilgili
cesitli tablolar ile Atatiirk portresi bulunmaktadir. Her yil
Agustos'un ilk haftasmda burada toplu ziyaret
yapilmakta, kurbanlar kesilip ikram edilmekte ve semah
gosterileri, cem ayinleri gerceklestirilmektedir.
Kara Arap'm tiirbesi Siinkoy'de Tacimusagi
Mahallesinde miistakil bir ev icinde yer alan bir mezar
ziyaretidir 178 . Ziyaretin yer aldigi ev, tiirbegah ve
ziyaretgaha girerken solda yer alan bir mutfaktan
olusmaktadir 179 . Tacimusagi (Mansursah) Mahallesinde
oturanlar kendilerinin Sunkoy'iine Horasan'dan
geldiklerini ve Koca Seyyid'in neslinden olduklarmi
soylerler.
Kara Arab'm da Koca Seyyid'in neslinden geldigi,
dogum ve oliim tarihlerinin bilinmedigi soylenir.
Rivayete gore, Kara Arap ?ocuklan 50k severmis. Bu
yiizden gelen ziyaret9iler bezden ve naylondan yaptiklan
bebekleri getirip bu ziyarete birakirlar. Bu bebeklerin
178 II merkezine 23 km. mesafede bulunan koyun Horasan'dan
gelen Aziz Dede'nin ailesi tarafindan kurulmus. ve sonra'da
Tunceli ve Malatya'nm Dedegarhun'dan gelen ailelerle koyun
buyumus. oldugu kabul edilir. Siinliiler, koyiin kuruculan
Horasan'dan geldigi zaman, Sun'iin bugiinkii sahasinm
ormanhk oldugunu ve hatta o zaman gumus. madenine gefen
kervanlann bu ormanhktan gefinceye kadar kendilerinden
kilavuz istediklerini anlatirlar.
179 KIYAK Abdulkadir, Elazig ve Yoresinde Ziyaret Fenomeni
Uzerine bir Din Bilimi Ara^tirmasi, Doktora Tezi, Erciyes
Uni., Kayseri, 2010
197
Cuma aksamlan Kara Arap'a hizmet ettiklerine inamlir.
Getirilen bu bebekler furiimeye yiiz tuttugu zaman temiz
bir beze sanlarak adeta kefenlenir ve topraga defnedilir.
Bu ziyaret alevi inancma mensup kisiler tarafmdan
ziyaret edilir. Tiirbeye eskiden yogun olarak persembe ve
cuma giinleri gelinmesine karsihk bugiinlerde daha 90k
pazar giinleri ziyaret edilmektedir. Ziyarete her turrii
hastalik i9in gelinmektedir. Fakat ozellikle buraya ^ocugu
olmayan kadmlar focuk sahibi olma maksadiyla ve ayrica
rahatsiz olan 90cuklar getirilmektedir. Ziyaret ettikten
sonra 90cuklan olanlar buraya gelip kurban kesmekte ve
tasadduk etmektedirler. Ziyaretin bulundugu alanda
kurban kesme yeri bulunmaktadir. Kurbanlar kesilip
pisirilmeden dagitildigi gibi koyluler davet edilip
pisirilerek ikram da edilir. Bu durumda kadmlar pisen eti
evlerine gotiiriir, erkeler ise tiirbe oniinde kurulan sofrada
yerler. Tiirbe icerisinde kabrin yamnda bulunan aga9tan
siitunlara gelen ziyaret9iler tarafmdan dilek tutulup bez
baglamr. Ayrica tiirbede kabrin 9evresinde aga9 siitunun
etrafmdaki topraktan almarak suya katihp §ifa niyetiyle
teberriiken i^ilir. £amuru ise viicudun agriyan yerlerine
suriilur. Tiirbenin oniinde mum yakma yeri bulunup gelen
ziyaret9iler burada mum yakarlar. Ziyaretin yamnda
ziyaret agaci olarak kabul edilen bir dut agaci
bulunmaktadir. Bu dut agacmm kuruyan dallan yore
halki tarafmdan evlerine baslarma musibet gelecegi
korkusuyla gotiiriilmeyip kurban eti pisiriminde
kullamlir.
198
Siinkoy'de medfun bulunan Agui^en (Agufan)
Koca Seyyid Ahmed'in tiirbesi dikdortgen planh olup
tek kubbeden olusmaktadir 180 . Turbenin on taraftaki giris
bolumii uc siitun ve iki kemerli revak seklindedir. Son
yillarda yeniden insa edilmis olan turbenin iistii catili
olup, giris ve makam olmak uzere iki boliimden
olusmaktadir. Turbenin hemen karsismda ziyaret9iler i9in
yapilmis olan ve i9erisinde kurban kesim yeri, mutfak ve
yemek pisirme ocaklarmm da bulundugu bir bolum
mevcuttur. Tiirbe ifinde On iki imam, Hz. Hiiseyin ve
Hz. Ali'ye ait tablolar bulunmaktadir. Sunluler tarafmdan
koyiin kurucusu olarak da kabul edilen Koca Seyyid,
Zeynel Abidin'in soyundan gelmektedir. Yalniz bunlarm
Zeynel Abidin'in hangi oglunun soyundan geldigi
hakkmda ihtilaflar bulunmaktadir. Malatya'daki Dogan
Dedelerin seceresinde imam Zeynelabidin'in Ali Asgar
isimli oglunun adi gecer. Isparta'daki Veli Baba ve
Battalgazi secerelerinde ise bu nesil imam
Zeynelabidin'in Zeyd isimli oglundan gelmektedir.
ismail Kaygusuz'un degisik secerelerden olusturdugu
secerede ise onun yine Zeyd isimli oglunun neslinden
geldigi bilgisi yer alir. Bunlar, Hoca Ahmet Yesevi
ocagmda yetiserek Anadolu'yu islamlastirmak amaciyla
Horasan'dan Anadolu'ya goc eden Koca Seyyid, Mir
Seyyit, Kose Seyyid ve Seyyid Mencek irfani isminde
i8o j^jyak Abdiilkadir, Elazig ve Yoresinde Ziyaret Fenomeni
Uzerine bir Din Bilimi Ara§tirmasi, Doktora Tezi, Erciyes
Uni., Kayseri, 2010
199
dort kardestirler. Koca Seyit, kardesleri ve bunlarm
neslinden gelenlerin "Aguifen" ismiyle
nitelendirilmelerinde, su menkibe etkili olmustur.
Rivayete gore IV. Murat Bagdat seferinden donerken
Diyarbakir'a ugrar. Burada cikardigi bir fermanla seyyid
soyundan gelen seyh ve dedeleri imtihan etmek i9in
yanma fagirtir. Bu emri alan Koca Seyit ve kardesleri
Mir Seyit, Kose Seyit ve Seyit Mencek Padisahm
huzuruna vanrlar. Padisah bunlan imtihan etmek icin
hazirlattigi 'agu'yu (zehir) icmelerini ister. Bunun
iizerine en biiyiik kardes olan Koca Seyit kardeslerine,
"Ben i9eyim siz dua edin", der. Koca Seyit tarn
bardaktaki aguyu i9mek iizereyken en kiicuk karde§ olan
Seyit Men9ek, Koca Seyit' in elinden bardagi kapar
kapmaz kafasma fekerek kendisi ifer. Bunun iizerine
Padi§ah kendilerine "Agu^an, Aguicen" lakabim verir.
Bu ziyaret yeri Alevi inancma mensup
vatanda§lanmiz tarafmdan haftamn her giinii ziyaret
edilmektedir. Buramn tiirbedarligim Koca Seyit' in
soyundan gelen ailelerce her yil bir aileye devrederek
toplam on aile bakar. Yilm belli donemlerinde burada
semah gosterisi yapihr. Tiirbenin oniinde bir ko9 heykeli
bulunmaktadir. Koc Baba adi verilen bu tas heykel de
gelen ziyaret9iler tarafmdan ziyaret edilmektedir. Gelen
ziyaret9iler K09 Baba heykeline dilek tutup ufak dilek
tasi yapistinrlar. Eger bu tas yapisirsa tutulan dilegin
kabul olacagma inamhr. Bu inan9 pratigini ozellikle
kismeti kapah olan gen9 kiz ve erkekler yaparlar.
Tiirbenin giris kismmda niyaz tasi bulunmaktadir. Bu
200
tasm iizerinde 119 ok vardir. Bu oklar bu civarda 119 biiyiik
zatm yattigma delalet eder. Ziyaretfiler tiirbeye girerken
bu tasi oper ve niyazda bulunur. Tiirbeye girerken sol
tarafta ziyaretcilerin mum yaktigi bir mum yakma yeri
vardir. Adagi olan ziyaret9iler burada kurban keserler.
Kurban icin ozellikle yaz aylari tercih edilir. Cumartesi,
Pazar ve Persembe giinleri kurban i9in daha fazla tercih
edilen giinlerdir. Tiirbeye her tiirlii hastahk i9in
gelinmektedir. Koca Seyit tiirbesi ve bu ziyaret
alanmdaki K09 Baba ziyareti yorede ozellikle 90cugu
yasamayan ve olmayan aileler tarafmdan ziyaret edilip
adaklar adanmaktadir. Yine koy halki kurakhk
doneminde bu ziyarete gelmekte ve yagmur yagmasi i9in
dua etmektedirler. Yagmur duasma ise kurak yillann
Mayis aylarmda yani yagmurun ekine faydasi olacagi
aylarda basvurulur. Yine aksamlan ve bayram
aksamlarmda koy halki bu ziyaret mahallinde toplanir ve
evlerinde hazirladiklan yiyecek tiiriinden lokmalan (yagh
yufka, tavuk dolmasi vs.) buraya getirerek hep beraber
birbirlerine ikramda bulunurlar. Buna koy halkmca
"lokma kesmek" denir. Ziyarete gelenlerden bazi kisilerin
tiirbedeki sandukamn ortiisiinii optiikleri ve yiizlerine
siirdiikleri de goriiliir. Bu arada adagi olan ziyaret9iler
burada kurbanlarmi kesmekte ve tasadduk etmektedirler.
Sait Tayyar'm tiirbesi Elazig'a yaklasik 25
km.mesafede eski adi Bavinugagi olan Gilnbagi koyiiniin
201
karsismdaki tepededir 181 . Ustii 9ati ortulii olan tiirbe giris
kismi, makam (tiirbegah) bolumii, misafir odasi ve
mutfak kismmdan olusup herhangi bir mimari ozelligi
bulunmayan bir yapidir. Sandukamn etrafi demir fitle
9evrilmistir. Tiirbe bahcesinde kurban kesim yerleri ve
kurban etlerini pisirmek i9in ocaklar mevcuttur. Aynca
ziyaret9ilerin oturmalan i9in oturma banklan da
bulunmaktadir.
Halk arasmda bu zata Sait Tayyar denildigi gibi
Seyyit Tahir de denilir. Aslen Yemenli olup oradan
gelmistir. Yemen savaslarma katilan Bavmusagi
koyiinden §eyh Hidir Baba bu zat hakkmda su olayi
anlatir. "Yemende savasirken iki ii9 giinde bir karsima
9ikan al at iizerinde bir zat bana nereli oldugumu sordu.
Ben de, "Elazig'm Bavmusagi koyiindenim", dedim.
Kendisi, "ben de o koyluyiim", dedi. Ben ise, kendisini
koyiimiizde hi9 gormedigimi ve tammadigimi soyledim.
Bunu iizerine bana, "o koylii olup olmadigimi §imdi degil
daha sonra anlarsm", dedi. Sava§tan sonra koyiimuze
dondiim. Bir giin riiya aleminde aym zati gordiim. Bana
§u anda mezanmn bulundugu yeri tarif etti ve yerinin
orasi oldugunu soyledi. Ayni riiyayi birka9 giin sonra
tekrar gordiim. Bu kez bana aym yeri tekrar tarif edip,
"ben bir sehidim ve kabrim de tarif ettigim bu yerdedir.
Yanma bir arkadasmi al ve bulundugum yeri kaz", dedi.
Ancak kazmamn bedenime zarar vermemesine dikkat et
181 KIYAK Abdiilkadir, Elazig ve Yoresinde Ziyaret Fenomeni
Uzerine bir Din Bilimi Ara§tirmasi, Doktora Tezi, Erciyes
Uni., Kayseri, 2010
202
dedi. Tarif ettigi yeri kazdik ancak naa§ma ula§amadik.
Tekrar riiya aleminde bana gelerek, "kazdigimz yerin
biraz daha otesini kazarsaniz naa§ima ula§abilirsiniz",
dedi. Ger^ekten ikinci kez tarif ettigi yeri kazmca naa§ma
ula§tik Boylece §ehit Seyyit Tahir'in kabri tarafimizdan
tespitle ortaya 9ikmi§ oldu. Bu kaziyi emniyet, valilik ve
savcihktan gerekli izni alarak yaptik.
§eyh Hidir Baba'nm tiirbesi de tiirbenin yer aldigi
bahfede bulunmaktadir. Bu bilgileri veren Bavmu§akli
Mehmet Durmu§ Bey, Hidir Baba'yi gordugiinu ve
vefatmm 1930'lu yillarda oldugunu soylemektedir. Her
ne kadar mezar ta§mda olum tarihi 1940 olarak
yazilmi§sa da Mehmet Durmu§ Bey' in ifadeleri 19301u
yillarm ortalarmda vefat ettigini gosterir. Ziyarete
ozellikle Per§embeyi Cumaya baglayan ak§amlan
gelinmektedir. Bu ziyarete her turlu hastahk ifin
gelinmektedir. Fakat daha 90k ruh hastalan, 90cugu
olmayan kadmlar ve fel9li hastalarca ziyaret
edilmektedir. Bazi hastalar rahatsizhklarma §ifa bulma
iimidiyle burada bir gun yatiya kalmaktadirlar. Bazen
hastalarm burada birka9 gece yatiya kaldiklan da
olmaktadir. Ziyaret sonunda 90cugu olanlar 90cuklarma
daha 90k "Sait" admi vermektedirler. Aynca ziyarete i§
bulma, aile i9indeki huzursuzlugun giderilmesi, smavda
ba§anh olma gibi 9e§itli niyet ve dilekleri olan ki§ilerce
de sik olarak ziyaret edilmektedir. Ziyarete gelenlerden
maksatlarma ula§anlann kurban kesip tasadduk ettikleri
de goriilur.
203
Abdulcebbar Efendi'nin tiirbesi merkez il9eye 20
km. mesafede bulunan ve eski adi Migi olan Sedeftepe
koyiinde bulunmaktadir 182 . Sedeftepeli Turan Kaygusuz
adli isadami tarafmdan miistemilatiyla birlikte yaptinlan
tiirbe dort kubbeli olup ambar odasi, kadm ve erkekler
icin ayn ayri mescit yerleri ve mutfak boliimii mevcuttur.
Bahcesinde yemek yeme ve oturma yerleri yapilmistir.
Ayrica kurban kesme yerleri ve kurbanlan pisirmek
amaciyla ocaklar da bulunur. Tiirbe bitisiginde ikamet
eden aile bu tiirbenin tiirbedarlik gorevini yiiriitmektedir.
Abdulcebbar Efendi hakkmdaki bilgiler yore halki
tarafmdan rivayet yoluyla giiniimiize kadar gelmistir.
Anlatildigma gore, Hz. Muhammed'in soyundan olup
Hicaz'da cikan bir muharebede annesi ve babasi sehit
edilmistir. Bunun iizerine babaannesi Abdulcebbar
Efendi'yi de yanma alarak Anadolu topraklarma gelir.
Babaannesinin 300 yil kadar ya§adigi soylenir. Vefati
esnasmda Abdulcebbar Efendi'ye, "Beni bu topraklara
defnet. Mezanmm da ustiine bir sal tasi koy ki at sirtmda
muharebeye gittiginde atm nal sesleri kulagima gelsin",
diye vasiyette bulunur. Abdulcebbar'm sandukasmm
bulundugu tiirbede 'sir' oldugu ileri suruliir. Her yil 30
Agustos'ta bu tiirbede yore halki tarafmdan, ?evre il ve
il9elerden gelenlerle birlikte cem ayinleri yapihr.
182 KIYAK Abdiilkadir, Elazig ve Yoresinde Ziyaret Fenomeni
Uzerine bir Din Bilimi Ara§tirmasi, Doktora Tezi, Erciyes
Uni., Kayseri, 2010
204
Turbenin yer aldigi bah^eye hah ve kilimler serilir.
Yapilan bu cem ayininde en az yiiz civarmda kurban
kesilir ve gelen misafirlere etli pilav yapilarak ikram
edilir. Ziyarete her gun gelinmekle beraber persembeyi
cumaya baglayan aksamlar ziyaret daha yogun olarak
yapihr. Bu tiirbeye 9esitli hastahklardan muzdarip olanlar
geldigi gibi, yogun olarak felcli hastalar ve 90cugu
olmayanlar gelmektedir. Ziyarete gelen kisilere "lokma"
adi altmda yufka ekmegi, tandir ekmegi ve seker verilir.
Tiirbe icinde "dilek diregi" adi verilen bir direk bulunur.
Gelen ziyaretciler bu direk etrafmda tig defa dondiikten
soma sirtmi direge dayayip yuziinu kibleye doniip dilek
dilerler. Bu esnada yiizii kibleye gelecek sekilde sirtmi
direge dayayanlar oldugu gibi diregi openlerin oldugu da
goriilur. Tiirbede Abdulcebbar'm sandukasmdan ahnan
ve teberriik topragi adi verilen toprak bir tabak icersinde
masa iizerinde bulunur. Ziyarete gelen kisiler bu
topraktan ahp suyla kanstinp sifa niyetiyle i9erler.
Camurunu da viicudun agriyan yerine siirer veya temiz
bir yere dokerler. Ayrica ziyaret9iler tarafmdan isteyen
tiirbeye para birakir. Yine masa iizerinde bulunan yesil
kumastan bez par9alan gelen ziyaret9iler tarafmdan
bereket getirmesi amaciyla almarak iizerlerinde
teberriiken tasimr. Tiirbe bah9esindeki 9esmeden akan su
da sifah kabul edilip i9ilir. Tiirbeden disanya saygi icabi
egilerek 9ikihr. Ayrica tiirbeye girilirken Aleviler
turbenin kapismm esigini operler. Ayrica turbenin arka
tarafmda mum yakma yeri bulunur. Buraya gelen
ziyaret9iler dilek dileyip mum yakarlar. Dilegi
205
ger9ekle§en ziyaret9iler daha sonra buraya gelerek §ukur
amaciyla dua etmekte bir kismi ise kurban kesip tasadduk
etmektedir.
Evliya Dede tiirbesi, eski adi Hozetek olan tkitepe
koyiinde Ziyaret Tepesi adi verilen yiiksek bir mevkide
yer ahr . Yapi, iistii 9atih ve sadece tiirbegah
bolumiinden olu§makta olup herhangi bir mimari ozelligi
bulunmamaktadir 184 . Fatih Ahmet Baba'nm
kumandanlarmdan biri oldugu rivayet edilen Evliya
Dede'nin iki karde§ oldugu ve karde§lerden birinin de
§ahsuvar koyii civarmda medfun bulundugu soylenir.
Anlatildigma gore, Ruslar Bingol'u i§gal ettiginde Evliya
Dede buradan top ati§i yapmi§ ve du§man ordusunu geri
puskurtmu§tur. Yine bu zatm Harput'ta medfun bulunan
Fatih Ahmet Baba'yla manen g6ru§tiikleri koy halki
tarafmdan inamhp ifade edilmektedir. Hatta koy halki
tarafmdan bazen bu tiirbeden bir top i§igm Fatih Ahmet
Baba tiirbesine gidip geldigi §eklinde menkibeler de
anlatihr. iklim §artlarinin sert ve tiirbenin bulundugu
Koy Osmanh ar§iv kaynaklannda ve Harput tapu
kayitlannda yakla§ik 300 yilhk ge?mi§i olan bir Turk koyudur.
Bu kayitlarda koyiin iskamnm Musul-Telafer ve Kifri
bolgelerinden getirilerek iskan edilen 'Bayat' a§iretinden
Tiirkmenlerce kuruldugu ge?er. Bayat a§iretinin Elazig-
Adiyaman ^evresini Turkle§tirme maksadiyla yogun olarak
iskan edildikleri biitiin ar§iv kayitlannda mevcuttur.
184 KIYAK Abdiilkadir, Elazig ve Yoresinde Ziyaret Fenomeni
Uzerine bir Din Bilimi Ara§tirmasi, Doktora Tezi, Erciyes
Uni., Kayseri, 2010
206
tepenin de 50k yiiksek olmasi yiiziinden, ziyaret i9in
ozellikle yaz mevsimi tercih edilir. Ziyarete 9esitli
rahatsizhklar i9in gelinir. Burayi ozellikle focugu
olmayanlar ziyaret eder. Bu ziyaretciler maksatlarma
ulasmak i9in yaptiklan oyuncak besikleri tiirbenin
penceresine birakirlar.
Miyadinh Mehmet Efendi'nin (1838-1913/8)
tiirbesi, eski adi Miyadin olan Yemi§lik koyiiniin list
tarafmda koye hakim bir tepe iizerinde yer ahr 185 .
Dikdortgen planh olan tiirbenin iist kismi 9ati ile
kaplanmistrr. Fakat makam (tiirbegah) kismi kubbeli
durumdadir. Tiirbe giris kismi (salon), makam (tiirbegah)
boliimii ve bir de hem mescit hem de oturma odasi olmak
iizere ii9 boliimden olusmaktadir. Giris kismi ve oturma
veya mescit konumundaki boliim buraya sonradan
eklenmistir. Herhangi bir mimari ozelligi bulunmayan
tiirbenin elektrigi bulunmakla beraber yakm tarihte
ihtiyaca binaen oniine bir de 9esme yapilmistir.
Cevresinde ayrica dut, akasya vb. tiirden aga9lar
bulunmaktadir. Tiirbe alamnda kurban kesim yerleri de
mevcuttur. Dikdortgen planh olan tiirbesinin sandukasi
aga9tir ve bu aga9 sandukamn dort yiiziine Tiirk bayragi
alem olarak islenmistir.
185 KIYAK Abdiilkadir, Elazig ve Yoresinde Ziyaret Fenomeni
Uzerine bir Din Bilimi Ara§tirmasi, Doktora Tezi, Erciyes
Uni., Kayseri, 2010
207
Miyadmh Mehmet Efendi Yemislik (Miyadm)
koyiinde diinyaya gelir. Baba adi Osman Efendi olup
annesi ise Emine Hanimdir. Miyadmh Mehmet
Efendi'nin merkez Aksaray Mahallesinden Naile
Hammla yaptigi evlilikten Mahmut ve Osman isminde iki
oglu olmustur. Bu arada Mehmet Efendi "Miyadmh"
mahlasiyla tammr. Miyadmh Mehmet Efendi gordiigii
ilim ve terbiye sonucunda 1865 yilmda daha 27 yasmda
iken Mahmut Samini Hazretlerinden (1812-1892) icazet
alarak halki irsadla yetkili kilmir. Bir baska rivayete gore
ise, tarikat icazetini Palulu §eyh Ali Sebti'den (1786-
1871) almistir. Yore halki tarafmdan onunla ilgili bir9ok
keramet anlatihr. Turbedeki kitabede onun soyle bir
kerameti yazihdir. "Rivayete gore; Miyadmh Mehmet
Efendi bir gun Cevizdere Koyil 'ne gider. Koyiin muhtari
o sirada bahqesinde qahsmaktadir. Kendisine Miyadmh
Mehmet Efendi'nin geldigini haber verirler. Koyiin
muhtari iqinden "Yahu §imdi igin yoksa misafirlere
yemek hazirla" diye geqirir. Gonulsuz bir vaziyette
bahqeden qikarken cebine biraz koydugu erik
qagalalarindan misafirlere ikram etmeyi dusunur.
Muhtar koye geldiginde Miyadmh Mehmet Efendi
kendisine: "Telas etme muhtar, yemekten daha gilzel
seyler var. Bize eksi erik qagalasi dahi versen yeter",
deyince muhtar diisundugu seylerden oldukqa mahcup
olur. "
Gumimuzde tiirbesi yore halki tarafmdan yogun
olarak haftamn biitun giinleri ziyaret edilir. Buraya her
turhi amac, maksat ve rahatsizhktan dolayi
208
gelinmektedir. Daha 90k focugu olmayan kadmlar, ruhsal
dengesi bozuk olanlar, viicudunun herhangi bir yerinde
agrisi bulunanlar getirilir. Rahatsizhgi bulunan bu
hastalardan bir kismi sifa bulmak amaciyla yatiya kahr.
Ama9 ve maksatlarma ulasan kisilerden bazisi veya adagi
bulunanlar burada kurban kesmekte ve tasadduk
etmektedirler. Ziyaretcilerin kurbanlanm rahat kesmeleri
icin kurban kesme yerleri ve kurban etlerini pisirmeleri
icin ocaklar bulunur. Aynca ziyarete issizlik, ailevi
huzursuzluk gibi her tiirlii sikmtisi olanlar da
gelmektedir. Gelen ziyaretciler burada Kur'an okuyup
bagislamakta ve rahatsizhklarmdan kurtulmak i9in dua
etmektedir.
Molla Ahmet Peykeri'nin tiirbesi, Mollakendi
bucagmda IV. Murat tarafmdan yaptinlan cami
avlusunun bati tarafmda yer almaktadir 186 . Sekizgen
planh olan tiirbe sadece makam boliimiinden olusur. Ustii
kubbeli olan tiirbe sonradan bazi tamirler gormiistiir.
(^e§itli kaynaklarda bu degerli zatm ismiyle burada bir
vakif kiilliyesi bulundugu, mu§temilati i9erisinde
medrese ve zaviye ile birlikte cami ve tiirbenin de oldugu
belirtilir. Bugiin bunlardan sadece cami ve tiirbe
ayaktadir. Ahmet Peykeri dogdugu yere izafeten 9esitli
kaynaklarda, "Peykeri, Peykevi, Peykerci, Pekerci"
seklinde kaydedilmistir. Ahmet Peykeri hakkmda bilgi
186 KIYAK Abdiilkadir, Elazig ve Yoresinde Ziyaret Fenomeni
Uzerine bir Din Bilimi Ara§tirmasi, Doktora Tezi, Erciyes
Uni., Kayseri, 2010
209
veren turn kaynaklar onun Erzincan'dan bu bolgeye
geldigi hususunda ittifak ederler. Ahmet Peykeri
Hazretlerinin Erzincan'm Tercan ilcesine bagh Pekeri9
(£adirkaya) koyiinden geldigi ve Mollakoy'iinde dogmus
oldugu ileri suriiliir. Ishak Sunguroglu Harput Yollannda
adli eserinde Ahmet Peykeri Hazretleri'nin XVII.
yiizyilda yasadigim ve IV. Murat ile cagdas oldugunu
ileri surer, iskender Oymak ise, bu zatm medrese ve
zaviyesine ait kayitlarm, onun IV. Murad zamamndan
120 yil once yasadigim ortaya koymakta oldugunu
savunur 187 . Kendisinin, devrin iinlii mutasavviflarmdan
biri ve aym zamanda Molla sifatmdan dolayi bir medrese
alimi oldugu anlasilmaktadir. 1518 ve 1523 tahrirlerinde
medrese ve zaviyenin vakiflan belirtilir. Medrese, XIX.
yiizyilm sonlarma kadar hizmetine devam eder ancak
gunumiize sadece cami ve tiirbe gelebilmistir.
Anlatildigma gore, IV. Murat Revan seferine cikarken
yolu Harput'tan gecer. O zaman Harput' a bagh olan
Hogu koyiinde bir hafta kadar konaklar ve ordusunun
ihtiyaclarim giderir. Hogu'da bir aksam yemeginden
soma agalar ve beylerle sohbet ederken onlara,
"Memleketinizde kendisinden manevi bir destek
almabilecek kimse yok mudur?" diye sorar. Orada
bulunanlarm hepsi Mollakoy'de oturan Ahmet
Peykerci'yi soylerler. Sabah olunca Padisah (^avus
187 OYMAK iskender, Elazig Merkez ve Cevresinde Ziyaret
Yerleri ile Ilgili Inanf Ve Uygulamalar
210
basma, "Maiyetine istedigin kimseleri al, Mollakoy'une
git. Orada Ahmet Peykerci nammda bir zat vardir.
Selamlanmla goriismek istedigimi kendisine soyler,
buraya getirirsiniz", diye emir buyurur. £avusbasi emir
geregince ertesi sabah Mollakoy'une gider. Kapisim 9ahp
kendisine iradeyi teblig ettigi sirada Ahmet Peykerci
abdest almaktadir. Hi9bir sekilde vaziyetini bozmadan
abdestini tamamlar. Daha sonra ciibbesini giyer,
kavugunu basma takar, evinden cikarak £avusbasi'nm
muhafazasmda Hogu'ya getirilir. Padisah, Ahmet
Peykerci o gun ve o gece halvet yaparak uzun
musahabelerde bulunur. IV. Murat bu musahabelerinde
Ahmet Peykerci'den iran'da muvaffak olup olmayacagim
sorar ve manevi yardimlarmi rica eder. Ahmet Peykerci
ise muzaffer olarak doneceginin mujdesini verir. Ertesi
gun bircok hediye ve ikramlarla koyiine gonderilir. IV.
Murat Revan Seferi domisiinde tekrar Harput'tan
ge9erken Ahmet Peykerci'yi sorar. Olumiinu duyunca
90k uzuliir. Mollakoy'de caminin yamndaki mezanm
ziyaret eder. Ruhaniyetini tekrimen merhumun ismine
izafetle bir medrese ve yolculardan fukara olanlarm
barmmalan ve yiyip i9meleri i9in bir zaviye ile mezarm
iizerine bir tiirbe yapilmasim ferman buyurur. Bu
hadisenin sonu9 kisrm bir baska rivayette ise farkh
anlatihr. IV. Murat ayrilma vakti gelince Ahmet
Peykeri'ye, "Baba, biz Acem iizerine sefere niyet kildik,
duam ve himmetini bizden uzak koyma", der. Bunun
iizerine Ahmet Peykeri, "Sen gonliimiizdesin Sultamm,
bizden uzak degilsin ki senden uzak olahm. Yalmz
211
sultammdan bir istirhamim var. Gelirken bana bir
diisman kellesi getiresin", der. Ahmet Peykeri izin alarak
koyiinun yolunu tutarken Sultan Murat da Diyarbakir
yoluyla Iran iizerine yiiriir. Aradan belli bir siire gecer.
Bir gun Ahmet Peykeri talebeleriyle ders yaparken dersi
bitirir ve talebelere, "£ocuklar bugiinliik bu kadar ders
yeter. Hele bir gidip bakahm bizim arpalar olmus mu?",
der. Daha sonra yiiriiyerek arpa tarlasma giderler. Burada
Ahmet Peykeri cocuklara, "Herkes eline bir arpa kellesi
alarak ufalasm ve su tarafa dogru iiflesin", der. £ocuklar
hocalarmm dediklerini yaptiktan sonra hep birlikte koye
donerler. Zafere ulasan Sultan Murat ve ordusu doniiste
tekrar Hogu Koyiine ugrar. Yanma birka9 kisiyi alan
Sultan Murat Ahmet Peykeri'yi ziyarete gider ve ona,
"Baba siz bize yardim ve himmet etmeye soz vermistiniz,
herhalde unuttunuz ki himmetiniz bize yetismedi", der.
Bunun iizerine Ahmet Peykeri "Sultamm emanetimi
getirdiniz mi?" diye sorar. Sultanm emriyle bir tepsi
icinde i9eriye getirilen diisman kellesini alan Ahmet
Peykeri, bu kellenin gozlerindeki arpa kil9iklanm IV.
Murat ve yamndakilere gosterir. Daha sonra Sultan
Murat' a, "Falan giin falan saatte ordunuz bozulmak
iizereydi. Bu esnada bir toz bulutu gelip diismanmiza
rahatsizhk vermedi mi? Biz verdigimiz sozii unutmadik",
der. Savas meydanmdaki hadiseyi hatirlayan Sultan ve
adamlan bu keramet karsismda ne yapacaklarmi
sasinrlar. Sultan biraz ewelki sozlerinden dolayi mahcup
olmustur. Ahmet Peykeri'nin gonliinii almak i9in bugiin
212
de saglam bir §ekilde ayakta duran camiyi yaptirmi§ ve
9evreyi su kanallanyla suslemi§tir.
Ahmet Peykeri'nin admin "Molla ve Mevlana"
sifatlanyla birlikte zikredilmesi onun medrese tahsili
gormii§ ulemadan bir zat oldugu ve ayrica ya§adigi
devrin onemli mutasawiflarmdan biri oldugunu gosterir.
Kovenkli Haci Omer Hiidayi Baba'mn ifadesine gore,
Elazig topragmda manevi derecesi en yiiksek olan iki
zattan biri Ahmet Peykeri digeri de Harput'ta medfun
olan Fatih Ahmet Baba'dir. Ote yandan Molla Ahmet
Peykeri kulliyesinden bugiine kadar gelebilen cami,
minare ve tiirbeyi mimari acidan ele ahp inceleyen Metin
Sozen de, Ahmet Peykeri'nin XVII. yiizyilda ya§ami§
olabilecegi tezini kabul eder. Nitekim o, cami, minare ve
tiirbenin mimari ozelliklerinin XVII. yiizyil mimari
ozelliklerini yansittigmi ifade eder. Harput'tan gecen
Evliya (^elebi Ahmet Peykeri icin, ne zaman ya§adigi
hakkmda bir §ey soylemedigi gibi bu zatm ya§adigi
zaviye ve medresenin de ne zaman yapildigi hakkmda
bilgi vermemi§tir. Ote yandan Ba§bakanhk ar§ivlerinde
XVI. yiizyilm ilk ceyregine ait Harput'la ilgili Osmanh
devri vesikalarmda Ahmed Peykeri' den
bahsedilmektedir. Bu da Ahmet Peykeri'nin XVII.
yiizyilda degil de XVI. yiizyilda ya§adigim
gostermektedir. Eldeki mevcut bilgilerden hareketle
Ahmet Peykeri'nin XV. yiizyilm ikinci yansmda dogmu§
ve XVI. yiizyilm ba§larmda vefat etmi§ oldugu tahmin
edilmektedir.
213
Giinumiizde bu ziyaret yore halki tarafmdan yogun
olarak ziyaret edilmektedir. Ziyarete her turlu ama9 ve
maksat dogrultusunda gelinmektedir. Ziyarete daha 90k
bas agrisi olanlar, ruhsal dengesi bozuk olanlar ve
herhangi bir nedenden dolayi korkmus olan kisiler
getirilir. Burada bu zatm ruhuna Kur'an-i Kerim okunur
ve bagislamr, Allah'tan bu zatm yiizii suyu hiirmetine sifa
temenni edilir. Aynca hayatm yogunlugundan bunalmis
olan kisiler buraya gelmekte, dua etmekte ve psikolojik
olarak rahatlamaktadirlar. Bunun yanmda sadece ziyaret
ama9h olarak da gelinmekte ve dua edilerek
gidilmektedir.
Omer Hiidayi Baba'nm (1821-1905) birbirinden
ayri kubbeli 119 mekandan olusan tiirbesi, Gunta§i
(Kovenk) koyiinde bulunmaktadir 188 . Her 119 mekan da
sekizgen planh olarak modern bir mimari anlayisla in§a
edilmi§tir. Tiirbe i9inden mekanlarm birbirlerine ge9i§leri
saglanmi§tir. Tiirbe i9inde Omer Baba'nm sandukasiyla
beraber halife ve miiridlerine ait bir sanduka iki mezar
daha bulunmaktadir. Bunlar Haci Omer Baba'nm
kabrinin giineybatismda Kiirklii Muhammed Baba'nm,
dogusunda ise Gollii Mustafa Baba ile halifesi §ukru
Baba'nm kabirleridir. Ziyaret mahallinde elektrik ve su
bulunmaktadir. Tiirbe oniinde yer alan bah9edeki
mezarhkta Haci Omer Baba'nm aile fertlerinin mezarlan
188 kiyAK Abdiilkadir, Elazig ve Yoresinde Ziyaret Fenomeni
Uzerine bir Din Bilimi Ara§tirmasi, Doktora Tezi, Erciyes
Uni., Kayseri, 2010
214
da yer ahr. Omer Hiidayi Baba 1821'de Harput'un Hogu
beldesine bagh Murii (Yiinliice) koyiinde dogmustur 189 .
Tahsilini Harput medreselerinde tamamlamistir. 1842
yilmda askerlik gorevini yerine getirmek i9in Erzincan'a
gider ve "Kirk Serdarlar" teskilati sancaktarhgma se9ilir.
Bir sure bu gorevi yerine getirir. Erzincan'da "Kirk
Serdarlar" teskilatmm basi olarak gorev yaparken
gordiigii bir riiya iizerine orada Hayyat Vehbi (Terzi
Baba)'yle tamsir. Uzun sure Terzi Baba'nm sohbetlerine
devam edip ondan tasawufun incelikleriyle ilgili bilgi ve
feyiz ahr. Daha sonra ilmi konularda kendini yetistirmek
ve cevresine hizmet etmek i9in askerlik gorevinden
aynhr ve Harput' a donmeye karar verir. Bu arada hocasi
Hayyat Vehbi Efendi Harput'un Arapgir il9esinde Omer
Nurani isminde bir halifesinin oldugunu ve onunla sik sik
goriismesini tavsiye eder. Bunun iizerine Omer Hiidayi
Baba, Omer Nurani Efendi'ye intisab eder ve yedi yil
boyunca ziyaretlerine gider ve sohbetlerinde bulunup
istifade eder. Omer Nurani Hazretleri, seyri siiliikiinii
tamamlayrp kemale ulastigmdan ve irsada ehil
oldugundan dolayi ona icazet verir. Boylece Omer
Hiidayi Baba da etrafmda bulunan insanlan irsad etmek
amaciyla sohbetlere baslar.
Omer Hiidayi Baba bir giin seyhi ile halvette iken
seyhi kendisine; "Oglum ben sana 90k emek 9ektim,
189 QYMAK Iskender, Elazig Merkez ve Qevresinde Ziyaret
Yerleri ile Ilgili hianf Ve Uygulamalar
215
bezedim, siisledim ve bir 9ekmeceye koydum. Anahtan
Osman'dadir" diye buyurur. Fakat Omer Hiidayi Baba
edebinden hikmetini soramaz. Seyhi de bir cevap vermez.
Bir gun Omer Hiidayi Baba ticaret amaciyla birka9
arkadasiyla Urfa'ya gider. Bir aksamiistii sehirde
gezerken evin birinde sesli zikir yapildigim duyar.
Arkadaslarmdan bir bahane ile geri kahr. Zikir yapilan
eve girince karsismda bir zikir halkasi ve ortasmda nur
yiizlii yash bir zat goriir. Biiyiik bir hayranhk ve zevk ile
zikri izler. Bir miiddet sonra o da yapilan zikre katilmis
ve ritmine kendini kaptirmistir. Bir ara halkamn
ortasmdaki bu kisi halkadan 9ikarak Omer Hiidayi
Baba'mn yanma gelir ve, "Hos geldin evladim ama
arkadaslarm sokakta seni anyorlar. Biiyiik endiselere
kapildilar. Simdi git, yarm sabah namazi yalmz olarak
gel", der. Bunu iizerine Omer Hiidayi Baba disari 9ikar.
Ger9ekten de arkadaslarmm biiyiik bir telas i9inde
kendisini aramakta olduklarmi goriir. Ertesi giin sabah
namazmda aym evin oniine gelir. Daha kapiyi dovmeden
bu sahis kapiyi a9ar ve buyur eder. Sabah namazim
birlikte kilarlar. Sonra sohbet etmeye baslarlar. Bir ara bu
kisi, "Evladim, masallah seyhin sana 90k emek 9ekmis.
Fakat birazcik askm noksandir. Sana biraz da ask gerek",
der. Omer Hiidayi Baba bu sozden almmis olacak ki,
"Efendim onu da siz liitfediniz", der. Seyh Efendi onun
giicendigini fark eder. Bunu iizerine Omer Hiidayi
Baba'ya "Evladim neden goniil koyarsm bize! Seyhin
Omer Nurani sana anahtarm Osman'dadir.. demedi mi?
iste Osman benim", der. Bu soz iizerine Omer Hiidayi
216
Baba 90k mahcup olur ve bu yash zatm ellerine kapanip
affini diler.
Omer Hiidayi Baba bir sure Seyyid Dede Osman
Avni'ye hizmet eder ve Kadirilikten Hirka-i Tarikati
giyer. Aynca Kadiri seyhi olan Osman Avni
Hazretlerinden icazet ahr. Bundan sonra da Harput'ta
Kadiri ve Naksi tarikati iizere halki irsada devam eder.
Fakat yorede daha 90k Kadiri §eyhi olarak meshur
olmustur. Omer Hiidayi Baba daha sonra Kovenk'e
yerlesir ve orada dergah kurar. Dergahmda kendisine
gelen talebelere dersler verip onlan yetistirmekle mesgul
olur. Onun ilmi ve tasawufi terbiyesi altmda yetisip
icazet alan halifeleri de 9oktur. Bu halifeleri 9evre il ve
il9elerde 90k faydali irsad gorevlerinde bulunmuslardir.
Omer Hiidayi Baba ile ilgili bir bir9ok menkibe
anlatihr. Rivayete gore, bir Cuma aksami dergahta
zikrullah yaparken bir rahip de misafir olarak orada
bulunmaktadir. Omer Hiidayi Baba sahadet parmagim bu
rahibe uzatir. Rahip anda yiiksek bir sesle, "Ben sahitlik
ederim ki Allah birdir ve ondan baska ilah yoktur. Hz.
Muhammed Onun kulu ve Resiiliidiir", der ve halka-i
zikre girer. Zikirden sonra orada bulunanlardan bir zat
Omer Hiidayi Hazretlerine, "Efendim parmagmizi bu zata
yonelttiniz ve bu zat Miisliiman oldu. Ne olur bana da bir
parmak uzatm da lslah olayim", der. Omer Hiidayi Baba
zata, "Evladim! Bir isaretle 90k gayrimiislimi
miisliiman ettik, ama sana kirk sefer isaret ettikse de lslah
olmadiysan ben ne yapayim", der.
217
Hakkmda anlatilan menkibelerden biri de
soyledir 190 . Haci Omer Hiidayi Baba Giintasi Koyii'nde
dergah a9ar ve devrin ileri gelen alimlerinden olan
Beyzade Hoca ve Imam Efendiyi ziyarete Harput'a gider.
Beyzade Hoca'ya, "Sen, bey oglusun, beylere sahip ol"
Imam Efendi'ye de, "Sen de imamsm imamlara sahip ol.
Hirsizlar yolsuzlar da benim", der.
Hamza Baba, Giintasi'na bes kilometre uzakhkta
koyde oturan bir eskiyadir. Diyarbakir yolu koyiiniin
yakmmdan gecer. O da yol kesip, kervan soymaktadir.
Haci Omer Hiidayi Baba, bundan haberdar olup, "Ben
yakimma sahip olamazsam uzagima nasil sahip olurum"
diye diisiiniir. Birgiin Hamza'nm yolu dergaha diiser.
Omer Baba, "Hamza artik yeter, bu isten vazgec! Allah
yoluna calls", der. Hamza, ruhuna isleyen bu cagnyi
kabul eder ve dergaha intisap eder. Bir ay, iki ay derken
bir gun arkadaslan basma dikilirler. "Harput'ta bir ev var.
Sen olmazsan soyamayiz, "derler. Hamza Baba,
"Yapmaym etmeyin, ben Haci Omer Baba'ya intisab
ettim. Bazi hallerimi yiiziime vurdu. O adamdan
korkanm." dese de fayda etmez. Arkadaslan, "Senden
bilmez, etraf eskiya dolu", diyerek razi ederler. Gece
bastirmca da Harput'ta soyacaklan evin oniinde
bulusurlar. Eskiden evlerin siirgiileri tahtadanmis. Hamza
190 Meftune Guler. Harput Efsaneleri. ELESKAV, Elazig
Egitim, Sanat, Kultiir, Ara§tirma, Tanitma ve Hizmet Vakfi,
2000
218
Baba, testereyi ahp kapimn arahgmdan siirgiiyii kesmeye
ugrasir. Uzun siire 9abalamasma ragmen siirgii bir riirlu
kesilmediginden, kapiyi a9amazlar. Arkadaslan
telaslanir:" Neredeyse sabah olacak, yakalanmadan
gidelim."derler. Hamza Baba, "Bunda bir hal var, neden
tahta siirgii kesilmesin ki", diye diisiiniir ama bir anlam
veremez. Doniiste Giintasi'ndan ge^erken, "Bir de
seyhime ugrayayim" diyerek dergaha gelir. Bu Omer
Baba'nm bekledigi ziyarettir. Hamza Baba, i9eriye girer
oturur ama Omer Baba'nm kolunun sanlmis ve
boynundan asili oldugunu da goriir. "Ne oldu? §eyhim",
der. Omer Baba, W9 sesini 9ikarmaz. Ama cemaatte
oturanlar duramayip esistirirler. "§eyhim aksam bir sey
yoktu, gece ne oldu? Diistiin mii, ne yaptm?" Omer Baba,
"Oglum, orasmi kanstirmaym, bizim bir eskiyamiz vardi,
gece kolumu testereyle kesmeye kalkisti", diye cevap
verince, Hamza Baba, aksamdan beri olup bitenin sirrim
anlar ve utancmdan basmi oniine eger. Oyle 90k ibadet
eder, oyle 90k 9alisir ki, olgun miiritlerin seviyesine bir
yilda ulasir.
Ahmed Cemali admda bir oglu, Meymene, Saadet,
Hafize admda tig kizi olan Omer Hiidayi Baba, 1905
tarihinde Kovenk'te vefat eder.
Haci Omer Hiidai Baba, Kovenk'te uzun yillar
halki irsad eder 191 . Bu siire i9erisinde Gollii Mustafa
Baha'yi, Ak9akirazh (Per9en9li) Muhammed Baba'yi,
Palulu Muhammed Baba'yi, Tebeciiklii Mehmet Baha'yi
191 http://kovenkkoyu.tr.gg/
219
Kurkrii Haci Muhammed Baba'yi, Dere bogazi koyiinden
Hamza Baha'yi, Harputlu Abdullah Fahri Baba'yi, Izollu
Muhammed Emin Baha'yi ve §ukrii Baha'yi yetistirir.
Bunlardan Gollii Mustafa Baba, Tayyar Baba'yi
yetistirerek Kadirilik Tarikatim gunumiize tasir. Bir diger
kolu ise Harputlu Abdullah Fahri Babayla Malatya'ya
gider. Sarihh Muharrem Hilmi Efendi de buradan
yetiserek sonradan kendisi Siileyman Ates'i yetistirmistir.
Tarikatm Kiirklii Haci Muhammed Baha'dan devam eden
diger bir kolu ise, Trabzon'a kadar ulasrp bugiinku Icmal
Dergisi ve Mesaj TV etrafmda toplanan Prof. Haydar Bas
grubunu olusturur.
Kabri miitevazi bir mezar halindeyken daha sonra
sevenleri tarafmdan kabrinin iistiine tiirbe yapihr.
Giiniimuzde tiirbesi olduk9a yogun bir sekilde haftanm
biitiin giinleri ziyaret edilmektedir. Tiirbe genellikle
ziyaret ama9h olarak ziyaret edilmektedir. Buraya cocugu
olmayan kadmlar 90cuk sahibi olmak, fel9li hastalar,
bedensel ve ruhsal rahatsizhgi olanlar 90gunlukta olmak
iizere her tiirden hastalar gelir. Rahatsizhgi olan kisiler
sifa bulmak amaciyla bazen burada bir iki gece yatiya
kahr. Kismeti kapah olan gen9ler kismetlerinin a9ilmasi,
issiz olanlar is sahibi olmak, 9esitli smavlara giren
ogrenciler basanh olmak maksadiyla ziyarete
gelmektedir. Aynca 90cugu askerden donenler, ge9irdigi
bir kazadan saghkh bir sekilde kurtulanlar vb. bir9ok
dilek ve istekleri dogrultusunda buraya gelmekte ve siikiir
amaciyla kurban kesip tasadduk etmektedirler. Adagi
olanlar da buraya gelip kurbamm kesmekte ve tasadduk
220
etmektedir. Ziyarete gelenler burada Kur'an-i Kerim
okumakta ve ziyaret sonrasmda en az iki rekat namaz
kilmaktadirlar. Tiirbenin bakimmi yapan kadma da
yaptigi bu hizmetten dolayi ciiz'i miktarda para veya
yiyecek tiiriinden hediyeler de verilir.
Be§ik(li )Baba, Harputtaki Balak Gazi heykelinin
yanmda, bir zamanlar Kayabasi denilen biiyiik namaz
meydanmm bas tarafmda medfundur. Tiirbe plansiz bir
sekilde tas isciligi ile yapilmistir. Kiiciik bir penceresi
vardir. Giris kapisi da o nisbette kiiciiktiir. Tiirbe onceden
yapilan sekli iizerine onarim gormiistiir. Mimari bir
ozelligi yoktur. ishak Sunguroglu'nun eserinde bu
tiirbenin bulundugu yerde bir ailenin topluca §ehit edilmi§
oldugu ileri siiriiliir. Burada yatan zatlarm Arap
ordularmm Harput'u fetihleri sirasmda §ehit dii§tiikleri
kabul edilir. Tiirbede bulunan be§ikten dolayi buraya
"Be§ikli Baba" denilmi§tir.
Seyyid Kasim tiirbesi, Elazig merkez, Hiiseynik
(Ulukent) Mahallesi, Seyyit Kasim sokakta, eski
mezarligm alt tarafmda bulunmaktadir. Egimli olan
arazinin diizeltilmesi ile in§a edilmi§ olan tiirbe ilk olarak
1808/1809 yilmda yapilmi§tir 192 . Diiz toprak damh olarak
in§a edilmi§ olan yapi son seklini 1970'li yillarm
sonlarmda almistir. Yan yana (birbirine bagh) iki kii^iik
192 KIYAK Abdiilkadir, Elazig ve Yoresinde Ziyaret Fenomeni
Uzerine bir Din Bilimi Ara§tirmasi, Doktora Tezi, Erciyes
Uni., Kayseri, 2010
221
dikdortgen planh mekandan olusmaktadir. Basit bir plan
ve mimariye sahip olan yapi "Nadir Baba" tiirbesinin
planim andinr. Dogu-bati dogrultusunda uzanan yapmm
her iki boliimiin giiney cephesinde birer pencere a9ikhgi
yer almaktadir. Dogu ve bati duvarlan sagir tutulmustur.
Kuzey cephenin bati ucunda basik kemerli girisi
bulunmaktadir. Bu kapidan girilen mekamn giiney
cephesinde penceresi, dogu duvarmm kuzey kosesinde
basik kemerli bir kapi acikhgi ile tiirbe boliimiine
ge9ilmektedir. Kuzeydogu kosede sandukamn bulundugu
goriilmektedir. Zaviye olarak da bahsedilen yapmm
tiirbeye giris kapismm iizerinde 9 satir oldugu se9ilebilen
kitabesi tarn olarak okunamamaktadir. Yore halkmca
Seyyid Kasim, Hz. Peygamber'in soyundan gelip
diismanla harp sirasmda sehit diismiistiir. Halk arasmda
Seyyid Kasim'm tig tane daha kardesi olduguna inamhr.
Bunlar Seydiyye Hamm, Hasan Baba ve Osman
Baba'dir. Bunlardan Hasan Baba ve Osman Baba
Harput'ta vefat etmistir. Seydiyye Hanim'm ise
diismandan kacarken tiirbenin giiney tarafmda bulunan
fesmenin yamnda bir duman icerisinde sir olup
kaybolduguna inamhr. Halk arasmda burasi
"Camasirhane" olarak da isimlendirilmektedir. Bir
rivayete gore, Gugulu Baba lakabi Seyyid Kasim'm
kendisi icin degil sir olup kaybolan kiz kardesi icin
kullamhr.
Seyyid Kasim tiirbesine kulak rahatsizhgi, bas
agnsi, ruhsal bozukluklar basta olmak iizere bir9ok
hastahga sifa i9in ziyarete gelinmektedir. Inamsa gore
222
sifa bulmak i9in 119 carsamba list uste gelinmesi gerekir.
Kulak rahatsizhgi nedeniyle tiirbeyi ziyarete gelenlerin
her iki kulagma da "Gugguli gu", "Yarabbi sifa senden
sebep benden" seklinde uc defa okunur. Daha sonra,
tespih, seccade ve hasta olan cocugun elbisesinden bir
parca birakihr. Ayrica cocugu olmayan kadmlar da cocuk
sahibi olmak icin bu tiirbeyi ziyaret edip dua
etmektedirler. Yine hasta olup da burayi ziyaret ettikten
sonra sifa bulanlarm bazilan siikiir amaciyla kurban
kesmekte ve tasadduk etmektedir. Tiirbe i9erisinde yer
alan mescit kismmda bazi cuma aksamlan bayanlar
toplamr ve mevlit okuturlar. Sehrin muhtelif
mahallelerinden ve civar illerden Seyyid Kasim
tiirbesindeki mescitte mevlit, 41 yasin okutmaya ve dini
sohbetlere gelirler. Ayrica vefat eden kadmlar burada
yikanip kefenlenir.
1 523 tahrirlerinde ilk defa Seyyid Kasim zaviye ve
vakfiyesinden bahsedilir 193 . Halk arasmdaki rivayetlere
gore bu zat, Feth Ahmet Baba ile beraber fetih icin
bolgeye dort kardesi ile birlikte gelmis, burada sehit
dusmustiir. Beraberindeki kiz kardesine diisman kotiiliik
yapmak istemis, bunun iizerine onlarm elinden kurtulmak
ifin tiirbenin yakmmdaki pmarm oldugu kayamn yamnda
sir olmustur. Burada mezar yoktur, sadece biiyiik kayamn
yamnda bir mumluk ve pmar bulunmaktadir. Son yillarda
pmar borularla eski yapmm disma almmistir. Adak olarak
193 OYMAK Iskender, Elazig Merkez ve Qevresinde Ziyaret
Yerleri ile Ilgili Inanf Ve Uygulamalar
223
mevlit, Yasin okutma, kurban ve yiyecek seklinde
gerfeklestirilir. Yore halki arasmda buradaki pinarm
suyunun 1/8 zemzem suyu ile kansik olduguna dair bir
inane var. Idrar yollan iltihaplanmasma iyi geldigine,
bobrek taslarmi dusiirdiigune inamlir. Ayrica bu sifali
suyun ic hastahklan giderdigine ve olum doseginde olan
hastalarm ise ruhlarmi rahat teslim etmesine faydah
olduguna da inamlir.
Gozerekli Molla Muhammed'in hanimi Ay§e Ana
Ulukent (Hiiseynik) mezarhgmda medfundur 194 . Sadece
makam (riirbegah) bolumiinden olusan tiirbenin
tavanmm tarn ortasmda beton bir kubbe bulunmaktadir.
Ayse Ana hocasi Kovman seyhi Molla Mustafa'nm istegi
ve telkini dogrultusunda, Molla Muhammed ile evlenir.
Kur'an-i Kerim okumasmm di§mda bir ilmi olmamasma
ragmen, sahip oldugu iistiin hafiza ve kabiliyet
sonucunda, evlendikten sonra Molla Muhammed'in
okudugu kitaplan hafizasmda tutar ve yanma gelenlere
90k tesirli sohbetler yapar. Molla Muhammed'in
ogrencisi olan Molla Bahri, Ay§e Ana'nm sahip oldugu
bu kabiliyeti soyle anlatir: " Hocamizm evine giderdik.
Hocamiz bize sohbet ederdi. Biz Ayse Ana'nm
sohbetlerini daha 90k severdik. Hocamiz bir konu
194 KIYAK Abdiilkadir, Elazig ve Yoresinde Ziyaret Fenomeni
Uzerine bir Din Bilimi Ara§tirmasi, Doktora Tezi, Erciyes
Uni., Kayseri, 2010
224
hakkmda kitaplarda ara§tirma yaparken Ay§e Ana,
"Seyda filan kitabi ag o konu falan sahifededir", derdi.
Ay§e Hanim kocasi Molla Muhammed'den sonra
vefat eder. Tiirbe, Elazig merkezde yer aldigmdan yihn
her mevsiminde, haftanm her giinii ziyaret edilir. Buraya
her tiirlii dilek, dert, sikmti ve hastahklar i^in
gelinmektedir. Aynca, daha 90k gen9 kizlar kaderlerinin
a9ilmasi ve 90cugu olmayan kadmlar da 90cuk sahibi
olmak amaciyla, korkmu§ olan 90cuklarla huysuzlugu
bulunan 90cuklar bu psikolojik durumdan kurtulmasi i9in
bu ziyarete getirilir. Yore halkmca tiirbe inanarak ve halis
bir niyetle ziyaret edildigi takdirde niyet ve maksatlarmm
ger9ekle§ip sikmtilarmm bertaraf olacagma inamhr.
Ziyarette yatan zatm yiizii suyu hiirmetine Allah'tan §ifa
iimit edilir.
225
Aricak Evliyalan
Ancaklilarm, Arapca el yazmasi bir secerede
Kerbela olaymdan sonra buraya gelip yerlesen Mustafa
£elebi'nin cocuklan olduklan soylenmektedir. Mustafa
£elebi'nin Mirvan'daki niifusunun artmasi ve komsu
asiretlerle olan iyi iliskileri Simserkislileri telasa dusiiriir.
Arasi acilan iki kabile zamanla catismaya baslar. Bu
catismalar neticesinde Mustafa £elebi o zamanlar
Palu'da bulunan Uc Beyi Kara Cimsit Bey kabilesinin
himayesine girer. Bu olaylar ana yerlesim yeri olan
Ancak'm (^aldiran Savasi'ndan sonra temellerinin
atildigini gosterir. Aricak bu tarihe kadar Mirvan diye
amlmaktadir. Osmanhlarm egemenligine girince
Karabegan (Karabegler) olarak amlmaya baslanmistir.
1 960 yilmdan sonra Aricak olarak degistirilmis ve halen
ismi aynidir. 1972 yilmda merkez Aricak Koyii olmak
iizere Saman ve Giimiiskaya koyleri ile birlestirilerek
belediye teskilati kurulmustur. 1987 tarihinde ilce
hiiviyetine kavusur.
§eyh Yusuf, ilceye 12 km. mesafedeki Bozgavu§
koyiinde yer alan bir mezar ziyaretidir 195 . Mezarm etrafi
195 KIYAK Abdiilkadir, Elazig ve Yoresinde Ziyaret Fenomeni
Uzerine bir Din Bilimi Ara§tirmasi, Doktora Tezi, Erciyes
tfni., Kayseri, 2010
226
dairemsi olarak taslarla cevrilmis olup bir giris kapisi
bulunur. Seyh Yusuf un Hz. Omer'in neslinden oldugu
rivayet edilir. Bu kabir ozellikle Persembe giinleri ziyaret
edilmektedir. Buraya gelen ziyaretciler mezarm
bulundugu alanda bir iki saatligine sifa amaciyla
uyumaktadir. Ziyarete felc hastaligi basta olmak iizere
diger bedeni-fiziki (ozellikle bel ve diz) rahatsizhklardan
kurtulma amciyla gidilmekte ve dua ile Cenab-i Hakk'tan
sifa istenilmektedir. Ziyaret sirasmda mezarm etrafmda
salavat okunarak donuliir ve dua edilir.
Baskil Evliyalan
Selfuklularm Anadolu'ya girmesiyle bolge Artuklu
Beyligi'nin yonetimine gefer 196 . Yore Anadolu Selfuklu
Devleti'nin hakimiyetinden sonra 1514 yilmda Yavuz
Sultan Selim'in dogu seferi sirasmda Osmanh
hakimiyetine girer. Cumhuriyet donemine kadar Harput'a
bagh bir belde olarak yonetilmis olan Baskil, 1926 'da
ilce oldugu zaman, bugunkii yerinden 4 km. uzakhktaki
Baskil Mahallesinde bulunuyordu. 1928 yilmda
Nazarusagi'na tasmir. 1929 yilmda Sefkat Mahallesine,
1933 yilmda yeniden Baskil Mahallesine, ardmdan
196 KIYAK Abdulkadir, Baskil ve ^evresinde Yaygin Halk
inamslan, Yiiksek Lisans Tezi, Firat Uni., Elazig, 2005
227
yeniden bugunkii yerine nakledilir. Il9e birbirinden uzak
dort mahalleden meydana gelmistir. Il9eye bagh 62 koy
ve 203 mezra mevcuttur. Il9e merkezinde ziyaret mekani
olarak, 1 mezar, bir ziyaret tepesi yer alir. il9enin
koylerinde 11 tiirbe, 14 mezar, 2 kutsal tas, bir Sah
ismail'm £adin tespit edilmistir 197 .
Seyh Aziz Efendi, il9enin Sefkat Mahallesinde
medfun olup burasi bir mezar ziyaretidir 198 . Kabri yerden
yanm metre yiikseklige kadar beton sivayla yapihp, bas
ve ayak kismmda mezar taslan bulunmaktadir.
Kabrin uzerindeki levhada, "Macirlikte Bingol'tin
Karhova il9esinin £atag Koyii'nden gelip Baskil §evkat
Mahallesinde vefat etmistir. §eyh Aziz Efendi §eyh Keki
Efendi'nin kardesidir. 1926 yilmda vefat etmistir.
§evkat'a 9oban olarak gelmis ve mezarm sanliga iyi
geldigi biliniyor" seklinde bir bilgi yer almaktadir.
Yore halki tarafmdan abid ve zahid bir zat olarak
kabul edilen bu zatm kabri, sanhk hastahgma
yakalananlar tarafmdan yogun olarak ziyaret edilir.
Sanhk hastalan bu ziyarete gelip dua ederler. Mezarm
topragmdan alarak suya kanstinp yikamrlar. Bu sekilde
sifa limit ederler. Sanhk hastahgi yamnda 90cugu
197 KIYAK Abdulkadir, Elazig ve Yoresinde Ziyaret Fenomeni
Uzerine bir Din Bilimi Ara^tirmasi, Doktora Tezi, Erciyes
Uni., Kayseri, 2010
198 KIYAK Abdulkadir, Elazig ve Yoresinde Ziyaret Fenomeni
Uzerine bir Din Bilimi Ara^tirmasi, Doktora Tezi, Erciyes
Uni., Kayseri, 2010
228
olmayan kadmlar da burayi ziyaret etmekte ve
cocuklarmm olmasi icin dua etmektedirler.
Ziyaret Tepesi, il9enin §efkat Mahallesinde
Ziyaret Tepesi adi verilen mevkide yer alir 199 . Buradaki
tiirbe sadece makam kismmdan olusup herhangi bir
mimari ozelligi bulunmamaktadir. Daha onceleri burada
yer alan agac ve mezar ziyaret edilirken, yore halkmdan
Haci Peker isimli sahsm ailesinden bir kisi riiyasmda
burada iki sehit oldugunu goriir ve bu riiya iizerine bu
tiirbeyi yaptinr. Giinumuzde bu ziyarete akli dengesi
bozuk olan kisiler, korkmus olan cocuklar ve cocugu
olmayan kadmlar getirilmekte ve Allah'tan sifa limit
edilmektedir. Yapmm duvarma asih tabelada bu tiirbede
yatan zatm adinin "§eyh Muhammed" oldugu bilgisi yer
alir.
Musa Havrani tiirbesi, il9eye 12 km. mesafede
bulunan ve eski ismi §eyhan olan Akdemir koyiinde, koy
camii bitisiginde yer alir 200 . Tiirbe iistii catih olup sadece
tiirbegah boliimiinden olusmaktadir. Musa Hervi'nin
sandukasi giriste sol tarafta bulunup karsismda, yani
kible tarafmda ise mihrap ve ucrii mazgal (lsiklandirma)
199 KIYAK Abdiilkadir, Elazig ve Yoresinde Ziyaret Fenomeni
Uzerine bir Din Bilimi Ara§tirmasi, Doktora Tezi, Erciyes
Uni., Kayseri, 2010
200 Koy Seyyit soylu "§eyhan" a§iretinden gelmektedir.
§eyhanh a§ireti Aku§agi koyii, Alangoren, Karagedik gibi
koylere yerle§mi§tir. Bolgeye 1300'lerde Iran'dan gelmi§
oldugu anlatihr. Koy Bizans doneminden kalma kale kahntilan
ile eski bir yerlesim yeri oldugunu gosterir. Burada bir
Hristiyan mezarhgi oldugunu gosteren mezar taslan mevcuttur.
229
sistemi mevcuttur 201 . Yore halki tarafmdan bu zat "Musa
Hervi, Musa Hervani" gibi isimlerle bilinir. Anlatildigma
gore, Hevran yoresinden buraya binbasi riitbesiyle tayin
edilmistir. Anadolu'da biiyiik fetihlere komutanhk
yapmis, bu fetihler sirasmda bugiin tiirbesinin bulundugu
alani da karargah olarak kullanmistir. Musa Hervi'nin
ilim ve riitbe olarak Pir Hasan Zerraki ve Abdulvehhab
Gazi ile ayni seviyede oldugu soylenir. Musa Hervi'nin
Harput'ta yer alan Ahi Musa Mescidi ve Turbesi'nde
medfun zatlardan biri ve Elazig'a bagli eski ismi Hozik
olan Catalharman koyiinde Nazir Baba Zaviyesinde
medfun zatla bir isim benzerligi bulunmaktadir.
Bu ziyaret hem Alevi hem de Siinni inanca sahip
vatandaslanmiz tarafmdan ziyaret edilir. Haftamn her
giinii ziyarete gelinir. Buraya daha 90k ruh hastasi, felcli
hastalar ve cocugu olmayan kisiler gelmektedir. Sanduka
iizerinde bulunan taslar sifa amaciyla viicudun agriyan
yerlerine suriilur. Anlatildigma gore, tiirbeyi define
amach olarak afmaya gelmisler. Gelen kisilerden iferide
kazi yapan kisi siddetle 9arpihp fel9 olmus,bir sure sonra
da vefat etmistir. Tiirbe alamnda kurban kesme yeri de
bulunmaktadir. Burada adagi olan ziyaretciler kurban
kesmektedirler. Eskiden burada kurban kesme olayi
giinumuze gore daha fazlaymis. Ayrica kurban etlerini
pisirmek i9in ocaklar da bulunmaktadir. Gelen
201 KIYAK Abdiilkadir, Elazig ve Yoresinde Ziyaret Fenomeni
Uzerine bir Din Bilimi Ara§tirmasi, Doktora Tezi, Erciyes
Uni., Kayseri, 2010
230
ziyaret9ilerin bir kismi sandukanm etrafmda donmekte ve
sandukanm ortiisiinii opmekte ve yiiziine siirmektedir.
Seyyid Hoca da denilen Seyh Sait'in kabri tiirbe
halinde olmayip etrafi taslarla cevrili basit bir mezar
ziyareti seklindedir 202 . Evi ve makami Dervisdere
mezramda bulunup, evinde kendisine ait kilic, biiyiik bir
masa vb. ozel esyalan mevcuttur. Seyh Sait'in kabri
Dervisdere'de bulunmayip il9eye 36 km. mesafede
bulunan Akugagi koyiine bagh Sigdin mezrasmda yol
iizerinde bulunur. £ok biiyiik bir evliya oldugu soylenen
bu yiice zatm Bagdat'tan buraya geldigi ve Seyyid Nursi
siilalesinden oldugu rivayet edilir 203 . Anlatildigma gore,
Seyit Hoca 14 koyiin vergisini toplarmi§. Onu istemeyen
bazi kimseler, vergi kacirdigi gerek9esiyle padi§aha
§ikayet ederler. Padi§ah'm emriyle Keban il^esi
muhitinde yer alan bir firma Seyit Hoca'yi atarlar fakat o
yanmaz. Daha sonra padi§ahm ikinci bir emriyle bir defa
daha firma atarlar. Bu defa seyit Hoca ciibbesinin altma
bir 90cugu saklar. Firmdan tekrar 9ikardiklarmda her
ikisinin de yanmadigim goriirler. (^ocuga nerede oldugu
sorulunca 90cuk, "sabaha kadar karh bir dagm
tepesindeydim", cevabim verir. Bu olaydan sonra Seyit
Hoca hakkmda yedi padisahm miihriinii tasiyan bir
202 KIYAK Abdiilkadir, Elazig ve Yoresinde Ziyaret Fenomeni
Uzerine bir Din Bilimi Ara§tirmasi, Doktora Tezi, Erciyes
Uni., Kayseri, 2010
203 KIYAK Abdiilkadir, Baskil ve Qevresinde Yaygin Halk
inam§lan, Yiiksek Lisans Tezi, Firat Uni., Elazig, 2005
231
ferman yazilmis, Seyit Hoca ve havalisi artik rahatsiz
edilmemistir.
Kabrinden ziyade evi bir ziyaretgah (ocak) olarak
koturiim ve fel9li hastalar basta olmak iizere 9esitli
hastaliklar icin ziyaret edilerek dua edilir. Aynca evinin
giineybati kosesinde yer alan ocagm topragmdan almip
suya karistinhr. Bu sudan i9en veya yikanan hastalarm
iyilesecegine inamhr. Yore halkmdan bazilan isminin
"Sait" oldugunu soylerken bazilan da hem isminin hem
de kendisinin "Seyyid" oldugunu soylerler. Gosterdigi
kerametler sonucunda devrinin Sultam tarafmdan
kendisine berat verildigi ve bu beratla kendisinin ve
neslinin askerlikten muaf tutuldugu soylenir. Ayrica alim,
kamil, fazil ve salih bir mii'min oldugu koy sakinleri
tarafmdan beyan edilmektedir. §eyh Sait Efendi'nin
nesline ve neslinin malma yaptigi dua miinasebetiyle
siirulerine kurtlarm zarar vermedigi, bag ve bah^elerine
de hirsizlarm giremedigi nakledilir. Hirsizhk i9in
girenlerin basma ise mutlaka bir felaketin geldigini ifade
etmistir. Eskiden burasi yore halki ve 9evre illerden
gelenler tarafmdan yogun olarak ziyaret edilirmis.
Yusuf Baba tiirbesi, il9enin Akugagi koyiinde
medfundur 204 . Turbe, koyiin biraz alt tarafmda bugiin
harabe olan eski bir yerlesim yerinde bulunmaktadir.
Tiirbenin iistii 9atih olup sadece bir tiirbegah odasmdan
olusmaktadir. Bu tiirbenin eskiden 9esitli rahatsizhgi
204 KIYAK Abdiilkadir, Elazig ve Yoresinde Ziyaret Fenomeni
Uzerine bir Din Bilimi Ara§tirmasi, Doktora Tezi, Erciyes
Uni., Kayseri, 2010
232
bulunan kisiler tarafmdan sik9a ziyaret edildigi anlatihr.
Turbeye daha 90k fel9li hastalar, sara hastalan, sinirsel
rahatsizhklan bulunanlar gelirlermis. Ziyarete gelen
kisiler burada Kur'an okuyup sevabmi bagislamakta ve
dualar edip Allah'tan sifa limit etmektedirler.
Pir Halil'in mezan il9eye 29 km. mesafede
bulunan A§agikulu§agi koyiinde medfun olup etrafi
taslarla 9evrilmis bir mezar ziyaretidir 205 . Koyiin bir km.
kadar dismda bir tepede kabri bulunur. Mezarm bas
kismmda iizerinde herhangi bir yazi bulunmayan bir
mezar tasi mevcuttur. Mezarm bulundugu alanda dilek
agaci mevcuttur. Bu agaca, ziyarete gelen kisiler dilek
tutup bez baglarlar. Eskiden Pir Halil mezan hastalar ve
ziyaret9iler tarafmdan 9ok9a ziyaret edilmesine ragmen
gunumiizde bu ziyaretlerin olduk9a azalmis oldugu
soylenir.
Haci Hasan Baba tiirbesi, il9enin 3 km.
kuzeyindeki Dogancik koyiinde, Yatih Bolge ilkogretim
Okulunun giiney batismdadir 206 . Cami, tiirbe ve
misafirhane gibi bolumler aym 9ati altmda toplanmistir.
Yapi kirma 9atili, sac kaphdir. Yapiya dogu yoniinden
girilmekte ve giristen sonra boydan boya uzanan bir
koridor bulunmaktadir. Girisin sagmda ziyaret9ilerin
205 KIYAK Abdulkadir, Elazig ve Yoresinde Ziyaret Fenomeni
Uzerine bir Din Bilimi Ara^tirmasi, Doktora Tezi, Erciyes
Uni., Kayseri, 2010
206 iqyak Abdulkadir, Elazig ve Yoresinde Ziyaret Fenomeni
Uzerine bir Din Bilimi Ara^tirmasi, Doktora Tezi, Erciyes
Uni., Kayseri, 2010
233
kalmasi i9in merdivenle 9ikilan boliimler, cami girisi,
devammda ortasmda kapi afikhgi olan ve iki metreyi
bulan yarim duvar ile ayrilmis bos mekana ge^ilir. Bu
mekamn bati duvarmda iki list pencere vardir. Bati U9taki
bolumiin ortasmda bulunan kapi a9ikhgi ile giineydeki
tiirbe boliimune ge9ilir. Tiirbe olarak diizenlenen bu
mekanda sahidesi bulunmayan sembolik bir sanduka yer
alir. Turbe kismi, dogu bati dogrultusunda dikdortgen
seklinde uzanan yapinin kuzey bati kosesinde, kare bir
mekan olarak yer almaktadir. Yapida siis unsuru ve
kitabe bulunmamaktadir. 1960'h yillarm sonlarmda yapi
bugiinkii seklini almistir.
Yorede Tiirk iskani a9ismdan onemli katkisi olan
§eyh Hasan Zaviyesi'nin Osmanh doneminde XVIII.
yiizyila kadar faaliyetini surdiirdugu belirtilmektedir.
1881 yili salnamesinde "§eyh miisarun-ileyh merkeze
sekiz saat mesafede vaki Melul Usagi nam karyede
metfun bir ziyaretgah-i mahsustur" seklinde bilgi verilir.
Anlatildigma gore, Haci Hasan Baba, Peygamberimizin
amcasi Hz. Abbas 'in soyundandir. Anadolu'nun
Tiirklesmesi ve islamlasmasi siirecinde miicadele etmis
ve bu topraklarda sehit olmustur.
Arastirmaci yazar Halis Osmanh, yaptigi inceleme
sonucunda Hasan Baba ile ilgili olarak su kayda
rastlar 207 . "Imam Hasan hatin i9in §eyh Yusuf un oglu
207 Bolgenin bir^ok mahkemesinde gorev alan Halis Osmanh,
Elazig'in Baskil il^esinde dogdu. Ailesinin gonderdigi bir
egitim kurumunda Arap?a, Fars?a ve Osmanhca ogrendi. Firat
iizerine kurulan Karakaya Baraj Golii nedeniyle istimlak edilen
234
§eyh Musa'ya ister padisah ve ister beylerbeyi olsun
hiirmet etmezse cedlerine lanet olsun. §eyh Musa'nm
atalan keramet sahibi idi. Cetleri tasa binmisler,
karayilam kamci etmisler, sabah namazmi Diyarbakir'da,
oglen namazmi Mekke'de ve ikindi namazmi yine
Diyarbakir'da kilmislardir. Demislerdi; padisah veya
beylerbeyi olsun bunlara (Haci Hasan Baba nesline) izzet
ve hiirmet layiktir. Kim izzet ve hiirmet etmez ise onlara
izzet ve hiirmet gostermeyin. (Haci Hasan Baba Nesli)
bunlar Hz. Muhammed ve Hz. Ali'ye izzet ve hiirmet
etmislerdir. Haci Hasan Baba yine sabah namazmi
Diyarbakir'da oglen namazmi Mekke'de yine cetleri gibi
Allah' in yardimiyla tasa binmisler karayilam kamci
etmislerdir."
Halk arasmdaki rivayetlere gore bes kardes
olduklan ve bes kardesin de Baskil cevresinde sehit
diistiikleridir. Bunlardan biri yine koy simrlan icinde
asagi (^orgoris'te yer alan ve yine kendi adi ile amlan
Melik Baba tepesinde olup mezar yeri net bir sekilde belli
degildir. Tahmini bir yer taslarla cevrilmistir. Buraya da
yilm 9esitli donemlerinde ziyaretler yapilmaktadir.
Haci Hasan Baba vakfmm arazisi bu gun Dogancik
koyliisii ve sonradan Hacimustafa (Kurmiyan) koyiinden
gelenler tarafmdan kullamlmaktadir.
arazilerde fikan ihtilaflar nedeniyle adli komisyonlarm onayi
ve gorevlendirmesi sonucu 1872 yihna dayanan Baskil Tapu
Mudurlugiindeki Osmanh donemine ait tapulan inceledi.
Yargitay'in talebi iizerine Inonu Universitesi Fen Edebiyat
Fakiiltesi Tarih Boliimu'riden de uzmanhk belgesi aldi.
235
Haci Hasan Baba tiirbesi akil ve ruh hastalan,
fel9li hastalar, focugu olmayan kadmlar, erkek 90cugu
isteyen kisiler, sara hastalan fogunlukta olmakla beraber
her turrii hastahga sifa amaciyla ziyaret edilmektedir.
Ziyarete getirilen hastalarm bir kismi burada sifa bulmak
amaciyla bir iki saatligine yatinhr. Bir kisim hastalar ise
burada sabahlamaktadirlar. Ayrica kismeti kapah olan
gencler kismetlerinin a9ilmasi, issiz olanlarm is bulmasi
ve ailevi sorunu olanlarm bu sorunlardan kurtulma
niyetiyle burayi ziyaret etmektedirler. Ziyarete gelenler
ama9 ve maksatlarma ulasmca buraya tekrar gelmekte
kurban kesip tasadduk etmektedirler. Ayrica cocuklan
askerden donenler, iiniversite smavi gibi smavlan
kazananlar ve ge9irdigi kotii bir kazadan kurtulanlar da
burada siikiir amaciyla kurban kesmekte ve tasadduk
etmektedirler. Bugiin 90k sayida insan bu tiirbeyi ziyarete
gelmektedir. Daha 90k ruhsal rahatsizhklan olanlann ve
fel9 ge9irenlerin iyilesmesi i9in gelinir. Ziyaret9ilerin
biiyiik bir kismi geceyi tiirbe i9erisinde yatarak ge9irirler.
O gece gordiikleri riiyalardan 9ikanlan mesajla
hastalarmm iyilesip iyilesemeyecegini anlarlar. Her yil
artarak devam eden bu ziyaretler esnasmda kurbanlar
kesilir, mescit boluiminde namaz kilmarak dualar edilir.
Osmanhlarm ilk doneminde bu zat hakkmda
verilen bir ferman ve beratla burasi vakfa baglanmistir 208 .
§eyh Hasan Baba verilen bu berata gore Peygamberimiz
208 Aydogmu§, Giinerkan; Harput Kiiltiiriinde Din Alimleri,
Elazig, 1998
236
Hazreti Muhammed'in amcasi Hz. Abbas'm soyundandir.
Berattaki soy kiitugune bakihrsa babasi Haci Seyyid
Mustafa'dir. Oglu olarak Davud ismi ge9mektedir 209 .
Baskaca oglu ya da kizinin olup olmadigi
belirtilmemistir. Yine bu soy kutiigunde §eyh Hasan'm
oglu Davut, Davut'un oglu Mehmet, Mehmet'in oglu da
Arap Baba olarak isimlendirilmistir. Harput'da ki Arap
Baba'nm §eyh Hasan soyundan gelmesi dolayisiyla de
bunun Peygamber Efendimizin Amcasi Abbas'a kadar
ulasmasi oldukca ilgin9tir. Bir diger ilgin9 nokta da, Arap
Baha'nm oglu Bedri, Bedri'nin oglu Hasan, Hasan'm oglu
Ishak, Ishak'm oglu da Balak Gazi olarak belirtilmesidir.
Halbuki, tarihi kaynaklarda Balak Gazi'nin Artuk Bey'in
torunu oldugu, babasmm da Behram Bey olarak ge9tigi
bilinmektedir 210 .
Haci Hasan Baba, oyle anlasihyor ki,
Tiirklerin Anadolu'ya gelislerinden 90k once burada
medfundu. Islam ordularmm yoredeki fetihleri sirasmda
§eyh Hasan Baba'nm da burada sehit diistiigu ya da vefat
ettigi samlmaktadir. Bu berat ve fermam Tiirk9elestirip
mescit bolumiine asan Halis Osmanh'nm da belirttigine
gore, §eyh Hasan riitbeli bir asker olup, kahraman bir
Islam savas9isidir. Arap ordularmm Anadolu'yu
fetihlerinde gorev aldigi dusiinulmektedir.
209 KIYAK Abdiilkadir, Baskil ve Qevresinde Yaygm
Halk inam§lan, Yiiksek Lisans Tezi, Firat Uni., Elazig, 2005
210 Halep'te Hz. Ibrahim Makami'na gomiilen ve Lahdi §am
Milli Miizesinde bulunan Balak Gazi 1115 yihnda, Harput ve
yoresini eline ge?irerek Artukogullan donemini ba§latir.
237
Il9eye 39 km. mesafede, Firat kiyismda olan ve
eski ismi Adaf olan Kumlutarla yaklasik 35 haneli bir
koydiir 211 . Koy mezarhgi iki bolumden olusmaktadir.
Giineyde kalan Arhasoglu mezarhgmda kii9uk bir
tiirbenin yikmtisi bulunmakta ve olduk9a ozenli olarak
kesme taslardan yapilmis olan bu tiirbenin iki ayagi, bir
kemeri ve kismen kose ii9genleri guniimuze gehnis, geri
kalanmm ise kisa sure once yikilmis oldugu soylenir. Her
iki mezarhkta da 90k sayida tas sanduka mezar var.
Kitabeli mezarlann i§9iligi olduk9a iyidir.
Adaf koyliileri bugiin 9ogunlukla IstanbuPda
oturmaktadir. Koy Karakaya baraji golii i9inde kalmistir.
Buradaki tarihi degeri olan Sel9uklu ve Osmanli
donemlerine ait sahideler ve sandukalar sulara
gomulmustur.
Adaf koyiinde 119 onemli ziyaret mekam vardir.
ilki, §ih Bahsis Tiirbesi ve Tekkesi olup Utebay Ailesi,
dede ve tekkesin olarak bu yerlerin sorumlulan idi. Bu
koyde de §ih Bahsis neslinden dedeler vardir.
§ih Bahsis, Adaf yoresine gelerek yedi koyii
kendine baglar ve yeni bir asiret yapilanmasi olusturarak,
adma da "Bahsisli ya da Bahsayislu" cemaati ve oymagi
denir. Anlatildigma gore, Sel9uklu Sultani Alaeddin
Keykubat, bu yoreyi §ih Bahsis'e vakfeder. §eyhlik
beratmi ve seyyidlik seceresini de onaylar. Daha sonra
Kerbela Tekkesi'nden alman secereler de vardir ki bu
belgeler Hiiseyin Utebay ailesindedir. Muhtemelen §ih
211 Ismail Onarh
238
Bahsis 13.yiizyil sonuna kadar yasamistir. Diger taraftan,
Ertena Ogullan'ndan ve Beyligin kurucusu Alaeddin
Eretna (1335-1352) Beyi, Karamanogullan'nm elinden
kurtararak tahtma iade eden bir Bahsayis Bey vardir.
Kayseri Miizesindeki mezartasmda olum tarihi 1347
olarak yazihdir. §ah Kutlug Hatun'un oglu Haydar
Bey'in oglu Bahsayis olarak belirtilmistir.
ikincisi, Bezm-i Besten riirbesi olup Alo Dede
ailesinin sorumlulugundadir.
U9iincu tiirbe, Yedi Kisi Tiirbesidir ve burasi da
Kel Mehmetler ailesinin sorumlulugunda idi.
Bu ziyaretlere getirilen kurbanlar ve adaklar anilan
aileler tarafmdan organize edilerek koy halkma
iilestirilirdi. Koyde ayn-i Cemler dede ailesince, yani §ih
Bahsis Ocakhlarmca icra edilirdi. Onarh'nm
makalesinden, bugiin ise, §ih Bahsis Ocagi dedesi olarak
Hiiseyin Utebey'in, istanbul'da geleneksel olarak dini
gorevini mutat zamanlarda icra etmekte oldugunu
ogreniriz.
§ih Bahsis' e ait 90k sayida menkibe, rivayet ve
efsane anlatihr. Basta Onar ve Ataf koyleri olmak iizere,
§eyh Hasan, Mutmur, Atabek, Korucuk, Kale, §abanlar,
Hastek, Nimri gibi koylerde farkh anlatim bi9imleriyle
guniimuze kadar bu soylenceler gelmistir. Dr.
Kaygusuz'un Onar koyiinden derledigi soylenceye gore,
§eyh Hasan oglu §ih Bahsis'i 119 kez denemeye tabi tutar.
§ih Bahsis bu smavlarm \i9unde de basanh olur. Oglunun
bu basanlarmi goren §eyh Hasan, asiretinin iki bash
olmamasi i9in oglunun baska bir yerde yurt edinmesine
239
ve a§iretini olu§turmasma miisade eder. Bu 119 soylence
§6yledir:
"§ih Bahsis deli dolu bir yigitmis, ermis mi
ermis! Kafasi estikce gozden kayip olup, iraklari
dolasip gelirmis... §eyh Hasan oglunun boyle sik sik
ortahktan yitmesinden; O'nun bir yurt arama, bir y ere
yerlesme, obasini kurup ayri oturma ozlemi duydugu
yargisina varip; sinamaya-denemeye qagirmis. Bu bir
ok atma yarismasiymis, baba He ogul arasinda. Ilk
oku §eyh Hasan atmis Nisangdh 'tan; ok koyiin
kuzeyindeki, Araplar Tasi 'mn bulundugu yere
dusmiis. §ih Bahsis aym yerden oku firlatmis,
babasindan yaklasik 70-80 metre yukari ilerisindeki
Dikmetas 'a ulastirmis. "
"Yine bir giin, baba-ogul, Buyuk Ocak
tekkesinin onundeki kerevette oturuyorlarmis. Giines
kizil isiklarini Goldagi 'mn ardina saklarken, qobanlar
da sigirlarini koye dogru haylamakta imisler.
§eyh Hasan: "Bak, Bahsis!.. Nisangdh 'dan asagi bir
inek geliyor, goruyor musun?.. " demis. O da:
"Goriiyorum, §eyh Babam, yakinda doguracak, gebe
(kunnaci) bir inek. " demis §ih Bahsis.
§eyh Hasan: "Inegin karmndaki dananin alninda ak
var, aim bassikl " demis.
§eyh Bahsis ise: "Hayir, benim can babam,
dananin alninda ak yoktur. Sizin o gordugunuz,
dananin kuyrugunun ucundaki ak, dolanip alnina
gelmis.. " demis ve bahse tutusmuslar.
240
Bu konusmadan bir sure sonra inek dogurur ve
dananin aim bassikhr. Sih Bahsis 'in soyledikleri
dogru gikar. Boylece, babasi karsisinda ikinci bir
sinavi da kazanmis olur.
Seyh Hasan iki sinavinda da basarih olan
ogluna bu kez farkh; Alevi ogretisinin temel inang
dlgiitlerinden olan, "don degistirme" yani "bir
kahbtan baska bir kahba girme" seklinde tezahiir
etmeye karar vermis... "
§ih Bahsis gunlerden bir gun, bir gift okiiz
onunde §eyh Qayiri 'na gifte giderken, kayahk bir yer
olan Naldoken'de birden ejderha gibi kocaman bir
yilan karsisinda beydah olmus. Irkilmis ve kendisini
gabuk toparlayarak, yilana simsek gibi bakarak, tek
bakista onu tammis ve soyle demis:
"Benim babam olmayasin;
Bana sinak salmayasin;
Ben bir tasa egilince,
Sen gagila dolmayasin...
Bu deyisinden sonra Sih Bahsis, tas ahp atmaya
egilmeden daha; ruzgdr estirircesine semah donen
Seyh Hasan Baba yilan donundan silkinerek gikar. Ve
soyle der: "Ug sinavi da kazandin. Benim yigit
ogluml.. Haydi ugur olal.. " diyerek gozden
kaybolur...Buyuk Ocak Tekkesi'nde "Irfan Ayn-i
CemV'nde "Kocalar MeclisV'nde Seyh
Hasan; "Tamam oglum " der, Sih Bahsis 'e, "Sen artik
kendine yeter duruma geldin. Beni de gegtin giigten
241
yana. Iki ba§ bir kazan da kaynamaz. Iki §eyh bir
posta da oturmaz. Var kendine bir yurt edin. " der ve
oglu iqin dua eder. "
§ih Bahsis kendine Oner Koyii'nde bir tekke
yaptirmis, ama burada artik bu olaylardan sonra durmak
imkansizhgim anlamis. Kendine yeni bir yurt edinip, yeni
talipler, muhipler saglama yolunu secmis. Babasi §eyh
Hasan ile yansmasi sonucu, §ih Bahsis'in basanli olmasi,
onu Onar koyunii terk etmek zorunda birakmis. §ih
Bahsis, Firat kiyismda bir koy kurmus admi da "ATA-
AF" koymus. §eyh Hasan oglunun bu baskaldinsma ve
aralarmda gecen olaylardan dolayi ogluna kinlmis.
Ancak daha sonradan babasmm kendisini bagisladigmi
ve aralarinin diizeldigini, kurdugu koyiin admdan da
anlasilmaktadir.
§eyh Hasan ile oglu §ih Bahsis, Firat Boyu
fetihlerinde anlasmazhga diiserler. Bu fetihlerde §ih
Bahsis basanli olur. Bunu goren §ih Hasan da oglunu
bagislar. §ih Bahsis'in "§eyhlik Berati"nm olmasi ve
bugiinku Kumlutarla (Ataf) koyiinii de Alaeddin
Keykubat tarafmdan vakfedilmesi soylenceleri
dogrulamaktadir.
Pir Kemal Tiirbesi il9eye 27 km. mesafede
bulunan Resiilkahya koyiinde, koye 3-4 km. mesafede
diiz bir alanda bulunur 212 . Herhangi bir mimari ozelligi
212 Resulkahya, Karoglu, Kulu§agi koylerinin kurucularmin
karde§ olduklan ve bolgeye tahminen 700 yil once
yerle§tikleri, Resulkahya koyiiniin kurucusu Resul'un sagir
242
bulunmayan tiirbe, iistii ^atili olup ziyaretgah ve ziyaretfi
odasi olmak iizere iki bolumden olu§maktadir 213 .
Tiirbenin hemen kar§ismda yine biri ziyaret9ilerin
kalacagi digeri ise mutfak olmak iizere iki odadan oiu§an
bir yapi mevcuttur. Rivayete gore, Pir Kemal buraya
Rumlarla sava§mak i9in gelmi§ ve burada §ehit
du§mu§tiir. Koyiin batismdaki Mahmut ishak Dagmda ve
giineyindeki §alel dagmda bu daglara ismini de veren
ok9ular sava§ sirasmda Pir Kemal' e destek 9ikmi§lardir.
Ziyaret 9evresinde §ehit mezarlan da bulunmaktadir.
Tiirbeye 90cugu olmayan kadmlar 90cuk sahibi olmak,
felfli ve ruh hastalan ba§ta olmak iizere 9e§itli
rahatsizhklar i9in gelinmektedir. Ziyaret9ilerden bir
kismi belli ama9 ve maksatlarma ula§mak i9in
yaptirdiklan muskalan ziyaret duvarma asmaktadirlar.
Ziyaretin hemen yamnda yer alan ziyaret agacma yildinm
isabet etmi§ ve kurutmu§tur. Ba§larma musibet gelmesi
korkusuyla kimse bunu yakmak i9in evine
gotiirememi§tir. Bu kuruyan aga9 gelen ziyaret9iler
tarafmdan kullamlmi§tir. Gelen ziyaret9ilerden adagi
olanlar kurban kesmekte ve tasadduk etmektedir.
oldugu, bu yiizden bu koyiin diger admin da Sagirlar Koyii
(veya mahallesi) oldugu rivayet edilir.
213 KIYAK Abdulkadir, Elazig ve Yoresinde Ziyaret Fenomeni
Uzerine bir Din Bilimi Ara^tirmasi, Doktora Tezi, Erciyes
Uni„ Kayseri, 2010
243
Molla Siileyman'm mezan Resillkahya koyiinde
Pir Kemal turbesinin hemen kar§ismda yer alir 214 . Burasi
yakla§ik bir metre yiikseklige kadar etrafi ta§larla
6rulmu§ bir mezar ziyaretidir. Molla Siileyman'm Nak§i
me§ayihmdan oldugu soylenir. Mu§ Varto'dan Rus
i§galinde gofiip buraya yerle§mi§tir. Seferberlikte
Ruslarm Bingol, Mu§, Erzurum, Erzincan istilalan
sonucu Elazig' a gelerek Ge9ili mezrasma yerle§ir 215 .
Burada ilmi sohbet ve faaliyetlerde bulunur. Vefat edince
de yakmlan tarafmdan Resiilkahya koyiine getirilip
defhedilir.
Abdulvehhab Gazi tiirbesi, il9eye 49 km.
mesafede Suyatagi koyuniin Kale mezrasi smirlan
i9erisinde yer ahp, ismini bu ziyaretten alan Abdulvehhab
Gazi dagmm yamacmda bulunmaktadir 216 . Eskiden Cevre
ve Bilalu§agi koyleri arasmdaki yiiksek dagm alt
eteklerinde bulunan Kale koyiindeki ziyaret yeri,
Karakaya Baraj Golii altmda kalmi§ olan koyiin hemen
214 KIYAK Abdiilkadir, Elazig ve Yoresinde Ziyaret Fenomeni
Uzerine bir Din Bilimi Ara^tirmasi, Doktora Tezi, Erciyes
TJni., Kayseri, 2010
215 Ilceye 30 km uzakhkta bulunan Emirhan ile Resiilkahya
arasmdaki Gecili mezrasi, Drejan a§iretine mensup bir
mezradir. Kefili koyiiniin sakinleri koyleri ifin eski donemde
Dokan ismini kullanmi§lardir.
216 KIYAK Abdiilkadir, Elazig ve Yoresinde Ziyaret Fenomeni
Uzerine bir Din Bilimi Ara^tirmasi, Doktora Tezi, Erciyes
Uni., Kayseri, 2010
244
iist kismma diiser 217 . Sahil yolundan tiirbeye yaklasik 20-
25 dakika bir siireyle dik bir patika yolla 9ikihr. Tiirbe bir
magara icinde yer olup magaranm on kismi bir kapi ve
iki pencere birakilarak duvarla orulmiistiir. Tiirbe icinde
yer alan sandukasi ortalama 3 metre uzunlugunda bir
mezar seklinde olup etrafi betonla sivanmistir.
Abdulvehhab Gazi'ye ait belirli bir mezar yeri
mevcut olmayip muhtelif sehirlerde kabir veya makami
bulunmaktadir 218 . Kaynaklarda Abdulvehhab Gazi'nin
Firat Nehri kiyismda bir ev yaptirdigim ve bu yorede
Bizanshlarla siirekli savastigim ve hatta Malatya sehrini
defalarca fethettigini anlatan bilgiler, onun savaslarmm
bircogunun bu bolgede gectigini gosteririr. Dolayisiyla
Abdulvehhab Gazi'nin bu yorede sehit diisme ihtamali
olduk9a kuvvetlidir. Abdulvehhap Gazi'ye ait oldugu
soylenen yesil sancak ve bayragm Kale koyiinde oturan
bir ailede oldugu soylenir.
Abdulvehhab Gazi'nin tarihi ve menkibevi kisiligi
hakkmdaki bilgilere, "Battalname" basta olmak iizere
bazi destansi ve tarihi kaynaklardan ulasmaktayiz. Bu
kaynaklarda Onun Hazreti Muhammed'i gordiigu ve
217 KIYAK Abdulkadir, Baskil ve £evresinde Yaygin Halk
inanijlari, Yiiksek Lisans Tezi, Firat Uni., Elazig, 2005
218 "Abdulvehhab Gazi Hazretleri'nin ba§hcalan Bayburt'un
Erenli koyiinde, Elazig'in Baskil ilfesinin bati sinmnda
bulunan bir dag yamacinda, Afyonkarahisar'in Bolvadin
ilfesinde Eber golu yolunun uzerinde, Bursa'nm Iznik ilfesinde
sehre hakim bir tepede olmak iizere muhtelif turbeleri
bulunmaktadir ."Abdulhalim Durma. Evliyalar §ehri Sivas.
Sh.4-14
245
emanetlerini Battal Gazi'ye ulastirdigi, bir9ok savasta
Battal Gazi ile beraber savastigi ve 119 yiiz yil kadar
yasadigi belirtilir. Abdulvehhab Gazi yasadigi zamanm
manevi miirsididir. Devrinde verilen kararlarda Onun
manevi niifuzu hep etkili olmustur. O, Battalnamede,
yash bir "Pir" olarak tamtihr. Yasi 90k ilerlemesine
ragmen diismana karsi yigit9e savasir.
Giinumuzde de bu ziyaret butiin canlihgim
korumaktadir. Yore halki ve 9evre illerden gelen
ziyaret9iler tarafmdan yogun olarak ziyaret edilmektedir.
Ziyarete gelenler once Sidki Butiin Zeynep Ana'nm
tiirbesini sonra da Abdulvehhab Gazi'nin tiirbesini
ziyaret ederler. Bu ziyarete her tiirlii hastahk i9in
gelinmektedir, fakat daha 90k 90cugu olmayan kadmlar
bu arzu ve gayelerine ulasmak maksadiyla burayi ziyaret
eder. Kadmlar burada bir toren icra edip kendilerini
ziyarete satmakta ve bunun neticesinde 90cuk sahibi
olmayi ummaktadirlar.
Hastahgma §ifa bulan veya 90cugu olanlar buraya
gelip bir kurban keserek tasadduk ederler. Ziyaret
mevkiinde gelen ziyaret9ilerin kurbanlanm rahat kesip
pi§irmeleri i9in kurban kesme yerleri ve ocaklar
bulunmaktadir. Ge9irdigi bir trafik kazasmdan sag
kurtulanlar, askerden sag salim donenler ve girdigi
smavda basanh olanlar, ev veya araba alanlar da burayi
ziyaret etmekte ve siikiir kurbam kesmektedir. Ayrica
issiz olanlar is bulmak, gen9ler kaderlerinin a9ilmasi, ev
veya araba sahibi olmak gibi 9esitli ama9 ve maksatlar
dogrultusunda ziyaret edilmektedir. Gelen ziyaret9ilerden
246
bir kismi burada dilek dileyip tiirbe i9inde mum
yakmakta ve 9evredeki agaflara faput baglamaktadirlar.
Tiirbeye gidilirken yamafta ufak bir delik tas ve yamnda
ufak bir agac bulunmaktadir. Ozellikle 90cugu olmayan
kadmlar bu maksatlarma ulasmak gayesiyle bu delik
tastan yazma, esarp vb. giyim esyalanm ge9irir ve
yamndaki agaca bez baglarlar.
Sidki Biitiin Zeynep tiirbesi, Suyatagi'mn Kale
mezrasi simrlan i9ersindeki bir diger ziyaret yeridir ve
Abdulvehhab Gazi tiirbesinin bulundugu dagm
yamacmda ve yolun altmda yer ahr 219 . Kare planh olan
tiirbe sadece tiirbegah bolumiinden olu§makta olup
herhangi bir mimari ozelligi bulunmamaktadir. Rivayete
gore, Abdulvehhab Gazi Kale koyuniin dogusundaki daga
sirtim vermi§ dii§manla fati^maktadir. Bizanshlar dagm
susuz oldugunu bildikleri icin su yollarmi kesip
Abdulvehhab Gazi'yi teslim olmaya zorlar. Aradan
birkac giin ge9mesine ragmen teslim olmaz. Bizanshlar
gece ge9 vakitlerde elinde kirbalarla Abdulvehhab
Gazi'ye su tasiyan bir kiz goriirler. Bu kiz Malatya
Tekfurunun kizidir. Kiz bir anda, "Dinine asik oldugum
Abdulvehhab", diye seslenir. Bunun iizerine
Abdulvehhab ona, "Kizim vakit tamamdir, orada dur
varsm seni orada sehit etsinler. Sonra da gelip beni sehit
219 KIYAK Abdiilkadir, Elazig ve Yoresinde Ziyaret Fenomeni
Uzerine bir Din Bilimi Ara§tirmasi, Doktora Tezi, Erciyes
Uni., Kayseri, 2010
247
etsinler"der. Her ikisi de orada sehit edilirler. Islamiyet
adma sehit edildikleri i9in kral kizma sonradan " Sidki
Biitun Zeynep Ana" adi verilir. Yore halki tarafmdan
"Sitti Zeynep" de denir. Burasi haftamn butiin giinleri
ziyaret edilmektedir. Tiirbenin Abdulvehhab Gazi'nin
tiirbesine de yakm olmasi dolayisiyla yogun olarak,
ziyarete konu olmaktadir. Ziyaret her turlu ama9 ve
maksatlar dogrultusunda yapihr. Buraya ruhsal dengesi
bozuk olanlar, korkmus olanlar ve ?ocugu olmayanlarm
daha yogun olarak geldigi goriilur. Eger 90cuk kiz olursa
adini Zeynep, erkek olursa da Abdulvehhab koyulur.
Amac ve maksatlarma ulasanlar daha sonra buraya
kurban getirip kesmekte ve kurban eti pisirilerek
yenilmekte ve dagitihnaktadir. Aynca issiz olanlar is
bulmak, gen9ler kaderlerinin a9ilmasi, ev veya araba
sahibi olmak gibi 9esitli ama9 ve maksatlar
dogrultusunda ziyaret edilmektedir.
Tabanbiiku (§eyh Hasan) koyii Baskil il9esine 65
km. uzakhkta Firat kenannda yer almaktadir 220 . Bolgede
Firat nehrinin sayih ge9is yerlerinden birisi de burasidir.
Koyde bulunan Garipler Mezarhgi ve Ahmet Yesevi
Tiirbesi tarihi nitelik tasiyan eserlerdendir. Bunlarm su
altmda kalmamasi i9in Besir Asan Bey tarafmdan kurulan
bir ekip ile tiirbe ve 9evresindeki mezarhk aym plan ve
6l9ulere sadik kalarak Tabanbiikii koyiiniin yeni yerlesim
alani i9erisine nakledilmistir. Tiirbe ve mezarhk Dogu
220 KIYAK Abdulkadir, Baskil ve Qevresinde Yaygin Halk
Inanijlari, Yiiksek Lisans Tezi, Firat Uni., Elazig, 2005
248
Anadolu'nun Turk iskani ile yakmdan ilgilidir.
Mezarlikta bulunan mezar taslan kitabelerine gore XIII
ve XIV yy.a ait olup Mogol istilasi oniinden Anadolu'ya
gelip yerlesen Turkmen gruplarmm iskan ettigi bir
alandir. Mezarlikta bulunan tiirbe ve mezar taslan
Sel9uklu ve Beylikler doneminin gunumiize kadar
gelebilen izleridir. Prizmatik ve catena lahit seklinde olan
mezar taslan arasmda kandil motifi ile siislenmis olanlar
cogunluktadir.
Ahmet Yesevi diye de amlan §eyh Ahmed
Dede'nin tiirbesi, Tabanbiikii (§eyh Hasan) Koyii'nde
Garipler Mezarhgi'nda yer almaktadir 221 . Tiirbe
dikdortgen planh olup giris kapismm iizerinde bulunan
mermer bir levhada "Pir-i Piran Ser9esmey-i Miirsidan
Hoca Ahmed Yesevi D.1103-O.1163" yazisi yer
almaktadir. Tiirbe icerisinde §eyh Ahmed Dede'nin
mermerden olan mezar tasmda ise sonradan yazilmis
"Hz. Ali Oglu Celal Abbas Neslinden Horasanh Hoca
Ahmed Yesevi D.1103-O.1166" yazisi bulunur.
Yamndaki mezarm ise kardesi §eyh Hasan' a ait oldugu
soylenmektedir. 1560 tarihli "Kanuni Devri Malatya
Tahrir Defteri"nde bu zat, "§eyh Ahmet Tavil" namiyla
amhr. §eyh Ahmed Dede, kma yakilmis gibi kiremit
renginde uzun sac ve sakah oldugu icin "Kizil Ahmet
221 KIYAK Abdiilkadir, Elazig ve Yoresinde Ziyaret Fenomeni
Uzerine bir Din Bilimi Ara§tirmasi, Doktora Tezi, Erciyes
Uni., Kayseri, 2010
249
Dede" ve "Kizil Sah Ahmet Dede", ve aym zamanda
"Ulu Sih Ahmet" ya da "San Sultan" adlanyla da
amlmaktadir. Torunlarmdan iinlu ozan Teslim Abdal
(6.1751) dedesi icin sunlan soyler.
"Adin §ah Ahmed Tavil-i tubi dedesin
§ah-i Merdan Musa Kazim Abbas neslisin
Hdce Ahmedi Yesevi Rum Halifesisin
In ziyaret eylen §ah Ahmed Dede 'yi "
Rivayete gore, Seyh Ahmet Dede Ahmet
Yesevi'nin halifelerinden olup halim selim, 90k uzun
boylu ve bilge bir kisidir. Bir gun hocasi ona "Boyun
kadar ulu olasm, soyun sopun ebedi tavil ola, bundan
boyle sen de Seyh Ahmet Tavil olarak cagnlasm", diye
dua eder ve ocakta yanan dut kosegisini alarak firlatir.
Hocasi Seyh Ahmet Dede'ye, "Sana destur ve nasip
verdim. Git bu kosegiyi bul, orasi senin yurdundur", der.
Bunun iizerine Seyh Ahmet Dede hocasmm elini opup
niyaz eder ve kardesi Seyh Hasan'la birlikte yola
koyulurlar. Firat Nehri'nin kiyisma diisen kosegiyi bulan
Seyh Ahmet Dede buraya tekkesini kurar. Kardesi Seyh
Hasan' a izafeten ise koyiin adim da Seyh Hasan olarak
koyar. Rivayete gore, Seyh Hasan'm cocugu olmaymca
50k uziiliir. Bir gun kardesi Seyh Ahmet Dede ile
otururlarken ona, "Senin adm Anadolu'da her yerde
duyuldu. Benim adim duyulmadigi gibi 90cugum
olmadigi i9in ben oldiikten sonra silinip gidecek", diye
bir yakmmada bulunur. Bunun iizerine Seyh Ahmet
Dede, "Oyleyse bu koyii senin admla soyleteyim", der ve
250
koye §eyh Hasan'm adim verir. Teslim Abdal bir
dortliigiinde de sunlari ifade eder.
"Kardesi §eyh Hasan ismiyle soylensin
Bayriyla Ummanlan boylasm
Yiiziin goren ol Kabe'yi neylesin
Firat kenarmda §eyh Ahmet Dede"
§eyh Ahmet Dede'nin kabrinin bitisiginde yer alan
ve kardesi §eyh Hasan'a ait oldugu soylenen kabrin ayak
ve bas kismmda bulunan mezarm sahide taslan iizerinde
herhangi bir yazi yoktur. Yore halkmm bir kismi
burasmm Hoca Ahmet Yesevi'nin makami oldugunu, bir
kismi da §eyh Ahmet Dede'nin ogluna ait oldugunu
belirtir ve §eyh Hasan'm kabrinin Arapkir'in Onar
koyiinde bulundugunu soyler. Fakat yore halki Onar
koyiindeki §eyh Hasan'la Tabanbiikii koyiinde medfun
olan §eyh Hasan arasmda sadece isim benzerligi
oldugunu, bunlarm farkh kisiler oldugunu anlatirlar.
Ayrica Onar koyiindeki §eyh Hasan'm aslmda
Tabanbiiku'nde medfun bulunan §eyh Hasan'm miiridi
oldugunu belirtirler. §eyh Hasan'm Horasan'da 8. Imam
Riza'nm kiz torunlarmdan bir seyyide ile evliliginden
olma oglu olan §ih Bahsis'in esas adi Seyyid
Ibrahim' dir 222 . §ih Bahsis'in tiirbesi ve tekkesi ise Adaf
(Kumlutarla) koyiinde bulunmaktadir.
Ismail Onarh. Turkmen inan? onderi : §eyh Hasan (sultan
onar, ocaklan ve a§iretleri)
251
Seyh Ahmet Dede ile ilgili bircok menkibe ve
efsane anlatilir. Rivayete gore, Alaeddin Keykubat sultan
olduktan sonra o devrin bir kisim halki tarafmdan
kendisine Seyh Ahmet Dede'nin dine aykin davrams ve
uygulamalarda bulundugu hakkmda ihbarda bulunurlar.
Bunun iizerine Alaeddin Keykubat kiz kardesi Gevher
Hatun'u da yanma alarak askeri ve kumandanlanyla
beraber Seyh Hasan koyiine gider. Burada Seyh Ahmet
Dede'yi gerek manevi yonden gerekse ser'i yonden
smava tabi tutar. Oncelikle Seyh Ahmet Dede 'den
askerlere yiyecek atlara ise arpa ve saman isterler. Seyh
Ahmet Dede bir cuval icerisinde biraz saman ve bir canak
i^erisinde arpa getirir. Bu durumu goren Sultan Alaeddin
"Bu 70-80 tane ata bu ufacik cuval icerisindeki samanla
bir canak arpa yeter mi?" diye sorar. Bunun iizerine Seyh
Ahmet Dede "Pasam! Cenab-i Allah her seye kadirdir.
Van yok eder, yoku da var eder. £oku az eder, azi da 90k
eder" der. Daha sonra askerlere donerek "Atlanmza ne
kadar saman ve arpa lazim ise gelin aim" der. Bunun
iizerine askerler cuvaldan ve canaktan atlan icin yem
almaya baslarlar. Fakat bu kadar az arpa ve saman seksen
hayvana yettigi gibi cuvaldaki saman ve canaktaki arpa
sanki M9 el degmemis gibi durmaktadir. Sultan Alaeddin
bu duruma 90k sasinr. Fakat hayretini a9iga vurmadan
Seyh Ahmet Dede'yi imtihan yapmaya devam eder. Yine
bir gun yemek vakti geldiginde Seyh Ahmet Dede bir
surii geyigi oldugu i9in askerlere yetecek kadar geyik
keser. Daha sonra Alaeddin Keykubat' a donerek "Pasam!
Sana ricam askerlerine emir buyur ki geyiklerin etlerini
252
yerken kemiklerini lsirmasmlar." der. Bunun iizerine
Alaeddin Keykubat askerlerine bu usiUu emreder.
Yemekler yendikten sonra Seyh Ahmet Dede Alaeddin
Keykubat' a "Pasam! Ben bir dua edeyim. Siz de amin
deyin ki Cenab-i Allah bu geyiklere can vere."der. Sultan
Alaeddin kabul eder ve Seyh Ahmet Dede'nin yaptigi
duadan sonra kudret-i ilahi ile geyikler canlamr. Fakat
geyiklerden biri topallaymca Sultan Alaeddin, Seyh
Ahmet Dede'den bunun sebebini sorar. O, askerlerden
birinin geyigin etini yerken kemigi lsirdigi icin
topalladigim soyler. Bunun iizerine Sultan Alaeddin
askerlerine donerek, "Bakm! Bu seyh maneviyati 90k
kuwetli bir kimsedir. Bu geyigin etini yerken kemigi kim
lsirdi ise soylesin. Yoksa ger9egi soylemeyeni bu seyhe
havale ederim.", demesi iizerine bunu yapan asker
durumu itiraf eder ve Sultan Alaeddin' e "Pasam! Bu
geyigin kemigini ben lsirdim Isirmamdaki maksat ise
Seyhin geyiklerin kemiklerinin lsinlmamasmdaki sirn
anlamak i9indi", der. Bunun iizerine Alaeddin Keykubat
bu askeri oldiirtmek ister. Fakat Seyh Ahmet'in istegiyle
Alaeddin Keykubat askeri affeder. Sultan Alaeddin Seyh
Ahmet'in manevi derecesi 90k yiiksek bir zat olduguna
kanaat getirse de bu hususta hi9bir tereddudiiniin
kalmamasi i9in Seyh Ahmet' e "Ya Seyh! Bu senin
geyikleri kim otlatiyor?" diye sorar. Seyh Ahmet Dede,
"Onlarm 9obanlan yoktur. Onlar Allah' a emanet olarak
kendilerini otlatmaya giderler. Zamam gelince de doner
gelirler", diye cevap verir. Bunun iizerine Sultan
Alaeddin, "Simdi geyiklerin donme zamam degil.
253
Seslensen bu geyikler eve gelirler mi?" diye sorar. §eyh
Ahmet Dede ise, "Elbetteki Cenab-i Allah' in kuvvet ve
kudretiyle gelirler.", diye cevap verir. Daha sonra §eyh
Ahmet Dede Hizir Dagi diye bilinen dagda otlamakta
olan geyiklere "Ey hayvanlar! Allah nzasi icin, Hz.
Muhammet'in ve onun Ehl-i Beyt'inin yiizii hiirmeti i9in
avlulanmza doniiniiz." diye seslenir. Bunun iizerine
otlamakta olan hayvanlar eksiksiz bir sekilde §eyh
Ahmet Dede'nin etrafmda toplamrlar. §eyh Ahmet
Dede'nin biitiin bu kerametlerini kendi goziiyle goren
Alaeddin Keykubat onun gercek bir evliya oldugunu
anlar. Yapilan ihbarlarm da yersiz ve yalan olduguna
kanaat getirerek beraberinde getirdigi kiz kardesi Gevher
Hatun'u §eyh Ahmet Dede'yle evlendirir. §eyh Ahmet
Dede Gevher Ana (Giiher Ana) ile evlendikten sonra
sekiz oglu olur. Bunlar nasihat dinlemez gencler
olduklarmdan fevredeki koylere zarar verirler. Bunun
iizerine §eyh Ahmet Dede ogullarma beddua eder ve bir
gun de yedi oglu oliir. Gevher Ana'nm yakarmalan
sonucu §eyh Ahmet Dede sadece kiiciik oglu Emir'iil-
Mii'minin'i bagislamistir. Soyu da ikinci esi olan Gevher
Ana'nm bu oglundan yiiriir.
Giiniimiizde de burasi yore halki tarafmdan yogun
olarak ziyaret edilmektedir. Hem Siinni hem de
Alevilerin ragbet ettigi tiirbe haftamn her giinii ziyaret
edilmektedir. Buraya her tiirlii ama9 ve maksat icin
gelinmektedir. Gelenlerin bir kismi mezar tasma
baglamlan ipe dilek dileyerek bez vb. baglamaktadir.
Tiirbenin bulundugu bah^edeki agaflara da gelen
254
ziyaretfiler tarafmdan dilek dilenip faput, bez vb.
baglanmaktadir. Tiirbe i9erisinde Alevi inan9 ve
kulturiinii yansitan tablolar ile Atatiirk portresi de yer
almaktadir. Yine tiirbe duvarmda iistiinde "Ya Celal
Abbas Af Af Af " yazih bir yesil ortii asihdir. Tiirbe
i9erisinde siyaha boyah ve mumdanlik adi verilen mum
yakma yeri mevcuttur. Buraya gelen ziyaretfilerden
bazilan mum yakarlar. Aynca yine tiirbedeki mezar
tasmm iizerine de mum yakilmaktadir. Tiirbe iizerinde
bulunan ve "sifa tasi" adi verilen taslar ziyaret9iler
tarafmdan viicudun agnyan yerine, "Ya Allah, Ya
Muhammed, Ya Ali", denilerek siiriilmekte ve sifa
dilenmektedir. Ziyarete focugu olmayan kisiler, ruhsal ve
bedensel rahatsizhgi olanlar, viicudunun herhangi bir
yerinde agnsi bulunan kisiler basta olmak iizere her tiirrii
hastahktan muzdarip olan kisiler sifa bulmak gayesiyle
ragbet etmektedirler. Gelen ziyaretciler tarafmdan
tiirbeye seker basta olmak iizere lokma tiiriinden
yiyecekler de birakilmaktadir. Eski Tiirk inanclarmda
"sa9i" (kansiz kurban) olarak adlandinlan bu yiyecekler
buraya gelen ziyaret9iler tarafmdan sifa amaciyla
yenilmektedir. Tiirbe i9inde yer alan kumbaraya gelen
ziyaret9iler tarafmdan tiirbenin ihtiya9larmm
karsilanmasi i9in yardim mukabilinden para atilmaktadir.
Ziyarette 90k nadir olmakla beraber adagi olan
ziyaret9iler tarafmdan kurban kesilmekte ve tasadduk
edilmektedir. Tiirbenin bulundugu bah9ede kurban
kesme, yemek yapma ve pisirme yerleri bulunmaktadir.
255
Ayrica ziyaret9ilerin oturmalan ve yemeklerini yemeleri
icin oturma banklan da yer almaktadir.
Tabanbiikii (§eyh Hasan) koyiinde tiirbesi bulunan
Arap Asker, menkibede seyhin kerametine miidahale
etmis olan Alaeddin Keykubad'm ordusundaki askerdir
ve seyhin hizmetine verilir 223 . Omriinun sonuna kadar,
§eyh Ahmet' e hizmet eder. Daha sonralan ise Tekkesin
olarak tiirbesine ve tekkesine bakar. Ermis bir zat olan
Arap Asker koyde, Arap Baba, Kara §eyh, Hasan
Emiki adiyla amldigi gibi, yorede de tin salar. Baska bir
rivayete gore ise, Hasan Emiki ya da Kara §eyh §eyh
Ahmet Dede'nin tintinti ta Mekke'de duyarak ziyaretine
gelir. Kapi esiginden hie aynlmayan Kara §eyhi, §eyh
Ahmet, tekkesinde kapici olarak gorevlendirir. Dagdan
odun getiren Kara §eyh, tek bir giin dahi egri dal
getirmez. Halim selim olan Kara §eyh'i, §eyh Ahmet,
Tekkesin olarak halifeleri arasma ahr. §eyh Ahmet'in
Kanberi olarak da hizmette bulunan Kara §eyh, Hakk'a
yiiriiyiince ona bir tiirbe yapihr 224 .
223 Onarh t. Turkmen inane onderi : §eyh Hasan (Sultan Onar,
Ocaklan ve A§iretleri)
224 Kanber, Hz. Ali'nin sadik, vefakar kolesi. Alevi Dedelerinin
koyleri gezerken, onlara rehberlik yapan ve yardim eden
ki§ilere de Kanber denir. Abdallann Alevi olanlan Kanber'in
soyundan geldigine inanirlar. Eskiden fogunun adi Kamber'di.
Bekta§iler kullandiklan bir kemere, Kanber-i Ali derler.
Yuvarlak §erit veya orme kaytandan yapilan bu kemer, armut
bifiminde ta§la birbirine baglanirdi. Anlatihr ki, "Haccac dedi
ki: -Seni katletmek isterim. Ihtiyannla nasil katlolunmak
istersin? Kanber dedi ki: -Ihtiyar senindir, her ne vech ile
256
Yoredeki degisik bir soylenceye gore de Kara
§eyh'in Mekke'den gelen Hz. Muhammed Ali soylu bir
seyyiddir. Akrabasi olan §eyh Ahmet' in yanma gelerek
onun miiridi olur ve koye yerleserek 9oluk 90cuga kansir
ve burada vefat eder.
Hizir Baba Ni§angahi adiyla amlan tiirbe,
Tabanbiikii (§eyh Hasan) koyiiniin ortalama bes km.
giineybatismda Hizir Dagi adi verilen yiiksek bir tepede
yer alir 225 . Tiirbe tek kubbeli olup sadece tiirbegah
odasmdan miitesekkildir. Herhangi bir mimari ozelligi
bulunmayan tiirbenin i9erisinde duvarda Hz. Ali ile
iizerinde Hz. Ali, Haci Bektasi Veli ve On iki imamm
resimlerinin bulundugu tablolar ile Atatiirk portresi
asihdir. Tiirbede Hizir Baba'ya ait bir kabir mevcut
olmamakla beraber temsili bir mezar vardir. Buranm Hz.
Hizir'm makami oldugu kabul edilir. Buraya Hizir'm
ugradigi ve bu sebeple bu ziyaret yerinin yapildigi
soylenir. "§engah" olarak ifade edilen bu makam yerine
sembolik bir tiirbe yapilmistir. Burasi Aleviler tarafmdan
ziyaret edilmektedir. Tiirbe i9erisinde gelenlerin dilek
dileyip bez bagladiklan bir ip mevcuttur. Ayrica yine
aym gayeyle tiirbe kapisma ve tiirbenin hemen yamndaki
katledersen, ben de seni kiyamette oyle katlederim. Zaten bana
Emir-ul mii'minin Hazret-i Ali (r.a), 'Ey Kanber! Seni zuliim
ile katletseler gerektir' diye haber vermi§ti. Bunlar, Kanber
Hazretlerinin son sozleri oldu. Haccac-i Zalim, tarafmdan §ehit
edildi."
225 KIYAK Abdiilkadir, Elazig ve Yoresinde Ziyaret Fenomeni
Uzerine bir Din Bilimi Ara^tirmasi, Doktora Tezi, Erciyes
Uni., Kayseri, 2010
257
kufiik bir fidana da bez baglanmaktadir. Gelen
ziyaret9iler tarafmdan tiirbenin iizerine para
birakilmaktadir. Aynca gelen ziyaretcilerin sifa amaciyla
yemesi i9in "lokma" adi altmda meyve, seker vb. kuru
yiyecek ve meyve birakihr. Tiirbeye ziyaret ama9h olarak
gelindigi gibi herhangi bir hastahktan muzdarip olanlar
sifa iimidiyle de gelmektedir. Tiirbenin iizerinde bulunan
sifa taslan viicudun agnyan yerlerine "Ya Allah, Ya
Muhammed, Ya Ali" denilerek suriiliir, sifa limit edilir.
Tiirbe kapismm hemen oniinde taslardan
olusturulan mum yakma yerinde ziyaret9iler tarafmdan
mum yakilmaktadir. Ziyarete gelen kisilerden adagi
bulunanlar burada kurban kesip tasadduk etmektedirler.
Kurban kesenlerin bu ibadetlerini rahat bir sekilde
yapmalan i9in kurban kesim yeri yapilmistir. Eskiden
kurban kesim yerinde ziyaret aga9lan bulunurmus.
Giinah sayilmasi ve gotiirenin basma bir musibetin
gelecegi diisiincesiyle bu ziyaret aga9lan kesilip eve
goturiilmezmis. Bu aga9lar gelen ziyaret9iler tarafmdan
kurban eti pisiriminde kullamlirmis.
Celal Dede ziyareti Tabanbiiku koyiinde §eyh
Ahmet Dede mezarhgmda yer alan bir mezar
ziyaretidir 226 . Mezar tasmda, Zeynel Abidin oglu Celal
Dede ifadesi yer ahr.
Yore halkmca bu mezara daha 90k sanhk hastalan
getirilir. Hastayla beraber getirilen bir de yumurta kinhr,
226 KIYAK Abdiilkadir, Elazig ve Yoresinde Ziyaret Fenomeni
Uzerine bir Din Bilimi Ara§tirmasi, Doktora Tezi, Erciyes
Uni., Kayseri, 2010
258
sansi atilir, beyazi ise mezarm topragma suruliip hastaya
yedirilir. Boylece hastanm sifa bulacagma inanihr.
Katarh Baba ziyareti, tiirbe seklinde olmayip bir
mezar ziyaretidir 227 . Bu ziyaret Tabanbiikii koyiinde
Hasan Emiki Tiirbesinin oniinde yer almaktadir. Tarihi
kisiligi hakkmda herhangi bir bilgi mevcut degildir.
Burayi daha 90k cocugu olmayan kadmlar ziyaret
eder. Ziyaretteki ritiiel soyledir. £ocugu olmayan kadinin
boynuna bir ip baglarlar. Sonra mezarm etrafmda "Ya
Allah, Ya Muhammed, Ya Ali" diyerek uc defa donerler.
Daha sonra bu kisiyi lokma edip kadm kadma satarlar.
Boylece kadinin cocugunun olacagma inamrlar.
Arap Baba - £oban Baba - Kahlik Baba - Geyik
Baba ziyaretlerinin hepsi de Tabanbiikii koyii cevresinde
yer alan birer mezar ziyaretidir 228 . Yore halki tarafmdan
bunlarm birer sehit mezan olduklan ifade edilir. Haftamn
her giinu ziyaret edilmektedir.
Giiniimuzde bu ziyaretin ziyaretcileri olduk9a
azalmistir. Ziyarete akil ve ruh dengesi bozuk olanlar,
cocugu olmayan kadmlar, korkmus olan cocuklar ve sinir
hastalan cogunlukta olmak iizere her tiirlii amac ve
maksat dogrultusunda gidilmektedir. Ziyaret esnasmda
ziyaretfiler mezarm etrafmda donmekte, mezar tasim
27 KIYAK Abdiilkadir, Elazig ve Yoresinde Ziyaret Fenomeni
Uzerine bir Din Bilimi Ara^tirmasi, Doktora Tezi, Erciyes
Uni., Kayseri, 2010
28 KIYAK Abdiilkadir, Elazig ve Yoresinde Ziyaret Fenomeni
Uzerine bir Din Bilimi Ara§tirmasi, Doktora Tezi, Erciyes
Uni., Kayseri, 2010
259
opmekte ve yiizlerini siirmektedir. Aynca mezarm
yanmda dilekler dileyip mum da yakmaktadirlar.
Hasan Dede Tabanbuku koyiinun giineyinde, Firat
lrmagimn karsi kiyismda Korucuk Koyiinde yapih bir
tiirbede bulunan bir yatirdi. Ancak Karakaya Baraji sular
altmda kaldigi i9in mezan Battal Gazi (Eski Malatya)
ilfesi yakinma tasmmistrr 229 .
Hasan Mekki Dede'nin tiirbesi, Tabanbuku
koyiinde Hasan Mekki Mezarligi adi verilen yerde
bulunmaktadir 230 . Ustii dam seklinde diiz olan tiirbe,
kapismm sag ve sol tarafmda yer alan birer ufak
pencereyle aydmlanmaktadir. Tiirbede Hasan Mekki ve
Divane Abbas 'a ait iki sanduka yer ahr. Bu zat yore halki
tarafmdan Hasan Emki, Hasan Emiki ve Hasan Mekki
gibi isimlerle amhr. Yore halkmdan bir kismma gore bu
zat buraya Mekke'den gelmis olup Bektasi tarikatma
mensuptur. Yine bir rivayete gore ise Hasan Emiki
Tabanbuku koyiine obasiyla, hatta §eyh Ahmet Dede'den
daha ewel gelip yerlesmistir. Anlatildigma gore, Hasan
Emiki burada cobanhk yapmaktaymis. Cok faziletli, alim
ve ermis bir kisiymis. Tiirbesinin oniinde bulunan kurt ve
koyun seklinde mezar taslarmm, Hasan Emiki Dede'nin
kendisine eziyet eden kurt ve koyuna beddua etmesi
sonucunda taslasan bu hayvanlara ait oldugu soylenir.
Tiirbe i9erisinde yer alan Divane Abbas 'in ise Imam
29 Bkn. Abdulhalim Durma. Evliyalar §ehri Malatya
230 KIYAK Abdulkadir, Elazig ve Yoresinde Ziyaret Fenomeni
Uzerine bir Din Bilimi Ara§tirmasi, Doktora Tezi, Erciyes
Uni„ Kayseri, 2010
260
Zeynel Abidin'in soyundan geldigi anlatihr. Yore halki
tarafmdan onun aslen Arguvan'm Mineyik (Kuyudere)
koyiinden, meczup bir kisi oldugu soylenir.
Burasi haftamn her giinii ziyaret edilmektedir.
Ziyarete daha 90k 90cugu olmayan kadmlar, akli dengesi
bozulanlar, korkmus olan focuklar, sinir hastalan
getirilmektedir. Bazi hastalar sifa bulmak amaciyla bir
geceligine burada yatinlrr. Ziyaret ettikten sonra
rahatsizhgmdan kurtulan hastalardan bazilan siikiir
amaciyla tekrar buraya gelmekte ve kurban kesip
tasadduk etmektedir. Ayrica burayi ziyaret ettikten sonra
cocugu olanlar, eger focuklan erkek olursa admi Hasan
koyarlar. Gene kizlar kaderlerinin a9ilmasi, erkekler is
sahibi olmak ve sevdigine kavusmak, ailevi
huzursuzluklan olanlar ve gecim sikmtisi bulunanlar vb.
9esitli sikmtilarmdan kurtulmak amaciyla burayi ziyaret
etmektedir. Gelen ziyaretciler tiirbenin ihtiya^larmm
karsilanmasi i9in tiirbede yer alan kumbaraya para
atmaktadirlar. Ayrica tiirbe i9indeki sandukamn iizerine
daha sonra gelen ziyaret9ilerin sifa amaciyla yemesi i9in
elma, meyva, ekmek tiiriinden lokma adi verilen seker vb.
birakmaktadirlar. Ayrica tiirbe i9inde yer alan ve
mumdanhk adi verilen yere gelen ziyaret9iler mum
yakarlar.
261
Teslim Abdal, Tabanbukil koyiiniin Teslim Abdal
Mezarhgmda yer alan tiirbede medfundur 231 . Kare planli
olan bu tiirbe kargir bir yapidir. Tiirbenin iist ortiisii
kubbelidir. Tiirbenin i9erisinde iki mezar yer almaktadir.
Bunlardan biri Teslim Abdal'a digeri onun oglu Seyyid
Kalender'e aittir. Teslim Abdal'm mezarimn bas sahidesi
kismmda "Vefati 1135 Galender Bini El-Seyyid Teslim
Abdal" ifadesi yer alir. Oglu Seyyid Kalender'e ait olan
mezarm bas sahidesi kismmda ise "1 165 Teslim Bini El-
Seyyidi Hiiseyni" ibaresi yer alir. Teslim Abdal'm Seyh
Hasan koyii dismda Kesan'a bagh Teslim Abdal
koyiinde, Denizli dolaylarmda, Corum'un Teslim
koyiinde, ve Ankarah Teslim Abdal olmak iizere tiirbe ve
makamlan bulunmaktadir. Fakat Teslim Abdal
Konya'dan Malatya'nm Musar nahiyesinin Seyh Hasan
Koyiine geldigini su deyisiyle ortaya koymaktadir:
Teslim Abdal der Konya'dan geldim
Kirklarm inden bir serek aldim
Edebi erkam uyluga 9aldim
Bu da Nesimiden yol kaldi bize.
Ayrica yore halkmdan aldigimiz bilgiler
dogrultusunda onun soyundan gelip bu Seyh Hasan
koyiinde oturanlar soy secerelerinde de "Seyyid Dervis
Teslim Malatya'nm Musar nahiyesinin Seyh Hasan
karyesindendir" seklinde yer alan bilgilerin bulundugunu
231 KIYAK Abdiilkadir, Elazig ve Yoresinde Ziyaret Fenomeni
Uzerine bir Din Bilimi Ara§tirmasi, Doktora Tezi, Erciyes
Uni., Kayseri, 2010
262
dolayisiyla bu da bu gercegi teyit etmektedir. Teslim
Abdal Seyh Ahmet Dede'nin oglu Emir'iil Mu'minin'in
soyundan gelen Galender Abdal'm ogludur. Teslim
AbdaPm soyu Celal Abbas kanahyla Hz. Ali'ye dayamr.
Teslim Abdal'm imam, Hiiseyin, Bektas, Siileyman,
Cafer admda bes oglu vardir. Teslim Abdal XVII.
yiizyilda yasamis olup asil adi Mehmet'tir. Sultan IV.
Murat doneminin bir Bektasi ulusu, Yeniceri Ocagi'mn
ise halife babasidir. Yani Biiyiik Baba Halifesi'dir.
Miiridi Kul Mustafa ile birlikte IV. Murat doneminde
Bagdat seferine katilmistir. Teslim Abdal'm Iran Safevi
Devleti yararma Alioglu, DedemogTu, Kul Nesimi gibi
veya bu zatlarla birlikte siyasal olaylara kansmis ve
cabalara girmistir. Bu kisilerle birlikte hiikiimet
kovusturmasma ugramistir. Miiridi Kul Mustafa'nm bir
nefesinden anladigimiza gore Teslim Abdal da
Bedreddini'dir. Tann'mn insan varhgmda birlestigini,
onunla ozdeslestigini, insamn Tanri'nm lsigi oldugunu
savunur. Teslim Abdal'm pirinin Alioglu oldugunu yine
onun siirlerinden anlamaktayiz. Teslim Abdal'la ilgili
soyle bir menkibe anlatihr. Menkibeye gore; Teslim
Abdal'm yasadigi yillarda Ibrahim Pasa admda Osmanh
Padisahmm seyis basisi vardir. Bu zat bir gece riiyasmda
Seyh Hasan koyiinii, oradaki Seyh Ahmet Dede yatinm
goriir. Yatirm iizerine basmdaki fesi 9ikanp koyar. Daha
sonra hie el degmeden fesin tekrar basma kondugunu
goriir. Bu riiyamn etkisi ile Seyh Hasan koyiinii aramak
iizere yola cikar. Araya araya Firat nehri kiyisma gelir.
Oradan da o zamamn tek nehir nakil araci olan Kelek ile
263
nehri ge9ip koye gelir. Koyde basi kavuklu bir9ok Dede
ve §eyh vardir. Bunlarm hepsi kendi 9aplarmda keramet
sahibi kisilerdir. Teslim Abdal ise divana kabul
edilmedigi i9in adamdan sayihp cemaatte yer alamaz.
Ibrahim Pasa bu kavuklu kisilere riiyasmi anlatir.
Kavuklular, "Peki Pasam, sen kurban kes koyliiye yedir,
biz gerekeni yapanz" derler. Ibrahim Pasa birinci giin bir
kurban keser ve seyhin birisi Ibrahim Pasamn fesini el
degmeden basma giydirmeyi dener, basaramaz. Ikinci
giinii bir kurban daha keser bu defa bir baskasi dener ama
yine fesi Pasaya giydiremez. Boylece kirk giin kurban
kesme ve denemeler siirer. Derken Ibrahim Pasa
hiddetlenir ve "Benim riiyam yalan degildir. Mutlak
i9inizden birisi fesi bana giydirecek" der. "Eger bunu
basaramazsamz hepinizi kili9tan ge9irecegim" diye bir
korku verir. Bunun iizerine herkes telaslamr, ne
yapacaklanm sasinrlar. Neticede orada bulunanlardan
birisinin aklma Teslim Abdal gelir. Belki bunu Teslim
Abdal yapar derler ve hemen aramaya koyulurlar. Teslim
Abdal fakir oldugu i9in civar koylerden olan Boran
Koyii'niin sigirlarmi otlatmaktadir. Bir ka9 kisi hemen
yola 9ikar, Teslim Abdal'i bir otlakta bulurlar. "Aman sen
bilirsin, Ibrahim Pasa gazaba geldi, bizi kili9tan
ge9irecek, bizi kurtar" diye yalvanrlar. Teslim Abdal "Ya
benim bu sigirlanm ne olacak" der. Biz senin sigirlarmi
otlatinz deyip iki kisiyi sigirlarm yanma birakirlar.
Digerleri de Teslim Abdal'la birlikte §eyh Ahmet Dede
yatirmm yamnda bekleyen Ibrahim Pasaya gelirler.
Ibrahim Pasa Teslim Abdal'i goriince, riiyasmda gordiigii
264
kisi oldugunu hemen animsar. £evresindekilere "i§te bu
yapar" der. Yine kurban kesilir, dualar edilir, koylii yer
ifer ve riirbenin i9ine girerler. Ibrahim Pasa fesini 9ikanp
yatirm iizerine koyar. Teslim Abdal'm nazari ile fes
Pasamn basma gelir. U9 defa bu tekrarlanir. Pasa kalkip
diger kavuklulara donerek , "Hey Allah'tan korkmazlar,
gerfek kisi ve ger9ek er bu zat imis, sizler kendinize bos
yere siis veren yalancilarsmiz" diyerek onlan kovar.
Sonunda Pasa Teslim Abdal'm dua ve himmetlerini ahp
gitmek iizere Firat Nehri kenarma geldiginde, Teslim
Abdal geri 9agirtir ve ona bir delilik yaparak akhm
kanstinr. Pasa da "Eyvah iyi bir er imis ama deliymis"
diye endiselenir. Teslim Abdal Pasaya "§imdi
gidebilirsin" deyip gonderir. Orada bulunanlar Teslim
Abdal'a merakla neden boyle yaptigim sorarlar. O da,
"Boyle yapmasaydim, koyiimiizde ne ikrar kahrdi ne
iman ne de tarikat kahrdi. Hepsini Pasa ahp gotiirurdu.
§imdi endiselendigi i9in hepsini burada birakti" der.
Ibrahim Pasa oradan aynhp Malatya iline gelir ve
bugiinku Pasa Koskii denilen mevkide ev yaptinp
konaklar.
Biiyiik bir halk sairi olan Teslim Abdal'm bir9ok
nefesleri vardir. Halkm konustugu dille siirlerini
soylemistir. Teslim Abdal siirlerinde insanm dogru yola
girdikten sonra kisi i9in korkup 9ekinecegi bir engel
kalmayacagim, Alevi-Bektasi geleneginde yol
gostericilik duygusunun yogunluk kazandigim, Kur'an
siirelerinin kisinin nesnel varhgmda goriiniir duruma
265
geldigini, kisinin bir tiir "Canh Kur'an" oldugunu
vurgular. Onun siirlerinde Allah, Muhammed, Ali ve On
Iki Imam sevgisi hakimdir. §iirleri ogretici olmasmm
yam sira elestiri ogeleri de tasir. Teslim Abdal ata ve
dedelerine saygih bir kisidir ve bu yiizden oldiigii zaman
kendisine daha fazla ilgi gosterilip, §eyh Ahmet Dede'ye
daha az ilgi gosterihnesi ve bu yiizden de saygisizhk
etmis olunmasi ihtimaline karsi, kendi mezannm
bugiinkii Tepe Diizii mevkiine yapilmasim vasiyet eder.
Teslim Abdal'dan sonra bu soydan gelen kisiler Teslim
Abdal mezarhgma defnedilirler. Yalniz Teslim Abdal'm
oglu imam'm ve torunu Dervis Ali'nin §eyh Ahmet Dede
Mezarhgmda gomulu olmasi, onlarm muhtemelen Teslim
Abdal'dan once olmiis olabilecegi ihtimalini ortaya
koyar.
Teslim Abdal Tiirbesi, yore halkmca yogun olarak
ziyaret edilmektedir. Ziyaret icin belirli bir gun mevcut
olmayrp haftamn her gunii de ziyarete konu olmaktadir.
Tiirbeye her tiirlii ama9 ve maksat dogrultusunda
gelinmektedir. Tiirbe i9ersindeki Teslim Abdal'm
sandukasi iizerinde Turk bayragi bulunmaktadir. Aynca
sandukalar iizerinde yer alan sifa taslari gelen ziyaretciler
tarafmdan viicudun agriyan yerlerine "Ya Allah, Ya
Muhammed, Ya Ali" denilerek suriilmekte ve sifa
temenni edilmektedir. Adagi olan ziyaretfilerin kurban
kesmek ve tasadduk etmek iizere tiirbe alanmda kurban
kesme yeri bulunmaktadir. Gelen ziyaretciler tarafmdan
tiirbeye seker vb. lokma tiiriinden yiyecekler de
birakilmaktadir. Ziyarete gelen kisiler bu lokmalardan
266
sifa niyetiyle yerler. Tiirbe cevresindeki agaclara
ziyaretciler tarafmdan dilek dilenip bez vb.
baglanmaktadir. Aynca tiirbe icindeki sandukalarm bas
kismmda yer alan mezar taslarmda mum da
yakilmaktadir.
Deli Hamza ziyareti Tabanbukil koyiinde §eyh
Ahmet Dede mezarhgmda yer alip bir mezar
ziyaretidir 232 . Selcuklular doneminde Teslim Abdal'm
torunlarmdan Kanber Aga'yi, "yanhs hareketlerde
bulunuyor", diye Pasa'ya sikayet ederler. Pasa Kanber
Agayi Halep'e cagirrr. Bu arada Deli Hamza Kanber
Aga'ya, "Ben §eriattan anlarim. Izin ver senle geleyim"
der. Bunun iizerine Kanber Aga, Deli Hamza'ya bir tokat
atar ve "Manevi kuvvetin var mi? Git nasibin al oyle gel"
der. Bunun iizerine Deli Hamza bugiin su altmda kalmi§
olan Eski Malatya'daki Kosiiriik koyiine gider. Burada
ibadet edip nasibini ahr. Daha sonra Deli Hamza Kanber
Aga'ya " Kanber Aga nasibimi aldim. Izin ver ben de
senle geleyim" der. Bunun iizerine Kanber Aga Deli
Hamza' yi da yanma alarak Halep'e giderler. Bu arada
Pasa Kanber Aga iceri girer girmez boynunun vurulmasi
icin emir vermistir. Kanber Aga iceri girer girmez Deli
Hamza menkibevi bir kerametle oradakilere bir ejderha
seklinde goriiliir. Dolayisiyla cellatlar da Kanber Aga'yi
vuramazlar. Daha sonra Pasa korkusundan "Kanber
Aga'ya kiirk getirin" der. Getirilen kiirkii ona hediye
232 KIYAK Abdiilkadir, Elazig ve Yoresinde Ziyaret Fenomeni
Uzerine bir Din Bilimi Ara§tirmasi, Doktora Tezi, Erciyes
Uni., Kayseri, 2010
267
eder. Halep Pasasi yaymladigi fermanla Seyh Hasan
koyuniin vergi borflarmi affetmis ve vergiden de muaf
tutmustur. Yore halkmca hakkmda anlatilan bu gibi
menkibe ve efsaneler sonucunda Deli Hamza mezan
ziyaret yeri haline gelir.
Tiirbe haftanm her giinii ziyaret edilmektedir. Daha
50k ruhi bunahm ge9irenler, viicutlarmda agnsi
bulunanlar, korkmus olan kisiler, ailelerinde ge9imsizlik
bulunanlar ve aynca gecim sikmtisi bulunanlar bu
sikintilarmdan kurtulmak i9in burayi ziyaret ederler.
Ziyaretfiler burada mum yakmakta ve dilek ve
maksatlarma ulasmak i9in dua etmektedirler.
Deli Kiz ziyareti Tabanbilku koyiinde Seyh Ahmet
Dede mezarhgmda yer alan bir mezar ziyaretidir 233 . Deli
Kiz Teslim Abdal'm soyundadir. Menkibeye gore, bir
donemde Anadolu'da bir9ok sahte dede ve dervisler
ortaya 9ikar. Bu durum §ah ismail'e anlatihr. §ah Ismail
de bunlarm durumlarmi incelemek i9in Anadolu'ya gelir.
O, sordugu sorulara cevap veremeyen dede ve dervisleri
zamamn ozel bir iskence aleti olan "circir"a verir. §ah
Ismail daha sonra Arguvan'a gelir. Burada bulunan
dedeleri sorguya 9eker. Arguvan dedeleri sorulara cevap
veremezler. Bunun uzerine §ah Ismail dedelere, "Size iki
gun miisaade ediyorum. Sayet iki giin i9erisinde
sorulanma cevap veremezseniz hepinizi circira
verecegim" der. Arguvan dedeleri ise 9areyi Seyh Hasan
233 KIYAK Abdiilkadir, Elazig ve Yoresinde Ziyaret Fenomeni
Uzerine bir Din Bilimi Ara§tirmasi, Doktora Tezi, Erciyes
Uni., Kayseri, 2010
268
Koyiindeki dedelerde ararlar ve tic tane dede soylu kimse
Seyh Hasan koyiine gitmek iizere yola 9ikar. Bunlar Seyh
Hasan Koyiiniin hemen iist tarafmda Kosiik Boynu
denilen yerde 7-8 yaslarmda kuzu giitmekte olan Deli
Kiz isminde bir kiz cocuguna rastlar. Deli Kiz bu
dedelere "Ne o dedeler! Papicmiza tas mi girdi?" diye
seslenir. Arguvan dedeleri kizm bu hitabim ciddiye
ahrlar. Kiza yaklasarak "Senin adm nedir?" diye sorarlar.
Bunun iizerine Deli Kiz "Benim adim Deli Kiz. Beni
gotiiriin ki o adamm cevabim vereyim" der. Dedeler, "her
iste bir hayir vardir" diyerek Deli Kizi alarak gotiiriirler
ve Sah Ismail' in huzuruna cikanrlar. Sah Ismail ne kadar
soru sorarsa kiz hepsine cevap verir. Bunun iizerine Sah
Ismail kendisine "Kizim senin adm Deli Kiz degil, Dolu
Kiz olsun. Senin "sinin" (mezarm) ziyaret, topragm
kefaret olsun"; yani mezarmm topragi bilinmez dertlere
derman olsun diyerek Deli Kiz' a destur verir.
Deli Kiz mezan yore halkmca haftamn her giinii
ziyaret edilir. Ziyarete daha 90k viicudunda agnlan
bulunanlar, bedensel ve ruhsal dengesi bozuk olanlar
getirilir. Bununla beraber her turlii amaf ve maksatlar
dogrultusunda da burasi ziyaret edilmektedir. Gelen
ziyaretciler ama9 ve maksatlarma ulasmak ifin mezarm
etrafmda donmekte, mezar tasim opmekte, yiizunii
siirmekte ve mum yakmaktadirlar. Aynca ziyaretciler
mezarm iizerine para, seker ve meyve birakmaktadirlar.
Kara Seyh (Seyh Musa) ziyareti, Tabanbiiku
koyiinde Seyh Ahmet Dede mezarhgmda yer alan bir
269
mezar ziyaretidir 234 . Esas ismi §eyh Musa'dir. Kara
§eyh'in tekkesi de Tabanbuku koyiindeydi. Fakat
Karakaya Baraji'mn sulan altmda kalmistir. Onun
hakkmda soyle bir menkibe anlatihr. Bir tarihte §ah
Ismail §eyh Hasan koyiine gelir. §ah Ismail' e Kara
§eyh'in ermis bir kisi oldugunu soylerler. §ah Ismail de
kendi kendine, "Kara §eyh'i 119 konuda sorgulayacagim.
Eger bunlan yerine getirirse, gercekten ermis bir
kisidir.", diye gecirir. Ondan bekledigi davramslar
sunlardir. "Yemedigim yemegi yedirir ve icmedigim seyi
ifirirse, binmedigim ata bindirirse, ben koye girmeden
kendi tekkesinden beni yedi adimla karsilarsa bilirim ki
gercekten ermis bir zattir." Kara §eyh §ah ismaiPi
karsilamaya gitmeyip adamlanm gonderir ve onlara §ah
Ismail koye geldiginde kendisine haber verilmesini
emreder. §ah Ismail 9adirmi koyiin disma kurduktan
sonra koye gelir. Onun gelisi Kara §eyh'e bildirilir. Daha
sonra §ah Ismail Kara §eyh'in tekkesine gider. O,
tekkeye varmadan Kara §eyh tarafmdan yedi adimla
karsilamr. Kara §eyh §ah Ismail' e daha once hie
yemedigi bir yemek hazirlatir ve yemekle beraber geyik
sutii ikram eder. Yemekler yenilip epeyce bir sohbet
edildikten sonra §ah Ismail 9adirma gitmek ister. §ah
Ismail Kara §eyh'le birlikte tekkeden 9ikar. Tekkenin
234 KIYAK Abdiilkadir, Elazig ve Yoresinde Ziyaret Fenomeni
Uzerine bir Din Bilimi Ara§tirmasi, Doktora Tezi, Erciyes
Uni., Kayseri, 2010
270
oniinde hayatmda hi9 binmedigi bir atla karsilasir. Bunun
iizerine Kara Seyh kendisine, "Kabul buyurun Sahim bu
at sizindir. Sen tuttun, ben yaptim" der. Sah Ismail ise,
"Ya Seyh Musa! Sartimm ikisini yerine getirdin fakat
birini yerine getirmedin. Bana hif i9medigim bir sey
i9irecektin." der. Bunun iizerine Kara Seyh Sah ismail'i
"Sahim yemekte i9tiginiz silt, geyik siitiiydii" diyerek
uyanr. Yasanan bu olaym neticesinde Sah Ismail de
seyhin ger9ekten ermis bir kisi oldugunu tasdik eder. Bu
arada Sah Ismail Seyh Hasan koyiine gelirken
beraberinde getirdigi Iran uyruklu Acem ismindeki kisiyi
Kara Seyh'e hizmet9i olarak verir. Kara Seyh de kabul
ederek bu sahsi kendisine miirid yapar. Iran uyruklu
Acem isimli sahsm soyundan gelenler biiyiik bir asiret
olarak varhklarim siirdiirmektedirler. Giiniimiizde de
Kara Seyh soyundan gelenlere saygilan sonsuzdur.
Kara Seyh'in mezan yore halkmca haftanm her
giinii ziyaret edilmektedir. Ziyarete her tiirlii istek, ama9
ve maksat i9in gelinmektedir. Psikolojik rahatsizhgi
bulunanlar, sinir hastalan, viicudunun herhangi bir
yerinde agnsi olanlar basta olmak iizere her tiirlii
rahatsizhk i9in gelinmektedir. Ayrica ailevi sikmtilardan
kurtulmak, gen9 kizlar kismetlerinin a9ilmasi gibi her
tiirlii ama9 ve maksat dogrultusunda ziyarete
gelinmektedir.
Teslim Abdal'm torunu Giil Mustafa, Tabanbukii
(Seyh Hasan) koyiinde Teslim Abdal mezarhgmda
271
medfun olup burasi bir mezar ziyaretidir 235 . Tabanbiikii
koyiinde dogmus ve burada vefat etmistir. Giil
Mustafa'nm kabri de Tabanbiikii ziyaretleri i9ersinde
ragbet gormekte ve yore halkmca ziyaret edilmektedir.
Cocugu olmayan kadmlar, psikolojik rahatsizhgi olanlar,
sinir hastalan, felcli hastalar yogunlukta olmak iizere her
tiirlii hastahktan kurtulmak i9in ziyaretler
gerceklestirilmektedir. Aynca ziyaret esnasmda mum
yakmak ve dilek tutmak gibi davramslar da goriiliir.
Gelen ziyaretciler mezarm etrafmda donmekte, mezar
tasim opmekte ve yiiziinii siirmektedir.
Kul Mustafa'nm kabri Tabanbiikii koyiindeki
§eyh Ahmet Dede mezarhgmdadir. Burasi bir mezar
ziyaretidir 236 . Kul Mustafa'nm yatin §eyh Ahmet Dede
tiirbesinin 8-10 metre batismda olup mezar tasmda eski
yazi ile "El Merhum EL Magfur El Seyyid Ismail Ibni
Seyyid Yusuf ibni Kul Mustafa Ibni Kihc Abdal Ruhuna
Fatiha H. 1135" diye yazilmistir. Kul Mustafa'nm
kendisine ait §eyh Ahmet Dede soyundan olduguna dair
Hicri 1135 tarihli soy agaci bulunmaktadir. Kul Mustafa
IV. Murat doneminde yasamistir. Aym zamanda Bektasi
saz sairidir. Bektasi azizlerinden Teslim Abdal'a
baglanmistir. §iirlerinde Hz. Ali ve On iki imam
235 KIYAK Abdiilkadir, Elazig ve Yoresinde Ziyaret Fenomeni
Uzerine bir Din Bilimi Ara^tirmasi, Doktora Tezi, Erciyes
tfni., Kayseri, 2010
236 KIYAK Abdiilkadir, Elazig ve Yoresinde Ziyaret Fenomeni
Uzerine bir Din Bilimi Ara§tirmasi, Doktora Tezi, Erciyes
Uni., Kayseri, 2010
272
sevgisini agirlikh olarak islemis olan Kul Mustafa IV.
Murat'm Bagdat Seferine katilmistir. Emekli olduktan
sonra Anadolu'yu koy koy dolasir. §eyh Bedrettin-i
Simavi'nin tarikatma mensup biri olarak da kabul edilir.
Kul Mustafa bir siirinde suriilduklerinden,
sorgulandiklarmdan soz eder. Ancak bu olaym tarihi bir
kaydi bulunmamaktadir. Tabanbiikii ziyaretleri i9erisinde
yore halki tarafmdan yogun olarak ziyaret edilmekte ve
ziyarete her turlu ama9 ve maksat icin gelinmektedir.
Ziyaret ifin belirli bir giin mevcut olmayip haftanm biitiin
giinleri de ziyaretler ger9eklestirilir. Gelen
ziyaret9ilerden bir kismmm mezar tasmi optiikleri, yiiz
siirdiikleri ve etrafmda dondiikleri goruliir. Ziyarete daha
90k bedensel ve ruhsal dengesi bozuk olanlar, bas agrisi
9ekenler daha yogunlukta olmakla beraber her turlu
hastahktan muzdarip olanlar gelmektedir. Ziyaret9iler
mezarm iizerine para, bugday, seker serperler.
Dervi§ Ali Tabanbiikii koyiinde §eyh Ahmed Dede
tiirbesine bitisik olarak insa edilen ikinci tiirbede
medfundur 237 . Bu tiirbenin girisi bati yoniindedir. Kargir
olarak yapilmis olan tiirbe i9erisinde prizmatik
dikdortgen bi9iminde bir mezar bulunmaktadir. Bu mezar
Ahmed Yesevi soyundan gelen ve koyiin diger
mezarhgmda tiirbesi bulunan Teslim Abdal'm torunu
Dervis Ali'ye aittir. Dervis Ali ile ilgili bir9ok keramet
anlatihr. Rivayete gore bir giin Dervis Ali Baskil'in
237 KIYAK Abdiilkadir, Elazig ve Yoresinde Ziyaret Fenomeni
Uzerine bir Din Bilimi Ara^tirmasi, Doktora Tezi, Erciyes
Uni., Kayseri, 2010
273
Mu§ar nahiyesine bagh Adaf Koyii'nde bir sohbet
ortammda koyliilerle otururken §6yle der:
Nefisdir adami talar
Adaf a elmaya salar
Ug hurt oglu suya dalar
Battimola giktimola.
Adaf koyliileri Dervi§ Ali'nin ermi§ bir ki§i
oldugunu bildikleri icin hemen Firat Nehri kiyismdaki
elma bahcelerine adamlarmi gonderirler. Giden ki§iler vie
tane cocugun suyun i9erisinde cirpmdiklarim goriirler ve
cocuklan bogulmaktan kurtanrlar. Bunlar cocuklara ni9in
geldiklerini sorarlar. Cocuklar ise elma 9almak icin
geldiklerini itiraf ederler.
Giiniimiizde bu ziyaret yore halki tarafmdan yogun
olarak ziyaret edilmektedir. Ziyarete hem Siinniler hem
de Aleviler ragbet etmektedir. Haftamn her giinii ziyaret
yapihr. Tiirbe i9erisinde Alevi inane ve Mltiiriinii
yansitan tablolar ile Atatiirk portresi de yer almaktadir.
Ayrica tiirbe duvarmda "Ya Allah, Ya Muhammed, Ya
Ali" yazih olan bir ortii asihdir. Bu tiirbe §eyh Ahmet
Dede tiirbesinin biti§iginde yer almasmdan dolayi
ziyarete gelen ki§iler tarafmdan aym §ekilde paralel
davram§lar gosterilir. Tiirbe iizerinde "§ifa ta§lan" adi
verilen ta§lar ziyarete gelen hastalar tarafmdan
viicutlarmm agriyan kisimlarma "Ya Allah, Ya
Muhammed, Ya Ali" denilerek siiriilmekte ve Allah'tan
§ifa temennisinde bulunulmaktadir. Cocugu olmayan,
274
romatizma ve sirt agrisi gibi viicudunun herhangi bir
yerinde agrisi bulunan ve ruhsal dengesi bozuk olanlar
basta olmak iizere her tiirru hastaliktan muzdarip olan
kisiler bu ziyarete sifa bulmak amaciyla ragbet ederler.
Ziyaret sonrasmda cocuklan olan kisiler eger erkek
olursa adim Ahmet koyarlar. Burayi ziyaret ettikten sonra
ama9, maksat ve gayelerine ulasirlarsa veya daha
onceden adakta bulunulmussa buraya gelip kurban keser
ve tasadduk ederler. Ziyaretciler tarafmdan tiirbenin
iizerine sifa amaciyla yenmesi icin §eker vb. gida
turiinden yiyecekler birakihr. Ayrica ziyarete gelen
ki§ilerden bir kismi tiirbenin ba§ kismmdaki mezar ta§im
U9 defa opmektedir. Gelen ziyaretfilerden bazilan
tiirbenin iizerindeki ortiiyii opiip yiizlerine sikerler.
Buraya gelen ziyaretfiler tiirbenin icinde yer alan mum
yakma yerinde ve tiirbenin ba§ kismmda yer alan mezar
ta§mm iizerinde de dilek dileyip mum yakmakta, tiirbede
yer alan kumbaraya tiirbenin ihtiyaclarmm kar§ilanmasi
amaciyla para atmaktadirlar.
275
Karakocan Evliyalan
Selcuklularm Malazgirt zaferinden once Tugrul
Bey bu bolgeye bircok akmlarda bulunur. Daha sonra
Harput'u fetheden £ubuk Bey burayi Harput'a baglar 238 .
Ardindan Belek Gazi'nin Harput'a gelisi ile birlikte
burasi Artuklu hakimiyetine girer. Selcuklular doneminde
beylikler arasi el degistirmelere ugrar. Karakocan ve
cevresi Alaeddin Keykubat zamaninda Anadolu
Selcuklularma baglanrr. Anadolu'nun Mogol istilasiyla
Selcuklu hakimiyetinden Buldukani Beylerinin (?) eline
gecer 239 , ardindan Akkoyunlularm egemenligine, daha
sonra ise Safevilerin hakimiyetine girer. Karakocan
Yavuz Sultan Selim zamaninda Osmanh topraklarma
katihr. Bu donemde vakif araziye dahil olan Karakofan,
devlet otoritesinin zayiflamasi sonucu vakif
yoneticilerinin ve toprak isleticilerinin eline gefer. 1936—
1937 yillarmda Tiirkiye'deki yeni idari diizenleme ile
Kigi'nm Qan Nahiyesi ve Palu'nun Ohi ve Lahan
Nahiyeleri birlestirilerek Karakocan adi altmda bir ilce
olarak Elazig'a baglamr.
238 KIYAK Abdiilkadir, Elazig ve Yoresinde Ziyaret Fenomeni
Uzerine bir Din Bilimi Ara§tirmasi, Doktora Tezi, Erciyes
Uni., Kayseri, 2010
239 Merkezi Egil olan Kurt beyligi. Emir Bulduk'tan Sonra Egil
Beylerinin bu isimle anildiklan nakledilir.
276
Sel9uklu doneminde 1160-1230 yillan arasmda
yasadigi tahmin edilen Pir Cemal AbdaFin Orta
Asya'dan Anadolu'ya gelen Yesevi seyhlerinden bin
oldugu kabul edilir 240 . Mevlana Celaleddin Rumi'nin
babasi Bahaeddin Veled'le birlikte Belh yoresinden
kalkarak once Erzincan'a daha sonra, Pir Cemal AbdaPla
ayni oymaktan olan Okcu Yusuf ve kardesleri olan
Hamza, Bahadir, Cakbey, Kizil ve Sevti ile birlikte
bugiinku Okcular koyiine geldigi ve buraya
yerlesmelerine ise Sultan Alaaddin Keykubat'm aracilik
ettigi anlatihr. Pir Cemal Abdal'm U9budak koyiindeki
evinin kalmtilarma bugiin de rastlamak mumkiindur.
Il9eye 14 km. mesafede bulunan Ugbudak koyiinde
medfundur. Mezan son yillarda mermer bir sanduka i9ine
almmis olup etrafi demir bir kafesle 9evrilidir.
Anlatihr ki, Delikan (Ugbudak) koyiinde oturan Pir
Cemal Abdal Peri Suyu kiyisma gelir ve biraz uzakta
olan asma kopriiye gitmeyip ciippesini 9ikararak suyun
iizerine atar. Ciippeye binerek karsiya ge9er. Bu sirada
Bagin Kalesi Beyi'nin kizi saraymm penceresinden bu
olayi goriir. Hayretler i9inde kalan bey kizi kosarak olayi
babasma anlatir. Bey hemen adamlarmi gondererek
Cemal Abdal'i yakalatir ve sarayma getirtir. Cemal
Abdal'm sihirbaz oldugunu ileri siirerek firmda
yakilmasim ister. Ertesi gun firmm kapismi a9tiran Bey
Cemal Abdal'i biyiklan ve sakah buz tutmus bir halde
bagdas kurup otururken bulur ve miikafatlandinr.
240 http://kasyad.org/
277
Sefkar Baba adiyla bilinen zatm adi Seyyid
Ibrahim' dir. Peygamber Efendimizin soyundan oldugu
kabul edilen Seyyid Ibrahim' in Abbasi Halifelerinden
Harun Resid doneminde Irak'm kuzey kesiminde bulunan
Sefkar karyesinden irsad maksadiyla goc edip Diyarbakir
yoresinde bulunan Maden'e bagh Katulan'a yerlesmis
oldugu soylenir. Sefkar Baba daha sonra bir miiddet
(^aybagi'nda ikamet eder 241 . Diger taraftan 1250-1350
tarihleri arasmda Karako9an'm Demirdelen (Kafan)
koyiinde ikamet etmis oldugu da anlatilrr 242 . Kabri, etrafi
agaclarla kaph hafif yiiksek bir tepede yer ahr. Halk
tarafmdan ziyaret olarak degerlendirilmekte olup aym
zamanda kabrinin oldugu orman alam mesire yeri olarak
da kullamlmaktadir. Kulu Baba ile kardes olduklan
soylenir.
241 Qaybagi yillarca Palu ilcesine bagh nahiye merkezi iken
1988 yihnda Kovancilar'in ilce yapilmasi ile buraya
baglanmi§tir.
242 200 yil once Ermeni vatanda§lann koyii terk edip
Amerikaya yerle§mesiyle bo§alan koye, donemin Osmanh
idaresinin Urfa/Birecik Karyesinden Karakecili a§iretinden
insanlan iskan ederek koy toplumunun olu§turulmus. oldugu
anlatihr. Karakocan yerlileri Ula§h a^iretinden insanlarca ve
Dersim, Bingol Zaza halki ve Karakecililerden olu§mu§tur.
Yore Kigi, Yedisu, Karakocan, Yayladere yerle§imleri
tamamen Ermeni yurtta§lardan olu§urken son iki yiiz yilda
buralan terk etmi^ler onlardan bo§alan yerle§imlere Alevi-
Siinni Tiirkmen-Kiirt-Zaza A§iretleri iskan olmu§lardir. Koyun
Ermenice ismi Kerkor, Kurmanci ismi ise Kefan'dir. Yeni ismi
Demirdelen olmu§tur.
278
Gozerekli Molla Muhammed'in Karakocan'a
bagh eski Sancan Mahallesinde mezarhklarm biraz
ilerisinde, dag yamacmda tiirbesi bulunur 243 . Tek kubbeli
ve herhangi bir mimari ozelligi bulunmayan tiirbe, sadece
kabrin bulundugu makam bolumiinden olusmaktadir.
Kabir tasmda Arapca "Ahmed oglu Molla Muhammed'in
ruhuna fatiha 5.6.1954" yazihdir. Gozerekli Molla
Muhammed Efendi 1890 yilmda Karako9an'm 1994'te
belde olan ve ilceye 18 km. mesafede bulunan Sancan
koyiinde diinyaya gelir. Ilk tahsilini Palu'nun Mirahmed
koyiinde yapar. Daha sonra Kovman seyhi Molla
Mustafa' dan Molla Cami kitabma kadar ders okur. Naksi
tarikatiyla yine hocasi Molla Mustafa vasitasiyla tanisir.
Daha fazla egitim almak icin Lice'ye gider ve Liceli
Seyda Molla Muhammed'in Serh-u Semsi (Mantik)
kitabma kadar okur. Hocasi vefat edince talebelerini
dagitmayrp kendisi okutmaya baslar. Buradan da ayrihp
Silvan' a ge?er ve Molla Kiiciik Hiiseyin'den ilmini
tamamlayarak icazetini ahr. Sonra da kendi memleketine
doner ve bu bolgede bir sure imamhk yapar. Gozerekli
Ali Aga'nm kizi Ayse Hanimla evlenerek bu bolgeye
yerlesir. 1928 yilmda Konya Aksaray'da zorunlu ikamete
tabi tutulur. Aksaray'da birka9 yil kaldiktan sonra
doniisiine izin verilir. Memleketine donen Molla
Muhammed, vefatma kadar hem hayvancikla ugrasir hem
de ogrenci yetistirir. 1940 yillarmm basmda Palu'da
243 KIYAK Abdiilkadir, Elazig ve Yoresinde Ziyaret Fenomeni
Uzerine bir Din Bilimi Ara§tirmasi, Doktora Tezi, Erciyes
Uni., Kayseri, 2010
279
Haydar Baba (1906-1979) ile tam§masi neticesinde
Kadiri tarikatma intisap eder. Bazen Haydar Baba ile
bazen de ogrencileriyle koy koy dola§arak ir§at eder.
Ruhunda esen co§kuyu §iirleriyle yaziya doker. §iirleri
yam sira bir de Arapca kitabi vardir. Ogrencisi olan
Molla Bahri Tunc onun icin §unlan soyler:
"Hocamiz gok tevazu sahibi ve ahlak-i hamide
sahibiydi. Ilmi kariyeri gok yilksek, hitabeti ve ikna
kabiliyeti gok fazlaydi. Onun bulundugu mecliste Him
adamlari konugmaya cesaret edemezlerdi. Yaninda
dogru diirilst kitap bulundurmaz, fakat vermi§ oldugu
fetvalann ne kadar isabetli oldugunu §imdi o
fetvalarla kar§ila§inca daha iyi anhyorum. Hocamiz
bizlere "Oglum, ben gok zeki biri degildim. Fakat gok
gahgtim ve ba§ardim. Kigin samanhkta iigumemek igin
bogazima kadar samanhklara gomuluyor ve ders
gah§iyordum. Bu §ekilde tarn on sekiz kitabi ba§tan
sona ezberledim ", demi§ti."
Molla Muhammed Efendi 1955 yilmda Sancan'la
Yig arasmda tipiye tutulur ve bogularak vefat eder.
Kabri haftanm her giinii ziyaret edilmektedir.
Bolgede iklim §artlan sert oldugu icin bu ziyaretler daha
50k bahar ve yaz mevsiminde gercekle§ir. Ziyarete
ozellikle felcli hastalar, akli dengesi bozulanlar ve sinir
hastalan getirilmektedir. Gelenler burada Kur'an
okumakta, dua etmekte ve Allah'tan §ifa dilemektedirler.
Ayrica ziyarete ailevi sikmtisi bulunanlar, gecim sikmtisi
9ekenler, giinliik hayatm zor §artlan altmda bunalanlar da
gelmekte, bu sikmtilarmdan kurtulmak icin Allah' a dua
280
etmektedirler. Amac ve maksatlarma ulasan ziyaretciler
ise buraya tekrar gelmekte, kurban kesip tasadduk
etmektedirler.
§eyh Mustafa Sisi'nin (1847-1914) kabri, ilceye
18 km. mesafede bulunan Yucekonak (Kovman)
koyiindeki aile mezarhgmdadir 244 . Kabir beton bir zemin
uzerinde yerden bir birbucuk metre yiikseklige kadar
mermer kaplama olup bas kismma ise mezar tasi
yerlestirilmistir. Sahidenin uzerinde yer alan mermer
sank, bu zatm hem medrese alimi hem de tekke seyhi
oldugunu gosterir. Mustafa Sisi Hazretleri Naksibendi
buyiiklerinden olup asil adi Mustafa Feyzi'dir. "Seyda-yi
Sisi" lakabiyla meshurdur. Bu mahlasmi diinyaya geldigi
Diyarbakir'm Lice ilcesine bagh Sisi koyiinden almistir.
Soyu Irak'ta Erbil kentinin Susa bolgesinden Sorogiller
asiretine dayanmaktadir. ilk ilim tahsilini Gavs-i Hizani
Seyyid Sibgatullah Arvasi'nin halifelerinden olan Seyh
Halid-i Sirvan-i ve Seyh Abdurrahman Tagi'nin
medreselerinde yapmistir. Bir grin hocasi Seyh
Abdurrahman Tagi talebeleri i9inde gezerken o zaman
heniiz yasi kiifuk olan Mustafa Sisi'ye miirsid olmamn
sartlarim sorar. O da sessiz kalmca kendisi, "Miirsid
olmamn sarti uftiir. Hiisn-ii Suret (Giizel yiiz ve giizel
goriinum), Ilm-i Kamil, Himmet-i Ali (Yiiksek
244 KIYAK Abdiilkadir, Elazig ve Yoresinde Ziyaret Fenomeni
Uzerine bir Din Bilimi Ara§tirmasi, Doktora Tezi, Erciyes
Uni., Kayseri, 2010
281
maneviyat sahibi)", seklinde cevap verir. Bu soru ve
verilen cevap, Seyh Mustafa Sisi'nin ileride kendine
kamil bir miirsid bulmasma sebep olacaktir. Seyh
Mustafa Sisi daha sonra Lice'de bulunan ve zamanm Ibn-
i Hacer'i lakabiyla anilan ve ayni zamanda akrabasi da
olan Seyda Molla Muhammed Hadi'nin (Lice'de) yanma
gider 245 . ilminin geri kalan kismim burada tamamlar ve
ilmi icazetnamesini alrr. Seyh Mustafa Sisi'nin miirsidi
olan Abdulkadir-i Sani hocasi Arvasi vefat edince
hocasmm vasiyeti dogrultusunda Abdurrahman Tagi'ye
intisap eder. Eksik kalan ameli irsadmi burada
tamamlayip hilafet alir. Naksi gelenegi kuralma gore
hilafet almca irsad etmesi i9in Lice'de gorevlendirilir.
Onun burada gorevlendirilmesinde hocasmm vefat
etmeden once Abdurrahman Tagi'ye yaptigi "Bana
Diyarbakir'a bagh Lice mmtikasmdan bazi malumatlar
topla. Belki bir gun halifelerimizden birini oraya
gondeririz" seklindeki konusmasi etkili olmustur. Yine
bu gorevlendirme sirasmda yapilan miinazarada
Abdurrahman Tagi'nin Sisi koyii i9in soyledigi "Bu
koyden Naksibendi kokusu geliyor" sozleri Seyh Mustafa
Sisi'de zuhur edecektir. Irsad ifin yola cikan Abdulkadir-
i Sani, Hizan'a varmadan once bir siire Sisi koyiinde
245 Ibn Hacer ( 1372-1449) me^hur hadis alimlerindendir.
Tesirli vaazlan ve hutbeleriyle tanindi. Hayatmin biiyuk
bolumiinu hadis ilmine verdi. Devrinin en iinlii ve yetkili
alimlerinden biri oldu. Istifade ettigi eser ve §ahislann
isimlerini belirtmede biiyuk titizlik gosterdi. Fikih sahasinda da
kendini yeti§tirdi. (^ok sayida eser kaleme aldi.
282
misafir olur. Onun burada misafir olmasi Seyh Mustafa
Sisi'nin kendisini tammasma vesile olur. Seyh Mustafa
Sisi bu bulusmalarda yillar once hocasmm kendisine
sordugu ve cevapladigi bir miirsidde bulunmasi gereken
ozellikleri onda goriir. Bunun iizerine ona intisab eder.
Daha sonra hocasi Seyda Molla Muhammed Hadi de bu
intisaba istirak eder. Bir sure sonra ikisi de Abdulkadir-i
Sani'nin halifesi olurlar. Seyh Mustafa Sisi hilafet
aldiktan sonra hocasi tarafmdan Sam' a irsadla
gorevlendirilir. Seyh Mustafa Sisi neseb bakimmdan
Sam' da medfun bulunan asrm miiceddidi Mevlana Halid
el Bagdadi'ye dayandigmi soylemekteydi. Onun bu irsadi
sirasmda bu konuyla ilgili yasanan ve giiniimiize kadar
tevatiir yoluyla ulasan bazi rivayetler de vardir. Rivayete
gore, Seyh Mustafa Sisi bir gun Halid el-Bagdadi'nin
tiirbesini ziyarete gider. Ziyaret esnasmda Halid el-
Bagdadi ile murakebe halindeyken tiirbeden
beraberindekilerin de duyacagi sekilde "Ene ceddiike ve
ente veledi" diye gaipten bir ses gelir. Yine rivayete gore,
Seyh Mustafa Sisi Sam' da ilmi miinazaralarm yapildigi
bir meclise istirak eder. Yapilan miinazara sonufsuz
kalmca miidahale edip sonuflandinr. Bu olay iki kez
tekrar edince o mecliste bulunan alimlerin dikkatini
ceker. Kendisine "Nerelisiniz?" diye sorulunca
"Diyarbakirhyim" diye cevap verir. Bunun iizerine
soruyu soran kisi "Yoksa sen Molla Musatafa-yi Sisi
misin?" diye sorar. O da "Evet" cevabim verince
kendisine fazlasiyla bir alaka gosterilir. Seyh Mustafa
Sisi Sam'daki gorevini tamamladiktan sonra tekrar hocasi
283
Abdulkadir Hizani'nin yanma doner. Bu arada Kovmanli
Molla Muhammed Salih (Sail Baba) isimli zatm vasiyeti
uzerine bir heyet Hizan koyiine gelir. Burada Abdulkadir-
i Sani'ye Sail Baba'mn Seyh Mustafa Sisi'nin
Karakocan'm Kovman koyiine irsad etmesi amaciyla
gorevlendirilmesi seklinde talep ve vasiyetlerini iletirler.
Bu vasiyet uzerine o, hocasi tarafmdan bu bolgeye irsad
goreviyle gorevlendirilir. Bolgede yaklasik 14-15 yil
irsad gorevini yiiriiten Seyh Mustafa bu irsadmi Elazig,
Diyarbakir, Tunceli ve Bingol il smirlan i9erisinde
ger^eklestirir. Bu bolgede bircok din alimi yetistirir. Oglu
Muhammed Hadi ile birlikte yedi halifeye icazet verir.
Kovman' da vefat eder. Turbesi bu koyde aile
kabristamndadir.
Seyh Mustafa Sisi'nin en onemli ozelligi Kur'an
ve Siinnete olan baghhgidir. O kendisine sorulan bir
soruya tetkik ve tahkik etmeden cevap vermezdi. Edebi
yonii de bulunup kendisine ait bazilan gunumuze kadar
ulasan kasideleri mevcuttur.
Rivayete gore, Karakocan Yesilbelen (Gahmut)
koyiinden Hiiseyin Ali isimli bir kisi gen9lik yillarmda
disinin agnmasi uzerine onun yanma gider. Seyh Mustafa
ona dua eder ve sehadet parmagiyla dislerini ovalar. Bu
kisinin artik dislerinin hif agrimadigi soylenir.
Turbesi haftanm her giinii ziyaret edilir. Ziyarete
yore halkmm yamnda cevre illerden de gelinir. Seyh
Mustafa Sisi'nin kabrine daha 90k ziyaret ama9h olarak
gelinmektedir. Gelen ziyaret9iler tarafmdan Kur'an-i
Kerim ve dualar okunarak bagislanmaktadir. Bununla
284
beraber 9esitli hastahklardan muzdarip olan insanlar da
buraya gelmekte ve dua ederek Allah'tan sifa
dilemektedirler. Bu hastahklardan ziyarete ozellikle
psikolojik rahatsizhklan bulunan kisiler gelmektedir.
Rahatsizhgmdan kurtulan kisiler daha sonra siikiir
amaciyla kurban kesmekte ve tasadduk etmektedir.
§eyh Muhammed Hadi (1884-1957), Yiicekonak
(Kovman) koyiindeki aile mezarhgmda babasi Mustafa
Sisi'nin yamnda medfundur 246 . Mezann bas kismmdaki
mezar tasmm iizerinde mermerden yapih sank ayni
sekilde §eyh Muhammed Hadi'nin de hem medrese alimi
hem de tekke seyhi oldugunu gosterir. Naksibendi
tarikatma mensup olup Diyarbakir'm Lice ilcesinin Sisi
(Yol9ati) koyiinde dogmustur. §eyh-i Kavuman lakabiyla
meshurdur. §eyh Muhammed Hadi Hazretleri, heniiz alti
yasmda iken ge9irdigi bir hastahk sonucu gozlerini
kaybeder. Bu durum §eyh Muhammed'i hi9bir sekilde
sarsmaz. Bilakis ondaki ilim ogrenme azim ve gayretini
daha da arttinr. £ok kiifuk yaslardan itibaren ilim
tahsiline baslar. Heniiz yedi yasmda iken Kur'an talimini
babasmm yamnda yapmis ve takriben Kur'an'm yansmi
hifz etmistir. Mevlid-i §erif, Akidetu'l Iman, Ibn-i Kasim
ve Miinebbehat-i Askalani gibi temel ve onemli ilim
kitaplanm okumus ve bir90gunu da ezberlemistir. Aldigi
bu derslerden sonra ilmi seviyesini yiikseltmek i9in
babasmm Kovman' daki medresesinde yirmi yil ilim
246 KIYAK Abdiilkadir, Elazig ve Yoresinde Ziyaret Fenomeni
Uzerine bir Din Bilimi Ara§tirmasi, Doktora Tezi, Erciyes
Uni., Kayseri, 2010
285
tahsil eder. Kovman tekkesinin onemli ozelligi Kur'an ve
Siinnet kaynakh ilim esaslan iizerine insa edilmis
olmasidir. Egitiminin biiyiik bir kismmi burada
tamamladiktan sonra diger bir bolumiinii ise Diyarbakir
Ulu Camii Medresesi hocalarmdan ahr. Zamanm ilim
merkezi olarak bilinen Bitlis Giiroymak Medresesi'nin
basmda bulunan Seyh Masum onun i9in, "Hayatimda
Hafizu'l Kur'an olan 90k kisiyi gordiim fakat Hafizu'l
ilm (Ilim Hafizi) Seyh Muhammed Hadi dismda ne
gordiim, ne isittim", ifadelerini kullamr. Bundan sonra da
kendilerine Hafizu'l Ilm unvani verilir ve hep oyle amhr.
Seyh Muhammed Hadi tasavvuf derslerini muhtemelen
babasmdan ahr ve onun manevi terbiyesi altmda biiyiir.
Ilim ve tasavvuf derslerini tamamladiktan sonra hilafet
makamma erisir ve gen9 yasta (takriben 27-28
yaslarmda) irsad i9in icazetnamesi alrr. Rivayete gore,
giiniin birinde Seyh Mustafa 90cuklanm yanma ahp
onlan bir imtihandan ge9irir. Elindeki asayi birer birer
90cuklarma verir, var gii9leriyle yere saplamalarmi
soyler. Ancak 90cuklan asasmi yere saplarlar. Yerden
topraktan baska hi9bir sey 9ikmaz. Yine de 0, 90cuklan
i9in iltifatta bulunup, onlara dua eder. Sira §eyh
Muhammed Hadi'ye gelince O, asayi yere batinr
batirmaz yerden su fiskinr. Bunun iizerine §eyh Mustafa
Sisi, "iste benden sonra irsad gorevimi ve ilim hizmetimi
tam olarak yiiriitecek kisi budur, ben bundan dolayi
kendisine ozel bir ilgi gostermekteyim", der.
Babasi §eyh Mustafa Sisi vefat edince Kavuman
tekkesine bagh miiridler ona intisap ederler. O, gen9
286
yasta aldigi bu vazife-i tasawufiye-yi ve ilmiye-yi en
giizel sekilde ifa eder. Babasmm biraktigi yerden irsad
smirlarmi genisletmek ve 9evre illere Islam dininin
hakikatlerini ve giizel ahlakim dogru bir sekilde aktarmak
icin irsatlarda bulunur. §eyh Muhammed Hadi'nin ilmi
seviyesi yiiksek olmakla birlikte abidlik, zahitlik ve takva
sahibi olmasi da onun belirgin ozellikleri arasmdadir. Bir
miirsid-i kamilde aranan biitiin vasiflara sahiptir. Bir
baska onemli ozelligi ise edip ve sair olmasidir. Ustiin
fesahat ve belagat ile yazdigi kasideleri vardir. Onun pek
90k hikmet ve keramete sahip oldugu da soylenir.
Giiniimiizde yore halki ve cevre illerden gelen
ziyaret9iler §eyh Mustafa Sisi ve oglu §eyh Muhammed
Hadi'nin kabirlerini haftanm her giinii ziyaret
etmektedirler. Ziyaretfiler tarafmdan Kur'an-i Kerim
okunmakta ve dualar edilmektedir. Ziyarete her tiirlii
hastahklardan muzdarip olan insanlar gelmektedir.
Ziyarete gelen kisiler dua ederek Allah'tan sifa
dilemektedirler. Bu hastahklardan ziyarete ozellikle
psikolojik rahatsizhklan bulunan kisiler gelmektedirler.
Rahatsizhgmdan kurtulan kisiler daha sonra sukiir
amaciyla kurban kesmekte ve tasadduk etmektedir.
Garip Baba'nm kabri ilfeye 25 km. mesafede
bulunan Ye§ilbelen koyiinde yiiksek9e bir tepede yer ahp
etrafi taslarla ^evrili bir mezar ziyaretidir 247 . Tiirbe tas ve
247 KIYAK Abdiilkadir, Elazig ve Yoresinde Ziyaret Fenomeni
Uzerine bir Din Bilimi Ara§tirmasi, Doktora Tezi, Erciyes
Uni., Kayseri, 2010
287
beton kansimi olarak insa edilmistir. Uzeri sac cati ile
kaphdir.
Bu ziyaretin hemen yanmda yatiya kalmak isteyen
ziyaretcilerin konaklamalan ve cesitli ihtiya9lanm
karsilamalan amaciyla sonradan yapilan ve iki odadan
olusan bir misafirhane bulunmaktadir. Garip Baba
hakkmdaki rivayetlere gore bu zat, tahminen iki yiiz yil
kadar once buradan gecerken hastalamr. Bir sure bu
yorede misafir olarak kaldiktan sonra vefat ettigi
soylenir. Yore halkinin bu zatm hastahgi siiresince onun
alim ve mutasavvif bir kisilige sahip oldugunu
anlamasiyla vefatmdan sonra mezarmi ziyaretgah kabul
etmislerdir. Rivayete gore, Garip Baba'nm yorede ayri
bir ziyaretgah olan Sefkar Baba ile kardes olduklan
soylenir.
Anlatildigma gore, Sanbasak koyiinden Kamer
Amca isminde birisi bir gece bu ziyarette altm aramaya
gelir. Tarn mezarm bulundugu alana kazmayi vurunca bir
anda her taraf giindiiz aydmhgi olur. Bunun iizerine
Kamer Amca planmdan vazge^ip oradan ayrihr.
Garip Baba'nm kabri haftamn biitiin giinleri ziyaret
edildigi gibi carsamba giinleri daha yogun olarak ziyaret
edilmektedir. Burasi her tiirlii hastahk ve dilek ifin
ziyaret edilmektedir. Ziyarete hem Siinni hem de Aleviler
gelmektedir. Gelen ziyaretcilerin bir kismi kurban da
kesmektedir. Mezarm yanmda mum yakilmakta ve
ziyaret cevresindeki aga^lara dilek icin bez
baglanmaktadir. Bunu daha 90k Alevi kesimden gelen
ziyaretciler yapmaktadir.
288
Giizel Baba ziyaret yeri il9eye sekiz km.
mesafedeki Qayirgulil koyiinde bulunmaktadir. Ziyaretin
cevresi tahta ve demir parmakhkla 9evrilidir. Ziyaret
alam son derece bakimh olup i9me suyu ve cocuk parki
da bulunmaktadir. Bundan dolayi burasi hem ziyaret yeri
hem de mesire yeri olarak kullamhr. Giizel Baba'nm
oldiigii ve defhedildigi yerde ona ait bir mezar soz
konusu degildir. Burasi daha ziyade makam olarak
degerlendirilmektedir. Mezar tasmm dahi bulunmadigi bu
makamda iist iiste yigilmis mese odunlarmm iizerine yesil
bir branda ortulmustiir. Hatta diger mezarlara gore kiblesi
dahi farkhdir. Yore halki tarafmdan Pir Cemal Abdalm
oglu veya kardesi oldugu ileri suriilur. Halk arasmda
kendisine duyulan sevgi ve saygidan dolayi olumiinden
sonra mezar yeri ve mezarm cevresindeki orman
korunmustur.
Hakkmda anlatilan bir menkibeye gore, Giizel
Baba kardesiyle kavga etmesi sonucu biiyiik agabeyinin
veya babasmm gosterdigi tepkiye karsihk ailesine kiisiip
evden ayrihr. Evden aynlmca babasi kendisine "Vardigm
yerde kal ve 61" diye beddua eder. O da mezarmm su
anda bulundugu yerde hastalamr. Bir siire kaldiktan sonra
oliir ve buraya gomiiliir.
Burasi haftamn her giinii ziyaret edilir. Giizel
Baba'nm makammm yam basmda karsihkh iki tane mum
tasi yer ahr. Gelen ziyaret9ilerden bir kismmm burada
mum yaktiklan goriiliir. Ziyareti cevreleyen tahta
parmakhklara ve yakm 9evresindeki agaflara dilek
dileyip bez baglarlar. Ayrica ziyaret 9evresindeki agaflar
289
kutsal kabul edildigi i9in kesilmezler. Bu aga9larm
kuruyan dallan ise gelen ziyaret9iler tarafmdan yemek ve
kurban eti pi§iriminde kullanihr. Ziyarete her turrii
hastalik, dilek ve adak i9in gelinir.
§engiil Baba'nm kabri £ayirgiirii koyiine bagh
(^ayirhk (Mergamen) mezrasmda yiiksek9e bir tepede yer
alir. Burasi etrafi yakla§ik bir metre yiikseklige kadar
ta§larla 9evrilmi§ bir mezar ziyaretidir. Ziyarette mum
yakildigi ve 9evredeki aga9lara bez baglandigi goriiliir.
Sadece alevi vatanda§larm ziyaret ettigi bu mezar
giiniimiizde artik 90k az ziyaret edilmektedir.
Il9eye 30 km. mesafede bulunan ve eski adi
Kulukan olan Pilavtepe koyiinde, Kiiliikoglu'nun tiirbesi,
Karako9an'dan Qaria giden yolun kenarmdadir.
Anlatildigma gore, giiniin birinde koyde bir toplanti
yapihr. Kiilukoglu'nun toplantida olmadigim goren
koyliiler, kendisini 9agirmak maksadiyla evine iki ki§i
gonderirler. Kulukogru'nu evinde bulamayan haberciler,
onun dagdaki davar barmagma giderler. Daha i9eri
girmeden, 'Hu' 9eken sesler duyarlar. Pencereden
baktiklarmda giysileri aym, yiizleri aym, ba§6rtiileri aym
otuz-kirk ki§i goriirler. J9lerinden hangisinin Kiiliikoglu
oldugunu anlamazlar. Ses 9ikarmadan koye geri donerler.
Olayi koydekilere anlatirlar. Koyliiler, durumu teyit
etmek i9in dort ki§i daha gonderirler. Onlar da gidip
durumu aym §ekilde goriip donerler. Sabahleyin durumu
Kiiliikoglu'ndan sorup ogrenmek isterler. Kiiliikoglu koye
gelmeden oglu Kel Mahmut, babasma kahvalti hazirlar
ve yola koyulur. Dagdaki barmaga yakla§tigmda, karda
290
babasmm sopasi ile mese agaclarma vurdugunu,
vurdukca meselerin goverip ve pesinden davarm bu
meseleri yedigini goriir. Babasi, geriye doniip baktigmda
oglunu goriir. Der ki: "Oglum! Sen, beni bilmeyerek
mahcup ettin. Allah'tan dilegim uq gilnde oleyim. Sen de
iiq ay zarfinda bilmedigin yere gidesin. Senede bir gelip
tilrbemi ziyaret edesin. " Denilir ki, Kuliikoglu, tie gun
sonra oliir ve oglu da tic ay sonra Kigi'nm Elmah koytine
gider. Halen Pilavtepe'de Ktiltikoglu'nun akrabalan
bulunmaktadir.
Keban Evliyalan
Bolgede ilk Turk hakimiyeti Selcuklular devrinde
baslar 248 . Selcuklu komutanlarmdan £agn Bey, 1017
yilmda 3.000 kisilik ordusu ile birlikte Agm iizerinden
gelerek bolgeye girer ve daha sonra Turk akmlarmm
gecis yerleri bu topraklardan olur. 1070 'den sonra Keban,
(^ubukogullan, Artuklular, Anadolu Selcuklulan,
Dulkadirogullan, Akkoyunlular ve Safeviler'in idaresine
girer. Osmanh oncesi Tiirk hakimiyetinde Keban' in da
248 KIYAK Abdiilkadir, Elazig ve Yoresinde Ziyaret Fenomeni
Uzerine bir Din Bilimi Ara§tirmasi, Doktora Tezi, Erciyes
Uni., Kayseri, 2010
291
Harput ve havalisinde meydana gelen siyasi gelismelerin
dismda kalmadigi tahmin edilebilir. Harput ve havalisi
Yavuz Sultan Selim'in Sah ismail'e karsi yaptigi
(^aldiran savasmdan sonra (1515) Osmanh hakimiyetine
girer. Osmanh hakimiyeti doneminde Keban genellikle
madencilik faaliyetleri ile gundeme gelmistir. Keban
madeni XVIII. Asrm baslarmda isletilmeye baslanir 249 .
Uretim faaliyetleri kesintisiz olarak 1730 yilma kadar
devam eder. Fakat bu tarihte meydana elen deprem
felaketinin verdigi hasar ve can kaybi sebebiyle, iscilerin
mensup oldugu asiretlerin maden magaralan ile cahsir
durumdaki 70 tane izabe firmma saldirip tahrip etmeleri
sonunda madendeki faaliyet 20 yil boyunca kesintiye
ugrar. 1751 yilmda Keban madenine emin olarak
gonderilen Ispanakfi Mustafa'nm buyiik gayretlerle
surdiirdugii ve yedi yil devam eden onanm faaliyetleri
sonucunda maden yeniden i§letmeye almir ve 175 8 'den
itibaren kesintisiz olarak devam eder. Keban madeninde
bir darphane de tesis edilir.
Bolgedeki ziyaret yerleri Anadolu'nun
Turklesmesi ve islamlasmasmda rol almis sehit veliler,
kahraman komutanlar, Horasan Erenlerinin; diger bir
ifadeyle Alperenlerle birlikte bolgedeki ilim merkezinde
yetisen ilim ve tasavvuf ehli evliyanm ve Orta Asya'dan
Anadolu'ya gelen Yesevi dervislerinin kabirleri olup bu
mekanlar yore halki tarafmdan yogun olarak ziyaret
249 Fahrettin Tizlak. Keban Ergani Yoresinde Madencilik
(1780-1850). DoktoraTezi. FiratUni. Elazig. 1991
292
edilir. Keban koylerinde 6 ttirbe, 2 mezar, 1 Nal Ziyareti
(Hz. Ali'nin atinin ayak izi), Taskese Ceviz Pman Cesme
Ziyareti ile Ag Baba makami tespit edilmistir.
Pir (Seyyid) Hasan Zerraki'nin ttirbesi, ilceye 47
km. mesafede bulunan Gokbelen (Zirki) koytinde
ortalama 1500 metre yiikseklikteki Ziyaret Dagi adi
verilen yerde bulunmaktadir 250 . Tiirbe kare planh ve iistii
9atili olup herhangi bir mimari ozelligi yoktur. Giris
boltimti, makam boltimti ve mescit boltimti olmak tizere
uc boltimden olusmaktadir. Giris boltimtintin sol tarafmda
yer alan mescit aym zamanda misafirhane olarak da
kullamlmaktadir. Ttirbenin etrafmda kendisiyle beraber
savasip bu bolgede sehit dtisen askerlerin mezarlan yer
ahr.
§erif Dogan'm verdigi secere soyledir 251 .
"Ba§ariyi saglayan Allah'hr "Rahman ve rahim
olan Allah'in adiyla,0'ndan yardim dileriz. Hamd
alemlerin rabbi olan Allah' a mahsustur. Yine hamd
kadim ve devamh olan, celal ve ikram sahibi,
kendisine elem ve dertler bula§mayan, yokluk ve
gegici §eylerden uzak olan Allah' a mahsustur. Yine
dyle bir Allah' a hamd olsun ki peygamberlerin
bulundugu yerleri insana kible, evliyalarin tiirbelerini
de insanlara ziyaretgah kilmistir. Onlarin ipine
yapisan onlara tevasiil eden hidayete erer ve
250 KIYAK Abdiilkadir, Elazig ve Yoresinde Ziyaret Fenomeni
Uzerine bir Din Bilimi Ara§tirmasi, Doktora Tezi, Erciyes
TJni., Kayseri, 2010
251 §erif Dogan. Pir Hasan Zerraki Tiirbesi
293
yiicelerin yiicesine gikar. Salat ve selam, evellerin ve
ahirlerin efendisi ve peygamberin sonuncusu emin
elqiye olsun.onun temiz...ve evladina da
olsun.Kiyamete kadar gok ve yerin ahalisinin selami
bilhassa muminlerin emirijakva sahiplerinin imam,
dinin diregi, ulu kahraman,putlan kiran, orucu orucla
tutan ebutalibin oglu imam Ali'ye olsun.Yine salat ve
selam,nebin AS torunu, kerametlerin denizi olan
hasana olsun. yine salat ve selam veli ve muttakilerin
efendisi, sehitlerin reisijki cihan giinesinin goz nuru
olan imam huseyine olsun.Yine salat ve selam halki
hidayete qagiran yildiz insan imam bakira olsun.Yine
selam ve salat, imam zeynel abidin ve imam bakir'a
olsun ki bunlar temiz bir soydan ve insanlarin en
iyisidirler. Yine salat ve selam, tarikatin miirsidi olan
imam cafer-i sadika olsun.Yine salat ve selam gok
sukreden,sirlari saklayan imam Musa Kazim'a
olsun. Yine salat ve selam, iyi insanlarin gozunun nuru
olan AH bin Musa Riza'ya olsun.Yine salat ve selam
sehere ve qomertligin kaynagi olan imam Muhammed
Cevvad'a olsun.Yine salat ve selam Yildiz insan imam
el-Hasan el Askerinin uzerine olsun. Ve yine salat ve
selam Allah'in qekilmis kdinci zahir ve batini alim-i
muminlerin goz nuru imam Muhammed Mehti'ye
olsun. Allah' in salat ve selami Resuliiniin uzerine
olsun. Bilhassa, seyyid Hamza, bin seyyid Gazi,bin
seyyid Seyh, bin seyyid Musa, bin seyyid Said,bin
seyyid Izzetin,bin seyyid Zeyd,bin seyyid Salih,bin
seyyid Davut,bin seyyid Gazi,bin seyyid Hasan
294
Zerraki,bin seyyid Abdurrahman, bin seyyid seyh
Ahmed,bin seyyid kasim,bin seyyid tahir,bin seyyid
Cafer,bin seyyid sait,bin seyyid cafer,bin seyyid Ismail
Ekber,bin cafer es-Sadik,bin imam Muhammed
Bakir,bin imam Zeynelabidin,bin imam hiiseyin
(kerbela sehidi),bin imam Ali Murtaza kerremellah-u
vechehu,bin ebuTalip,bin Abdulmuttalip,bin
Hissam,binMenaf,bin Kusey,bin Kilap,bin Miirre,bin
Kalb,bin liivey,bin Galip,binTekr,bin Malik,bin
Nazar,bin Kinane, bin Hilcayme,bin Muverek,bin
Ilyas,bin Menzer,bin Neder,bin Mad,bin Adnan,bin
Evd,bin Ezdir,bin Nebe,bin siileyman,bin Hamd,bin
Kaydar,bin Ismail, bin Ibrahim(Allahin dostu A.S),bin
Tarih,bin Nubar,bin Esu,bin Ergup,bin Talip, bin
Gabir,bin Salih,bin takser,bin Sam,bin Nuh,bin
Lehel,bin Mute,bin §eyh Ehnu, bin Dekve,bin
Idris(Aleyhi selam),bin Besd,bin Hemla,bin Kesan,bin
Emus, bin §it(Aleyhi Selam),bin Adem, Allah'in salat
ve selami onlarin ve bizim Nebimiz olan Hz
Muhammed'e olsun.Amin ey merhametlilerin
merhametlisi. "
Seyyid Hasan Zerraki aslen Bagdat'm Zerrak
Mahallesinden olup "Zerraki" lakabi da buradan
gelmektedir. Kunyesi Ebu Nasir Gazi'dir. Abdurrahman
ogiu Pir Hasan Zerraki'nin dedesi Seyh Ahmet olup soy
agaci Imam Zeynel Abidin ve Hz. Ali'ye kadar uzamr.
Pir Hasan Zerraki Bagdat'tan Medine'ye, oradan da ordu
komutam olarak Anadolu'ya gelmis ve Bizans'a karsi
295
seferler yapmistir. Once Batman yakmlarmdaki
Hasankeyf, Mardin sonra Harput'a gehnis, Malatya
sancaktan ile isbirligi yaparak bu bolgede bazi kaleleri
fethetmistir. Bu kalelerden biri de bugiin Gokbelen
(Zirkibaz) koyii oniinde yer alan barmak niteligindeki
kaledir. Bu yorede Bizans tarafmdan gelen akmlara karsi
cetin miicadeleler yapilmis ve savaslar verilmistir.
Komutan Seyyid Hasan Zerraki, Bizans akmlarma karsi
verdigi son miicadelesinde yetmis arkadasiyla kalmis ve
bu bolgede sehit olmustur. Bugiin Zirki yoresi ve ?evre
yorelerde bazi tepelerin iizerinde mezarlan bulunan ve
cogunun ziyaret olarak amldigi bu mekanlar muhtemelen
bu son sehitlere ait olmahdir. Bugiin Pir Hasan Zerraki
tiirbesinin 9evresinde bircok sehit mezari bulunmaktadir.
Bunlardan Gazi Baba ve birkac arkadasmm mezari
bellidir.
Pir Hasan Zerraki'nin isminin mahlaslan arasmda
"Zerraki" nin yamnda "Zerrafi" de kullamhr. Zerrafi
Yesevi geleneginde Biiyiik veli, Allah' in emirlerini
yayan, irsat eden, kurtulusa gotiiren, Hz. Peygamberin
soyundan, keramet ehli ve evliya gibi manalara gelen bir
tarikat iinvamdir. Yine isminin basmdaki 'Pir' iinvam
Orta Asya kokenli tarikatlarda kullamlan bir iinvandir.
Pir Hasan Zerraki Mardin Artuklulan doneminde
"Ezraki" olarak da amhr. Rivayete gore zamanla "E"
harfmin diismesiyle Zirki olarak amlmistir. Daha sonra
ona atfen bugiin tiirbesinin de bulundugu bu bolgeye
296
"Zirkan" denilmistir 252 . Ramazan Demir'in Zirh Yoresi
ve "Seyyid Hasan Zerraki Ziyareti " adli eserinde, Seyyid
Hasan Zerraki'nin basmda bulundugu veya mensubu
oldugu Islam ordusunu temsil eden ve uzerinde fetih
ayeti yazih olan sancagi, kendi soyundan gelen kisilerce
giinumuze kadar ulastinlmistir. Harput sancagma bagh
olarak Keban hakkmda yazilan 1 896 tarihli salnamelerde
kayitlara ge9mis bu bolgede iki tane tekke ve zaviye
kurumundan bahsedilir. Keban smirlari i9inde yer alan bu
iki tekkeden biri Pir Hasan Zerraki'ye aittir. Zirki
yoresinde (Bazusagmda) olan bu tekkenin varhgi hem
salnameler hem de mevcut secere tarafmdan
dogrulanmaktadir.
Bugiin Hasankeyf, Diyarbakir, Mardin ve Hazro
yorelerinde de Pir Hasan Zerraki'ye ait oldugu soylenen
tiirbeler mevcuttur. Ancak bu ziyaret yerlerinde Pir
Hasan Zerraki hakkmda verilen bilgiler nakl-i rivayete
dayah ifadeler olup herhangi bir yazih beige mevcut
degildir. Fakat hakkmdaki bilgi ve veriler yazih belgeye
dayah olan Seyyid Hasan Zerraki tiirbesi, bugiinku
Keban' a bagh Zirki yoresine ismini veren ve Ziyaret
Dagi adi verilen mevkide medfun sehit tiirbesidir.
Menkibeye gore, Pir Hasan Zerraki'nin yasadigi
donem Sel9uklular donemine tekabiil eder. Sel9uklular
Diyarbakir, Mardin, Harput, Micmgert ve Hasankeyf
" 2 §eyh Sait isyanma katilmami§ olmasina ragmen Zirkan
a§ireti siirgiinlerden payini ahr ailenin biiyiik bir boliimu
Burdur ve daha sonra Istanbul'a suriilur.
297
(Hisn-i Keyf) yoresini de i9ine alan bolgenin tek
hakimiydi. Bu donemde bu bolgeyi Sel9uklular adma
komutan Emir Artuk bin Ekseb idare etmekteydi 253 . Emir
Artuk seyhin yaygmlasan bu uniinden korkar ve onu dibi
su ile dolu Mardin Kalesindeki bir zindana hapseder. Pir
Hasan Zerraki zindanda sizan lsigm huzmeleri ile birlikte
disan cikarak abdest alir ve namaz kilar. Bunu birka9
defa goren nobet9iler durumu Emir Artuk' a bildirirler.
§eyhin kerametlerini anlayan Emir de yaptigmdan
pismanhk duyar ve gelip §eyh Hasan Ezraki'den af diler
ve seyhe miirid olur. Yine bir baska menkibeye gore,
Emir Artuk'un kizi 9aresiz bir hastahga yakalanmistir.
Hi9bir hekim 9are bulamaz. Bunun iizerine Emir Artuk
seyhten derman i9in ricada bulunur ve kizmm iyilesmesi
i9in dua etmesini ister. §eyh suya dualar okur. §eyhin
okudugu sifah su ile Emir' in kizi iyilesir. Bunun iizerine
kizim Seyyid Hasan Zerraki ile evlendirmek ister. Fakat
seyh 90k yash oldugu i9in bu evliligi reddeder ve kizi
kendisine degil ogluna alir.
Zirki yoresinde iklim sartlarmm agir olmasi ve
tiirbenin bulundugu Ziyaret Dagmm olduk9a yiiksek bir
konumda yer almasmdan dolayi, burasi daha 90k sicak
mevsimlerde ziyaret edilmektedir. Buraya ziyaret ama9h
~ 53 Ali Sevim Islam Ansiklopedisine yazmis. oldugu maddede,
Artuk bin Ekseb de denilen Artuk bin Eksiik'ten Selcuklu
Sultani Alparslan ve Melik§ah devirlerinin iilii kumandam
olarak soz eder. 1063-1086 yillan arasinda yirmi iif yil gibi
uzun bir sure Selcuklu Devleti hizmetinde bulunan Artuk Bey,
idaresi kendisine verilen Kudus 'te vefat eder.
298
gelindigi gibi cesitli hastaliklardan muzdarip olan kisiler
tarafmdan sifa amaciyla da gelinmektedir. Ziyarete gelen
kisiler bu zatm ruhuna Fatiha, Yasin vb. Kur'an'dan
sureler okur, bagislar. Adagi olan ziyaretciler de kurban
kesmekte ve kurban etiyle etli pilav pisirip ikram
etmektedirler. Pir Hasan Zerraki'nin kabrinin olduk9a
uzun olmasmm sebebini, ona duyulan ta'zim ve saygiyla
birlikte kabrin yerinin kaybolmamasma dayandinrlar.
Ag Baba Tiirbesi, ilceye 12 km. mesafede bulunan
ve eski ismi Nimri olan Pinarlar koyiinde yiiksekce bir
tepede yer almaktadir 254 . Burasi bir makam yeri olup Ag
Baba'ya ait bir mezar yoktur. Yore halki tarafmdan Ag
Baba'nm Baskil il9esinde medfun bulunan Abdulvehhap
Gazi'nin akrabasi oldugu kabul edilir. Ag Baba makami,
Pir Hasan Zerraki tiirbesi, Abdulvehhap Gazi tiirbesi ve
Deregan/Arapkir'de bulunan ziyaretler farkh yorelerin
ziyaretgahlan olup uzaktan birbirlerini gorecek
konumdadirlar. Bu ziyaret alamna daha sonra Hasan
Onar Dede evlatlarmdan Ahmet Dede'nin oglu Hiiseyin
Koca Dede kendisinin vasiyeti ve taliplerinin istegi
iizerine gomiilmiis ve tiirbesi yapilmistir. Tiirbe tek
kubbelidir. Tiirbede On iki imam, bazi dini tablolar ve
Alevi inanci dogrultusunda yazilmis bazi dua kitaplan
yer almaktadir. Aynca ziyaretin hemen yanmda
ziyaretciler icin kurban kesim yeri ve mutfak yapilmistir.
Bu ziyaret yeri Aleviler tarafmdan ziyaret edilmektedir.
254 KIYAK Abdiilkadir, Elazig ve Yoresinde Ziyaret Fenomeni
Uzerine bir Din Bilimi Ara§tirmasi, Doktora Tezi, Erciyes
Uni„ Kayseri, 2010
299
Yore halki Ag Baba ziyareti mevkiinde Mart ve Nisan
aylarmda kendi aralarmda para toplayip kistan, soguktan
kurtulup bahara, bolluga ulasmayi siikiir olarak kutlamak
amaciyla 30-40 civarmda toplu kurban keserler. Bu
torene gevre koylerden vatandaslar da katilir. Ozellikle
eskiden kitlik zamanlarmda katihmm olduk9a yogun
oldugu soylenir. Ayrica adagi olan kisiler herhangi bir
tarihe bagh kalmaksizm burada kurban kesmektedir.
Fakat ziyaret yerinin oldukca yiiksek bir tepede
bulunmasmdan dolayi kurban kesimi icin daha 90k yaz
ve bahar aylan tercih edilir. Ag Baba makamma her yil
yagmur duasma 9ikihr. Hasan Dede soyundan Hiiseyin
Koca Dede tiirbesini ziyarete gelen kisiler tarafmdan
mum yakihr. Ayrica ziyaret 9evresindeki aga9lara dilek
tutulup bez baglamr.
Sincmilli Ziyareti, il9eye 22 km. mesafede
bulunan Akgomlek koyiinun Karakus mezrasmda yer
almaktadir 255 . Koyiin iist kismmda tepede yer alan tiirbe,
kare planh olup sadece makam (tiirbegah) kismindan
olusmaktadir. Ustii fatili olan tiirbenin herhangi bir
~ 55 Koy tiirkmen asilli olan "Par^ikan" A§iretinden insanlardan
olu§ur.Kaynaklarda "Turkmen Ekradi" olarak gosterilen
Par?ekanlu Cemaati, "Cihanbeglu" a§iretinin bir koludur.
Agirhkh olarak Dogu ve Giineydogu anadolu bolgelerinde
ya§amaktadirlar. Bilinen kaynaklarda "Par^ekanlu Cemaati"
olarak zikredilen a§iret, Harput Sancagi Hersini nahiyesine
tabidir. Kiirt niifusun yogun olmasi ve ozellikle Osmanh Safevi
sava§lan sirasinda 50k yer degi§tirmesi sebebiyle Parfikanhlar
dogu ve guneydoguda bir?ok ile dagilmi§ ve zaman icerisinde
Kiirt^eyi de dil olarak kullanmaya ba§lami§lardir.
300
mimari ozelligi bulunmamaktadir. Tiirbe i9inde yer alan
kabirler beton bir zemin iizerinde yer ahp mezarlar
seklindedir. Mezarlarm ayak ve bas kisimlarma tastan
mezar taslari yerlestirilmistir.
ilcenin Piran koyiine 256 bagh Akgomlek (Karakus)
mezrasmdaki tiirbede medfun bulunan zatm,
Sinemillilerin ortak atasi kabul edilen ve Anadolu'ya
Horasan'dan geldigi soylenen Sultan Sinemilli'ye ait
oldugu soylenir. Sinemilli asireti ve ocagmm Maras
kolundan derlenen rivayetlere gore Sultan Sinemilli
Horasandan Anadolu'ya Koca Seyyid, Mir Seyyid,
Seyyid Mencek ve Musa Herdi adindaki zatlarla birlikte
gelmistir. Bu adlardan ilk iicii Hozat-Agu Icenler
ocagmm aym adla anilan tig kolunun atasi kabul edilen
§ahislara aittir. Musa Herdi ise Maras yoresindeki
Atmalarm atasidir 257 . Tiirbenin kitabesi ve burada
bulunan bazi malzemelerin ( bu sahsa ait oldugu soylenen
baston vb.) sonradan falmmis oldugu soylenir. Sinemilli
asireti ve ocagi ile ilgili temel kaynaklar Maras, Elazig,
256 Burasi, Piran vadisi adiyla bilinen ve genel olarak Piran
ismiyle anilan koy grubundandir. Koy birbirine 50k yakin olan
Maman, Hacyan, Karafor ve Ciban isimli 4 mahalleden
olu§maktadir.
7 Irak'tan gelen ve gocebe hayati ya§ayan, hayvancihkla
gefimlerini saglayan Atma A§ireti once Antep, Mara§ yoresine
yerle§mi§, sonra bunlann bir kolu Malatya yoresine goc
etmi§tir. Halen Antep ve Maras. illerinde Atma A§ireti'nin
kollan ya§amlanm surdiirmekteler.
301
Erzincan, Tunceli ve Istanbul'da bu ocak ve asirete
mensup kisilerden alman sozlii rivayetler ve Sinemilli
Dedelerinin ellerinde bulunan "Kantarma" adi verilen
yazih belgelere dayanmaktadir. Bu belgeler arasmda
Sinemilli adinin Sinemilli tekkesinin varhgi ve Mustafa
oglu Hamza'nm bu tekkeye vakif yoneticisi olarak
atandigi bilgisini vermektedir. Yine bu belgeler yasayan
dede ailelerinin atalarmm en azmdan 18. yiizyildan
itibaren seyyid olarak kabul edildiklerini ve
Elazig'dayken Sultan Sinemilli'ye ait tiirbeyle
baglantilarmm oldugunu gostermektedir. Elazig,
Sinemillilerin Maras ve Erzincan' a g09meden onceki
ortak vatamdir. Ocagm ve asiretin isim babasi olan zatm
adi ocagm Erzincan kolundan gelen 1848 yilma istinsah
edilmis bir icazetnamede "Sultan Sinemil" olarak
ge9mektedir. Fakat bu kullamm ocak ve asiret
mensuplarmca "Sultan Sinemilli" sekline donusturiilerek
kullamlmistir. Sinemilli sozciiguniin kokenine iliskin
9esitli hikayeler vardir. Bunlardan bir tanesi soyledir:
"Alti yiizyil once Harput'un Giimiis madeninden (Keban)
buraya goc ettik. Orada hamile bir gen9 kiz
yasamaktaydi. Onu canli canh gomdiiler. Kapatildigi
kabirde yoresel sivede "sin" (mezar)'da 9ocugunu
dogurdu ve onu emzirdi. Sonunda yoldan ge9en birisi
bebegin aglamasim duydu ve mezan a9mak i9in adam
topladi. Mezan a9ip 9ocugu 9ikardilar. (^ocuk biiyiidii ve
(mezardan gelenler) "Sinemilli" diye amlan asiretin
kurucusu oldu. Kelimenin kokeni hakkmda verilen
kaynak kisiler tarafmdan verilen bir diger a9iklama ise
302
soyledir: "Ocagm/asiretin ger9ek kurucusunun adi
Sinan'dir. Ancak yore sivesinde isimlerin ilk hecesinin
kisaltilarak kullamlmasi yaygmdir. Dolayisiyla Sinemilli
bilesik sozcugiiniin ilk kismi bu Sinan adinin ilk kismi
olan "Sin" den gelmektedir. Kelimenin ikinci kismi ise
milli'dir. Dolayisiyla Sinemilli, "Sin-i Milli" yani "Milli
Sinan" anlamma gelmektedir. Elde mevcut olan yazili
belgelere gore Sinemillilerin ortak vatanimn Elazig
oldugu, 17. yiizyilm sonu ve 18. yiizyilm baslarmda
Elazig ili Keban ilcesine bagh Piran beldesinden 9ikan
Sinemillilerin ana kolu Maras yoresine yerlestigi ve
Sinemilli dede ailelerine mensup kiiciik bir grubun da
Erzincan'a goc ettigi belirtilir. Bu goc tarihi muhtemelen
1700' lerdir.
Sinemilli ziyareti hakkmda pek 90k menkibe
anlatilmaktadir. Rivayete gore, bekar bir kiz ziyaret
mekanmdaki odunlan evde yakmak i9in alip gotiiriir.
Ziyaretten 50 metre uzaklasmca bir anda fel9 olur. Bunun
iizerine odunlan tekrar alip yerine gotiiriirler. Kizm ailesi
ise bir kurban alip ziyarette kesip tasadduk eder. Bunun
neticesinde kiz diizelir. Yine rivayete gore; Bah9eli
koyiinden bir adam tiirbeden bir Kur'an-i Kerim ve bir
seccade alip evine gotiiriir. Daha sonra bu zat bu kisinin
riiyasma gelip bunlan yerine birakmasmi soyler. Fakat
adam bu riiyaya aldins etmeyince 2-3 gun sonra elinde
dinamit patlar ve iki eli kopar. Bir baska menkibe ise
soyle nakledilir:
"Kibns Harbinde harp U9agiyla diisman
mevzilerini bombalamaya gidiyordum. Arkamdan
303
bombalan nereye birakmam gerektigini soyleyen bir ses
geldi. Oralar belirledigimiz hedefler degil dedim. Sen
benim dedigimi yap! seklinde cevap verdi. Bombalan
soyledigi yerlere birakmca hedeflenen mevzileri tam
isabetle vurduk. Doniip arkama baktigimda beyaz sakah,
nur yiizlii bir adam gordiim. Onu daha sonra nasil
gorebilecegimi sorunca bana bu ziyaretin yerini tarif etti"
dedi. Daha sonra bu sahis Akgomlek'e gelip ziyaretini
yapip bir de kurban keserek tasadduk eder.
Sinemilli hakkmda Erzincanh bir Dede ise soyle
bir menkibe anlatir: "Sultan Sinemilli daha sutten
kesilmeden annesini kaybetmis. Ancak bir keramet olarak
ne zaman aciksa annesinin yattigi mezar acihr ve o da
mezarda annesinin sutiinu emermis. Yine rivayete gore,
Akgomlek koyiinde bir gece konaklayan yolcularm
develerini topraga 9akilan kaziklara bagladiklan sabah
erken uyandiklarmda ise o kaziklarm her birinin birer
fidan seklinde yeserdikleri sonra da bu fidanlarm
buyiiyiip geliserek bugiin ziyaret mahallinde bulunan
agaflar olduklan ifade edilmektedir. Ayrica kervanci
basmm kor olan oglunun gozlerinin sabah olunca acildigi
soylenegelen rivayetler arasmdadir. Agaflarm sayismm
ise 12 oldugu ve bunlardan her birinin oniki imamm her
birini temsil ettigi menkibevi rivayeti de vardir.
Bu ziyaret yeri hem alevi hem de siinni vatandaslar
tarafmdan ziyaret edilmektedir. Tiirbenin etrafmda pelit,
mese, dut, alu? vb. aga9lar bulunmaktadir. Bu agaclara
bez baglandigi goriiliir. Ayrica bu agaclar kutsal kabul
edildiklerinden kesilmezler. Kuruyan dalan ise ziyarete
304
gelen insanlar tarafmdan kullamhr. Her ce§it hastalik i9in
ziyaret edilmektedir. Hatta bazi hastalar sifa bulma
amaciyla yatirda kalmaktadir.
Pir-i Davut (7-1580), ilceye 12 km. mesafede
bulunan Ulupinar (Birvan) koyiinde Baspmar ziyaret
suyunun giiney tarafmdaki kiifuk bir tepede medfundur.
Turbesi, giris kismi ve makam olmak iizere iki odadan
olusup herhangi bir mimari ozellige sahip degildir. Giris
kismmdaki odayi daha 90k hasta olup da sifa amaciyla
yatiya gelen hastalar kullanmaktadirlar. Turbegah
kismmda §ecere-i Enbiya, §ecere-i Ehl-i Beyt, On Iki
Imam, Hz Ali, Hz. Hasan, Hz Hiiseyin tablolan
bulunmaktadir.
Pir-i Davut'un On Iki Imam' dan yedinci imam
Cafer oglu Musa Kazim'm soyundan geldigi soylenir.
Yaklasik 500 yil once bu bolgeye gelip yerlesmistir. Pir-i
Davut, vefat ettiginde ziyaret alamnda bugiin de mevcut
olan Baspmar su kaynagmm yaklasik iki yiiz metre
yukansma iki mese agacmm arasma defhedilir. Zamanla
mezan her gelenin bir tas eklemesi sonucunda yatir halini
ahr. Rivayete gore, Pir-i Davut, gomuldiigu giiniin
gecesinde koy halkimn riiyasma gelerek, "bacaklanm
disanda kaldi", der. Bunun iizerine koyliiler gidip mezan
buyiitiirler. Bu riiya birkac kez tekrarlanir ve her
seferinde de mezar biraz daha buyutiiliir. Turbe
yapilmadan once mezarm uzunlugunun 1 5m. genisliginin
ise 5m. oldugu da rivayet edilmektedir. Uzun yillar yatir
halinde kalan Pir-i Davut'un mezan 1986 yilmda koy
halkimn ortak karan sonucunda turbe haline getirilir.
305
Turbenin insaatma iliskin de bir takim rivayetler anlatihr.
Once Pir-i Davut'un nerede gomiirii oldugu problemi
ortaya cikar. Yatirm bulundugu tepe degisik yerlerden
kazihr, fakat mezar bir tiirlii bulunamaz. Daha sonra Pir-i
Davut, yore halkmdan astsubay Ali Dursun'un riiyasma
girerek "Ben mesenin dibindeyim" der. Bunun iizerine
soz konusu yer kazihr ve mezar ortaya cikartihr. Tiirbe
insaati devam ederken mevcut alanda bulunan mese
agacmm dallan duvarlarm yiikselmesine engel olur. Koy
halkmdan hi9 kimse bu dallan kesmeye cesaret edemez.
Bunun iizerine bu dallan kesmesi icin sehirden bir hizarci
getirilir ve bu dallar kestirilir. Hizarciya iyi bir yevmiye
verilerek yollamr. Hizarci yolda giderken kendisinin
buraya birkac dal kesmek i9in getirilmesine bir anlam
veremez. Hizarci gece riiyasmda hizanyla cocuklarmm
kollanm kestigini goriir. Ertesi giin aldigi yevmiye ile bir
kurban ahp Pir-i Davut' a gider. Burada kurbani kesip
tasadduk eder. Daha sonra turbenin insaati tamamlanir ve
bugiinkii halini ahr.
Pir-i Davut tiirbesiyle aym alanda bulunan
Baspmar suyu yore halki tarafmdan sifah ve kutsal bir su
olarak kabul edilmektedir. Menkibeye gore, cobanhk
yapan Pir-i Davut bir yaz giinii sicakhktan kavrulur.
Allah' a dua etmesi sonucunda bastonunu vurdugu yerden
bugiin Baspmar olarak bilinen su kaynagi ortaya cikar.
Bu su kaynagmm bulundugu alanda takip eden yillarda
bir havuz yapihr. Baspmar suyu yamnda iki tane mum
yakma yeri mevcuttur. Buraya gelen ziyaretciler cesitli
niyet ve maksatlarla burada mum yakmaktadirlar. Pir-i
306
Davut tiirbesi ve Baspmar suyuna bagli olarak 1580
yilmdan bu yana her yil Temmuz ayinin son haftasi yore
halki topluca 300 civarmda "Hasat Kurbam"
kesmektedirler. Hasat mevsimi sonunda siikiir amaciyla
yoredeki her ev kurbamni ahr ve buraya getirerek
keserler. Kurbanlarm kesimi icin kurban kesim yerleri
bulunmaktadir. Ziyaret alanmda kesilen kurbanlarm
pisirilmesi icin her haneye ait ocaklar bulunmaktadir.
Anlatihr ki, 200 yil once koydeki hayvan hastahgi
yuziinden kesilecek hayvan kalmaymca, o yil hasat
kurbam kesilmez. Aym yil koydeki Baspmar suyu kurur.
Bunun iizerine o donemde giiz aymda bir okiiz kurban
edilir ve Baspmar kaynak suyu tekrar akmaya baslar.
Temmuzun son haftasi topluca "Hasat Kurbam" ve
Kasimm ilk haftasi "Giiz/Okiiz Kurbam" geleneksel
olarak tertip edilmektedir. Guniimiizde de giiz/okiiz
kurbam vakti gelince, her haneden giicii nisbetinde para
toplamp bu kurban alimr ve burada kesilir. Kurban
sadece bir okiizden ibaret olmayrp kalabahgm durumuna
gore koc vb. hayvanlar da kurban edilmektedir. Bu
kurbanlarm aym kazanda pisirilip yore halkmm ve
ziyarete gelen misafirlerin yemesiyle karsihkh muhabbet,
sevgi-saygi, birlik, beraberlik ve baghhgm olusacagma
inamlmaktadir.
Konuyla ilgili 9esitli efsaneler de anlatilmaktadir.
Efsaneye gore, bir giiz aymda bir okiiz (boga) kurumus
olan su kaynagma gelir ve yatar. Sahibi ne kadar
ugrasirsa ugrassm hayvam yerinden kaldiramaz. Bunu bir
isaret sayan koyliiler okiiziin parasim toplayarak sahibine
307
verirler ve okiizii yattigi yerde kurban ederler. Bunun
iizerine Baspmar suyu tekrar kaynamaya baslar. Bir
baska efsaneye gore, Baspmar suyu kuruyunca koyliiler
uzun bir sure susuzluk cekerler. Su ihtiya9lanm ise su an
Keban barajinin kurulu oldugu Firat'tan hayvanlarla su
tasiyarak giderirler. Bir gun kekliklerin kurumus olan
Baspmar' m kaynagmda esindikleri goriiliir. Keklikler
esindik^e toprak lslanmaya baslar. Bunun iizerine
koyliiler kekliklerin esindikleri yeri kazmaya baslarlar.
Buradan ilk once kan cikar. Bunu bir isaret sayan
koyliiler bir okiiz kurban ederek suyun normal hale
donmesini saglarlar. Takip eden yillarda bu okiiz kurbani
giiniimiize kadar devam ettirilir. Giiniimiizde bu okiiz
kurbani mahiyet degistirerek daha 90k oglak, ke9i, koyun
kurban sekline doniisiir. Bunda su efsanenin rolii etkili
olmustur. Efsaneye gore, Baspmarhlar bu kurban
mevsiminde ellerindeki en giizel hayvanlan getirip
burada kurban etmektedirler. J9lerinde fakir olan birisinin
ise sadece iki tane oglagi vardir. O da bu iki oglagi diger
insanlara gostermeden mahcup bir sekilde burada kurban
eder. O gece koyliilerin riiyasma giren Pir-i Davut kesilen
kurbanlar i9erisinde sadece mahcup ve fakir adamm
kestigi iki oglagm kabul edildigini soyler. Bu olaydan
sonra makbul kurban olarak daha 90k ke9i, koyun, oglak
tercih edilir. Bu toplu kurbanlarm dismda bireysel olarak
da herhangi bir tarihe bagh olmaksizm kurbanlar
kesilmektedir.
Ziyarete her tiirlii hastahk i9in gelinmektedir.
Gelen hastalarm bazilan sifa iimidiyle yatiya
308
kalmaktadirlar. Ziyaret9iler tiirbe kapisma ve aga<,;lara
belli dilek ve istekleri icin bez baglamaktadirlar. Bu
ziyaret alanmda 90k ya§h agaf tiirleri (sogut, me§e, ali9,
dardagan, dut vb.) mevcuttur. Bu aga^lar kesinlikle
kesilmez ve ba§ka yerlere goturiilmez. Kuruyan dallan
ise gelen ziyaret9iler tarafmdan kurban eti pi§iriminde
kullamhr. Bu agaflarm meyvelerini gelen ziyaret9iler §ifa
niyetiyle yemektedirler. Ayni zamanda teberriiken ahp
evlerine gotiiren ziyaret9iler de olmaktadir. Ayrica
ziyaret9iler tarafmdan dilekler dilenip dallarma bez
baglanmaktadir. Ziyaretin yamnda mum yakma yeri
olarak kabul edilen alanda mum yakilmaktadir. Yine aym
ziyaret alamndaki Ba§pmar suyu yamnda da mevcut olan
mumu yakma yerinde de mum yakilmaktadir. Ziyarete
gelen ki§ilerin ve hastalarm §ifa niyetiyle yemesi i9in
§eker vb. kuru yiyecek ve meyve birakirlar. Bunlar aym
zamanda yore halki tarafmdan lokma olarak
adlandinlmaktadir.
Ulupmar ( Birvan ) koyiinde geleneksel olarak her
yil diizenlenen ve Elazig, Keban ba§ta olmak iizere 9evre
il ve il9elerden 90k sayida vatanda§m katildigi Pir-i
Davut'u Anma §enlikleri yapihr.
Mirab Ziyareti, Ulupmar' in giri§inde
mezarhklarm iist yamnda tepede bir agacm altmda
309
bulunup etrafi taslarla 9evrili bir mezar ziyaretidir 258 .
Burada yatan kisinin §eyh Sadi admda bir zat oldugu
soylenir. Bu kisinin Pir-i Davut'un kardesi oldugu da
ifade edilir. Kabir, daha 90k Cuma aksamlan ziyaret
edilmektedir. Ziyaret alanmda kurban kesme yeri mevcut
olup buraya gelen ziyaret9ilerden adagi olanlar kurban
kesmektedir. Aynca kurban etleri pisirmek i9in ocaklar
da bulunmaktadir. Yaz aylarmda vefat eden kisilerin
hayrma yakmlarmca mevlitler okutulmakta ve yemekler
verilmektedir. Aynca ziyaretin hemen yamndaki agaca
ziyaret9iler tarafmdan bazi dilekler tutulup bez
baglanmaktadir. Bu ziyarete gelen kisilerin burada mum
yaktiklan da goruliir.
Koyalti Ziyaret Mezan, il9eye 19 km. mesafede
bulunan ve eski ismi Hamzikan olan Sagdiglar koyiinde
bulunmaktadir. Ziyaret, koyiin ortalama 200-300 metre
asagismda Koyalti mevkii olarak adlandinlan yerde
bulunan etrafi taslarla 9evrilmis basit bir mezar
ziyaretidir. Burada bir sehit asker yatirmm bulundugu
soylenir. Onceleri bu ziyaret mevkiinde bir ardi9 agacmm
bulundugu da soylenmektedir. Elli altmis yil oncesinde
giiz doneminde burada 40-50 civarmda kurban kesilir ve
bolge halkma ikram edilirmis. Rivayete gore; koy
sakinlerinden rahatsiz olan Haci §imsek Bey'in kizi
burada sifa bulmustur. Yine rivayete gore, koylulerden
meczup Abdullah Riizgar bu ziyaretin etrafmi 9evirip,
~ 58 KIYAK Abdiilkadir, Elazig ve Yoresinde Ziyaret Fenomeni
Uzerine bir Din Bilimi Ara§tirmasi, Doktora Tezi, Erciyes
Uni., Kayseri, 2010
310
haftalarca burada kahp, buraya biiyiik bir sevgi ve saygi
duyarmis. Giinumiizde bu ziyarete fazla ragbet
edilmemektedir.
Sultan Sinemil Evlatlan tiirbesi, il9eye 18 km.
mesafede bulunan Bayindir koyiinde yer almaktadir 259 .
1955 yilmda iistii catih diiz bir yapi olarak insa edilmis
olan tiirbenin herhangi bir mimari ozelligi yoktur.
Tiirbede Hasan Dede, hammi ve akrabalarma ait toplam
alti kabir yer almaktadir. Bunlar Ibrahim Dede (En biiyiik
kabir), Ismail Dede, Hasan Dede, Cafer Dede, Ismail
Dede ve Sultan Ana'mn kabirleridir.
Bu kabirdeki kisilerin Akgomlek koyiindeki
Sinemilli ziyaretinde yatan zatm soyundan geldikleri
soylenir. Bu ziyaretgah Aleviler tarafmdan ziyaret
edilmektedir. Aynca, ziyaretin list tarafmdaki tepede
'ziyaret ardici' yer almaktadir. Yore halki tarafmdan her
yil mart ve nisan aymda buraya yagmur duasma cikihr ve
kurbanlar kesilir.
Seyyid Kasim ve Seyyid Kadir tiirbesi, ilceye 50
km. mesafede bulunan Koyunugagi koyiinde Bayram
Tepe adi verilen mevkide yer ahr. Tiirbenin bulundugu
alana kadar araba yolu mevcuttur. Bu tepenin tarn
zirvesinde etrafi duvarla oriilmiis kiiciik bir bahcenin
i^erisine bulunan tiirbeyi 1997 yilmda Haci Ali Munyar
59 KIYAK Abdulkadir, Elazig ve Yoresinde Ziyaret Fenomeni
Uzerine bir Din Bilimi Ara§tirmasi, Doktora Tezi, Erciyes
Uni., Kayseri, 2010
311
yaptirmistir 260 . Ustii 9atih olan tiirbe sadece tiirbegah
bolumiinden olusmakta olup herhangi bir mimari ozelligi
bulunmamaktadir. Buraya girerken sag tarafta yer alan
kabir Kadir Efendi'ye sol tarafta yani mihraba yakm olan
kabir ise Seyyid Kasim'a aittir. Tiirbede elektrik ve su
bulunmaktadir. Yakm zamanlarda Mehmet Ozdemir adh
bir sahis tarafmdan ziyaretfilerin konaklamalan veya
ihtiya9lanm gidermeleri i9in tiirbenin bitisigine
misafirhane, yemekhane, yatakhane ve mutfak gibi ek
boliimler insa edilmistir.
Tiirbe dismda bu iki zatla beraber sehit olanlarm
mezarlan da yer almaktadir. Tiirbe duvarmda yer alan
tabelada bu iki zatm sehit oldugu belirtilmektedir 261 . Bu
sehitlerle beraber toplam bu ziyaret mekanmda kirk
sehidin bulundugu ifade edilir.
Tiirbe haftanm biitiin giinleri ziyaret edilmektedir.
Ziyaretin bulundugu yerin oldukca yiiksek olmasi ve
bolgenin iklim sartlarmm da agir olmasi sebebiyle daha
90k sicak mevsimlerde ziyaretler yapihr. Burasi ozellikle
90cugu olmayan kadmlar, bedensel ve ruhsal dengesi
bozuk olanlar, sinir hastalan ve viicudunun 9esitli
yerlerinde agrisi bulunanlar olmak iizere her tiirlii
sikmtidan muzdarip olanlar tarafmdan ziyaret edilir.
Ziyaretten sonra 90cugu olanlar eger 90cuklan erkek
260 KIYAK Abdulkadir, Baskil ve Qevresinde Yaygin Halk
inam§lan, Yiiksek Lisans Tezi, Firat Uni., Elazig, 2005
261 KIYAK Abdulkadir, Elazig ve Yoresinde Ziyaret Fenomeni
Uzerine bir Din Bilimi Ara^tirmasi, Doktora Tezi, Erciyes
Uni., Kayseri, 2010
312
olursa adim Kasim veya Kadir koymaktadirlar. Ziyarete
gelen hastalardan bazilan §ifa bulmak gayesiyle burada
bir iki gunliigune yatiya kahrlar. §ifa bulan ve adagi
bulunan bazi ziyaretciler burada kurban kesmekte ve
kurban etini pi§irip ikram etmektedir.
Kovancilar Evliyalan
Kovancilar ilcesi 1934 yilmdan once bo§ ve corak
bir araziden mute§ekkildi. 1934 yilmda Romanya'dan
gelen 300 hanelik bir soyda§ kafilesinin bu kiiciik koyde
iskan edilmesi planlanmi§trr. 1935 yilmda Kovancilar
ilcesinin temeli atilir. Tiirk vatanda§hgma gecirilen
Balkan Turkleri cevre koyler halkmm destegi ile
Kovancilar Ovasimn bati kisminda yapilan 280 haneli
evlere yerle§tirilirler. Buraya yerle§tirilen gocmenler
Romanya'daki koylerinin ismini bu ilceye vererek
Kovancilar admi koymu§lardir.
Mirmehmetli Haci Cuma Hoca (1837-1944),
ilceye 36 km. mesafede Qatakbagi koyiinun Mirmehmet
mezramda medfundur 262 . Koyiin kuzey tarafmda yer alan
tiirbeyi ilk olarak Molla Bekir isminde bir zat
yaptirmi§tir. Daha sonralan tiirbeye bazi eklemeler
262 KIYAK Abdiilkadir, Elazig ve Yoresinde Ziyaret Fenomeni
Uzerine bir Din Bilimi Ara§tirmasi, Doktora Tezi, Erciyes
Uni., Kayseri, 2010
313
yapilarak bugiinku haline ulasmistir. Iki metre
yiiksekligindeki tiirbenin tavani ahsap ortuludiir. Tiirbe,
tas ve topraktan yapilmistir. Makam bolumiiniin tavani
kubbelidir. Makam boliimiinde Haci Cuma Efendi ile
birlikte oglulan Mehmet Efendi ve Hilmi Efendinin
kabirleri bulunmaktadir. Tiirbenin list kismma yakm
zamanlarda cati yapilmistir. Tiirbede makam boliimii ile
beraber mescit ve gelen ziyaretcilerin kalmalan i9in iki
boliim daha bulunmaktadir. Her bolume ait kapilar
disandan ayn olup, iceriden boliimler arasi gecis
bulunmamaktadir. Tiirbenin hemen arkasmda yer alan
mezarhkta Haci Cuma Efendi'nin aile fertlerinin kabirleri
yer almaktadir.
Haci Cuma Hoca, Palu'da diinyaya geldi. Burada
§eyh Ali Sebti'ye intisap eder. Otuz dort yasma
geldiginde §eyh Ali Sebti vefat eder (1871). Bunun
iizerine §eyh Ali Sebti'nin oglu §eyh Hasan Efendi'nin
dergahmda derslerine devam eder. Ve seyr-i sulukiinii
burada tamamlar. §eyh Hasan Efendi icazetnamesini
verdikten sonra Haci Cuma Hocayi bizzat kendisi
Karacor nahiyesi Mirmehmet koyiine getirip yerlestirir ve
bu bolgenin irsad gorevini ona verir. §eyh Hasan Efendi
dervislerinin hazir oldugu bir ortamda tekkesinde
otururken "Kirklarm Imami vefat etti", der ve hiiziinlenir.
Biraz sonra "Bizim tarikatimizdan biri Kirklarm Imami
tayin edildi" der. Yamndakiler "Efendi kimdir? diye
sorunca, §eyh Hasan Efendi kapiyi gostererek "§u
kapidan ilk girendir" diye cevap verir. Bir sure sonra
kapidan Haci Cuma Hoca girer. §eyh Hasan Efendi
314
kendisini tebrik ederek gozlerinden oper. Bazi tasawuf
9evrelerinin naklettigine gore, Seyh Ali Sebti'nin
vefatmdan sonra Haci Cuma Efendi "Kirklarm imami"
mertebesine yiikselmistir. Haci Cuma Hoca Seyh Hasan
Efendi'nin vefatmdan sonra Seyh Ali Sebti'nin tekkesini
bir sure idare eder. Aynca Haydar Baba Mirmehmet
Koyiine gelerek Haci Cuma Efendi'nin gozetiminde
cileye oturmus ve icazetini almistir. Yore halki tarafmdan
Haci Cuma Efendi hakkmda bircok keramet ve menkibe
anlatihr. Haydar Baba rahatsiz oldugu donemde
ziyaretine gelen Haci Cuma Efendi'nin torununa onunla
ilgili basmdan ge9en soyle bir hadiseyi anlatir. Rivayete
gore, birgiin Haci Cuma Efendi, Haydar Baba ve Haydar
Baba'nm bir arkadasi beraberce Palu'dan Mirmehmet
Koyii'ne gitmektedirler. Bir suyun basma gelindiginde
Haci Cuma Efendi atmdan iner ve suya giderek elini ve
yiiziinii yikar. Bu arada Haydar Baba ve arkadasi
aralarmda keramet iizerine konusmaktadirlar. Onlarm bu
konusmasi Haci Cuma Efendi'nin dikkatini ceker ve
onlara donerek "Kendi aramzda ne konusuyorsunuz?"
diye sorar. Haydar Baba'nm arkadasi bir anda cesaretle
"Efendi, bu kadar zamandir sana hizmet ediyoruz, ne olur
bize bir kerametini goster" der. Bunun iizerine Haci
Cuma Efendi "Ben kimim, benim ne degerim var ki size
keramet gostereyim" diye cevap verir. Bunun iizerine bu
kisi tekrar " Allah askma Efendi ne olur goster" diye arzu
dolu istegini yeniden soyler. Onun "Allah aski" ifadesi
iizerine Haci Cuma Efendi birden titremeye baslar.
Bunun iizerine elini bir anda suyun iizerindeki birikintiye
315
batirarak sudan canh bir bahk 9ikanr ve tekrar elini suya
batirarak onu birakir. Haci Cuma Efendi onlardan bu
olayi kimseye anlatmamalarmi ister. Haydar Baba bu
hadiseyi Haci Cuma Efendi'nin torunu Hasan Hiiseyin
Efendi'ye anlattiktan bir gun sonra vefat eder. Yine Haci
Cuma Efendi hasta ve zor gunlerini yasadigi sirada kiz
torununu yanma 9aginr ve ona "Kizim benim yatagimi
dama serin, ben orada yatacagim" der. Kiz torunu ve
damadi onun bu istegine sasinrlar. Kendi aralarmda onun
bu talebini kisa sure tartistiktan sonra yatagi dama
cikarmaya karar verirler. Once yatak sonra Haci Cuma
Efendi dama cikanhr. Yatagma yatar yatmaz torunundan
bir ibrik su ister. Kendisine su dolu ibrik getirildikten
sonra torunu ve damadma donerek "Yavrum siz gidip
yatm" der. Onlar ondaki bu garip hali merak ettiklerinden
uyumayip Haci Cuma Efendi'yi gozetlemeye baslarlar.
Gecenin ikisine dogru her taraf zifiri karanhga
burimmiisken gokyiiziinden beyaz bir lsigm dama dogru
indigini goriirler. Arkasmdan beyaz lsikla birlikte yesil
bir lsik gokyiiziine dogru cikrp gider. Torunu ve damadi
bu hal karsismda bir an saskmlik ge9irirler. Sonra ikisi
dama cikrp Haci Cuma Efendi'ye bakmak istediklerinde
onun yatagmda olmadigim goriirler. Dami dolasirlar ama
Haci Cuma Efendi'yi bulamazlar. Bunun iizerine tekrar
asagi inip beklerler. Bir siire sonra aym iki lsik dama
iner. Bu sefer beyaz lsik tek basma gokyiiziine dogru
yiikselerek kaybolur. Bu olaganiistii durum karsismda
ikisi de saskma doner. Yeniden dama cikrp baktiklarmda
Haci Cuma Efendi'yi yatagmda oturmus tesbih 9ekerken
316
bulurlar. Haci Cuma Hoca vefatmdan once, "Kim
damdan diiser ve vefat ederse sehit olur." dermis. Aradan
birkac gun ge9tikten sonra Haci Cuma Hoca 1 944 yilmda
damdan diiserek vefat eder. Olumiinden sonra aradan
birka9 yil gecince bilinmeyen bir nedenden dolayi kabri
acihr. Kabri afildigmda cesedinin ilk gomuldiigii giin
gibi 9iirumemis ve saglam oldugu goriiliir. Bunun iizerine
koyliiler ve yakmlan tarafmdan kabrine bir tiirbe
yaptinhr. Tiirbeye haftarun biitiin giinleri gelinmekle
beraber harhangi bir hastahktan muzdarip olan kisiler
buraya Cuma aksamlan gelmekte ve sifa bulmak
iimidiyle yatiya kalmaktadirlar. Tiirbeye her tiirlii hastahk
icin gelinmekle beraber daha 90k psikolojik rahatsizhgi
bulunanlar tarafmdan ragbet edilmektedir.
Munzur Dede Tiirbesi, il9eye 24 km. mesafede
yer alan Topagag koyiiniin mezarhgmda
bulunmaktadir 263 . Tiirbenin tiirbegah kismi kubbeli olup
bitisiginde, ziyarete gelen misafirlerin ihtiya9larmi
gormeleri i9in bir misafirhane bulunmaktadir.
Bu zatm Tepebag'dan buraya geldigi soylenir. Bu
zat halk arasmda Munzur Baba olarak tanmsa da
tiirbedeki levhada Munzur Dede olarak yazihdir. Munzur
Dede hakkmda soyle bir menkibe anlatilir. Munzur
Dede'nin Mustafa admda tek oglu varmis. Askerler
Mustafa'yi askere gotiirmek i9in koye gelmisler. Munzur
Dede onlardan sabah gotiirmelerini istemis. Onlar bu
263 KIYAK Abdiilkadir, Elazig ve Yoresinde Ziyaret Fenomeni
Uzerine bir Din Bilimi Ara§tirmasi, Doktora Tezi, Erciyes
t)ni., Kayseri, 2010
317
istege nza gostermeyip gece gotiirmek istemisler. Bunun
iizerine askerlere "Insallah atlarmiz oliir, semerlerini siz
tasirsmiz" diye beddua ederek tepki vermis. Daha sonra
keramet olsun diye elini pismekte olan kavurma kazanma
sokup kanstirmis ve avu9layip tabaga koymus. Tabaga
koydugu kavurma da kan kesmistir. Bu durum karsismda
korkan askerler sabah gitmeye karar vermisler. Ancak
askerler sabah kalktiklarmda ise atlarmm oldiiklerini
gormiisler.
Tiirbe her tiirlii hastahk i9in ziyaret edildigi gibi
ozellikle fel9li ve agnsi bulunan hastalar tarafmdan
ziyaret edilmektedir. Anlatildigma gore, Munzur Dede,
hastalarm viicudunda agriyan yerine bir tahta parcasi
koyup iizerine okla vurunca bu agri ge9ermis. Aynca
adagi olan ziyaret9iler burada kurban keser ve tasadduk
eder.
Aziz Baba Tiirbesi, il9eye 16 km. mesafede
bulunan Kavakkoy' deki mezarhkta bulunmaktadir 264 .
Tiirbeye batidan a9ilan kapi ile girilmektedir. Tiirbe, tek
kubbeli olup sadece makam boliimiinden olusmaktadir.
Kubbeli kisim sacla kaplanmis olup herhangi bir mimari
ozelligi bulunmamaktadir. Aziz Baba'nm babasi bu
koyden ka9ip Mardin'in Giilharin koyiine yerlesmis.
Babasi burada vefat edince Aziz Baba yetim kalmistir.
Bunun iizerine akrabalan tarafmdan tekrar Kavakkoy'iine
getirilmistir. Aziz Baba'nm alti 90cugunun oldugu
264 KIYAK Abdulkadir, Elazig ve Yoresinde Ziyaret Fenomeni
Uzerine bir Din Bilimi Ara§tirmasi, Doktora Tezi, Erciyes
Uni., Kayseri, 2010
318
rivayet edilir. Aziz Baba fiziki olarak normal bir boyda
olup sakalh, saclanm uzatir ve orermis. Aziz Baba'nm
bir9ok keramet sahibi oldunu ve yaptiklan zikirlerde
babasi Zulfii Efendi'nin bogazma sis vurmus oldugu
anlatihr. Rivayete gore, bir gun koyde bir evde yangm
cikmis. Koyliinun turn cabalarma ragmen yangm kontrol
altma almamamis. O sirada yangm mahalline gelen Aziz
Baba yanan eve dogru bakarak, "Yangm dur" deyince bir
anda yangm soniivermis. Yine rivayete gore, Aziz Baba
hayattayken agzi egilen bir kisi yanma gelmis ve dua
istemis. Aziz Baba adama okuyunca adamm agzi
diizelmis. Aziz Baba ilim ve fazilet sahibi bir kisiymis.
Sik sik Nacaranh Mehmet Baba'yla birbirlerini ziyaret
edip yaptiklan sohbetlerle karsihkh istifade ederlermis.
Yasadigi donemde Kavakkoy'iinden hastalar Nacaranh
Mehmet Baba'ya dua etmesi icin giderlermis. Nacaranh
Mehmet Baba bu hastalan tekrar Aziz Baba'ya gonderir
ve onlara "O, bu konuda benden daha ehildir", dermis.
Tiirbe haftamn biitiin giinleri de ziyaret edilmesine
ragmen daha 90k persembe ve cuma giinleri ziyaret
edilmektedir. Ziyarete akli dengesi bozulanlar, cocugu
olmayan kadmlar, korkmus olan kisiler ve felcli hastalar
basta olmak iizere her tiirlii hastahktan muzdarip olanlar
getirilir. Bu hastalardan bazilan sifa bulmak amaciyla bir
geceligine burada yatinhr. Aynca ailevi huzursuzlugu
olanlar ve issiz olanlar buraya gelmekte ve bu
sikmtilarmdan kurtulmak icin Allah' a dua etmektedirler.
Buraya geldikten sonra amac ve maksatlarma ulasanlar
319
daha soma buraya gelerek kurban kesmekte ve kurban
etiyle etli pilav pisirerek ikram etmektedir.
Maden Evliyalan
Maden ilfesi daglarmda bulunan bakir madeninin
kesfedilmesiyle beraber yiizyillar boyu bircok kavmin
ugrak yeri olur. Buna karsihk ilce merkezinde herhangi
bir kahci yerlesim olmaz. Yerlesimin ve sehirlesmenin
siireklilik kazanmasi ise ancak Osmanh egemenliginden
sonra baslar. Bunda hem yorenin dogal yapisi yerlesime
elverisli degil, hem de yore her maden sahasi gibi,
akillarda para yatagi olarak yer ettiginden, siirekli
saldinlara ugramasi etkili olmustur. Bu durum 16.yiizyila
kadar devam eder. Bu tarihten sonra baslayan kahci
yerlesim sayesinde Maden ilcesi once bir koy, sonrada bir
il?e olarak guniimiize kadar gelir. Tanzimat donemine
kadar bir maden ocagi ozelligi tasiyan Maden ilcesi, bu
doneme kadar "Maden Emini" denilen, Anadolu ve
Rumeli'de isletilen madenlerin yonetiminde sorumlu
kisilerce yonetilir. Maden Eminlikleri, Tanzimat
donemine kadar devam eder, bu tarihten sonra
madenlerin denetiminde yeni diizenlemeler getirilir. 3
Kasim 183 9 'da ilan edilen Tanzimat Fermani ile devlet
idaresinde koklii degisiklikler yasanrr. Maden ilcesi bir
320
maden ocagi ozelliginin yamnda, niifus yogunlulugu
bakimmdan da bir sehir ozelligi tasimaya baslamistir.
Diyarbekir vilayeti merkez sancagma bagh bir il9e
merkezi haline getirilen Maden il^esi 1883 yilma kadar
da kaymakamlar tarafmdan yonetilir. Gelismesini hizla
siirduren Maden, 1883 yilmda ise Diyarbekir vilayetine
bagh ve simrlan Urfa'dan Erzurum'a kadar uzanan bir
Sancak merkezi olmustur. Cumhuriyetin ilanmdan sonra
ise, Mart 1924'te yapilan idari yapilanmada genel
valilikler kaldinlarak butiin sancaklara vilayet adi verilir.
Dolayisiyla maden ilcesi vilayet halini almis ve idari
statu 1927 yilma kadar devam etmistir. 1927 yilmdaki
idari diizenlemede ise Elazig iline baglanan Maden
ilcesi, bu tarihten sonra da kaymakamlar tarafmdan
yonetilen bir ilce merkezi olarak giinumuze kadar
gelmistir.
§eyh Muhammed Kattal tiirbesi, il9eye 37 km.
mesafede bulunan Kartaldere Koyiindedir 265 . §eyh
Muhammed Kattal' in Hicri 764 yilmda irsad hizmetini
ifa ederken Ermeni ve Bizanshlarca katledildigi rivayet
edilir. Bu sebeble Kartaldere koyiinun eski adi 'katledilen
seyh' anlamma gelen "§eyhkatulan" olarak amlmistir.
Tiirbe koy i9erisine az yiikseklikte diiz bir arazi
iizerinde bulunur. Tiirbe, iistii fatih olup, tiirbegah,
misafirhane, mescit ve mutfak olmak iizere dort
boliimden olusmaktadir. Tiirbegah kismi demir
265 KIYAK Abdulkadir, Elazig ve Yoresinde Ziyaret Fenomeni
Uzerine bir Din Bilimi Ara§tirmasi, Doktora Tezi, Erciyes
Uni., Kayseri, 2010
321
parmakhklarla kapatihmstir. Turbenin herhangi bir
mimari ozelligi bulunmamaktadir. Ayrica tiirbenin
arkasmdaki dis duvarma iki tane Turk bayragi islenmistir.
Tiirbenin karsismda ve alt tarafmda koy mezarhgi
buiunur. Muhammed Kattal, Osmanh imparatorlugu
doneminde hazirlanan berat ve fermana gore Evlad-i
Resiil'den olup Zeynelabidin'in oglu Muhammed
Bakir'm ogludur.
Tiirbe duvarmda yer alan mermer levhaya gore
Muhammed Kattal' in seceresi soyle verilmistir: "Bu
tiirbede yatan Evlad-i Resiil'den besinci imamm oglu
Seyyid Muhammed Kattal Hazretleri'dir. Muhammed
Kattal Muhammed Bakir'm, Muhammed Bakir Ali
Zeynel Abidin'in, Zeynel Abidin Imam Hiiseyin'in,
Imam Hiiseyin'de Imam Ali'nin ogludur. Radiyallahii
Anhiim. §ecere Tarihi: 764" Muhammed Kattal' in asil
adi Ali'dir. Babasi Muhammed Bakir biiyiik bir hadis ve
fikih alimidir. Bugiin mevcut bircok sahih hadise
kaynakhk etmistir. Devrin hiikiimdan Omer bin
Abdulaziz bircok konuda ona fikir damsip istifade
etmistir. Muhammed Kattal, islam ordulanyla bir9ok
savaslara katilmis ve basanlar gostermistir. Onun, islami
yaymak amaciyla Anadolu'ya yonelik akmlardan birinde
tahminen gen9 bir yasta gorev alarak bugiinkii Kartaldere
yakmlarmda Bizanshlarla yapilan bir savasta sehit
diistiigii ve buraya defhedildigi soylenir. Tiirbenin
bulundugu koyiin kuzeyinde yer alan dagm zirvesinde
Muhammed Baki ve eteginde ise Muhammed isimli
zatlarm bugiin yerleri belli olmayan mezarlan yer ahr.
322
Bunlarm Muhammed Kattal'm savas arkadaslan oldugu
ve burada sehit dustugii rivayet edilir. Bu mevkii ile ilgili
yore halki tarafmdan soyle bir menkibe anlatihr.
Menkibeye gore, Kartaldere koyiinden Muhammed
Kattal'm bulundugu koyiin kuzey tarafmdaki bu
ziyaretler mevkiinde bir gene, arkadaslanyla gezerken bir
insan kemigi bulur. Bu gene kemikle oynarken yamndaki
bir arkadasi onunla oynamamasi gerektigini soyler.
Ancak o arkadasmm bu uyansmi dikkate almaz ve
arkadasma "Nihayetinde bir kemik degilmi, bu kemikle
oynamaktan ne cikar" diye cevap verir. O esnada o
bolgede ugultulu bomba patlamasim andiran bir ses
duyulur. Dag adeta sallamr. Kemigi elinde tutan gencin
agzi egilir ve korkudan dili tutulur. Bu gene kemigi
hemen yere birakir ve yamndaki arkadaslan tarafmdan
koye gotiiriilup soguk du§ aldinhr. Bilahare gene kendine
gelir ve agzi diizelir.
Tiirbeyi ziyaret etmenin ruh ve sinir hastaliklarma
iyi geldigi, tiirbenin sag tarafmdaki dere yatagindan akan
kaynak suyunun da cilt hastahklarmm tedavisinde sifah
oldugu yoniinde halk arasmda yaygm bir kanaat
vardir.Gumimuzde bu tiirbe, yore halki tarafmdan ziyaret
edilir. Ziyarete cevre illerden gelenler de olmaktadir.
Ziyaretciler bu zata Kur'an-i Kerim okuyup bagislar ve
bu zatm yuzii suyu hiirmetine Allah' a sikmtilarimn
giderilmesi icin dua ederler. Burada agaclara bez
baglama, mum yakma vb. davramslar goriilmez. Ziyaret
i9in herhangi ozel bir giin mevcut olmayrp haftamn biitun
giinleri de ziyaret edilmektedir. Ziyarete korku, felclik,
323
ruh ve sinir hastahklan basta olmak iizere her tiirlii
hastalik icin gelinmektedir. Rahatsizhgi olan bazi hastalar
sifa bulma iimidiyle burada yatiya kahr. Sifa bulup da
adak dileyenler daha sonra buraya gelip kurban kesmekte
ve tasadduk etmektedirler.
Palu Evliyalan
Selcuklu akinlarmdan sonra £ubukogullan, beylik
temelini Palu da atar ve Palu, beylik merkezi olur. £ubuk
Bey'in olumiinden sonra idareyi devralan oglu Mehmet,
beyligin merkezini Palu'dan Harput'a tasir. Harezmliler,
Dulkadirogullan, Akkoyunlular, Safeviler hakimiyetinde
kalan Palu, Yavuz Sultan Selim zamanmda Osmanh
hakimiyetine "Palu Hiikumeti" statusiinde imtiyazh
olarak girer ve Palu bu imtiyazh statusiinii tanzimat
donemine kadar devam ettirir. Palu, Tanzimat' a kadar
Cemsid Bey'in siilalesi tarafmdan idare edilir. Tanzimat
ile birlikte Palu hukumdarhgmm saltanatma son verilerek
buraya devlet tarafmdan bir vali gonderilir. Palu 'nun ilk
yerlesim merkezi olan (^arsibasi Mahallesinde fikan bir
yangm sonucu farsi boliimunun biiyiik bir kismmm
yanmasi ile ilfe, 1928 yilmda Palu Kalesi'nin batismdaki
yamacta Zeve (Yukan Palu) denilen yere yerlesir. Bir
siire burada kalan ilce, yerlesim yerinin heyelan sahasi
324
olmasi sebebiyle buradan da 1 954 yilmda Talabi (simdiki
Istasyon) denilen Murat Nehri kiyismdaki diizliik arazi
iizerine kurulur.
Palu kalesi, kopriisii, camisi, tiirbesi, kilisesi,
mescidi, hamami, bedesteni ile buyiik bir yerlesim
yerinin izlerini tasir.
Palu' da kiymetli eserler birakmis olan Cemsid
Bey'in kendi adma yaptirmis oldugu eski Palu
yerlesiminin Zeve Mahallesindeki kiilliye Cami, Tiirbe,
Merde ve Hazire' olmak iizere dort kisimdan
olusmaktadir. Cami, eski Palu'ya girdikten sonra kale
tarafma giderken hemen yolun sag tarafmdadir. Bolgede
meydana gelen tabii afetler ve depremler sonucunda
buyiik hasara ugrayan cami, yeniden onanm gormiistur.
Giris kapisi bir tane kuzeydendir. Camiinin su andaki
kubbesi de orijinal olmayip coktiikten sonra yeniden
aslma uygun olarak yapilmistir. Bu eser yapihrken
solundaki Cemsid Bey tiirbesinin iki cephesi de tahrip
edilerek Camii duvari yapilmistir. Cemsid Bey Camii,
1997 yilmda yeniden onanma almarak aslma uygun bir
sekilde onanlmis ve 2000 yilmda ise ibadete acilmistir.
Tiirbe, Palu'nun hem tarihi hem de mimari
bakimmdan en dikkate deger tiirbesidir. Tiirbe i9inde
sekiz mezar bulunmaktadir. Bunlar sanat tarihi
bakimmdan onemli sayihr. Istanbul'dan gelen hattat ve
sanatkarlar tarafmdan yapildigi tahmin edilmektedir.
Burada banisine ait 975 h. Tarihli "Cemsid bin Riistem
325
Bey" adih nefis lahit vardir. Boyu ve geometrik zerafeti
goz kamastincidir. Medrese cami ile birlikte yapilmistir.
Uzun yillar egitim ve ogretimin yapildigi medrese'de 19.
yiizyil sonlarmda Miiderris Mustafa Efendi tarafmdan
ilm-i §eriat derslerinin verildigi nakledilir. Camii ve
medrese kismi cumhuriyetin ilanmdan sonra sonra uzun
sure hapishane olarak kullamlmistir.
Eski Palu Carsibasi Mahallesi merkezinde yer alan
Ulu Cami, dogu-bati dogrultusunda dikdortgen planli
olup, dikdortgen harimin batismda avlu kismi ve cesmesi
yer almaktadir.
Eski Palu Carsibasi Mahallesi merkezinde yer alan
Kiifiik Cami, kare planli tek mekanh bir yapi olup, ortii
sistemi tamamen cokmiis, kuzey duvarlan kismen tahrip
olmus, minaresi ise serefeden itibaren yikilmis
durumdadir. Kitabesi bulunmayan yapi, genel ozellikleri
ve plan tipi itibanyla, XVI-XVII. yiizyillarda yapilmis
olmahdir.
Eski Palu yerlesiminin Zeve Mahallesinde yer alan
Dukkanonu Camii, dogu bati dogrultusunda dikdortgen
planli harim bolumu ve ona giineydogu kosede birlesik
bir minareden olusur. Girisin ustiinde bir donem var olan
ancak, gunumiizde goriilmeyen kitabedeki 1291 H / 1874
M tarihi, caminin yapim tarihi olarak degerlendirilir.
Eski Palu'nun Carsibasi Mahallesindeki Kilisenin
kitabesi olmayrp, Bizans donemine ait oldugu
326
samlmaktadir. Bu kilisenin ayakta tek kalan kismi sadece
naos kismi olup, kare planli ve kubbe ile ortuludiir.
Kubbe kasnagmdaki pencere aralarmda aziz,
pantatiflerde dort Incil yazari tasvirleri goruliir.
Tepecikli Mehmet Baba'nm tiirbesi il9eye 23 km.
mesafede bulunan Balta§i Koyii'niin giineyinde yiiksek9e
bir tepede yer ahr 266 . Turbede makam boliimu ile beraber
iki bolum daha bulunmaktadir. Bir boliimde oglu
Mahmut Efendi'nin kabri yer ahp diger boliim mescit ve
misafirhane olarak kullamlmaktadir. Tiirbe alamnda
elektrik ve su bulunmaktadir.
Tepecikli §eyh Mehmet Baba, Maden'in Tepecik
koyiinden gocerek eski ismi Nacaran olan Baltasi koyiine
yerlesir. Mehmet Baba Kadiri §eyhi olup Giinta§i
(Kovenk) koyiinde medfun bulunan Nak§i ve Kadiri
me§ayihmdan Omer Hiidayi Baba'nm halifelerinden
Kadiri tarikatma mensup Derebogazh Hamza Baba'nm
halifesidir.
Anlatildigma gore, Mehmet Baba oliim do§eginde
iken, "Oldiigum vakit bir kosegi getirip ba§ ucuma dikin.
§ayet kosegi goverirse gelir beni ziyaret edersiniz. Eger
kosegi govermezse beni sakm ziyaret etmeyin" diye
vasiyet eder. Mehmet Baba vefat ettigi vakit yaptigi
vasiyet yerine getirilir. Bas ucuna diktikleri kosegi bir
266 jqyak Abdiilkadir, Elazig ve Yoresinde Ziyaret Fenomeni
Uzerine bir Din Bilimi Ara§tirmasi, Doktora Tezi, Erciyes
Uni., Kayseri, 2010
327
sure sonra goverir. Ondan sonra da mezarmi ziyaret
etmeye baslarlar. Bir baska rivayete gore de, Tepecikli
Mehmet Baba, bir gun dergahmda otururken bir koyii
eskiyalarm bastigim kalp gozii ile goriir. Hemen
muritlerinden birisi ile bir mendilin arasmda biraz
yiyecek gonderir. Miirit mendili gotiiriir ve eskiyalarm
liderinin oniine koyar. Mendili a^an eskiya basmm
gozlerine mendilin i9inde degisik 9esitte yemeklerin
sicak sicak buharlastigim goriince sasinr ve hemen yola
diiser. Tepecikli Mehmet Baba'ya gelerek miirid olur ve
tovbe ederek eskiyahktan vazge9er.
Mehmet Baba'nm tiirbesi her tiirlii hastahktan sifa
bulmak amaciyla ziyaret edildigi gibi daha 90k
psikolojik, akil ve ruh hastalan tarafmdan ziyaret
edilmektedir. Ziyarete gelen hastalann bir kismi sifa
bulmak amaciyla burada bir sure bekletilir veya bir giin
yatiya birakihr. Bunun yamnda 90cugu olmayan kadmlar,
kismeti kapah olan gen9ler, issiz olan kisiler gibi 9esitli
ama9 ve maksatlar dogrultusunda buraya ragbet
edilmektedir. Ziyaret sonucunda 90cugu olan kisiler
90cuklan sayet erkek olursa adim "Muhammed"
koymaktadirlar. Ama9 ve maksatlarma ulasanlar eger
adak dilemislerse adagim buraya getirip kesmekte etli
pilav yaparak ikram etmektedirler.
§eyh Ali Sebti (1786-1871) tiirbesi, Palu i^esinin
karsi yakasmda, Murat suyundan biraz yukanda yiiksek
bir tepe iizerinde etrafi 9evrili bir bah9e i9erisinde yer
328
ahr 267 . Turbenin iistii 9atih olup herhangi bir mimari
ozelligi bulunmamaktadir. Turbe, giris kismi ve tiirbegah
olmak iizere iki boliimden olusmaktadir. Tiirbegah
kismmda sadece Seyh Ali Sebti'inin kabri yer ahr. Giris
kismmda ise aile fertleri ve yakmlarmm kabirleri
bulunur. Tiirbenin bulundugu mevkide abdest alma
yerleri de mevcuttur.
Seyh Ali Sebti Hazretleri, 1786 yihnda
Diyarbakir'a bagh ancak giiniimiizde Mardin'in Savur
il9esine bagh olan merkez koylerinden Kirkdirek
(Cilsiitun)'da diinyaya gelir. Rivayete gore, Cilsiitun
koyiinden kirk tane veli yetismistir. Bunlardan kirkmcisi
ise Ali Sebti'dir. Bu koye Kirkdirek adi Seyh Ali
Sebti'nin Mevlana Halid Bagdadi'nin (1777-1827)
kirkmci halifesi oldugu i9in verilmistir. "Sebti" kelimesi
Seyh Ali Sebti'ye hocasi Mevlana Halid-i Bagdadi
tarafindan tasawufi bir mahlas olarak verilmistir. Bu
kelime Arap bilginleri tarafindan evlad-i Resul olanlara
iltifat mahiyetinde soylenirmis. Sultan IV. Murat'm
Bagdat seferleri sirasmda bir takim iftiralar sonucunda
Seyh Ali Sebti'nin dedeleri siyasi bir operasyona maruz
kahr, evleri yakihp yikihr, koyleri harabeye doner. Bu
olayda Sebti'nin "Seyyidlik" secereleri de zayi olur.
Fakat Sebti Hazretlerinin seyyid oldugu Huseyin Hilmi
Isik tarafindan kaleme alman "Tarn llmihal Saadeti
Edebiye " adh eserin sonunda belirtilir. Seyh Ali Sebti ilk
267 KIYAK Abdiilkadir, Elazig ve Yoresinde Ziyaret Fenomeni
Uzerine bir Din Bilimi Ara§tirmasi, Doktora Tezi, Erciyes
Uni., Kayseri, 2010
329
ilim tahsilini Diyarbakir Ulu Camii medresesinde yapar.
Daha sonra eksik kalan ilmini ise Irak'm Erbil ve
Siileymaniye sehirlerinde tamamlayarak icazetini ahr.
Bundan sonra kendi koyiine doner ve medrese acrp ders
vermeye baslar. Bu sirada irsad ve hilafetle gorevli olarak
Hindistan'dan donen Naksibendi miiritlerinden Mevlana
Halid, biiyiik miirsitleri Abdullah-i Dehlevi'nin emriyle
Diyarbakir'a ugrayip Aliyyii's Sebti'yi bularak evine
misafir olur ve irsadmda kendisine arkadas olmasmm
Abdullah-i Dehlevi tarafmdan emredildigini soyler. O da
Mevlana Halid' le birlikte Diyarbakir' dan aynlarak Sam' a
gider. Seyh Ali Sebti, Mevlana Halid' in vefatma kadar
yanmda kalir ve madden ve manen biiyiik hizmetlerde
bulunur. Bunun neticesinde Mevlana Halid Bagdadi
tarafmdan kendisine hilafet verilmistir. Ayrica Mevlana
Halid Bagdadi vefatmdan once Seyh Ali Sebti'ye,
"Vefatimdan sonra Palu'ya gidiniz, orada irsat ile mesgul
olunuz", diye vasiyette bulunmustur. Bir giin Seyh
Sebti'nin annesinin hasta oldugu haberi gelir. Bunu
duyan Mevlana Halid, Sebti'yi cagirarak, "Ali annen
hastadir, anneni gormeye git", emrini verir. Yola cikan
Ali Sebti eve ulastigmda annesinin vefat ettigini ogrenir.
Annesinin saghgma yetisemeyen Ali Sebti bu uziintii
ifinde tekrar seyhinin yanma doner. O, Sam'a geldiginde
seyhi Mevlana Halid' in de vefat haberini duyunca
iiziintiisii bir kat daha artar. Diger bir rivayete gore ise,
sagligmda hocasmm verdigi icazetnameyi kabul
etmemistir. Mevlana Halid Bagdadi vefat edince Sebti'ye
kardesi Seyh Mahmud Sahib, "Sizin icazetnameniz
330
Mevlana Halid'in emri iizerine yazihms, ben de
imzahyorum. Bana verilen emir iizerine doguda Palu'ya
yerlesip dogu bolgesinde halki irsad etmekle
vazifelendirilmis oldugunuzu size bildirmekle
Mevlana'nm size vasiyetini yerine getirmis
bulunuyorum", buyurmustur. icazetnamesini
talebelerinden Abdullah-i Mekki Palu'ya getirerek teslim
eder. Bu arada Sah Abdullah Dehlevi'nin manevi
isaretleri Ali Sebti'nin "iiveyslik" mertebesinde talim
edilmesine vesile olmustur. Seyh Ali Sebti, Mevlana
Halid Bagdadi'nin iiciincii halifesidir. Birincisi Mevlana
Halid'in kendi kardesi, ikincisi ise Erbilli Fettah
Ahmed' dir. Ali Sebti Mevlana Halid'in vasiyeti iizerine
1830 tarihinde Palu'ya gider ve burada irsad
cahsmalarma devam eder. Seyh Ali Sebti bolgede irsad
cahsmalarma devam ederken o giiniin feodal yapismi
devam ettirmeye cahsanlar tarafmdan kendisi ve yakm
fevresi rahatsiz edilmeye baslamr. Seyh Sebti bu durum
karsismda bolgede kargasa ve huzursuzluga yer
vermemek i9in Ali Hoca'yi da yanma alarak Ali Hocamn
koyii olan onceden Palu'ya bagh Kelhasi (Bingol / Gen9)
koyiine gelip yerlesir. Burada irsad, talim ve derslerini
devam ettirir. Seyh Sebti bu gocten iki sene sonra tekrar
Palu'ya donmek ister. Buna kendisine intisab edenler razi
olmaymca o, "Seyhim Mevlana Halid'in emrini yerine
getirmek gerekir" deyince karsi 9ikan olmaz. Birka9
miiridi ve Ali Hoca ile birlikte Palu'ya hareket eder. Aym
giiniin aksami Palu'nun (^ayyukan bah9elerine ulasip
geceyi burada ge9irir. Bu arada Ali Sebti ve
331
beraberindekilerin geldigini haber alan Palu'nun Asagi
Mahalle sakinleri onlan mahallelerine davet ederler. Bu
teklifi kabul eden Ali Sebti ve beraberindekiler Asagi
Mahalleye gider. Mahalle sakinlerinden Eblasogullan
tarafmdan kendilerine arsa vakfedilir. Ali Sebti
vakfedilen bu arsa uzerinde bir cami, medrese ve cami
yamnda da iki odah bir ev insa ettirir.
Naksilik tarikati bu bolgeye ilk defa Ali Sebti ile
girer. Palu'da bozulan nizami o yillarda tesis ederek dini,
gercek yonleriyle halka anlatmis ve bircok gayr-i
miislimin Islamla sereflenmesinde etkili olmustur.
Seyh Ali Sebti hakkmda bir9ok keramet ve
menkibe anlatihr. Rivayete gore; bir gun Seyh Ali Sebti
gorevli olarak Bagdat'a giderken yol uzerinde oturan ve
gecisi engelleyen bir aslana rastlar. Aslanm yolu
kesmesine ve korkutucu bir halde yol iistiinde oturmasma
onem vermeyerek yoluna devam eder. Bu korkutucu ve
tehlikeli olan hayvana yaklastigmda "Meded ya Hazret"
diyerek Mevlana Halid'den yardim diler. Tarn o esnada
bir el aslanm agzina carpar ve bunun iizerine aslan yoldan
kalkarak oradan hizla uzaklasir. Seyh Ali Sebti de yoluna
devam eder.
Yine bir baska rivayete gore, Palu beylerinden biri
Seyh Ali Sebti'yi evine davet eder. Bunun iizerine Ali
Sebti bu davete icabet eder. Beyin Ali Sebti'yi davet
etmesindeki asil maksat onun seyh olup olmadigim
smamaktir. Bunun icin bey, bir tavugu Island usuller
dismda keserek yani murdar ederek yemek hazirlatir ve
Sebti Hazretlerine ikram eder. Ali Sebti oniine konulan
332
tavuk etinden yer. Bunun iizerine bey Sebti'ye donerek
"Sizin yediginiz tavuk eti murdar bir tavugun eti idi. Eger
Seyh olmu§ olsaydmiz etin murdar olup olmadigim
anlardimz", der. Bunun iizerine Ali Sebti tebessiim
ederek Beyi yanma caginr ve agzim a9arak "l9eri bak ne
goriiyorsun?" der. Bey, Seyh Ali Sebti'nin agzina
bakmca biiyiik bir derya ve deryanm icerisinde tavugun
yuzdugiinii goriir. Ali Sebti, beye donerek "Sizin o
murdar ettiginiz tavuk bu biiyiik deryayi kirletebilir mi?"
diye sorar. Bu manzara kar§ismda mahcup olan bey oziir
dileyerek Seyh Ali Sebti'ye intisab eder. Seyh Ali Sebti
1871 yilmda 85 ya§mda vefat eder.
Ali Sebti hazretleri, insanlara Allahii tealanm emir
ve yasaklanm hatirlatir, Ehl-i siinnet vel-cemaat
itikadmm ustiinliigunii ve buna bagh olmayi anlatirdi 268 .
Namaz i9in titrer, firsat bulduk9a kaza namazi kilmayi
soyler; "Namazlanmzi terk etmeyiniz, aksi halde iyiligi
terk edersiniz" buyururdu.
Guniimuzde tiirbesi yore halki ve 9evre illerden
gelen ziyaret9iler tarafmdan yogun olarak ziyaret
edilmektedir. Gelen ziyaret9iler tarafmdan kabri §erifleri
ba§mda Kur'an-i Kerim ve dualar okunmaktadir. Ziyaret
yaptiktan sonra bazi ziyaret9ilerin nafile namazi kildiklan
goriiliir. Burasi haftamn biitiin giinleri ziyaret
edilmektedir. Ozellikle sicak mevsimlerde gerek yore
halki ve gerekse 9evre illerden gelen ki§iler tarafmdan
yogun olarak ziyaret edilir. Ziyarete her tiirlii hastahk i9in
268 Evliyalar Ansiklopedisi
333
gidilmekte, dua edilmekte ve Allah'tan sifa temenni
edilmektedir. Qok sik olmamakla beraber adagi bulunan
ziyaretcilerin burada kurban kestikleri de soylenir. Yine
9e§itli dilek ve istekleri olan kisiler bu maksatlarma
ulasmak amaciyla buraya gelir ve burada yatan zatlarm
yiizii suyu hiirmetine Allah' a dua eder.
Mahmut Samini'nin (1812-1892) tiirbesi, Palu
ilcesinin 3 km. dogusunda Murat Nehri'nin kuzey
yakasmda bulunan diizliikte bulunmaktadir 269 . Tiirbe
tavanmm tarn ortasmda beton dokiimii sivri sayilabilecek
tarzda bir kubbe bulunmakta olup bakirla kaplanmistir.
Kare planh ve iki mekanh olan tiirbe, yakm zamanda bir
is adami tarafmdan restore edilmistir. Tiirbenin ic ve dis
duvarlan fayansla kaplanmistir. Tiirbe icinde Mahmut
Samini Efendiyle beraber torunu ve aym zamanda Imam
Efendi'nin halifesi Seyh Saadettin Efendi'nin tiirbesi de
yer almaktadir. Tiirbe icinde yer alan sandukalar da
tamamen sekilli fayanslarla kaplanmistir. Sandukalarm
bulundugu boliim tahta setle ayrilmistir.
Mahmut Samini'nin atasi olan (lakabi Pirbab)
Molla Yusuf, Mardin'in Derik kazasmdan gelerek
Palu'nun Beyhan (Hun) koyiine yerlesmistir. Babasi Haci
Ahmed Efendi Beyhan'dan Palu'ya gelip £arsi
Mahallesinde hamamm arkasmda bir ev alarak buraya
yerlesir. Mahmut Samini de 1812 yilmda burada diinyaya
gelir. Seyyid olup, Peygamberimizin torunu Hz.
269 KIYAK Abdiilkadir, Elazig ve Yoresinde Ziyaret Fenomeni
Uzerine bir Din Bilimi Ara§tirmasi, Doktora Tezi, Erciyes
Uni., Kayseri, 2010
334
Hiiseyin'in soyundandir. ilk tahsilini dogdugu yerde
yapar. Daha sonra Seyh Ali Sebti'nin sohbetlerinde
kemale erer. On 119 sene talebelik yapan Mahmut Samini
tasavvuf yolunda yiiksek mertebelere erisir. Mahmut
Samini ticaretle ugrasmasma ragmen Ali Sebti'nin
sohbetlerine devam eder, koy ve nahiyelere tesriflerinde
beraber bulunurlar. Mahmut Samini, Seyh Sebti'nin
yamnda terbiyesini tamamlayarak Seyh Ali Sebti'den
hilafet almistir.
Mahmut Samini hakkmda bir9ok menkibe ve
keramet anlatihr. Denilir ki, Imam Efendi gordiigii bir
riiya iizerine Elazig'm Palu kazasma giderek seyhi
Mahmut Samini'yi ziyaret eder ve sohbetlerine katihr.
Fakat Imam Efendi Mahmut Samini' den inabe almaya
yanasmaz. Ciinkii Mahmut Samini'nin tutiin i9mesi
(sigara) ve rahatsizhgmdan dolayi gozlerinin
9apaklanmasi onun dikkatini 9eker. O, "tiitiin i9enden W9
seyh olur mu?", diye dusiiniir. Bir sure sonra kendisine
kahve ikram edilir. Imam Efendi kahvesini i9erken beyaz
olan ciibbesine bir miktar kahve dokiilur. Giyim kusam
temizligine son derece dikkat eden Imam Efendi,
"Mahvoldu ciibbe.", diye dusiiniir. Mahmut Samini,
"Hafiz, ciibbeni 9ikar da bizim Mustafa temizlesin" der.
imam Efendi ciibbesinin temizlenecegine inanmaz ama
yine de 9ikanp verir. Ciibbe birka9 dakika sonra temiz bir
halde gelir. Yine gece imam Efendi garip bir riiya
goriir. Riiyasmda diinyada biitiin bitkiler Allah' a secde
etmektedirler. Ne var ki, tammadigi bir bitki Allah' a bir
tiirlii secde etmez. imam Efendi sabah uyandigmda
335
Mahmut Samini kahvesini i9mektedir. Bir sure sonra
imam Efendi'ye donerek, "Hafiz bir ates getir de su
Allah' a secde etmeyen otu yakahm", der. Arkasmdan,
"Hafiz biz bu tutiinii sunun i9in i9iyoruz. Buraya tiitiin
ifen bir9ok kisi gelmektedir. Sayet ben tiitiin i9memis
olsam, tiitiin i9en kisilerin 90gu beni dinlemeyip tiitiin
i9mek i9in disan 9ikacaklar. Halbuki simdi hem tiitiin
i9iyor hem de oturup beni dinliyorlar. Bunun keyif9isi
degilim, sirf bunun i9in i9iyorum", der. Bu olay ile
hakikati anlayan Imam Efendi'nin Mahmut Samini
hakkmda olan siiphesi de olduk9a izale olmustur. O giin
Imam Efendi i9lerinde Mahmut Samini'nin de bulundugu
cemaate imamhk yapar. Bunun iizerine talebelerden biri
Mahmut Samini'nin ileri gelen talebelerinden Miyadinli
Mehmet Efendi'ye donerek, "Hoca Efendi neden mihrabi
bu Hafiz misafire birakti", diye sorar. Bu soru iizerine o
da, "O daha miirsid gormeden seyr-i siilukta ilk devreyi
kendi giicii ile atlatmistir", cevabim verir. Burada ii9 giin
kaldiktan sonra Mahmut Samini, imam Efendi'ye, "Hafiz
misafirlik ii9 giindiir. Bah9edeki sebzeler kurumak
iizeredir. Git bah9edeki sebzeleri sula", der. Ancak imam
Efendi sebzelerin yansmi suladigmda suyun kesildigini
goriir. Doner durumu Samini'ye anlatir. Mahmut Samini
kendisine, "Hafiz sen ne diyorsun? O havuz bah9enin
tamamim suluyor. Sen git havuza bir daha bak", der.
Tekrar gidip bakan imam Efendi havuzun suyla dolu
oldugunu goriir. Bunun iizerine onun Mahmut Samini'ye
olan itimadi daha da artar. Aym giin ikindi vakti Mahmut
Samini, imam Efendi'ye, "Hafiz yarm 90k misafirimiz
336
gelecek. Bostana git biraz pathcan topla ve mutfaga
birak", der. Imam Efendi aldigi emir iizerine pathcan
toplamaya gider. Ancak bostandaki pathcanlarm heniiz
9i9ek a9mamis ve yetismemis oldugunu goriir. Geri
doniip durumu hocasma anlatir. Hocasi kendisine,
"Hafiz! Murat suyuna gitsen kurutup gelirsin. Tekrar git
pathcanlan yetismis bulacaksm", der. Imam Efendi tekrar
gidince ger9ekten pathcanlan olgunlasmis bir sekilde
goriir. Bunda da hocasmm bir kerametinin oldugunu
anlar. Bunun iizerine Imam Efendi hocasmm biiyiik bir
miirsid ve tasavvuf ehli olduguna kesin kanaat getirir.
Mahmut Samini vefatmdan bir sene once istiska
hastahgma yakalanir 270 . Bu sirada biitiin isleriyle
miiritlerinden Teberdar Efendi ilgilenir. Hatta bir ara
kalbinden "Keske vasiyet etseydi" diye ge9irir. Mahmut
Samini onun bu diisiincesine vakif olarak, " Ne acele
ediyorsun, giderken haber veririm. Bununla birlikte
vasiyet edeyim. 500 kurus harcayimz, bu azdir 1500
kurus olsun ve Murat kenarmda Kelekbasi'na
defnediniz", deyince Haci Teberdar Efendi'nin, "Efendim
orasi bos ve kimsenin olmadigi bir yerdir", demesine
karsihk, "Gelip etrafimi doldururlar", diye buyurur. Bir
cuma giinii vefat eder ve vasiyet buyurdugu yere
defnedilir. Kisa bir siirede tiirbesinin etrafi biiyiik bir
270 Vucudun anormal derecede su toplamasina halk arasinda
istiska; tip dilinde ise odem veya hidrofizi denir. Yiizde,
ellerde, ayaklarda veya kannda agnsiz §i§likler goriiliir. Bu
§i§kinliklerin kaynagi kalp, karaciger veya bobrek
hastahklandir.-www.medikalsozluk.com-
337
kabristana donu§iir. Vefatmdan sonra torunu Abdulmecid
Efendinin oglu Imam Efendi'ye intisab ederek ondan
hilafet almi§, tarikat ve makammi devam ettirmi§tir.
Ahmed Mekki Ufi^ik onun yirmiye yakm arif
yeti§dirdigini kaydeder 271 . Bunlardan Harputlu Osman
Bedreddin efendi ve o zaman Erzurum'un kazasi olan
Kigi kasabasmda Haci Yusuf Efendi ile oglu Muhammed
efendi ve Kigi miiftusu Muhammed Nureddin Efendi
me§Mrdur. Nureddin Efendi 1964 yilmda Antalya' da
vefet eder.
Tiirbe gunumiizde gerek yore halki gerekse cevre
illerden gelen ziyaretfiler tarafmdan ziyaret edilmektedir.
Ziyaret icin belli bir gun mevcut olmayrp haftanm her
giinu ziyaret edilmektedir. Tiirbe 9e§itli felcli hastalar,
bedensel ve ruhsal dengesi bozuk olanlar, sinir hastalan
yogunlukta olmak iizere 9e§itli hastahklardan miizdarip
olan ki§iler tarafmdan §ifa bulma iimidiyle ziyaret
edilmekte ve bu ki§lerden bir kismi bu rahatsizlarmdan
kurtulmak i9in burada yatiya kalmaktadir. Ayrica tiirbe
9e§itli dilek ve istekler dogrultusunda ziyaret
edilmektedir. Maksatlarma eri§en ziyaret9ilerin bir kismi
buraya gelip kurban kesmekte ve tasadduk etmektedir.
Ayrica tiirbe daha 90k ziyaret ama9h olarak ziyaret
edilmektedir. Buraya gelen ki§iler bu zatlara dua edip
hayatm yogunlugu i9erisinde psikolojik olarak
rahatlamaktadirlar.
271 Ahmed Mekki U?i§ik. Tam Ilmihal Seadet-i Ebediyye.
8.Baski, Hakikat Kitabevi. Istanbul. 2003
338
Seyh Saadettin Efendi'nin (1883-1925) kabri
Mahmut Samini'yle aym tiirbede yer almaktadir 272 . Seyh
Saadettin Efendi, Mahmut Samini'nin torunu olup
Palu'da diinyaya gelmistir. Talim ve terbiyesini Mahmut
Samini Hazretlerinin halifelerinden Osman Bedrettin'in
yamnda yetiserek almistir. 1919 yilmda Saadettin Efendi
miirsidi Imam Efendi'nin gozetiminde on alti gun siilukte
kahr. Saadettin Efendi suliikten sonra icazetnamesini
alarak Palu'ya gelir ve irsat gorevine baslar. 1925 yilmda
42 yasmda iken vefat eder. Daha sonra naasi Murat nehri
kenarmdan almarak daha yukan bir yere defnedilir. Bir
sure sonra buradan da almarak dedesi Mahmut
Samini'nin yanma nakledilir. Dolayisiyla Mahmut
Samini ile aym ama9 ve niyetler dogrultusunda ziyaret
edilmektedir. Ziyarette yogun olmamakla beraber adagi
bulunanlar kurban kesip tasadduk etmektedir.
Seyh Haci Yasin Efendi (Yasin-i Huni)'nin
tiirbesi eski Palu (Zeve)'ya girerken sol tarafta yer
almaktadir 273 . Kare planh olan tiirbenin iistii sacla kaph
bir kubbeyle ortuludiir. Sadece makam bolumiinden
olusmakta olup herhangi bir mimari ozelligi
bulunmamaktadir. Ayrica tiirbe i9indeki duvarlar beyaz
72 KIYAK Abdiilkadir, Elazig ve Yoresinde Ziyaret Fenomeni
Uzerine bir Din Bilimi Ara^tirmasi, Doktora Tezi, Erciyes
Uni., Kayseri, 2010
273 KIYAK Abdiilkadir, Elazig ve Yoresinde Ziyaret Fenomeni
Uzerine bir Din Bilimi Ara§tirmasi, Doktora Tezi, Erciyes
Uni., Kayseri, 2010
339
fayansla kaplanmistir. Turbenin 9evresi de son derece
giizel bir sekilde tertiplenip diizenlenmistir.
Haci Yasin Efendi aslen Karakofan i^esinin
Yogur koyiindendir. Dedesi Beyhan (Hun) koyiine
yerlesmistir. Mahmut Samini Hazretleriyle aym donemde
yasamis olup dogum ve oliim tarihleri bilinmemektedir.
Oglu Halil Efendinin vefati iizerine Palu'ya yerlesir. Haci
Yasin Efendi kendi cabasiyla kendini yetistirmis ve irsad
gorevine baslamistir. Haci Yasin Efendi Palu ile Sigam
arasmdaki kopriimin yapilmasma vesile olmustur. O,
kopriiden gelip ge9enlere "Salavat-i §erife" okumalarmi
tavsiye ederdi. Yore halkmdan Pineci Yusuf un babasi
soyle nakleder: "Haci Yasin Efendi, Sigam koprusiinii
yaptinyordu. Annem bana bir mecidiye verdi ve "Bunu
gotiir Haci Yasin Efendiye ver, benim de bir katkim
olsun." dedi. Ben de bir mecidiyenin icinden on kurusu
kendime harcamak icin aldim. Geri kalan parayi goriiriip
kendisine verdigimde bana "Bunun on kurusu nerde? "
diye sordu. "Ben de utanarak ve biraz da korkarak cikarrp
on kurusu kendisine verdim." Vefat etmeden once Murat
nehrinden getirilen suyla naasmm yikanmasmi vasiyet
etmistir. Kendi el yazmasiyla bir Kur'an-i Kerim
mevcuttur.
§eyh Yasin Efendi'nin tiirbesi yore halkmca
haftanin her giinii ziyaret edilmektedir. Ziyarete gelen
kisiler bu tiirbede Kur'an-i Kerim okumakta ve dua
etmektedirler. Ziyarete her turhi hastahk i9in gelinmekle
beraber daha 90k dis rahatsizhgmdan dolayi gelinmekte
ve dua edilerek Allah' tan sifa limit edilmektedir.
340
§eyhmir (§eyh-i Miran)'m tiirbesi, il9eye 28 km.
mesafede bulunan ve eski ismi, §eyhmir olan Altinolqek
koyiinde bulunmaktadir 274 . Tiirbe iistii fatih ve sadece
tiirbegah odasmdan olusmakta olup herhangi bir mimari
ozelligi bulunmamaktadir. Tiirbede §eyhmir ve torunu
§eyh Hiiseyin'm sandukalan bulunmaktadir. Tiirbe
icinde bu zatm basmda bulundugu Turk Islam ordularmi
temsil eden "sancak, tug ve bayrak" bulunmaktadir.
§eyhmir'in isminin ger9ekte Ali oldugu, Hz. Ali'nin
agabeyi Cafer bin Ebi Talib'in neslinden geldikleri
soylenir. §eyhmir, II. Murat doneminde Bagdat'tan
Anadolu'ya gelmis ve §eyhmiran (Altmol9ek) koyiine
yerleserek buraya kendi ismini vermistir. Bagdat'tan
Anadolu'ya ser'i bir konu iizerinde 9ikan ihtilaf
nedeniyle g09 etmislerdir. §eyhmir'e II. Murat tarafmdan
vakfiye verilmistir. Bu vakfiyede kendisine tahsis edilen
koylerin isimleri de mevcuttur. Ancak bu vakfiye su anda
kaybolmustur. Aynca tiirbede mavi kalemle yazilmis el
yazmasi bir Kur'an-i Kerim'in oldugu ve bunun ise
sonradan kayboldugu soylenir. §eyhmir ile ilgili soyle bir
olay anlatihr: §eyhmir koy sakinlerinden Bursa' da
isadami olan (tekstilci) Haci Ismail' in riiyasma bir gecede
ii9 defa ard arda girer. Ve her defasmda "Koyiine sahip
91k." der. Bunun iizerine Ismail Etkeser koye gelir ve
koylii ile yaptigi miilakat sonucunda babasi Haci Sadin
Etkeser' in adma camii ve cami lojmam yaptinr. Aynca
274 KIYAK Abdulkadir, Elazig ve Yoresinde Ziyaret Fenomeni
Uzerine bir Din Bilimi Ara^tirmasi, Doktora Tezi, Erciyes
Uni., Kayseri, 2010
341
koyde okuyan 90cuklara her yil burs yardimi ve ihtiyaci
olan ailelere yardim eder.
Bu ziyarete ozellikle ruh ve sara hastalan
gelmektedir. Ziyarete gelen hastalar sifa bulmak amaciyla
burada bir gun yatiya kalmaktadir. Yazm ziyaret eden
ziyaretcilerden adagi bulunanlar burada kurban kesip
tasadduk etmektedir.
Sagunah Molla Kasim'm tiirbesi, il9eye 23 km.
mesafede bulunan ve eski ismi Saguna olan Andilar
koyiinde, koy mezarhgmda yer almaktadir 275 . Yapimn
iistii catih ve sadece tiirbegah bolumiinden olusup
herhangi bir mimari ozelligi bulunmamaktadir. Molla
Kasim §eyh Ali Sebti'yle ayni donemde yasamistir.
Ancak vefati §eyh Ali Sebti'den sonradir. Molla Kasim
iiveysi yolla manevi terbiye gormiistur 276 . Medrese
275 KIYAK Abdulkadir, Elazig ve Yoresinde Ziyaret Fenomeni
Uzerine bir Din Bilimi Ara§tirmasi, Doktora Tezi, Erciyes
Uni., Kayseri, 2010
276 Bir §eyhe baglamp seyr u siiluk gormeyen, ancak Hz.
peygamber veya buyiik bir velinin manevi dostlugu yoluyla
terbiye ve ir§ad olanlar i9in kullanilan tasavvufi terim.
isimlendirme, me§hur sufi Veysel Karani'den dolayidir. Veysel
Karani, Hz peygamber'i gormemi§ti fakat onun a§kiyla diyar
diyar gezip ona ula§mayi diliyordu. Bu esnada Hz.
peygamber'in manevi otoritesi altinda idi. daha sonra Hz.
peygamber vefat etmi§ olacak ve Hz. Omer, Hz. Veysel
Karani'ye Hz. peygamber'in onun i£in ayirdigi hirkasim
verecekti. bu hirka bir nevi icazetname'dir. veysel karani'nin
isminin ashnin "iiveysi el-karani" oldugunu da belirtelim.
Uveysilere ornek te§kil eden en me§hur ki§i olarak Said-i
342
egitimi bulunmakta ancak derecesi bilinmemektedir. O,
seyhligi ile meshur olmakla birlikte 'molla' olarak
bilinmektedir. Neseb olarak 'seyyid' olup biiyiik dedeleri
zamamnda Bagdat'tan Anadolu'ya gelmislerdir. Tiirbede
Molla Kasim ile beraber su zatlarm kabirleri
bulunmaktadir: Molla Kasim §eyh Omer Efendi (Molla
Kasim'm babasi) Molla isa (Molla Kasim'm agabeyi)
Haci Molla Muhammed (Molla isa'nm oglu olup Haydar
Baba'nm seyhidir) Molla Ibrahim Efendi( Molla
Muhammed'in oglu). Molla Kasim Hazretleri 1887
yilmda vefat eder. Tiirbe yorede iklim sartlan 90k agir
oldugu i9in daha 90k sicak mevsimlerde ziyaret
edilmektedir. Burasi haftamn her giinii, her tiirlii hastahk
i9in gelinmektedir. Bazi hastalar rahatsizhklarmdan
kurtulmak amaciyla burada yatiya kahp sabahlamaktadir.
Gelen ziyaret9ilerden bazilarmm kurban kestigi de
soylenir.
§eyh Alaaddin Efendi tiirbesi, il9eye 30 km.
mesafede olup Beyhan beldesine bagh Arindik (§eyh Pir)
koyiinde yer almaktadir 277 . Kare planh ve iistii 9atih olan
tiirbe sadece makam (riirbegah) bolumiinden
olusmaktadir. Tiirbe i9erisinde §eyh Alaaddin Efendi'ye
ait sancak ve tug bulunmaktadir. Tiirbenin etrafi duvarla
9evrili olup bulundugu alan ise ormanla kaphdir.
Nursi'yi gosterebiliriz. Hirkanin sahibine ula§masinin ilgi
?ekici hikayesi ifin bkn. Evliyalar §ehri Afyonkarahisar.
77 KIYAK Abdiilkadir, Elazig ve Yoresinde Ziyaret Fenomeni
Uzerine bir Din Bilimi Ara^tirmasi, Doktora Tezi, Erciyes
Uni., Kayseri, 2010
343
1520'lerde Bagdat tarafmdan gelen §eyh Alaeddin
Efendi, §eyhpiran koyiine yerlesir. §eyh Alaeddin Efendi
seyyid olup, Osmanh Devleti tarafmdan kendisine seyyid
olduguna dair berat verihnistir. Bu beratta §eyh Alaaddin
Efendi "Kutbu'l-Arifin" olarak zikredilmistir. Yine
Osmanh Devleti tarafmdan kendisine §eyhpiran Koyii
(Armdik), Hasbeg Koyii, Diyarbakir Melik Ahmet'te on
diikkan ve bir tuz madeni vakif olarak verilmistir.
Tiirbesinde ve §eyhpiran koyiindeki evinde Osmanh
Devleti tarafmdan kendisine alamet olarak verilen birer
sancak bulunmaktadir. Dolayisiyla gecmiste cevre koyler
icinde Cuma namazinm orada kilmdigi anlatihr.
Tiirbe yore halki tarafmdan haftanrn her giinu
yogun olarak ziyaret edilir. Ziyarete her turlu ama? ve
maksatla gelinir. Ziyarete ozellikle akli dengesi bozuk
olanlar, felfliler, yasadigi herhangi bir olumsuz olay
neticesinde korkmus olan kisiler gelmektedir. Bu
hastalardan durumu agir olanlar burada yatiya
kalmaktadir. Gelen ziyaret9ilerden sifa bulanlar veya
adagi bulunanlar burada kurban kesip tasadduk
etmektedirler.
§eyh Mustafa Kutbu'l Arifin'in tiirbesi, il9eye 30
km. mesafede bulunan ve eski ismi Seraqur olan Gulluce
koyiinde, koy camii icerisinde yer ahr 278 . Cami ifersinde
koseden afilan bir kapiyla girilen bolmede, tiirbe
bulunmaktadir. Burada §eyh Mustafa Kutbu'l Arifm'le
78 KIYAK Abdiilkadir, Elazig ve Yoresinde Ziyaret Fenomeni
Uzerine bir Din Bilimi Ara^tirmasi, Doktora Tezi, Erciyes
Uni., Kayseri, 2010
344
beraber ogullan §eyh Abdullah ve §eyh Ibrahim' le
beraber esi Medine Hanim'm mezari da yer almaktadir.
Cami bahfesinde camiye bitisik bir tiirbegah bolumii
daha bulunmaktadir. Burada ise §eyh Isbat, §eyh
Muhammed ve §eyh Kasim'm tiirbeleri yer ahr.
Turbesinde yer alan kitabeye gore, Bagdat'tan bu
yoreye gelmis, IV. Murat doneminde yasamistir. IV.
Murat Bagdat seferine giderken kendisi ile goriismiis ve
kendisinden bilgi almistir. Yine aym padisah doneminde
kendisine on 119 koy vakfedilmi§tir. Vahseysal §ehan
mevkiinde kervansaray ve imarethanesi bulunmaktadir.
§eyh Mustafa Kutub vefatma kadar halkm manevi irsadi
ile mesgul olmustur. Rivayete gore IV. Murat sefere
cikarken bu bolgeden ge9tiginde §eyh Mustafa' dan dua
ister. O da IV. Murat ve ordusuna duada bulunur. IV.
Murat basanh olunca miikafat olarak cami ve kiilliyesini
insa ettirir. Kutbu'l Arifm §eyh Mustafa 1637 yilmda
vefat etmistir.
Ogullarmdan §eyh Isbat' in kerametini yore halki
zahiren gordiikleri i9in onu "Isbat" ismiyle anmislardir.
§eyh Isbat ile ilgili ise soyle bir menkibe anlatihr.
Rivayete gore, §eyh Isbat'm seyhligini smamak a9ismdan
namazim kildirmasi i9in tabutun i9inde mukallid birini
getirirler. Bunun uzerine §eyh Isbat kendilerine "Ben
oliiyemi namaz kildirayim diriye mi?" diye sorar.
£evresindekiler onun bu sorusu karsismda alay edip
gtilerler. Fakat tabutu a9tiklarmda adamm oldiigunii
goriirler. Bunun uzerine onun keramet ehli bir zat
oldugunu anlayip kendisinden af dilerler.
345
Yine rivayete gore, Seyh isbat'm suyun iizerinde
namaz kilmasi §eklinde kerameti oldugu da rivayet
edilir..
Tiirbe haftanm biitun giinleri ziyaret edilmektedir.
Ziyarete bedensel ve ruhsal dengesi bozuk olanlar,
viicudunun herhangi bir yerinde agnsi bulunanlar, fel9li
hastalar, sinir hastalan 90gunlukta olmakla beraber her
tiirlii hastahk, niyet, amac ve maksatlar dogrultusunda
gelinmektedir. Amac ve maksatlarma ula§an ziyaret9iler
daha sonra tekrar buraya gelmekte, §iikiir amaciyla
kurban kesip tasadduk etmektedir. Aynca ziyarete
gelenler tiibenin iferisine gelen ziyaret9ilerin §ifa
amaciyla yemeleri i9in, §eker, ekmek vb.gidalar
birakmaktadirlar.
Tarhanah Sofu Cuma (1909-1982) ziyareti,
il9eye 23 km. mesafede bulunan Tarhanakoy'iinde olup
burasi bir mezar ziyaretidir. Atalan Bagdat'tan gelmi§
olup seyyiddir. Kara Cem§id Bey'le Palu'nun fethinde
miicadele etmi§lerdir 279 . Sofu Cuma Sogunali Haci
Baba'dan icazet almi§tir.
Giinumuzde mezari yore halki tarafmdan haftanm
biitun giinleri ziyaret edilmektedir. Buraya daha 90k
XVI. Yiizyilda Palu sancagmm veya kaynaklardaki
ifadeleriyle Palu hiikumetini yoneten Kara Cem§id Bey'in
Palu'da cami, medrese ve turbeden olu§an kiilliyeden ba§ka
Demirkapi denilen derbende han ve tekke in§a ettirip vakfettigi
belirtilmektedir. Miladi Nisan 1550 tarihli ba§ka bir kayitta
"Cem§id Bey, Demirkapi derbendinde han ve tekke bina edip
Amid'de Dagkapi mahallesinde bir hamam bina ettirip hana
vakif yaptigi" belirtilmektedir.
346
psikolojik rahatsizhgi olanlar, bas agnsi 9ekenler ve
viicutlarmm muhtelif bolgelerinde agnsi bulunanlar
gelmekte ve Allah' tan sifa temennisinde
bulunmaktadirlar. Ziyarete gelenler burada Kur'an-i
Kerim okumakta ve dua etmektedirler.
Sahabe Mezari adiyla anilan ziyaret yeri,
Tarhanakoy' de yer alan bir mezar ziyaretidir. Yore halki
tarafmdan burada yatan zatm sahabe oldugu soylenir. Bu
ziyaret ile ilgili soyle bir olay anlatihr: koy sakinlerinden
birinin hayvanlan bu mezarm iizerinden ge9mistir. Kisa
bir sure sonra hayvanlar bir hastahga yakalanmis ve hepsi
olmiistiir.
Yore halki tarafmdan bu mezar ziyaret edilmekte
ve dua edilmektedir. Ziyaret icin belirli bir giin mevcut
olmayrp haftamn biitiin giinleri ziyaret edilmektedir.
Ziyarete daha 90k korkmus olanlar, fel?li hastalar, ruhsal
dengesi bozulanlar ve viicutlarmm muhtelif yerlerinde
agnsi bulunanlar getirilmektedir.
Horasan Baba ismiyle anilan ziyaret yeri, Beyhan
Beldesi'nin dogusunda Horasan Dagi adi verilen dagm
zirvesinde yer alan bir mezar ziyaretidir 280 . Anlatildigma
gore, Horasan Baba, Horasan erenlerinden olup buraya
Anadolu'yu Tiirklestirme ve islamlastirma asamasmda
geldigi soylenir. Burasi olduk9a yiiksek bir tepede yer
almasmdan dolayi daha ziyade sicak mevsimlerde ziyaret
edilir.
280 iqyak Abdulkadir, Elazig ve Yoresinde Ziyaret Fenomeni
Uzerine bir Din Bilimi Ara§tirmasi, Doktora Tezi, Erciyes
Uni., Kayseri, 2010
347
Sivrice Evliyalan
Onceleri £ubukogullan ve Artukogullan
egemenliginde kalan Sivrice, 1234 yilmda Alaeddin
Keykubat zamanmda Selcuklu hakimiyetine girer.
Zamanla ilhanhlar, Dulkadirogullan, Memliikliiler ve
Safeviler arasmda el degistirir. 1514 yilmda Yavuz
Sultan Selim'in (^aldiran Seferi'nde Osmanh topraklarma
katihr. Sivrice'nin ilk yerlesim merkezi eski adi Yukan
Hun olan Dedeyolu koyiidiir. 1939'da Hazar Golii
kiyismdaki bugiinku yerine nakledilir. Buraya 1933-1940
yillan arasmda Romanya, Yugoslavya ve Rusya'dan
gelen soydas gocmenler yerlestirilir. Sivrice adi
Dedeyolu koyii iizerindeki "Sivrice Tepesi" admdan
kaynaklanmaktadir. Sivrice Cumhuriyet doneminde 1936
yilmda ilce durumuna getirilir.
lice merkezine 32 km. mesafede bulunan ve eski
adi 'Abutahir' olan Doganbagi koyiinde Selcuklulara ait
bir kiimbet bulunmaktadir 281 . Eskiden Firat kiyismda,
281 Koyiin kurulu§u 16.yy dayanmaktadir. Doganbagi koyii
Selfuklular doneminde Ipek Yolu iizerinde onemli bir ticaret
ve konaklama merkezi olarak 50k miktarda koyiin bagh oldugu
bir sancak olarak Harput'la birlikte tarihte yer almi^tir. Koyii
1566 yillannda Harput Sancagina bagh Nahiye Koy olarak
gecmekte ve bu nahiyeye Sivrice'nin 25 adet koyii
baglanmi§tir. Rivayete gore suyunun giizelligi ve temizliginden
348
simdi de Karakaya Baraj goliiniin kenarmda bulunan
Abutahir koyii, yorenin eski nahiyesidir. Bugiin kiifiik bir
koyden ibaret olan Abutahir' in giineyine diisen kii9uk bir
tepenin iizerinde metruk bir kiimbet bulunur 282 . Kime ait
oldugu belli olmayan kiimbetin Osmanh eseri oldugu,
yapi teknigine gore muhtemeldir. Aslmda kiimbet
Sel9uklu mezar mimarisine aittir. Ancak bu gelenek
degisikliklere ugrayarak Osmanh doneminde de bir sure
devam etmistir. Muhtemelen yorenin yoneticilerinden
biri i9in yapilmistir. Bir silindiri andiran tiirbeye yaklasik
kuzeye bakan kapidan girilir. Kahnhgi bir metre kadar
olan tiirbenin duvarlan, dik konan sal taslarla oriilmustiir.
I9i genel olarak sivahdir. I9 mekan define avcilan
tarafmdan tahrip edilmistir. Duvarlar yaklasik iki metre
kadar yiikseklikten sonra sirayi kubbe almistir. list
ortuniin ortasmda aydmhk feneri mevcut iken bu durum
tiirbenin list kismmm 96ktugii intibaim uyandirmaktadir.
Yapmm dis 9emberi yaklasik 22-23 m. kadardir. Distaki
kaplama taslar siyah ve biiyiiktur. Kubbenin disi
tamamen soyulmus ve ifteki 9akil taslarla kire9 a9iga
9ikmistir.
dolayi adi Arapfada 'temiz su' anlamma gelen "Ab-u Tahir"
ismi verilmi§tir. Diger bir rivayete gore ise, Selcuklular
zamaninda bu koyii yoneten ki^inin adi "Ebu-Tahir" oldugu
ifin ve koy halkimn liderlerini 50k sevdiginden bu yoreye onun
adini vermi§lerdir. Koy halki Eymir boyundan gelen
Tiirkmenlerden olu§ur.
" Liitfi Parlak. Elazig Abutahir (Doganbag) Kiimbeti.
http://www.mared.gen.tr/
349
"Ziyaret Kiimbeti" olarak adlandinlan bu
tiirbeyle ilgili olarak, yore halkmdan bazi kimseler
per§embeyi cumaya baglayan ak§amlan bu mezardan bir
i§igm belirdigini, yakmmda bulunan dereye gidip, tekrar
mezara donerek kayboldugunu ifade etmektedirler 283 .
283 KIYAK Abdiilkadir, Elazig ve Yoresinde Ziyaret Fenomeni
Uzerine bir Din Bilimi Ara^tirmasi, Doktora Tezi, Erciyes
Uni., Kayseri, 2010
350
index
Abdulgaffar Hoca, 137
Abdulvehhab Gazi,
228, 242, 243, 244,
245
Abutahir, 346
Adaf, 236, 237, 249, 271
Ag Baba, 290, 296
Agu icen Evlatlan, 193
Ahi Musa, 28, 29, 228
Ahmed Zeyneddin, 136
Ahmet Hilmi Efendi,
131
Ahmet Muhlis Efendi,
131
Ahmet Peykerci
Medresesi, 61, 67, 76,
77, 79, 126, 131, 140,
283
Akgakiraz, 176
Akdemir, 227
Akgomlek, 298, 301, 308
Akugagi, 227, 229, 231
Ali Sebti, 100, 155, 159,
206, 311, 326, 327,
330, 333, 340
Alhnolgek, 339
Andilar, 156, 340
Ankuzu Baba, 1, 22
Arap Asker, 254
Arap Baba, 10, 11, 12,
13, 14, 15, 16, 17, 18,
24, 235, 254, 257,
359
Arindik, 132, 341
A§agikulu§agi, 231
Aydincik, 185
Ay§e Ana, 222
Aziz Baba, 316
Bahaeddin Efendi, 82,
128, 129, 130
Balpinar, 192
Baltagi, 325
Bavinu§agi, 199, 200
Bayindir, 308
Be§ikli Baba, 219
Be§oluk, 183
Beyzade Haci Ali
Efendi, 8, 68, 122,
171
Beyzade Haci Ali Riza
Efendi, 20, 79, 86, 91,
130
351
Birvan, 302, 307
Bogmaca Mezan, 182
Bozgavu§, 224
Biiyiik Haci Ali Efendi,
62
Celal Baba, 180
Celal Dede, 256
Cemsidiye Medresesi,
155
Cevheriye Medresesi,
126
Catakbagi, 159, 311
Catalharman, 184, 228
Cayirgiilu, 286, 287
Coban Baba, 257
Coteli, 80, 182, 183
Dagistanh Hoca, 61, 62,
63, 80, 84
Dede Mezan, 184
Deli Hamza, 264
Deli Kiz, 266, 267
Delikan, 275
Dellalzade Miiftii
Mehmet Efendi, 68
Demirci Mustafa
Efendi, 167
Derebogazi, 186
Dervis Ali, 263, 271
Doganbagi, 346
Dogancik, 231, 234
Esediye Medresesi, 28
Fetih Ahmed Baba, 1
Garip Baba, 285, 286
Garip Huseyin Baba,
180
Gazi Ahmed Muhtar
Pasa, 111
Geyik Baba, 257
Gokbelen, 290, 293
Golkoy, 181
Gollii Mustafa Baba, 25,
149, 212, 218
Gozerekli Molla
Muhammed, 222,
276
Giil Mustafa, 269
Gulluce, 342
Gumushaneli Ahmed
Ziyaeddin, 113
Gunbagi, 199
Guneygayir, 185
Gilnta§i, 132, 136, 186,
212, 216, 325
Giizel Baba, 286, 287
352
Haci Abdulhamit Hamdi
Efendi, 63, 125
Haci Abdulhamit
Efendi, 53
Haci Ali Riza Efendi,
20, 78, 80, 130
Haci Hafiz Mahmut
Efendi, 63, 64
Haci Hafiz Mehmed
Tevfik Efendi, 120
Haci Hafiz Mehmet
Efendi, 61, 68
Haci Hafiz Osman
Fevzi Efendi, 66, 67
Haci Hasan Baba, 231,
232, 233, 234, 236
Haci Hiiseyin Efendi,
179
Haci Ibrahim Hakki
Efendi, 180
Haci ibrahim Lebib
Efendi, 76
Haci Omer Baba, 132,
136, 141, 212, 216
Haci Omer Efendi, 180
Haci Omer Hiidai Baba,
85
Haci Tevfik Efendi, 61,
100, 120, 130, 131,
145, 146, 169
Haci Yasin Efendi,
337, 338
Hafiz Osman Bedriiddin
Erzurumi, 106
Halil Divani, 37
Hamedi, 183
Hamza Baba, 186, 187,
216, 325
Hamzikan, 307
Hasan Dede, 257, 297,
308
Hasan Fehmi Efendi,
78
Hasan Mekki Dede,
257
Hasan Zerraki, 228,
290, 291, 292, 293,
294, 295, 296, 297,
359
Haydar Baba, 154,
155, 156, 157, 158,
160, 162, 277, 312,
341
353
Hayyat Vehbi Efendi,
213
Hidir Baba, 189, 191,
200, 201
Hidirbaba, 189
Hizir Baba, 180, 254
Hizan Gavsi, 137
Hoca ibrahim, 55, 181
Hoca ibrahim Efendi,
55
Horasan Baba, 345
Ho§, 82, 109, 130, 214
Ho§mat, 160
Hozetek, 204
Hulfisi Yahyagil, 162,
163, 166, 359
Ibrahim Pasa Medresesi,
61, 80, 81, 122
Ikitepe, 204
imam Efendi, 91, 106,
107, 112, 113, 114,
116, 117, 118, 119,
126, 130, 144, 145,
216, 332, 333, 336,
337
Ishak Aga Medresesi, 63
Kahhk Baba, 257
Kamil Hoca, 66
Kara Arap, 195
Kara §eyh, 254, 267,
269
Kartaldere, 319, 320
Katarh Baba, 256
Kavakkoy, 316
Kazim Efendi, 65, 119,
144, 148
Kesrik, 162
Kirklar Mezarhgi, 185
Koca Seyyid Ahmed,
196
Kovman, 222, 276, 278,
282
Koyunu§agi, 309
Kovenk, 85, 132, 133,
136, 137, 141, 186,
212, 215, 217, 325
Kul Mustafa, 260, 270
Kumlutarla, 236, 240,
249
Kursunlu Medrese, 79
Kurugay, 182
KuciikAli Efendi, 81
Kulukan, 287
Kulukoglu, 287
354
Kiirdemlik, 186
Mahmut Samini, 106,
114, 206, 332, 333,
335, 337, 338
Mansur Baba, 31,40
Mehmed Nuri Efendi,
122, 124
Mehmed Siyah-Ali
Beyaz, 180
Mehmet Muhlis Efendi,
132
Mehmet Nuri Efendi, 82
Mehmet Ruhavi
Hazretleri, 83
Migi, 201
Mirab Ziyareti, 307
Mirmehmetli Haci
CumaHoca, 311
Miyadin, 205, 206
Miyadmh Mehmet
Efendi, 205, 206
Molla Ahmet Peykeri,
207, 211
Molla Siileyman, 242
Mollakendi, 136, 207
Muhammed Baki, 320
Muhammed Ihsan bin
Muhammed Ataullah,
103
Muharrem Hilmi Efendi,
85, 135, 137, 139,
140, 141, 142, 169,
218
Muhit Efendi, 106
Munzur Dede, 314, 315
Murat Baba, 42, 43
Musa Havrani, 227
Mustafa Bey Medresesi,
55
Mustafa Feyzi, 279
Mustafa Naci Efendi,
106, 107, 144
Muftii Kemalettin
Efendi, 63, 125, 127
Nadir Baba, 24, 25, 26,
27, 148, 220
Nazir Baba, 180, 228
Nimri, 238, 296
Nureddin Efendi, 107
Oksiiz Baba, 185
Omer Hiidayi Baba,
167, 186, 212, 213,
215, 216, 217, 325
355
Omer Naimi Efendi,
62, 64, 65, 66, 85
Omeriye Medresesi, 62
Orengay, 187
Orenhan, 182, 183
Palulu Mehmet Baba,
132, 133, 168
Palulu Muhammed
Baba, 85, 169, 217
Pergeng, 55, 176, 177,
178, 179
Perili Hafiz, 87, 98
Pinarlar, 296
Pilavtepe, 287
Pir Cemal Abdal, 274,
275
PirHalil, 231
Pir Kemal, 241, 242
Pir-i Davut, 302, 304,
306, 307
Pirik, 192
Piringci, 193
Rahmi Harputi, 65
Refik Baba, 187
Resiilkahya, 241, 242
Sagdiglar, 307
Saguna, 156, 158, 340
Sagunah Molla Kasim,
340
Sahabe Mezari, 345
Sarahatun Medresesi,
45,68
Sank, 135, 188
Sarini, 49, 53, 81
Sedeftepe, 201
Sefkar Baba, 275, 285
Selman Sukuti Efendi,
107
Selvi Baba, 192
Semerci Hoca, 145, 146,
147
Seragur, 342
Seydiyye Hanim, 220
Seyyid Ahmed Merami,
108
Seyyid Ahmet
Capakcuri, 99, 105
Seyyid Ahmet Efendi,
31
Seyyid Hoca, 229
Seyyid Kadir, 309
Seyyid Kasim, 219,
220, 221, 309
356
Sidki Biitiin Zeynep,
244, 245
Sinemilli Ziyareti, 298
Siyah Ahmet, 182
Sultan Sincmil
Evlatlan, 308
Sultan Sinemilli, 298,
301
Suyatagi, 242, 245
Suleyman Pasa
Medresesi, 55
Sunkoy, 193, 195, 196
Sutluce, 182
Sengiil Baba, 287
Seyh Ahmed Dede,
247, 271
Seyh Alaaddin Efendi,
132, 341
Seyh Aziz Efendi, 226
Seyh Haci Ali Efendi,
176, 177
§eyh Hasan, 159, 232,
235, 236, 238, 239,
240, 246, 247, 248,
249, 250, 254, 259,
260, 265, 266, 267,
269, 296, 311, 359
Seyh Muhammed
Hadi, 282, 284
Seyh Muhammed
Kattal, 319
Seyh Mustafa Kutbu'l
Arifin, 342
Seyh Mustafa Sisi, 278,
281, 282, 284
Seyh Saadettin Efendi,
332, 337
Seyh Sait, 123, 229,
230, 294, 357
Seyh Sazili, 180
Seyh Serafeddin, 42
Seyh Yusuf, 224, 233
§eyhan, 227
Seyh-i Miran, 339
Seyhmir, 339
Sih Bahsis, 236, 237,
238, 239, 240, 249
Tabanbiikii, 246, 247,
249, 254, 256, 257,
259, 264, 266, 267,
269, 270, 271
Tahiriye Medresesi, 179
Tarhanakoy, 344, 345
357
Tarhanah Sofu Cuma,
158, 344
Tayyar Baba, 25, 147,
148, 149, 150, 151,
169, 218
Tepecik, 325
Tepecikli Mehmet
Baba, 325, 326
Terzi Baba, 113, 213
Tesbih Baba, 18
Teslim Abdal, 248,
249, 259, 260, 263,
264, 266, 269, 270,
271
Tevfik Gur, 122
Topagag, 314
Ulupinar, 302, 307
Ugbudak, 21 A, 275
Uryan Baba, 18, 19, 20,
21,22
Yasin-i Huni, 337
Yemiglik, 205, 206
Ye§ilbelen, 282, 285
Yusuf Baba, 231
Yusuf Ibn-i Arap§ah, 11
Yilcekonak, 112,, 282
Zahiri Baba, 30
Zahiriye Medresesi, 62
Zirh, 290, 293, 294,
295, 296
Ziya (^arsancakh, 123
Ziyaret, 14, 18, 19, 23,
24, 26, 30, 34, 35, 40,
42, 95, 106, 119, 120,
132, 134, 135, 144,
145, 147, 154, 162,
167, 177, 181, 182,
183, 184, 185, 186,
188, 189, 191, 192,
193, 194, 195, 196,
197, 199, 201, 202,
204, 205, 207, 208,
212, 213, 219, 221,
222, 224, 225, 226,
227, 228, 229, 231,
232, 241, 242, 244,
245, 246, 247, 255,
256, 257, 258, 259,
263, 264, 266, 267,
269, 270, 271, 272,
273, 276, 278, 280,
282, 285, 286, 289,
290, 295, 296, 304,
307,308,309,311,
358
315, 316, 319, 321, 340, 341, 342, 345,
325, 326, 327, 331, 348, 357, 358, 359
332, 336, 337, 339, Ziyaret Tepesi, 182,
183, 188, 204, 227
359
Kaynak^a
Kitap
1. Aydogmu§, Giinerkan; Harput Kiiltiiriinde Din Alimleri,
Elazig, 1998
2. Damk Ertugrul. Ortacag'da Harput. T.C. Kiiltiir Bakanhgi
Sanat Eserleri. Ankara. 2001
3. DURMA Abdulhalim. Evliyalar Sehri Kastamonu
4. DURMA Abdulhalim. Evliyalar Sehri Sivas
5. DURMA Abdulhalim. Evliyalar Sehri Malatya
6. DURMA Abdulhalim. Evliyalar Sehri Amasya
7. DURMA Abdulhalim. Evliyalar Sehri Samsun
8. INAL Mahmud Kemal. Osmanh Devrinde Son
Sadrazamlar. Milli Egitim Basimevi. Istanbul. 1964
9. Osmanh Imparatorlugu ve Tiirkiye'nin niifusu. 1500-1927.
Tarihi Istatistikler Dizisi. T.C. ba§bakanhk Devlet Istatistik
Enstitiisii
10. SUNGUROGLU Ishak, Harput Yollarmda. Cilt I-IV
1 1 . TANYU Hikmet. Ankara ve Cevresinde Adak ve Adak
Yerleri. Ankara Universitesi Basimevi. 1967
12. KILIC Riiya. Osmanhda Seyyidler ve Serifler
13. Steven Runciman. Hafh Seferleri Tarihi. Cilt II. Turk Tarih
Kurumu Yayinlan. Ankara. 1992
14. T.C. Elazig Valiligi. II Kiiltiir ve Turizm Mudurlugii. Elazig
Arkeoloji ve Etnografya Miize Miidiirliigii. Elazig Kiiltiir
Envanteri. 2009
15.Meftune Guler. Harput Efsaneleri. ELESKAV, Elazig
Egitim, Sanat, Kiiltiir, Ara§tirma, Tanitma ve Hizmet Vakfi,
2000
16.Ge?mi§ten Giiniimiize Harput Mimarisi. TMMOB
Mimarlar Odasi Elazig Subesi. 2009. Elazig
360
Tez
1. CINTOSUN Mustafa. Misyonerlik ve Harput'taki
Amerikan Misyoner Okullan Uzerine Sosyolojik bir
Arastirma. Yiiksek Lisans Tezi. Harran Uni.§anhurfa.
2006
2. DENIZ Murat. Tiirk Basininda §eyh Sait Isyani
3. ERDOGDU Ibrahim, XVII. Yiizyilm Ikinci Yansinda
Osmanh Toplumunda Degi§im Egilimleri (Harput Ornegi),
Doktora Tezi, Ankara Uni, Ankara, 2006
4. ERGEN Sinan. Turkiye'de Halkevleri ve Elazig
Ornegi. Yiiksek Lisans Tezi. Firat Uni. Elazig. 2007
5. KARAKA§ Erdal, Merkezi Fonksiyonlan Acisindan Agin-
Arapkir Kemaliye Ilceleri, Doktora Tezi, Firat Uni., Elazig,
1996
6. KIYAK Abdiilkadir, Elazig ve Yoresinde Ziyaret Fenomeni
Uzerine bir Din Bilimi Ara§tirmasi, Doktora Tezi, Erciyes
Uni., Kayseri, 2010
7. KIYAK Abdiilkadir, Baskil ve Qevresinde Yaygin Halk
inani§lan, Yiiksek Lisans Tezi, Firat Uni., Elazig, 2005
8. KOSEOGLU Ibrahim, Elazig Merkeze Bagh Tadim Koyii
Alevilerinin Halk Inani§lan ve Bunlann Dinler Tarihi
Afisindan Degerlendirilmesi, Yiiksek Lisans tezi, Firat
Uni., Elazig, 2009
9. §EN Zafer, XIX. Yuzyilda Elazig Vilayetinde Teba-i
§ahanenin Dini ve Sosyal Yapisi, Yiiksek Lisans tezi, Firat
Uni., Elazig, 2006
10. TERZIOGLU Ayse. Vilayat-i Sitte'de Ermeniler ( 1878-
1914). Yiiksek Lisans Tezi. Trakya Unv. Edirne. 2005
361
11. TORAMAN Leyla, 128 Numarah ve 1717-1718 Tarihli
Miihimme Defteri, Yuksek Lisans Tezi, Firat Uni., Elazig,
2005
12. TIZLAK Fahrettin, Keban Ergani Yoresinde Madencilik
(1780-1850), Doktora Tezi, Firat Uni., Elazig, 1991
13. TURKMEN Enver. Osman Bedriiddin Erzurumi'nin
Gulzar-i Samini'sinde bulunan Ayetlerin Tasavvufi
Yorumlan ve Ruhii'l Beyan Adh Tefsirle Kar§ila§tinlmasi.
Yuksek Lisans Tezi. Firat Uni. Elazig. 2007
14. UCI§IK Ahmed Mekki. Tam Ilmihal Seadet-i Ebediyye.
8.Baski. Hakikat Kitabevi. Istanbul. 2003
15. YUNKUL Ay§e, Elazig Evleri, Yuksek Lisans Tezi, Firat
Uni. Elazig, 2005
16. YAVUZ Emrah, Harput Halk Kiiltiirunde Ziyaret ve
Ziyaret Yerleri Etrafmda 01u§an Inane ve Uygulamalar,
Yuksek Lisans Tezi. Firat Uni., Elazig, 2005
Makale
1 . AYDIN Ayhan, Fethi Erdogan Dede'yle S6yle§i
2. AYMAZ Abdullah. Nurlann Birinci Talebesi Hulusi
Yahyagil. Zaman Gazetesi. 1 1 §ubat 2008, Pazartesi-. 26
Temmuz 2010
3. ARAZ Rifat. Harput'ta ki§ioglu ile ilgili eski Tiirk
inaniijlannin izi
4. BAYDAR Mustafa Cetin, Erzurumlu bir sakh hazine.
Gulcemal vapurundan Giilcemal Soylu'ya
5. BE§IRLi Mehmet. "385 Numarah Harput §er'iye Sicili"nin
Tamtimi ve Osmanh §ehir Tarihi Afisindan Onemi
362
6. CARSANCAKLI Ziya. Hatiralardan bir demet dert
yumagi
7. DANIK Ertugrul, Harput Kalesi. Vakiflar Dergisi. 26. Sayi
8. DOGAN Serif. Pir Hasan Zerraki Tiirbesi
9. DURUKAN Aynur. Harput Ulu Camiinin Du§undurdukleri
10. KILIC Cevdet. Osman Bedreddin Erzurumi'nin hayati,
§ahsiyeti ve Fikirleri
11. KOKSAL Hikmet,Mezarhk, Anilar, Tevfik Sim Giir
12. MOR Ahmet - ClTCl M. Dursun. Elazig Sehrinin bir Semti
Olan Aksaray Mahallesi'nin Kurulu§u Geli§imi ve
Fonksiyonel Ozellikleri. Firat Uni. Sosyal Bilimler Dergisi.
Cilt 10. Sayi 2. Elazig. 2000
13. OYMAK iskender, Elazig Merkez ve Cevresinde Ziyaret
Yerleri ile Ilgili Inane Ve Uygulamalar
14. ONARLI Ismail. Turkmen inane onderi : Seyh Hasan
(sultan onar, ocaklan ve a§iretleri)
15. ONKAL Hakki, Arap Baba Tiirbesi ve Tiirklerde
Mumyalama Gelenegi
16. PARLAK Ltitfi. Elazig Abutahir (Doganbag) Kiimbeti
17. SURGEC Celal. Harput'ta Din Egitimi
18. TONBUL Saadettin, KARADOGAN Sabri. Harput'un
Kurulus. Yeri ve Sehirin Fonksiyonunu Yitirmesi Uzerinde
Etkili Olan Dogal Cevre Faktorleri
Ansiklopedi
1 . Evliyalar Ansiklopedisi
2. Mehmet Zeki Pakahn. Osmanh Tarih Deyimleri ve
Terimleri Sozlugu
3. ALPTEKIN Coskun. Belek b. Behram. TDV Islam
Ansiklopedisi
363
4. Mehmet Ali Unsal. Harput. TDV Islam Ansiklopedisi.
Cilt.16
5. DARKOT Besim. Harput. Islam Ansiklopedisi. Istanbul
Milli Egitim Basimevi. 1977
Web
1. www.bizimharput.com
2. http://elazizsamini.com/
3. http://kasyad.org/
4. http://www.mared.gen.tr/
5. http://www.izvak.org.tr/
6. http://www.sunkoyu.net/
7. http://seyhhaydarbaba.net/
8. http://www.akcakiraz.bel.tr/
9. http://www.yagan.net/
10. www.mustafahayribaba.com/
1 1 . www.halisiyye.com/
12. http://kovenkkoyu.tr.gg/
13. http://www.suleyman-ates.com/
364